Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Sosyal Güvenlik Müfettişleri Derneği Başkanı Ayşe Özer Ulu'nun, Dernekleri ile sağlık denetimi alanındaki sorunlar, müfettişlerin meslek alanında yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .02.2025 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu sağlıkta ortaya çıkan skandallar, cinayet şebekeleri, hepsi bize denetim eksikliğini düşündürdü ve hâlen düşündürüyor. Yaptığımız toplantılarda, gittiğimiz ziyaretlerde konuştuğumuz yetkililer hep, çok önemli bir denetim eksikliğini, teftiş eksikliğini gösteriyor. Sayın Dernek Başkanımız da bunlarla ilgili önemli vurgular yaptı. Yani bir şeyi denetlemek gerekiyor, o zaman, denetleyecek, teftiş edecek kişi sayısını arttırmak, onları özendirmek, heveslendirmek, teşvik etmek gerekiyor; bu, bir gerçeklik. Hani, özelde gereksiz işlemlerin yapıldığı bir vaka, bunu denetlemek gerekecek. Binlerce dosyayla karşı karşıya kalan müfettişler aralarından örneklem metoduyla çalışıyor ve ortaya ne kadar hakikat çıkıyor; hakikaten ilginç, önemli bir durum var ortada
Şimdi, İstanbul'da ziyaret ettiğimiz SGK'de çalışan doktor hanımın bir cümlesini unutamıyorum, dedi ki: "Ya, kötüler bizden ileri Ömer Bey. Biz sıkıntıları tespit ediyoruz ama bakıyoruz ki yolsuzluk yapmak isteyenler bizden çok daha ileride işler yapıyorlar, onlara yetişmek mümkün değil." Hakikaten böyleyken teftiş kalitesinin, müfettiş sayısının, kalitesinin iyi olmaması son derece önemli bir sorun, bu apaçık ortaya çıkıyor.
Sağlık hukuku konusuna vurgu yaptı Sayın Başkan. Gerçekten, her geçen gün dev adımlarla ilerlenen, internetin, yapay zekânın çıktığı bir zaman diliminde sağlık hukukunda çok geri kaldığımız apaçık ortada.
Şimdi, şu var yani Sayın Başkanımızın cevaplamasını isterim: Bizim gördüğümüz -İstanbul'da hafta sonu bir ziyarette bulunduk- Sağlık Bakanlığı ve SGK arasında bir kopukluk var gibi, takipler noktasında önemli kopukluklar var gibi; bu konuda ne der, onu dinlemek isteriz.
Yine, burada verdiği rakamlar çok vahim gerçekten: Şimdi kadro sayısı 909, dolu kadro 439, boş kadro 470. Ya Türkiye'de yeterli kadro açılmaz ama burada kadro açılmış, kadrolar dolmamış, yarısından fazlası boş kadroların çünkü insanlar özenmiyor "Ya niye müfettiş olayım, maaşı düşük, angaryası bol, riski fazla." falan diye bakıyorlar demek ki. Yani bir kere bu Komisyon mutlaka bu noktada bir şeyler yapmalı. Biz sadece sizin toplantınızda değil diğer toplantılarda da bu konuya vurgu yaptık.
Yenidoğan uzman sayısı da çok düşük mesela. Yenidoğan uzmanlarının teşvik edilmesi, özendirilmesi gerekiyor. Asistanlığı tercih eden doktor yok. Yenidoğan uzman sayısı her geçen gün düşüyor, eksiye doğru neredeyse gidecek.
Teftiş açısından bakıyoruz, iş kötü bir yere gidiyor, iyi bir yerde değil zaten. Sağlık Bakanlığı müfettişi, SGK müfettişi arasında bir yetki kargaşasından bahsettiniz. Bu da önemli, bunu da biraz açmak lazım yani bu da ciddi bir sorun gördüğüm kadarıyla.
Hekim müfettiş olmaması veya kimsenin buna özenmemesi... Tabii, maaşlar düşük, bir hekim hastanede çalıştığı zaman çok daha iyi maaş alabilecek; kim, niye hekim müfettiş olsun, gittikçe sayılar düşüyor, açılan kadrolara kimse müracaat etmiyor; olacak iş değil. Ondan sonra diyoruz ki: "Yolsuzluk niye oldu?" Hakikaten olacak bir şey değil. Yani bu maaş durumlarının hakikaten düzeltilmesi gerekiyor.
Bir de bu örneklem metodunun sorgulanması gerekiyor. Yani siz diyorsunuz: "Bir dosya çekip onu genele şamil ediyoruz." ama belki çekmediğiniz bir dosyada çok daha vahim hadiseler var. O yüzden en iyisi, bire bir teftiş edilen dosyanın artması açıkçası yani ne kadar iyi bir sayı oluşursa gerçekler o kadar net ortaya çıkar.
Yine, bu taşeronlaşma meselesi apaçık ortada. İşte, hastaneler doktora "Şirket kur, fatura kesilsin, şu bu..." diyor, bunun üzerinden işler dönüyor ve hastaneler bu noktada çok rahat yani. Gördüğümüz kadarıyla faturalar olmayan hasta üzerinden bile kesiliyor, var olan hasta üzerinden olmayan işlemler gösteriliyor ve kimse bunu tespit edemiyor açıkçası yani istediği kadar dolduruyor, rastgele bir seçimle anca ortaya çıkıyor. Biz İstanbul'da bu konuyu SGK İl Müdürlüğünde konuşurken "Günlük olarak hastaneler faturaları girsin." dedik ama onun da çok mümkün olmadığı söylendi. Bu konuda görüşünüz nedir? Mesela hasta taburcu olduğunda tüm işlemler tamamlanıyormuş ama "Günlük olarak girilince bu sahtekârlıklar bir nebze engellenebilir." dendi. Bu konuda ne dersiniz? Dinlemek isteriz.
Teşekkür ederim.