Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2858) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .01.2025 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.
Şimdi, öncelikle, geçtiğimiz günlerde Bakan, emekli maaşını açıkladı, burada hem AK PARTİ'li milletvekillerine hem kanun teklifi sahibi arkadaşlarımız iradesine bir saygısızlık oldu. Bakanın maaş açıklama yetkisi yok, kanun teklifi verme yetkisi sadece milletvekillerine ait; sevgili kanun teklifi sahibimiz ve AK PARTİ milletvekili arkadaşlarımız bu yetkiniz de Bakan tarafından gasbedildi. Siz konuşamadığınıza göre sizin haklarınızı da korumak Cumhuriyet Halk Partisinin görevi; bunu söylemek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bir başka şey -biraz önce sözcümüz de söyledi, diğer arkadaşlar da söyledi- bu gelen teklifin birçok maddesi -bizim itiraz ettiğimiz maddeler- burada tartışıldı, geçti, ardından gruplar anlaştı ve gruplar anlaşınca bu teklifler Genel Kurulda kanundan çıkarıldı. Değerli arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi, Meclisin bir adabı var, bir ahlakı var yani oradan çıkarıp buraya sokmak, bir katakulli yapmak hakikaten Meclise saygısızlık. Yıllardan beri gruplar arasında çeşitli anlaşmalar oluyor, bu anlaşmaları yok sayarak bu maddeleri tekrar getirmenin hakikaten Meclisin ahlakına uymadığını belirtmek istiyorum.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı bugün grupta bu kırmızı kartla ilgili dedi ki: "Puzzle var, pişpirik var, poker var, iskambil var." Tabii, bunları biz bilmiyoruz, siz biliyorsunuz; Türkiye'yi kumar bağımlısı yaptınız, dün de konuştuk bu konuları, hem sanal kumar hem yasa dışı bahis artmış durumda. Sayenizde fakir fukarayı, ekmek bulamayan herkesi kumara alıştırmaya çalışıyorsunuz, kumarbaz yaptınız,
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, genel seçimin üzerinden bir buçuk yıl geçti, seçim öncesindeki vaatlerinizin birkaçını size hatırlatalım. Baktınız ki anketler kötü gözüküyor "Emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz." dediniz, hâl ortada. "BAĞ-KUR'lulara esnaf prim gün sayısını 9000'den 7200'e indireceğiz." dediniz, herkes duydu. Seçime yaklaşık bir hafta kala meydanlarda sizler esnafa bir söz verdiniz, dediniz ki: "Emeklilik prim günü 9000'den 7200'e düşecek." maalesef böyle bir şey yok, yapmadınız. "Stajı ve çıraklıkları sayılmayanlara haklarını vereceğiz." dediniz, bu da yok. "Taşerondan kadroya geçmeyenlere kadroya alacağız." diye söz verdiniz seçimde. "Tüm memurlara 3600 ek gösterge ve memur emeklilerine seyyanen zam yapacağız." dediniz, hiçbiri yapılmadı. Bunları söz verdiniz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kim dedi?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz dediniz.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Kim dedi?
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yahu videoları göstereyim ben sana.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Göster.
VELİ AĞBABA (Malatya) - E, göstereyim.
Yani burada bu sözler verilip yapılmayınca ne oluyor? Örneğin, bir esnaf 1 kilo şeker alana 900 gram verirse ne derler esnafa? "Üçkâğıtçı esnaf." derler değil mi? Şimdi, dolayısıyla puzzle var, pişpirik var, poker var, iskambil var, bir de üçkâğıt var. Üçkağıt oyununu en iyi kim biliyor?
ORHAN YEGİN (Ankara) - Siz biliyorsunuz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - En iyi siz biliyorsunuz, üçkâğıt var burada, bir üçkâğıt. Bizde ne var? Kırmızı kart var. Kırmızı kartı kime gösteriyoruz? Kırmızı kartı esnafa 7200 sözünü tutmayanlara "Emekliyi enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz." deyip 2 bin lira zammı reva görenlere, "asgari ücret" diye verilen zammı reva görenlere kırmızı kart gösteriyoruz. Başka? Başka, Osmangazi Köprüsü'ne 795 TL geçiş ücreti verenlere kırmızı kart gösteriyoruz. Her şey 3 kat, 5 kat artıyor ama iş çalışana gelince ne oluyor? İş çalışana gelince enflasyonda üçkâğıt yapıyorsunuz yani bu üçkâğıdı hakikaten çok iyi biliyorsunuz.
Bakın, değerli arkadaşlar, Vedat Işıkhan bir açıklama yapıyor "Emeklilerimizin aylıklarını düzenli nasıl ödeyebiliriz telaşı içindeyiz." Hani, eskiden diyordunuz ya "SGK'yi batırdınız." Kim batırmış SGK'yi? Emekli maaşlarını ödeyemeyecek durumdaysanız, SGK'yi batıran da sizsiniz. Yani böyle bir açıklama olur mu ya? Hani diyor ya "Almanya bizi kıskanıyor. Dünyada bilmem kaçıncı ekonomiyiz." ama emekli maaşını ödeyemeyecek duruma gelmişiz. Sanki emekli maaşını ödemek de bir lütufmuş gibi gösteriliyor. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorsunuz, arkadaşlar, resmen aba altından sopa gösteriyorsunuz.
Bakın, sizlerin pazardan haberi yok, biraz önce dedim ki biraz önce pazara çıktık, gittik, alışveriş yaptık, fişi de burada, toplam 1.998 TL'lik bir fiş, 1.998 TL. İçinde ne var? 1 kilo et var, 2 kilo ayçiçeği yağı var, 1 kilo çay var, 2 kilo pirinç var, bir kalıp peynir var, 1 kilo zeytin alalım dedik, yetmedi, 350 gram zeytin var. Bunun içinde sebze, meyve yok, yoğurt yok, süt yok, salça yok, şeker yok yani bununla yemek de yapamıyorsun. Emekliye verdiğiniz zam ne? Emekliye zam tam bu kadar arkadaşlar, bakın, emekliye verdiğiniz bir öğün bile değil. Emekliye vermiş olduğunuz zam 2 bin lira bir öğün bile tutmuyor. 4 kişilik ailenin bununla karnını doyurması mümkün değil; kahvaltı yapsa kahvaltılık yok, öğle yemeği yapsa öğle yemeği yok, akşam yemeği olsa akşam yemeği yok. Sizin emekliye layık gördüğünüz, bu 2 bin lira bir öğün bile değil.
Arkadaşlar, bu emeklilerin hakikaten hepimizin vicdanını sızlatması lazım. Mutlaka çevrenizde emekli vardır, 12.500'dü, 14.469 lira oldu emekli... Hakikaten bakın, pazara çıkın, bırakın bu gıda ürünlerini... Emekli dernekleri burada, ben geziyorum emeklileri, vallahi billahi en son ceketini yedi sekiz yıl önce almıştır emekli hatta daha acı bir şey söyleyeyim, burada daha önce de söyledim: Bir emekliyle karşılaştım "Komşumuzun ölmesini bekliyoruz, ölen komşumuzun eski ceketi ve eski paltosunu alıyoruz." diyor. Dolayısıyla, bakın, bu emekli maaşına kim iyi diyorsa ya vicdansızdır ya gözü kördür ya da Türkiye'nin gerçeklerinden habersizdir.
Bakın, bu kırmızı kartın arkasında ne yazıyor değerli arkadaşlar? Buradan göstereyim ben size, bu kırmızı kartta... Bakın, arkadaşlar, 2002'de geldiğinizde 8 çeyrek altın alınırken 3 çeyrek altın alınıyor, her ay emeklinin cebinden 5 çeyrek altın çalınmaya devam ediyor. 57 kilo kıyma alınırken 20 kilo kıyma alınıyor, her ay emeklinin cebinden 33 kilo kıyma çalınmaya devam ediyor. Simit ve çay hesabıyla geldiniz, 1.285 tane simit alınırken 964 tane simit alınıyor; her ay 321 simit emeklinin cebinden çalınmaya devam ediyor. Bu kırmızı kart bu işte, bu kırmızı kartın anlamı bu. Bu kırmızı kart ülkeyi yoksulluğa mahkûm edenlerin, bu kırmızı kart geçtiğimiz 2021 yılının sonunda kur korumalı mevduat sistemini getirip ekonomiye 1,8 trilyon yük yükleyenlere karşı gösterdiğimiz bir kırmızı kart arkadaşlar. Şimdi, bakın, bu hesaba göre, çeyrek altın hesabına göre emekli maaşının 40 bin olması gerekiyordu, emeklinin cebinden 25 bin TL çalınmış gözüküyor.
Değerli arkadaşlar, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 21.083 TL, yoksulluk sınırı 70 bin TL. Bugün resmî SGK verilerine göre 2 milyon 94 bin emekli çalışıyor. Bunun üzerine kayıt dışı çalışanlara da baktığımız zaman yaklaşık 5 milyon emeklinin çalıştığını görüyoruz. Bakın, 79 yaşında bir insan inşaattan düşüp ölüyorsa hepimizin şapkayı önümüze koyup düşünmemiz lazım. Bunu muhalefeti suçlayarak, dış güçleri suçlayarak yapamazsınız. Yaklaşık çeyrek asırdır bu ülkeyi siz yönetiyorsunuz, bunun tek sorumlusu da sizsiniz. Bakın, geçtiğimiz günlerde pazarda 93 yaşında bir teyzenin evinde ördüğü şeyleri sattığını gördük.
Allah aşkına, bir de TÜİK'imiz var, açıkladığı enflasyon rakamlarına bakıyorsunuz, inanan var mı? Vallahi siz de inanmıyorsunuz, siz de alışveriş yapıyorsunuz yani siz daha lüks şeyler alıyorsunuz ama buna siz de inanmıyorsunuz değerli arkadaşlar. TÜİK yüzde 44,8, ENAG yüzde 83,40 olarak açıklıyor ama emeklinin, yoksulun hissetmiş olduğu enflasyon daha yüksek. Bakın, bu yaptığınız zamla bırakın bir çift ayakkabı almayı, bir pantolon bile alamıyorsunuz değerli arkadaşlar. Emekliye layık görülen rakam bu. Bir emekli maaşıyla bir yıllık alım gücünü karşılaştıralım: Bakın, 1 Ocak 2024'te bir emekli -120 TL tavuğun kilosu- 83 kilo tavuk alabilirken ay sonunda yani 31/12/2024'te -299 TL bir kilo tavuk- 14.469 TL'yle alınan tavuk 48 kilo, 12.500 liraya alınan tavuk 83 kilo. Tavuğa göre hesaplasanız emekli maaşının 24.817 olması lazım, ete göre olsa 20.580 olması lazım, peynire göre olsa 25.220 TL olması lazım. Bir emekli Ocak 2024'te 52 kilo peynir alabilirken Aralık 2024'te ise maalesef 29 kilo peynir alabilmekte. Yani temel gıda ürünlerine bile baktığımız zaman bu emekli komik kaçtığını görürüz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI İSMAİL FARUK AKSU - Veli Bey, toparlayın lütfen.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Hemen toparlıyorum Başkanım, teşekkür ederim.
Enflasyonda Avrupa 1'ncisiyiz, dünyada 6'ncı sıradayız. Öyle 1'inciliklerimiz var ki maalesef diğer ülkeleri 10'a katlayan 1'incilik. Bizden yüksek Arjantin, Suriye, Güney Sudan, Filistin ve Zimbabve var; Angola, Myanmar, İran bizden daha iyi durumda. Faizde dünya 1'incisiyz, emekli maaşında Avrupa'nın en düşüğü biziz, asgari ücrette en kötü birkaç ülkeden biri biziz. Türkiye emeklilere ödediği maaşla Avrupa'nın en son sırasında yer alıyor. Eurostat verilerine göre Almanya'da ortalama emekli maaşı 1.252 euro, Hollanda'da 2.003 euro, Fransa'da 1.485 euro, Lüksemburg'da 2.734 euro. Belçika'da 1.717 euro; Türkiye'de ise emekli maaşı 330 euro. Bizi kıskanan Avrupa emekçisi bizden tam 7 kat fazla emekli maaşı alıyor. Sayenizde yoksullar ülkesi hâline geldik değerli arkadaşlar hem çalışanlar açısından hem de emekli açısından.
Bakın, eskiden çalışan 2 doktor, evini, arabasını almayı bırakın, çocuklarını okutabiliyordu, şimdi çalışan 2 doktor maalesef 1 çocuğunu özel üniversitede okutamayacak duruma geldi. Mühendislerin durumu doktorlardan daha beter, avukatların durumu daha beter. Bakın, bir Ankara Hukuk Fakültesine girmek için ilk 2 bine, 3 bine girmek gerekiyor. Ankara Hukuk Fakültesini bitiren çocuklarımız maalesef asgari ücret seviyesinde bile iş bulamıyor. Sadece geniş kesim yani yüzde 60 asgari ücret alan kesimimiz değil "beyaz yakalı" dediğimiz kesim de yoksullaşmış durumda.
Değerli arkadaşlar, yine, sadece maaş alanlara bakmayalım, bir de Aile Bakanının açıkladığı rakamlara göre birkaç çarpıcı rakamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye'de 2023 yılında 4 milyon 989 bin hane sosyal yardım almış.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, hemen bitiriyorum.
OTURUM BAŞKANI İSMAİL FARUK AKSU - Lütfen tamamlayalım.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Aile Bakanlığının son istatistiklere göre Ekim 2024 itibarıyla 3 milyon 629 bin hane düzenli sosyal yardım almış. 2012 yılında sosyal yardım alan hane sayısı 2 milyon 171 binmiş, 2023'te 5 milyon olmuş yani tam 2 katına çıkmış yani her yıl yoksulumuz artmış. Demek ki değerli arkadaşlar, 5 milyon haneye aylık asgari ücretin üçte 1'inden az para giriyor, sosyal yardım almanın şartı bu. Bu hanede 4 kişi olursa 20 milyon kişi yardımla yaşıyor. Aile Bakanlığı, devlet yardım etmezse yataklarına aç girecek. Maalesef gelir dağılımında müthiş bir adaletsizlik var, millî gelirden pay alan en düşük yüzde 20'lik grup bırakın millî gelirden pay almayı, borçlu olarak yaşamaya devam ediyor.
Değerli arkadaşlar, bu getirdiğiniz şey, bu emekli maaşı hakikaten doğru değil. Bunu vicdanlar da kabul etmiyor, belki parmaklarınız kabul edecek ama bunu ne emekli kabul ediyor ne vicdanlar kabul ediyor. Bunu karşısında olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Başkanım, teşekkür ediyorum.