KOMİSYON KONUŞMASI

MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum.

İki hatta üç sunum oldu bu oturumda. Ben şöyle bir şeyi merak ediyorum: Kafamızda bazı şeyler şekillendi, en azından ben bir kanaate doğru yaklaşıyorum. Böyle bir soruşturmaya konu olmasaydı, bir vatandaşın dilekçesi ya da bir savcının bu konuyu derinlemesine araştırması olmasaydı ne olurdu? Yani mesela, Bakanlık bürokratları ve Sayın Bakanımız bize burada bir cevap verebilir. Yani bu iş hem Sağlık Bakanlığını ilgilendiren hem de Sosyal Güvenlik Kurumunu ilgilendiren, bu ödemeleri ilgilendiren süreç aynı hantallıkta, aynı "defact"le, aynı kayıplarla devam edecekti. Mesela, ölümler muhtemelen herhangi bir istatistiğe konu olmadan fark edilmeyecekti, haksız ödemeler devam edecekti. Özel hastanelerde yapılan denetimlerde gözetilen eksikliklerin hastane sahibinin ya da mümessil müdürün özrüyle kapanacaktı, ben öyle anlıyorum.

Şimdi, 64'üncü slaytı bir gösterirseniz onun üzerinden belki soracağım. Hepimiz devlette yönetici konumunda da çalıştık, inceleme, araştırma, soruşturma yaptık. Sosyal Güvenlik Kurumu, bugün kapattığı 15 tane hastaneyi ve konu olan diğer hastaneleri 27/11/2023'te savcılıktan gelen yazıya kadar aklına bile getirmemiş; daha vahimi, 2024'ün 18 Ekimine kadar bir aksiyon almayı, devleti koruma mekanizmasını, devletten de öte bu 10 küsur sayıdaki çocuğun ölümüyle sonuçlanan hadisede bundan sonraki olası ölümlerle ilgili bir koruyucu mekanizma geliştirmeyi aklına getirmemiş, ilginç bir şey. Biz, devlette şunu biliyoruz: Devlet kurumlarını yönetenler bir aksaklığı görürler, bununla ilgili inceleme başlatırlar ve konuyu adli mercilere iletirler. Piramit tersine dönmüş, adli merciler Sağlık Bakanlığına demiş ki: Sende sıkıntı var, sen bunu inceleyemiyorsun, denetleyemiyorsun ya da yaptığım denetimleri hakkaniyetli bir sonuca doğru iletmiyorsun, ben sana yol göstereyim, sen bu işleri yap. Dönmüş, Sosyal Güvenlik Kurumuna da Seni soyuyorlar kardeşim, seni soyduklarını ben görüyorum, seni de uyarıyorum, bununla ilgili gereğini sen de yap demişler. Devleti ters döndürmüşler. 67'nci slaytta bunla ilgili bir şey daha var, bunu anlatacağım. Şimdi, bunu neyle konuşmamız gerekiyor? Bütçe sunumunda Sayın Vedat Işıkhan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesini anlatırken "Artık kâr eden bir bakanlığımız var." Bahsettiğimiz şey Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yani Türkiye gibi orta ölçekli bir ülkenin, gelişmekte olan bir ülkenin, çok ciddi sosyal sorunları olan bir ülkenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bakanlığının kâr etmesiyle övünecek bir durumda olmamalıdır. Evet, 67'nci slayt burada, görüyorsunuz 18/10'da... Hatta daha sonra da bir sayın müdürümüz dedi ki: "Hemen konu bize Sağlık Müdürlüğü tarafından iletildi. Biz, hemen 18 ve 21 Ekimde önlem aldık." Şimdi, bu zamana kadar yaptığınız, demin bize anlattığınız o detaylı incelemeler, işte teftişler nerede? Bunların karinesi nerede Allah aşkına? Yani organize bir çete devleti soymuş, çocuklarımızın canına kastetmiş, sizler bunu çok iyi araştırdığınızı -en azından sunum çok iyi- denetlediğinizi de söylüyorsunuz ama 18 Ekim 2024'e kadar -ki o tarih tutuklamalardan sonraki tarihtir- bize Şafak Hastanesine bir şey yapamamaktan, az önce mahkeme kararıyla bir şey yapamamaktan şikâyetçi oldunuz ama burada o tarihten sonra Özel Duygu Hastanesinde -örneklemek için söylüyorum- ödeme durdurma önlemini almışsınız. 32 defa denetlediğiniz Özel Şafak Hastanesi -ki az önce espri yaptım- Şafak Bakanlığı kurulsa bayağı çalışır o bakanlık yani, siz kendiniz söylüyorsunuz "Baş edemiyoruz." diye ama onunla ilgili böyle bir tedbir almamışsınız. Yani sizin bakanlığın teftiş kurulu beni inceleme konusunda çok mahirdi, ben özel hastanede çalışırken sürekli giderdik, sonuçta da ben cezaya maruz kalmadım, hak ettim. Bakanlığınızda şu anda eşim de -deminden beri ben konuya girmedim- fatura incelemede bir uzman hekim, sorunları da biliyorum ama kâr eden bakanlık personel alımında ciddi anlamda tasarrufu seviyor. Burada, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri bizim bir şey söylememizi gerektirmeyecek kadar konuyu detaylı bir şekilde açıkladı, biz sustuk yani hatta teşekkür aldılar, ben de teşekkür ediyorum.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Muhalefete de ihtiyacımız var.

MURAT ÇAN (Samsun) - Yapın, işte buyurun, fotoğraf burada.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yani muhalefette eksiklik gördüğümüz için size destek vereceğiz arkadaşlar.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Birazdan o eksikliği gidereceğiz merak etmeyin.

MURAT ÇAN (Samsun) - Şimdi, son cümlem.

Bakanlık kâr açıklıyor, "Biz, burada kurum zararını tespit etmeye çalışıyoruz." dedi en son İstanbul Sosyal Güvenlik Müdürümüz. Az önce, ben bunun sorusunu sordum, büyük nezaketiyle Özel Hastaneleri Kurumu Genel Müdürü... Yapmamışlar demek ki. Yani, biz, devletin -aradan şurada beş altı ay geçmiş, ekim ayından bu zamana dört ay geçmiş- bu işten ne kadar zarar ettiğini hâlâ hesaplamaya çalışıyoruz, ben onu anlıyorum kamuda. O yüzden, bunları hem soru hem de birazcık eleştiri olarak algılayın.

Teşekkür ediyorum.