Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Profesör Doktor Tuğhan Utku'nun, Dernekleri ile faaliyet alanları, çalışma grupları, mevzuatlarda yoğun bakımın tanımı, çalışma düzeni, yoğun bakımların güçlü ve zayıf yanları, bu alandaki sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 05 .02.2025 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu, yardımcı sağlık personeli konusunda dedikleriniz çok önemli hocam. Aslında buz dağının görünmeyen kısmındaki yardımcı sağlık personeli sanırım önemli bir şekilde ihmal ediliyor. Haklısınız, o bakım meselesinin altını tekrar çizmek gerekiyor; çok haklısınız.
Şimdi, bu donanımlı yani kaliteli hizmete dikkat çektiniz yani çok yoğun bakım yatağı var ama yatak bulunamıyor. Böyle bir şey nasıl olur? Hakikaten büyük bir sorun burada görünüyor. Bunu bir şekilde çözmeliyiz, açıkçası bir kalite sorunu var.
Şimdi, yenidoğan yoğun bakım hocamızı da dinlerken, o zaman da bu problem öne çıktı; bir kalite problemi var. Yoksa yatak sayısı artırılıyor, şöyle böyle falan ama nitelikli hizmet noktasında sıkıntı olunca bir kısır döngü olacak ve bu kısır döngü daha da artacak gibi. Bu, çok tehlikeli bir durum. Yani biz hep çareyi mesela yenidoğan yoğun bakım yatak sayısını artırmakta bulacağız. Aslında o da değil. Bu, çok önemli, sanırım Bakanlık yetkilileri ve Komisyon raporumuzda da bunun altının çizilmesi gerekir.
Yine, "549 uzman var." dediniz ve 32 bin yatak yani dev bir uçurum var arada. Evet, işte bunlar çözülmeli.
Bir de tabii, çok haklısınız, ben de bir hekimim; bu tür böyle medyatik linçlerde maalesef hekimler de çok etkileniyor, işini doğru dürüst yapan insanlar da çok üzücü bir şekilde etkilenebiliyor yani insanların böyle, bu tür abartılmış, medyatik linçlerden sonra zanlar altında tutulması, bilim insanlarının çok rahat suistimal yapabilecek insanlar olarak görülmesi, gösterilmesi çok üzücü. Biz de bundan rahatsızız, sanırım Komisyonumuzdaki tüm arkadaşlar da rahatsızdır.
Yoğun bakım doktoru azalacak bu gidişle. Yenidoğan hocamızın sunumunda da bu ortaya çıkmıştı yani artacağına düşecek yani birtakım arkadaşlarımız yaşlanacak, mesleği bırakacak, yeniler talip değil, bu da eksiye gidişi, oranın düşüşünü gösterecek; çok önemli bir tehlike aslında bu. Hem nitelik azalacak belki hem de nicelik azalacak; eski, nitelikli, tecrübeli hocalar gidecek, yerine daha az tecrübeli doktorlar gelecek, bu da büyük bir tehlike.
Bilhassa da İstanbul -ben her toplantıda İstanbul'un altını çizmeye çalışıyorum- skandalın patladığı yer, en büyük uçurumların olduğu yer İstanbul, dev bir nüfus ve hani başka yerlerde kabul edilebilir, "tolerable" olan meseleler İstanbul'da "tolerable" olmaktan çıkıyor ve skandallara dönüyor. Özellikle, sanırım hem Bakanlık hem de Komisyon raporumuzda da bu konunun altı çizilmeli, İstanbul ayrı bir antite, Türkiye'deki bazı iller de bu noktada önemli bir yer iştigal ediyor.
Bir de hocam, son olarak zorunlu hizmet konusu yani yoğun bakım uzmanı olduktan sonra sanırım zorunlu hizmet konusunda bir muafiyet olması gerektiğini söylüyorsunuz. Yani hakikaten öyle, bahsettiniz, 42 yaşından, 45 yaşından sonra zorunlu hizmete gidecek bir hekimi düşünün yani hakikaten bu konuda da bir iyileştirme bence de yapılması gerekir. İdealist bir şekilde, daha bir bilimsel kariyer yapayım diyen bir insanı o yaşında zorunlu hizmetlere sürmek hakikaten doğru değil. Bunun da bence önemli bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Teşekkür ediyorum Sayın Hocam.