Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Eren Usul'un, sağlık hizmetlerinin finansmanı, özel sağlık hizmetleri sunucularının nasıl finanse edildiği, yoğun bakım tedavisi geri ödeme kural ve kriterleri, fatura ve eki belgelerin incelenmesi, risk analizine yönelik veri çalışmaları ve yoğun bakım tedavisi tahakkuk tutarları hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 08 .01.2025 |
ALİ KARAOBA (Uşak) - Şimdi, öncelikle en son konudan başlayalım. Arkadaşlar, bir gerçekçi olalım. Bir bahsedilen rakamlar var, bir de ülkenin yaşadığı gerçekler var. Biz burada şunu anlatıyoruz: Yani SUT fiyatları o kadar komik rakamlardaki bugün hiçbir sağlık kurumu, özel sektör SUT fiyatlarıyla ayakta kalamaz zaten, bu reel değil. Ülkenin ekonomisini göz ardı etmeyin. Bugün asgari ücretle birlikte hesapladığınızda bir kişinin masrafıyla birlikte fark almak zorunda kalır kurumlar ama siz popülist yaklaşıp "Yüzde 200'ü geçemez." derseniz, sonra da "Verdiği paranın 5 katını alır." derseniz bunlar komik durumda kalır. Hastaneler bunu almak zorunda kalacaklar, kalıyorlar; problem bu. Yani ayakta kalabilmeleri için alıyorlar ama bunun bir üst sınırını belirleyin ve denetimleri de doğru yapın. Niye bu cümleyi ekliyorum? Bakın, sabahtan beri müfettiş raporları diyorsunuz. Ben de tutanaklardan, müfettişlerin raporunu okuyayım, sizlerin raporlarını. Bakın, Şafak hastaneleriyle ilgili diyor ki... Yukarıdan hastane adlarını okuyayım: Ataköy Hastanesi, Avrupa Şafak Hastanesi, İstanbul Şafak Hastanesi, Şafak Tıp Merkezi, Şafak Grubu Toplantısı, Şafak Grubu Türkiye. Hepsini okumayayım, çok uzun bir rapor. Çizdiğim birkaç yer var, izninizle okumak istiyorum: "Hastane soruşturmalarında incelenen hastane açısından yaptırımlar caydırıcı olması beklenirken tam tersine, kalp ve damar cerrahisi branşında hayatın olağan akışıyla açıklanamayacak şekilde artmıştır. Bu durumda incelenen hastanelerin kurumu zarara uğratma iradesinin devam ettiği görülmektedir." diyor. Devam ediyor.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Bizim rapor değil mi Sayın Milletvekilim o?
ALİ KARAOBA (Uşak) - Müfettiş raporu efendim, Sosyal Güvenlik Kurumu...
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Yani bizim raporumuz, bizim tespitimiz.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Tamam. Bir şey daha okuyorum. Ama sonuna da geleceğim, sonra sizin olan denetimlerin nerede tıkandığını da anlatacağım. Bir anlaşma olmasa -bunu insanları tenzih ederek söylüyorum- mümkün mü? Ne diyor? "2007 yılından itibaren günümüze kadar sistemli ve süreklilik içerecek şekilde..." Hani "3 defadan sonra feshediyoruz." diyorsunuz ya. "...zincirleme olarak yapıldığı, kamuyu zarara uğrattığı görülüyor." diyor. Rakamları hesaplandığında sonra da şöyle bir hesap yapıyor, diyor ki: "Totalde on yedi yılda 200 milyon dolar bir yerde Sosyal Güvenlik Kurumunu dolandırdığı ve para kazandığı tespit edilmiş oluyor." Büyük bir kurum hâline gelmiş ve artık şirketleri konkordato ilan ederek Sosyal Güvenlik Kurumuna da borcunu ödemiyor. Yani biz burada neyi konuşuyoruz? Konuştuğumuz şey şu: Aslında balık baştan kokar, denetimlerinizi istediğiniz kadar yapın eğer bunun bir yaptırımı yoksa olmaz arkadaşlar yani bunun çözümünü de bulamazsınız. Bu sunduğunuz ayrıntılı güzel rapor için teşekkür ediyorum ama kafama takılan birkaç yeri ben de sormak istiyorum. Mesela yatak oranlarını söylemediniz, Sağlık Bakanlığı ve üniversite toplam Türkiye'de sözleşmeli hizmet sunucusu olarak dünyayla orantılandırdığınızda özel hastanenin bu kadar yüksek olduğu kaç Avrupa ülkesi var, bu kadar yüksek olan var mı? İkincisi, devlet bu kadar mı aciz, bu kadar mı zor ki yenidoğan yatak sayısını arttırmıyor da durmadan özel hastaneye -tabirimi caiz görün- peşkeş çekmek zorunda kalıyor. Arkadaşlar, çok güzel kurumlarımız var, çok güzel üniversitelerimiz ve yetişmiş, donanımlı, çok üst düzey, kaliteli hocalarımız var. Biz bunların açmış olduğu yenidoğan yoğun bakımlarını artıracağımıza tamamen özel sektöre kendimizi emanet etmişiz, sonra "Denetimleri de rastgele yaptık, yakalayamadık." demişiz.
Yine, 15'inci sayfada diyor ki: "Mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı fiillerin tespiti hâlinde yersiz ödeme olarak yapıldığı tespit edilen ödemeler faiziyle geri alınır." Devam ediyor, diyor ki: "Bir yıl içinde tekrarlarsa bir yıl süreyle fesih edilir." Peki, bir yılını doldurdu, bir yıl bir gün sonra bunu yaptı, geçerli mi bu? Böyle bir uygulama olamaz. Yani denetimin... Tamam, bunlar idari sorunlardır belki, sizinle alakalı olmayabilir ama bunları el birliğiyle düzeltmek zorundayız.
Şimdi, denetimi, faturaları yapan hekimlerin maaşları az. Toplam kaç tane hekiminiz var ki maaş bu kadar az olsun? Bunu bir kanun teklifiyle, bugün üzerinde uzlaştığımız bir şeyle bunu getiremez miyiz arkadaşlar? Çok zor bir şey değil ki, amaç üzüm yemekse, sorunu çözmekse el birliğiyle... Burada hepimiz hekimiz yani hekimler bugün fatura komisyonuna gelip girmek istemiyorsa ve biz de bunun bahanesi olarak maaşı gösteriyorsak bu bizim ayıbımız yani bunu oturup birlikte çözmemiz gerekir.
Sonra sayfa 19'da bakın, işte 2002'de yüzde 45 artmış, sonra yüzde 40, 2023'ün içerisinde yüzde 60 artmış yani neden bu kadar artıyor? Üçüncü basamak yenidoğana başvuran sayısı 1.800 küsur, birinci basamağa başvuran 860; burada aklıma şu soru geliyor bir kadın doğum uzmanı olarak: Aslında doğuyor bebek, birinci basamak ama kılıfına uyduruyor, üçüncü basamağa mı alıyor diye düşünüyor insan. Yapılır mı? Yapılır, çok zor bir şey değil; denetimleri iyi yapmazsanız bunu çok rahat yaparsınız.
Obezite geçiyor burada -bahsettiniz az önce- çok iyi bir obezite cerrahı başkasının adına ameliyat yapıyor, paralar alınıyor ve bölüşülüyor muhtemelen. Bütün kurumlarda, sağlıkla ilgili bütün dallarda bunun altyapısı mevcut, sorun bizim iyi denetleyemememiz diye düşünüyorum.
Sonra MEDULA sistemini hocam çok doğru söyledi, bu kadar iyi işliyorsa biz bunu niye yakalayamıyoruz ya? Doluluk oranlarına bakıyoruz, her şey uçmuş gidiyor ama şu raporları, sizlerin raporlarını okuyunca -bakın, bunu biz bulmuş değiliz, siz söylemişsiniz bize- yani şunları okuyunca bunlara nasıl bir ceza verilmeli diye insan düşünüyor ama hâlâ devam etmişler. Şafak Grubu demek ki birileriyle bağlantı hâlinde ki bu işler böyle oluyor. Bunun başka açıklaması olabilir mi arkadaşlar? Aynı hastaneye hep sevkler yapılıyor, onlarca cezası var, 32 tane şey var, gazetelere bile çıkan "Konkordato ilan etti." diye ifadeler var, burada bunu dile getiriyoruz, pek anlaşılmıyor.
Son olarak şunu söyleyeyim: Bakın, bu rakam farklarını söyledim, bizler de almak zorunda kalıyoruz çünkü almazsanız ayakta kalmazsınız. Biz zam yapmamak için uğraşıyoruz, temel olanı hizmet ama siz özel sektörü bu kadar açtınız görünüşte önünü, daha sonra da yüzde 200 popülist yaklaşımlarla özel sektörün de bir yerde canını alıyorsunuz ama tarafı olanlar, kendisine yandaş bulanlar herhâlde çok daha rahat bu işleri yapabiliyorlar.
Bugün, burada olmayan Taşkın Bey var, biliyorsunuz bütün davaları da takip eden bizim Komisyon üyemiz. Genel Sağlık Sigortasının Genel Müdürlüğüne soruları vardı, kendisi olmadığı için izninizle ben onun adına size sormak istiyorum. Yazmış: "Özel hastanelerin geri ödeme sisteminde kuruma gelen faturalar ne kadar sürede inceleniyor, tüm faturalar inceleniyor mu?" Bunun cevabını aldık, örneklem yaparak herhâlde inceleniyor.
"Olağan dışı faturalandırma olup olmadığının tespiti yapılıyor mu?
Faturalardaki örneklem sistemine neden ihtiyaç duydunuz?
MEDULA sistemdeki örneklem algoritması nasıl işliyor? Bu algoritma dönem dönem değiştiriliyor mu?
Olağan dışı fatura tespit edildiğiyle ilgili, kurumla ilgili geriye dönük araştırma yapılıyor mu?" Burada gördük, var bazıları ama biz bunu ayrıntılı olarak istiyoruz. Özellikle sürfaktan tedavisi yapılan ve bugün Yenidoğan çetesine katılan hastanelerin isimlerinin de içinde olduğu bir istatistiksel değerlendirmeyi bize iletirseniz seviniriz.
"Bu faturalara bakacak yeterli personel var mı?" Yok ama bunların maaşı yüksek olmadığı için yeterli personel yok. "4 tane İstanbul'a kadro atandı." diyorsunuz, inşallah başlar noktasında duruyoruz. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığı mı çözecek ya da Komisyonumuz öneri olarak götürebilir, bunu dile getirebilir.
Hastane açısından da eczanelere benzer ilaç takip sistemini devreye sokmayı düşünüyor musunuz?" demiş.
Ben sunumunuz için teşekkür ediyorum. Bahsettiğimiz ve istediğimiz istatistikleri de bizlere iletirseniz sevinirim.
Son olarak da şunu söylüyorum: CİMER'den bir yetkiliyi mutlaka dinlememiz gerektiğini söylemiştim. Sosyal Güvenlik Kurumuna bu kapatılan 19 hastaneyle ilgili CİMER'e başvuru ve şikâyet oranı ne kadardır, var mıdır, bunların kaçı değerlendirilmiştir; bunlarla ilgili de bir bilgi olursa çok sevinirim ve bu belgeleri de bize bir haftadan önce verirlerse biz de bunun üzerinde çalışır, daha rahat sunum yaparız.
Saygılar sunuyorum.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Vekilim.
Buyurun Sayın Bakanım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Ben sadece Şafak Hastaneleri özelinde bir cevap vereyim, diğer konularla ilgili olarak ilgili arkadaşlar cevap versin.
Şimdi Şafak Hastaneleri gerçekten özel bir durum, şu anda bizim Şafak Hastaneleriyle devam eden 189 davamız var. Bizim Şafak Hastaneleriyle bir sözleşmemiz yok, 2018 tarihli sözleşmemiz var ve ondan sonra bir sözleşmemiz yok ama 2018 tarihli sözleşmemiz şu anda devam ediyor. Niye devam ediyor? Mahkeme kararıyla devam ediyor. Gidip dava ettiler ve o sözleşmeyi ihya ettiler ve şu anda da konkordato ilan ettiler. Bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumunun çok fazla yapabileceği bir şey yok. Teftiş yapıyorsunuz, evet, tespit ediyorsunuz ama 189 tane davayla karşı karşıya kalıyoruz. Yani bunu bence özel olarak değerlendirmenin daha faydalı olacağını düşünüyorum ve dediğim gibi, 2018 sonrasında herhangi bir sözleşme iradi olarak yapmış değiliz, şu andaki sözleşme de 2018 tarihli mahkeme kararıyla ihya edilen sözleşmeye istinaden devam ediyor; bu kadarını söyleyeceğim.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Bakanım, bu konuda bir yasal düzenleme teklifiniz var mı yani bu gerçekten kabul edilebilecek bir durum değil.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Sayın Milletvekilim, çok çok özel olarak da ifade edeyim, herhangi bir idari işlemin yargı kararına kapatılması gibi bir durum olur bu sizin dediğiniz ki bu bence çok doğru değil. Adamın bizim yaptığımız herhangi bir işlemin doğruluğu ve yanlışlığıyla alakalı olarak mahkemeye gitme hakkı var, bu gitsin, bunu engellemenin çok doğru olduğunu düşünmüyorum ama bunun da ötesine gidilerek yapılsın deniliyorsa o beni aşar.
KAYIHAN PALA (Bursa) - Ben grupla ilgili söylemiyorum yani kurumun böyle bir durumla karşı karşıya kalmasını önlemek üzere bir yasal düzenleme ihtiyacı varsa biz ne yapabiliriz, o önerileriniz de gelirse bunu da değerlendirelim amacıyla söylüyorum çünkü söylediğiniz rakamlar kamu açısından bence kabul edilebilir değil.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Kâbus gibi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Bakın, her fesih işlemiyle alakalı olarak da biz savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz aynı zamanda yani eş zamanlı olarak yapılan usulsüzlükler var, ben feshe götürüyorum bunu ve bununla ilgili de cumhuriyet savcılığına her fesihle alakalı da suç duyurusunda bulunuyoruz yani yapılması gerekenlerle alakalı yapılıyor. Ben denetimdeki o aksaklıklar, MEDULA niye fark etti, fark etmedi, onlardan bağımsız olarak yani tespit ettiklerimizle alakalı olarak... Mesela bunun haricindeki diğer hastanelerde bu kadar sıkıntı yaşamıyoruz, onlar genel itibarıyla sözleşme fesihleri varsa dava edip sonucuna katlanıyorlar veya ceza varsa cezalarını ödemeyle alakalı cezaları ödeyip işlemlerine devam ediyorlar veya denetimlerde daha hassas davranabiliyorlar ama Şafak Hastanesinde böyle bir durum var, bunu da sizlere arz etmek istiyorum yani.
MURAT ÇAN (Samsun) - Fesih konusunda yetki kimde, Sağlık Bakanlığı mı, Çalışma Bakanlığı mı?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Hayır, hayır, sözleşme bizimle imzalandığı için biz feshediyoruz. Ruhsat demiyoruz efendim, ruhsatla alakalı bölüm Sağlık Bakanlığını ilgilendiriyor, sözleşmenin feshiyle alakalı husussa Sosyal Güvenlik Kurumunu ilgilendiriyor.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Süresiz mi?
MURAT ÇAN (Samsun) - Peki, bakanlıklar arasında bu ruhsatla ilgili durumu değerlendiriyor mu?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Sözleşme yıllık, yıllık.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sözleşme yıllık.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Biraz önce evet...
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Siz dava açıyorsunuz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Sözleşme yıllık.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yıllık, nasıl devam ediyor bu?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Etmiyor işte, onu söyleyemeye çalışıyorum, 2018'den sonra herhangi bir sözleşmemiz yok, yenilemedik ama 2018 tarihli sözleşmeyle alakalı olarak mahkeme karar aldı ve o ister istemez şu anda yürürlükte.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Enteresan, mahkemeyle bir şey var yani Sosyal Güvenlik Kurumunun anlaşması var.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Mahkemeyle?
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Hayır, mahkemeyle bir uyumsuzluk var yani anlayamadığım.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Ben orada yargı kararıyla alakalı yorumda bulunamam, o kendine göre bakmış, değerlendirmiştir ve bizim yaptığımız işlemde...
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Ama bakın, soruyorum "bir yıllık" diyorsunuz.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKAN YARDIMCISI ADNAN ERTEM - Evet, bir yıllık.