Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2858) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .01.2025 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyelerini ve teklifi sunan milletvekillerimizi, heyetimizi saygıyla selamlıyorum.
İktidar vekillerinin en çok zorlandığı şey burası zaten. Aralık ayında oturduk, konuştuk; bugün konuştuğumuz bu 9 maddelik kanun teklifinin içinde bulunan 8 maddeyi bir uzlaşma yoluyla Genel Kurulda "Evet, bunları geri çekiyoruz." diye bir anlaşmayla geri çektiniz. Kimlerle? Grup başkan vekillerimizin vekiller adına anlaşması yoluyla. Sonra ne oldu? Halka yaptığınız gibi bize yalan söylediğiniz ortaya çıktı. Niye bunu söylüyorum? Ya o gün Grup Başkan Vekillerinin "Evet, bunları geri çektik, ileriki tarihlerde görüşmek üzere geri çektik." demesine dair bir bilgi notu ya da açıklama olması lazım ya da eğer "Anlaştık ve geri çektik." dediyse buraya getirilmesi büyük bir ayıptır; bu, Bütçe Komisyonunu yok saymak demektir. Dolayısıyla sizin saygınlığınızı da zedelemiş oldu. Yine de görüşeceğiz tabii.
Teklifin 9 maddelik kısmının sadece 1 maddesi vatandaşa değiyor, o da değmiyor, rüzgâr gibi gelip geçiyor. Nedir orası? Vatandaşa, çalışana, emekliye yapılacak olan zam miktarı.
Şimdi biraz daha açalım bunu: Kanunun ek 19'uncu maddesinde yapılan değişiklikle, 2024 yılının Temmuz ayından beri 12.500 lira olarak uygulanan en düşük emekli aylığını 14.469 TL'ye çıkaracağınızı bu teklifte âdeta müjde gibi söylüyorsunuz. Bu veri nereden gelmiş? TÜİK'in son altı aylık enflasyon oranlarına dayanarak yani yüzde 15,75 zam oranına dayandırılarak. Ya, Allah'ınızı severseniz, bu TÜİK'te birazcık insaf, birazcık vicdan yok mu? Bu TÜİK'in verileri doğru olabilir mi? Bu, sokaktaki, pazardaki enflasyonla gerçekten örtüşüyor mu yani bu mümkün müdür arkadaşlar? Yani bunu vicdanınız kabul ediyor mu Allah aşkına ya! Pazara çıktığınızda yüzde 100'ün altında hiçbir mal ve emtia bulamayan vatandaşa "TÜİK böyle çıkardı, dolayısıyla sizin ücretiniz bu kadardır." demek sizi rahatsız etmiyor mu ya? Çıkmaz sesiniz, tabii ki etmez. Yasa böyle değil mi? Ama vicdan böyle değil işte, vicdanınız ne yazık ki bu saray rejiminin size dayattığı bu teklif metinlerine "Hayır." diyemiyor, tıpkı "O gün anlaştık, bunu geri getirmeyelim." diyemeyeceğiniz gibi. Üzülerek söylüyorum, teklif sahipleri adına üzülerek söylüyorum: Bu teklifin getirileceğini onlar da bilmiyorlardı, son bir iki gün içinde öğrendiler çünkü saray talimat vermişti. Artık milletvekilliğinin, Parlamentonun hiçbir öneminin kalmadığı bir döneme getirdiniz.
Enflasyonun hızla yükseldiği 2022 yılından itibaren TÜİK, ortalama madde fiyatı listesini açıklamayı bıraktı, halktan aldığı yetkiyi halkı kandırmak için kullanmaya başladı ve siz de buna iktidar olarak seyircisiniz. Ankara 6. İdare Mahkemesi kararıyla verilerin açıklanmasının TÜİK'in görevi olduğuna hükmedilmesine rağmen bu karara uymayan TÜİK, fiyat listelerini saklamaya devam ediyor yani yargıya meydan okuyor aslında ama şunu bilin: Yarın bu iktidar değişecek ve bu iktidar değiştiğinde "Kanunsuz emrin yerine getirilmesinin suç olduğunu bilmiyorduk." demek, bu görevi yapan arkadaşlar için hiç fayda etmeyecektir, yargı önünde hesap vereceklerdir. Halktan gizleyip rakamları çarpıtan ve okus pokusla son altı aylık tüketici enflasyonunu yüzde 15,75 olarak açıklayan TÜİK'in kendisi bundan bizzat sorumludur ve bu zalim Hükûmet bundan sorumludur. Burada 14.468 lirayla... 25 kuruşu da yuvarlamışsınız bu arada, keşke onu da yapmasaydınız. Ve aynı zalim Hükûmet yeniden değerleme oranıyla ne yazık ki yüzde 43,93-yüzde 44 oranında belirlediği yeniden değerleme oranıyla vergi, harç ve cezalarda yeni düzenleme yaptı, hatta bunlar köprülerde, otoyollarda yüzde 100 ve üzerine kadar çıkabildi, öyle ki poşetlerde 25 kuruşu bile 50 kuruş yaptınız.
Değerli arkadaşlar, peşine düştüğünüz şey çok acı verici. Demin milletvekili arkadaşlarım da söyledi, 2 trilyona yakın bütçe açığının olduğu bir yerde 3 trilyon liralık vergi gelirini patronlardan almaktan vazgeçtiniz. Peşine düştüğünüz şey, Rize Çayeli'de yaşayan engelli vatandaşın kızına aldığı 700 bin TL'lik arabanın 40 bin TL vergisi. Yani engelli raporuna itiraz yok, 700 bin liraya kızına aldığı araç için...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şimdi, "Bunlarda şikâyet yoksa böyle bir şey yok." dediler, Maliye Bakanına sordum ben. Şikâyet varsa, komşusu şikâyet ettiyse...
TAHSİN OCAKLI (Rize) - İsmail Bey, komşu şikâyeti falan değil. Ben size bunun belgelerini de veririm. Sayın Avukat Harun Mertoğlu'na o belgeleri verdim. Dolayısıyla bunların hepsi vardır, Mecliste de konuşulmuştur.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ama şikâyet varsa...
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Bunun alınma nedeni de şudur, Defterdar Bey'in de söylediği şudur: Gelir İdaresi Başkanlığının zorlamasıyla, yazılı emriyle alabildiğinizden alın, alamadığınız kalsın; bakış açınız budur İsmail Bey, kusura bakmayın. Şu anda ben size bunu ispat ederim. Eğer bu para alınmadıysa yarın ben milletvekilliğinden de istifa ederim
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Siz evladınıza ev alsanız dahi eğer burada şikâyet yoksa Maliye Bakanlığı buna bir şey yapmıyor. Eğer şikâyet varsa...
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Hayır efendim, şikâyetle ilişkili değil.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Engellilerde böyle bir şey yok.
TAHSİN OCAKLI (Rize) - İsmail Bey bak, bunu doğru bilmediğin için iddia ediyorsun. Bir anlaşma yapalım bu halkın, bu milletin huzurunda, bir anlaşma yapalım milletvekillerimizin huzurunda. Eğer Gelir İdaresi Başkanlığının bir yazılı talimatı nedeniyle bu parayı aldığını söyleyen Vergi Dairesi Müdürünün söylediklerini ben size ispat edersem ne yapacaksınız? Şikâyete maruz bir konu yok burada. Bu, sizin uygulamanızdır, AKP iktidarının işte bu zulüm meselesine ilişkin bir örnektir. Bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim ama bir baba evladına 700 bin lira verip araç aldı diye ondan 40 bin lira vergi istenemez, bu adaletsizliktir.
Demin ne dedim? 3 trilyon lira vazgeçtiğiniz... Otomobil fabrikalarından, bu iş adamlarından, 5'li çetelerden almaktan vazgeçtiğiniz vergileri takip edin. Demin ne dedim? Yatları, katları, milyonlarca dolarlık araçları olan insanları takip edin, onlardan vergi alın. Artık emeklilerle ilgilenmekten, engellilerle ilgilenmekten, onlarla ilgilenmekten vazgeçin. Bütçe açığının kendisini çalışanlardan ve emekli maaşlarından oluşturmaya çalışmak büyük bir adaletsizlik ve bunun düzeltilmesi gene sizin elinizdedir. Ya siz bunu düzelteceksiniz ya da millet ilk seçimlerde bunun gereğini yapacaktır.
2019 Ocak ve Ekim dönemi itibarıyla işsizlik ödeneğine başvuran 1 milyon 643 bin 495 kişi var ve bunlardan bu ödeneği hak eden -işsizlik ödeneğini hak eden- kişi sayısı toplamda 854 bin olmuş. Şimdi, buradaki hikâye şudur: Evet, sigorta primlerini desteklemek amacıyla 1.000 TL işverene veriyorsunuz; veriyorsunuz da bunu niye İşsizlik Fonu'ndan veriyorsunuz? Yani İşsizlik Fonu, işsiz kalan insanlarımıza verilebilecek olan bir fondur. Dolayısıyla buradan alınan bu fonun ayrılıp... Bu fonun işsizlere ödenmesi gerektiği yerde patronlara ödenmesine karşıyız.
Özeti şudur: Zaten tekliflerimizle, önergelerimizle karşınıza getireceğiz ama bunun -Anayasa'da- bir iptal edilme durumu yüzde yüz vardır; bu teklifin geri çekilmesi lazım, Anayasa'ya uygun değildir ama eğer onu yapamazsak belki asgari müştereklerde birleşebiliriz.
Teklifin 1'inci maddesini metinden çıkarmanız, efendim, 2'nci maddesinde, özellikle "Denetçilerin görevleri" başlıklı maddenin son fıkrasını teklif metninden çıkarmanız ve dolayısıyla 3'üncü maddenin tamamen çıkartılmasını ve hatta bu emeklilerimiz için yapılan düzenlemenin de bizim partimizin teklif ettiği gibi en az 30 bin liraya çıkartılmasıyla ilgili bir ortaklaşma yakalamamız hâlinde bugünkü bütçe toplantısının hiç olmazsa bir karşılığı olabileceğini düşünüyorum. Pek de umudumuz yok açıkçası ama Türkiye'de yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen, demin arkadaşlarım da söyledi, 9 adet kayyum atamasıyla belediyelerin yönetimine el koymanıza rağmen, yine son olarak Beşiktaş Belediyemizde hâlâ daha dosyasının oluşturulmadığı, ne olduğu belli olmayan, haksız hukuksuz uygulamalarınıza karşılık yapılacak şey yeniden hemen bir erken seçimin gelmesidir. Vatandaş bunu istiyor, eğer uygulamalarınızın doğru olduğunu düşünüyorsanız size hak verecektir, buyurun size seçim için hodri meydan diyorum.
Saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum.