Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu Üyeleri Profesör Doktor Ahmet Yağmur Baş ve Profesör Doktor Şerife Suna Oğuz tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 29 .01.2025 |
MURAT ÇAN (Samsun) - Ben Hocalarımıza çok çok teşekkür ediyorum. Hele son hasta akıbetinin paylaşımı hakikaten büyüleyici, emeklilerimize sağlık, çok sağ olun.
Ben, on yıl kadar özel sağlık sektöründe çalışmış, toplamda da otuz iki yıllık hekim bir arkadaşınızım. Yani henüz daha saha çalışmalarına başlamadığınızı anlıyoruz, bu Komisyon çalışmalarınızın hazırlığındasınız. Sorum şu: Yani bu Komisyonun yaptırım gücünü ne bekliyorsunuz? Vardığınız kanaatlerin fikrî takibini ve sonuçlarını nasıl takip edeceksiniz? Bir de önerilerimiz dikkate alınmadığındaki tepkiniz ne olacaktır? Bunu şunun için soruyorum: Ben bu soruyu hazırladıktan sonra... Siz bizim gücümüz bütün saha denetlemelerini yapmaya da yetmeyecektir -bu formlar marifetiyle- sahada aslında denetlemeyi bu formlar yapacak gibi söylemiş oldunuz. Yani zaten Özel Hastane Yönetmeliği ve Kamu Yoğun Bakım Yönetmeliği denetlemelerinde formlar üzerinden... Onu ben şöyle tanımlıyorum son on beş yirmi yılda: Hastayı değil dosyayı tedavi eden bir sistem gelişti. Yani dosyaya bakıyorsunuz, bize gelen incelemelerde, tetkiklerde hasta mükemmel, yaşıyor aslında ama birden ecelinden ölmüş oluyor. Dolayısıyla sizin formunuzun sahadaki etkisini siz nasıl ölçeceksiniz? Çünkü sizin antetinizle sahaya sunulmuş bir çalışma olacak bu.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Sahayı aslında form denetlemeyecek, bu formlarda -biraz önce de bahsetmiştim- 130 yenidoğan profesörü, 110 civarında da doçent var, her denetimde 2'sinin olması ve 1'inin hoca olmasını biz isteyeceğiz.
MURAT ÇAN (Samsun) - Gördüm onu.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Yani müdürlüklere verip de "Siz artık bir denetlersiniz." kısmı olmayacak. Biz de periyodik -Şule Hocam, siz cevap vermek ister misiniz- toplantılarımızla denetim sonuçlarımızı değerlendireceğiz. Ama buradaki sorduğunuz; eğer önerilerinize cevap ya da uygulama olmazsa tepkiniz ne olur, yaptırım gücünüz ne olur?
MURAT ÇAN (Samsun) - Yaptırım gücünüzü soruyorum.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Biz de denetleyeceğiz, sonuçlara bakacağız, öyle göreceğiz yaptırım gücümüzü.
MURAT ÇAN (Samsun) - Bir diğer sorum: Bu yenidoğan çetesi ifşa olduğunda bunun sebepleri ve sonuçlarıyla ilgili sizin ilk tespitiniz ne oldu? Mutlaka bir kanaatiniz vardır. Hani duyduğunuzda öngörüleriniz doğrultusunda gerçekleşen bir durum mudur? Siz bu tür olaylar olmasın diye kendi önerilerinizle ilgili, kafanızdan tasarladığınız önerilerle ilgili bir şey söylemek isterseniz onu da duymak isterim.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Biz o zaman hepimiz kısaca söyleyelim bence çünkü bu kişisel bir soru. Hani "'Geliyorum.' denen bir şey geldi de siz biliyor muydunuz?" şeklinde anlıyorum ben sahadaki durumu. Sahada heterojen bir hasta bakımı olduğunu biz biliyoruz zaten yani mesela, ben İstanbul'daki merdiven altı bir hastane ile Ankara'daki Güven Hastanesini aynı kefeye koymam. Tabii ki böyle sıkıntılar yaşanacağını biliyorduk ama bu kadar... Etik dışı bir yaklaşım var yani biz o çocuklara "kendi çocuğumuz" diyoruz; "hastamız" demeyiz, "bebeğimiz" deriz ama başkaları "Bırak onu, o zaten yaşamaz..."
Geçen hafta burada şunu da konuşmuştuk: Mesela, İsveç'te, Amerika'da, Portekiz'de 25 hafta altı bebekler daha doğmadan -doğum eylemi başlamışsa- aileye "Bu çocuk yaşarsa yüzde 70-80 morbidite kısmı olur, doğduktan sonra biz buna dokunmak istemiyoruz; kundaklayıp oksijen bile vermeyeceğiz, ağrısını dindireceğiz. Bırakalım mı?" diye soruluyor. Bizim hem tıp eğitimimiz hem yasalarımız hem de vicdanımız zaten buna müsaade etmediği için biz bu hastaların kalbi atınca -20 hafta falan diye bakmıyoruz- hepsini yatırırız, maliyeti ne olursa olsun. Oradaki jargon çok itici, asıl onlar Avrupalıların yaptığını farklı bir şekilde yapmışlar, hani "Bırakın onu, ölsün..." O, rahatsız edici kısmı ve bunu parasal olarak yapmaları zaten rezalet, yargıda devam ediyor.
Hocam, siz ne dersiniz bu konu hakkında?
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. ŞULE YİĞİT - Şimdi, şöyle: Ahmet Bey'in de dediği gibi, biz heterojen bir bakım olduğunun farkındayız. Özellikle, bu formları hazırlarken form hazırlayan grup olarak... Tabii, Sağlık Bakanlığı bizden bunu bu olay sonrası istedi ama bu olay içinde yer alan çoğu kişi aslında hekim değil; içlerinde 1 hekim var, yenidoğancı yok.
Şöyle bir şey koyarsanız ortaya, işin niteliğine değil de niceliğine bakan bir sistemi ödüllendirmeye çalışırsanız beklenen odur ama gördüğünüz gibi, Sağlık Bakanlığı bu konuda, denetim konusunda bir bilim komisyonu kurduğu zaman biz bu formu hazırladık ve bu formlar niteliği araştırmaya yönelik. O yüzden de eğer formlar düzgün bir şekilde... Ki bu konuda neonatologların tek derneği var Türkiye'de, Türk Neonatoloji Derneği; hepimiz oraya üyeyiz ve genelde belli anlamda tüm neonatolog arkadaşlarımın bu konuda disiplinli çalışacağını düşünüyorum. Denetlemeler yapılır ama karşılığında... Dikkat ettiyseniz sonuç kısmında ise herhangi bir yaptırım yazamayacağımızı söyledik; yaptırımlar Sağlık Bakanlığı kararıyla olacaktır ya da bu konuda oluşturulacak yönetmelikler de çıkacaktır yani yaptırım kısmı Sağlık Bakanlığına ait olacaktır.
Burada önemli olan şey şu, bazen aslında... Tabii, bu çete olayı çok kötü niyetli, para kazanmak için artık gözü dönmüş insanların vahşi bir şekilde işleri yürütmesinden kaynaklanmış, bu kısım ortaya çıktı ama bizim burada niteliği denetlemeye çalışmamızın nedeni bir kısmında da kötü niyet değil bilgisizlikten kaynaklanan problemler olabilir. O yüzden, yenidoğancıların düzey 3'te çalışması çok önemlidir.
Bu hasta bakımı çok özel bir iştir, burada hemşire bakımı aynı şekilde çok önemlidir. Özellikle, yenidoğan hemşireliği konusu çoğu ülkede ayrı bir şey olarak değerlendirilmektedir, rutin hemşire bakımından çok ayrıdır; öyle olduğu için ülkemizde de hızla yenidoğan hemşireliği ve yenidoğan uzmanlığı konusunda birtakım özendirici tedbirler olmalıdır ama farkındaysanız bizler yenidoğancılar olarak rutin her hekim gibi... Mesela, bir hekimlik sigortası çıktı malpraktis nedeniyle. Bizler cerrahlarla aynı düzeyde prim yatırıyoruz. Yani çok yüksek riskli bir gruptur. Bu, hayat boyu -stres, risk- doğal olarak insanların seçimini etkilemiştir. Onun için de başka özendirici tedbirlerin getirilmesi herhâlde daha uygun olur.
Teşekkür ederim.