| Komisyon Adı | : | (10/696, 1831, 1832, 1833, 1834, 1835) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 04 .02.2025 |
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Başkanım.
Öncelikle hocalarıma çok teşekkür ederim yaptıkları sunum için. Benim aslında hem sorularım hem temennilerim var. Bir de eğer Başkanımın müsaadesi olursa biraz da bazı konulara açıklık getirmek istiyorum yani bir şeyler de anlatmaya çalışacağım.
Hocam, şimdi, geçmişi ve bugünü kıyasladığımız zaman gerçekten geçmişe göre çok iyi bir yerdeyiz ama bu, Türkiye'nin yüzyılına yakışacak noktada değiliz maalesef. Şimdi, buraya bakınca da yani kadın rektörlerin az olması ve yine, dekanlarımızın kadın olmamasının gerçekten Türkiye'ye ve Türkiye Yüzyılı'na yakışmadığını düşünen bir insanım. "Neden?" diyeceksiniz Hocam. Özür dileyerek Başkanım, müsaadeniz olursa biraz kendi hayatımdan kısaca bahsetmek istiyorum.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Estağfurullah.
Buyurun.
Makul bir süre içinde...
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Tabii, tabii, hızlı anlatacağım.
Hocam, biz 5 kız kardeşiz ve kadın olarak biz Diyarbakır'da Silvan ilçesinde yaşayan bir aileyiz. Babam vefat ettikten sonra aşiret reisliği bana düştü, küçük yaşta aşiret reisliği yaptım. 90'larda terör nedeniyle Silvan'ın bütün köy okulları kapalıydı, 63 tane okulu kendim onardım. Benim şahidim de o zamanki Kaymakamımız Ahmet Deniz'dir, sonra Balıkesir'e atandı, şu anda müfettiş olmuş diye biliyorum.
Velhasıl, kendimi kadınlara, kızlara adadım. Babalar, anneler göndermiyordu; her annenin, her babanın, her muhtarın eli öpe öpe büyümüş kızlarımızı yine eğitime yönlendirdik ve bir sürü şu anda o anlamda gurur duyduğum ve görevde olan bir sürü insan var. Dolayısıyla 97'de terör nedeniyle çok fazlasıyla köyden göç edildi Silvan'a, biz 8 derslikli bir okulda 32 derslik yaptık, Millî Eğitim Bakanlığına verdik 97'de çünkü biz bunu gördük. Bunu anlatmak kendimi methetmek için değil ama ben eğitime ne kadar önem verdiğimi anlatmak istiyorum. Dolayısıyla, kendimi hep adadığım için, kendim okul okumadım, sonra bir büyüğüm dedi ki: "Ya, Suna, bu kadar yaptın ama iki yıllık da okuyamadın." Bir sinir hâline denk geldim ve ben üniversite sınavına katıldım hiç çalışmadan. Bu arada, Türkçe'min bozuk olduğunun farkındayım, Türkçe'de "full" yaptım ve şu anda iletişim 2'nci sınıftayım.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Ne zaman?
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - İletişim 2'nci sınıftayım.
Bunu anlatmaya çalışıyorum. Şunu söyleyeyim size Hocam: Benim memleketim belli, ben Diyarbakırlıyım. Benim memleketim gibi olan bir sürü yer var. Kadınların yetki alanında olduğu zaman kız çocukları daha fazla gayret gösteriyor. Ben Kulp ilçesinde kadınlarla otururken bir kız geldi, bana sarıldı. Bana ne dedi, biliyor musunuz? "Ben milletvekili olmak istiyorum." dedi. Tabii ki olabilirsin dedim, daha bu kadar, anlatabildim mi? Örnek alıyorlar, kadınlara daha azim ve cesaret geliyor. Onun için benim sizden ricam Hocam, ben isterdim ki Diyarbakır'da da olsun. Ben bunu her zaman diyorum, sadece üniversite için demiyorum, aslında her anlamda, bizim bir kadın il müdürümüz yok, bir kadın kaymakamımız yok. Aslında bunlar bizim için çok kıymetlidir. Onun için, Hocam, özellikle üniversite için sizden ricada bulunuyorum; bu kadın rektörlerin sayısını bir fazlalaştıralım, Türkiye'ye yakışacak bir durum hâline getirelim.
İkincisi, Hocam, dekanlarımız da...
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Vekilim, galiba onu Sayın Cumhurbaşkanımıza söyleyeceksiniz, o imzalıyor.
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Ben ona da söyledim, onu söyledim efendim.
Şimdi, ikincisi de kadın dekanlarımıza daha... Şimdi, kusura bakmasın hocam, öneren sizler oluyorsunuz. Onun için bu konuda sizden destek istiyoruz.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Estağfurullah, her zaman.
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Sayın Cumhurbaşkanımız tabii ki bizlere çok sahip çıktı, hakikaten geçmişe ve bugüne baktığınız zaman bizim için çıkarılan yasalar vesaire, kadın hakları vesaire, gerçekten Allah razı olsun, bin kere de razı olsun ama biz artık yetki sahibi olmak istiyoruz yani o mercide olmak istiyoruz ki gelecek kadınlara ve kız çocuklarına örnek olmak için Hocam.
Belki çok uzattım, affınıza sığınıyorum. İçimdekini söylemek istiyorum, zaten içimden ne gelirse öyle konuşurum, bende siyaset yok, Allah da bilir. Benim için çok önemlidir Hocam. Bu konuda sizlere teşekkür ediyorum.
Bir de ben Naci Hocama bir şey söyleyeyim: Hocam, emin olun ki pozitif ayrımcılık asla istemiyoruz, biz eşitlik istiyoruz. Sizden ricam, kadınlar için "pozitif" kelimesi olmasa çok mutlu olurum çünkü kadınlar gerçekten aciz değil, sadece önlerini açmak lazım. Onun için de sizin gibi büyüklerin desteğine ihtiyacımız var.
Hepinize saygı sunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Teşekkürler Sayın Vekilim.
Ben de sizin gibi içimden geleni söyleyeyim...
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Çok özür dilerim.
Meclis konusunda da yüzde yüz size katılıyorum. Burada milletvekili arkadaşlar var, bütün partiden temsilciler var. Bu konuda da bütün kadınlarımıza çağrımdır: Bu konuda da hepimiz elimizi taşın altına koyalım, bugün her ilde en az 1-2 kadın milletvekili çıkması lazım.
Teşekkür ederim.
Saygılar sunuyorum. BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU -
Çok teşekkürler.
Ben de sizin gibi içimden geleni söyleyeyim: Demek ki Vekilimizi biraz daha kızdırsak master ve doktora da yapacak. Kızınca okuyor demek ki. Öyle dedi ya, "Sinirli bir anıma geldi, yaptım." dedi.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Sayın Komisyon Başkanım...
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Buyurun Başkanım.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Bir istatistik vereyim ben size: Biliyorsunuz, rektör olmak için aday olabilirsiniz yani bütün profesörler şartlarını sağlıyorsa...
RUKİYE TOY (Sivas) - Aday sayısı...
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Şimdi, oraya geleceğim.
RUKİYE TOY (Sivas) - İşte ben de onu merak ediyorum.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Onu söyleyeceğim.
RUKİYE TOY (Sivas) - Çok da aday olmak istemedikleri için..
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Bunu söyleyecektim Sayın Vekilim.
Şimdi, şöyle: Profesörlüğünü almış ve şartlarını doldurmuş, yerine getirmiş bütün profesörler rektörlüğe aday olabiliyorlar. Basit bir işlem var; on-line olarak siz Yükseköğretim Kurulunun sitesine girerek rektör adayı olabilirsiniz yani rektör adayı olmak için herhangi bir şey de yok.
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Koşul yok mu? Profesörlük şartı...
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Normalde direkt müracaat ediyorsunuz. Biz zaten sistemden bütün bilgilerinizi çektiğimiz için sizin ilave bir şey yapmanıza gerek yok.
Şimdi, gördüğümüz şu: Biz bu istatistiği de tutuyoruz. Üniversite rektör adaylığı konusunda kadın profesörlerimizin oranı maalesef az, yüzde 20'yi geçmiyor. Hani belki şuna ihtiyaç var: Teşvik edilmesi gerekiyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız, ben kendisine arz ettiğim zaman da bilhassa kadın adayları merak ediyor yani "Kadın aday var mı, yok mu, kimdir?" şeklinde. Dolayısıyla belki teşvik edilmesi -rektörlük için söylüyorum- önemli. Dekanlıkta da bilhassa orada da aynı şey var. Biliyorsunuz, dekanlar Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilerek atanıyor. Üniversite rektörlüğü bize adayları bildiriyor. Biz adayları gizli oylama yoluyla seçiyoruz, dekanları. Orada da dekan adayları arasında kadın dekan adaylarımızın oranının rektörlüğe müracaat edenlerden daha az olduğunu ifade edebilirim. Dolayısıyla, hakikaten önemli bir konu teşvik edilmesi, mutlaka lazım gelir diye düşünüyorum.
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Hocam, çok özür dilerim, bir şey daha, şu kadınlar konusunda araştırma... Mesela "Bazı üniversitelerde işte dekanlar tarafından, yönetim tarafından teklif edilirse değerlendiriyoruz." dediniz ya yani kadın konusu şeyiyle...
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Bize geliyor...
SUNA KEPOLU ATAMAN (Diyarbakır) - Evet, şimdi şöyle bir şey olsa da Hocam, her üniversitede aslında öyle bir kursanız yani hani olmaz mı öyle bir şey acaba? Ben kafamdakini söylüyorum, ben teknik bilmediğim için Hocam, kusura bakmayın.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - Estağfurullah.
Şöyle: Yani çok kritik olan bazı merkezleri kurabiliriz dediğiniz gibi ama her üniversiteye Yükseköğretim Kurulu tarafından "Hadi şu araştırma merkezlerini kurun bakayım." demek biraz yönetim açısından da yani üniversitelerin yani yönelimi, araştırma alanları ve kapasitesini de dikkate aldığınız zaman, hani yukarıdan bir talimat biçiminde olmuş olması işin nezaketi açısından biraz... Biz, daha ziyade kapasite ve bu konuda çalışabilen üniversitelerin önünü açmaya çalışıyoruz. O açıdan bakıldığında, aslında, Türkiye'deki üniversitelerde uygulama araştırma merkezlerinin sayısı gerçekten kapasite bakımından ciddi bir seviyeye ulaşmış vaziyettedir.
Pozitif ayırımcılık konusuna ben de katılıyorum. Ondan sonra yani bunu telaffuz etmenin bile, Sayın Komisyon Başkanımız biraz önce ifade etmişti, "Kadınlar da var." bunu söylemek...
BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Yok, kadınlar zaten var da, kadının adı var dedim.
YÖK BAŞKANI PROF. DR. EROL ÖZVAR - "Adı var." Onu bile söylemeyi bazen biz hani bu bakımdan değerlendiriyoruz.