KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ KARAOBA (Uşak) - Şimdi ben de öncelikle bu kadar bilimsel ve güzel bir sunum için hocalarımıza teşekkür ediyorum, çok yararlandığımı da belirtmek istiyorum ama inandığım bir şey var, testi kırılmadan önce önlem almak lazım. Yani biz şimdi 1.500 gramın altı, işte, çocukları konuşuyoruz ya da yenidoğanların sorunlarını konuşuyoruz ama bu çocuklar niye erken doğuyor, hiç tartışmıyoruz. Aslında sizin bir cümleniz vardı, biz de kadın doğum uzmanı olarak hep söyleriz, "Dünyanın en iyi yoğun bakımı annenin karnı." yani yenidoğan ya da erken doğacak bir çocuk varsa anne karnında sevk etmek en doğrusu ama burada ne devreye giriyor? Özel sektörde de çalışan biri olarak söyleyeyim, parasallaşmış bu sistem içerisinde bunu yaptıramazsınız. Yani bir kadın doğumcu, o doğumu, işte, "Üçüncü basamağı olan bir merkeze göndereyim, doğumu da orada yaptırsın." demez çünkü patronların ciro kaygısıyla, o hekimin aldığı yüksek maaş kaygısıyla sistem parasallaştığı için çözülemez. Aslında temel şey: Paraya dayalı sistem. Bugün yenidoğana para ödemeyin sadece devletin ödediğinde ve bu kadar sıkı denetimi yapın, özel hastanelerdeki yenidoğan yatak sayıları inanılmaz bir şekilde düşecektir. Burada acı olanı şu: Üniversitelerin devlet hastanelerindeki yenidoğan yatak sayılarının oransal olarak geride kalıyor olması ama hemşire olarak baktığınızda -Sayın hocam çok güzel söyledi- yetişmiş hemşire devlette, yatak sayısı devlette az; özel sektörde yatak çok, hemşire yok. Neden? Çünkü hekimi yüksek parayla transfer edersiniz, hemşireyi sömürü düzeni içerisinde en ucuz paraya çalıştırırsınız. Yani yenidoğan yoğun bakımında özel sektörde çalışan bir hemşire bir yerden sonra bırakmak zorunda kalır; asgari ücretle çalışır, sürekli nöbet tutar, herkesin fırçasını yer ve yasal anlamda da bütün sorumlulukları alır. Yani siz istediğiniz kadar sertifikasyonu geliştirin, bu sistemin içerisinde para olduğu sürece, ciro kaygısı olduğu sürece, patronların para kazanma hırsı olduğu sürece; çok tehlikeli bir noktadayız ve bunu çözemeyiz.

Şimdi, güzel bir şey var, diyorsunuz ki: "Yoğun bakım ünitelerinin durumu." "Kendi servisime veya benimki gibi eş değer bir üniteye yakınımı yatırır mıyım?" sorusu var. Bu soru doğru ama eksik. Bu soruyu şöyle sormamız lazım: Ben Sağlık Bakanı olsaydım bu denetimleri böyle yapar mıydım? Ben Sağlık Bakanı olsaydım CİMER'e 2002'de gelen şikâyetleri zamanında doğru değerlendirmez miydim? Ben Sağlık Bakanı olsaydım 112'nin hep sevk ettiği ya da özel sektörün peşkeş çekmesiyle yenidoğan uzmanlarının kaldırıldığı üçüncü basamak hizmetlerini kabul eder miydim? Ben Sağlık Bakanı olsaydım 700 neonatoloji uzmanının olması gereken yerde yüzde 50 daha düşükken... Bugün çok güzel söyledi hocam, yan dalda 1'inci olup tercih edilen nokta bu kadar diplere iner miydi? Neden, neonatoloji uzmanlarına bugün özel sektörde -rakamlar doğru mu bilmiyorum, siz de telaffuz ettiniz- galiba 2009'da 150 bin liraya tekabül ediyordu, bugünkü hesapla 1-1,5 milyon ciro üzerinden maaş verilmekte. Peki, devlette çalışan -yani belki özel olacak- hocalarımız ne kadar alıyor? Bakın, bu dosyaları hazırlayan, ömrünü veren sizler, burada bize yol gösterirken aldığınız maaşla, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bu sistemin bozukluğu nedeniyle, bu sistemin ücret ve parasallaşması nedeniyle 1,5 milyon maaş alıyorsa burada oturup şapkamızı önümüze koymamız gerekir. Amacımız...

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Parasız mı çalıştıralım?

ALİ KARAOBA (Uşak) - Efendim...

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Parasız mı çalıştıralım?

ALİ KARAOBA (Uşak) - Parasız... Evet, her şeye böyle baktığınız için bu sistem çözülmez. Kastettiğim şey şu: Bugün bu kadar bilgi aldığımız hocalarımız -atıyorum- 200 bin lira para alıyorsa, özel hastanede 1 milyon para alıyorsa neonatoloji uzmanı; bu adamın ciro kaygısı olur, gelen çocukları öldürmek için de bu sistemin içerisinde her şeyi yapar. Bakın, art niyet her zaman vardır. "RDS olduysa nasıl denetleyeceğiz?" dediniz, anlattınız. Aynı çocuğun bir filmini çekip, 10 tane film çekip, tarihlerini değiştirip gelip denetime vermezler mi? Burada niyet önemli, artık deontoloji ve etik kurallar gittikçe yine parayı merkeze koyduğumuz için bence diplerde sürünüyor. Burada önemli bir şey, hocam doğru söyledi, yenidoğan çok önemli bir şey. Biz prematürelere engel olacağız. Bakın, bir çocuk gösterdiniz, emeğinize sağlık, çok mutlu oldum yani o kadar güzel hizmet etmişsiniz ki doğduğu günden bugüne geldiği noktalara baktığınızda insan sizlerle gurur duyuyor. E, ben de diyorum ki: Bu çocuk, gebeyken "steroid" yapılmış mı? Neden IUGR olmuş? Çok basit bir şey, TORCH taramaları yapılmış mı? Bugün, bakın, gebelerimiz gerekli takipleri yeteri kadar almıyor. Bugün doğu ve güneydoğudaki bebek ölüm oranlarının çoğunun sebebi aslında prematürelere bağlıdır. En basit bir idrar yolu enfeksiyonunu bile önleseniz birçok prematüreye engel olursunuz ve bunu yatak sayılarının düşmesine getirebilirsiniz. "Kuvöz oranları" deseniz aynı. Yani burada temel sorun, aslında Bakanın, bu sistemin işleyişiyle ilgili, Bakanlığın bu sistemi profesyonel insanlara bırakmamasıyla ilgili diye düşünüyorum. Hepimizin hataları mutlaka vardır ama gelinecek nokta şu: Bölgesel üçüncü ve dördüncü basamak yenidoğan merkezlerini kurmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum ve siz, eğer erken tespit ettiyseniz... Mesela hastaneye 28 hafta bir gebe yattı, 3'üncü günde doğum yapıyorsa burada herkesi sorgulamak lazım, "Bunu niye sevk etmedin?" diye sorgulamak lazım. Para nedeniyle sevk etmiyorsa cezasını vermek lazım. Ama bizde maalesef... Düşünün Özel Şafak Hastanesinin 180 tane mahkemesi var; geçen toplantıda da söyledim, basında da takip ediyoruz; sahibi bugün Sayın Cumhurbaşkanıyla Amerika'ya geziye gidiyorsa sistemin nereden tıkandığını da görebiliriz. Bu açıdan, konu sağlık olunca, konu bebekler olunca hepimizin tarafsız davranıp bunu görmesi gerekir. Bu işleri sizlere bırakmamız gerektiğine inanıyorum ben; bürokrasinin, siyasetin değil, gerçekten akademisyen hocaların bu ülkeyi sağlık konusunda yönetmesi gerektiğine inanıyorum. Emekleriniz için çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Bu maaşlarla devlette hâlâ öğrenci yetiştirdiğiniz için ben kendi adıma sizlere şükran borcumu iletmek istiyorum, ellerinizden öpüyorum, saygılar sunuyorum.

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Ahmet Hocam, isterseniz şöyle yapsak daha iyi olur mu: Arkadaşlarımızın hepsi sorularını sorsa, ilgili arkadaşlar da not alsa...

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Şimdiye kadar yapıldı artık, çok az kaldı...

OTURUM BAŞKANI İSMAİL GÜNEŞ - Peki, peki, sizler bilirsiniz.

Buyurun.

YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Ben sadece şunu söyleyeceğim: Bu perinatal merkezlerin oluşturulması konusunda bir çalışma yapıldı, 29 sağlık bölgesi, her bölgede bir merkez çalışması oldu ama tabii bölgesel sevkler yine aşılamadı. Böyle bir çalışma var ama çok istediğimiz seviyelere ulaşmadı yani bölgeselleşme çalışmalarımız oldu, onu söyleyebilirim.