Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu Üyeleri Profesör Doktor Ahmet Yağmur Baş ve Profesör Doktor Şerife Suna Oğuz tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 29 .01.2025 |
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sevgili hocalarım, gerçi programı tam olarak dinleyemedim ama bir pediyatrist olarak otuz küsur yıl pediyatri uzmanlığı yaptım. Şu sol parmağımda bir çizgi var Hocam, o çizgi de bir gecede yapılan 9 "exchange"in emaresidir, hâlâ çizgi duruyor.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Şimdi tünel fototerapiler çıktı, çok hızlı düşürüyor.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Biliyorum onu.
Hocam, artı "directional phototerapy" cihazı -Bilibed'in bir benzeri- ilk dizaynı bana aittir, tasarımı. Nasip olmadı, her neyse, önemli değil.
Şimdi, demin Sayın Vekilimin, hocamın dediğine nazire olarak şöyle söyleyecektim: 94 ihtisas bitimi, yenidoğan yan dal ihtisası vardı da biz mi yapmadık diyeceğim. Şimdi, Türkiye'de pedyiatrik gastroenteroloji yoktu, göğüs yoktu. Atıyorum, yetişkin olarak Namık Kemal Menteş'ten ilk başlamıştı gastroenteroloji Türkiye'de. Branşlaşma çok geç başladı yani polemiğine girmeyeceğim de DNA AK PARTİ zamanında bulunmadı, onu söyleyeyim, onu da sahiplenebilirler de.
Şimdi, Hocam, elimde bir şey var. Siz, Allah var, daha çok optimistsiniz, iyi niyetlisiniz kamuda çalışan hekimler olarak. Bir pediyatrist babası, bir pediyatrist dayısı olarak da içinde bulunduğunuz durumu biliyorum. Genel pediyatri dışında, hekimlerin hepsinin sıkıntıları çok büyük. Günaşırı nöbetten -on dokuz ay günaşırı nöbet tutmuşum- bir hekim arkadaşımız vefat etti. Türkiye'deki sistem hekimlerin vicdanıyla dönüyor Hocam. Demin bir meslektaşımız da demişti ki: "Parayla alakalı." Vallahi, parayla falan alakalı değil. Hocam, SGK ile Sağlık Bakanlığı arasında o kadar bir kopukluk var ki akıllara durgunluk verir, o kadar kopukluk var. Diyorsunuz ki: "Koordine yapılsın mı?" Hocam 81 il var Türkiye'de ve pazartesi itibarıyla bir uygulamaya geçildi, farkında mısınız bilmiyorum. Hastane katılım payı 20 liraya çıkarıldı devlet hastanelerinde; onu biliyorsunuz, 10 katına çıkarıldı.
HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Kanun bizden geçti, Meclisten geçti.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Geçti, ben bir şey demiyorum. Bir şey söyleyeceğim, şehir hastanelerinde bu ücret ne kadar biliyor musunuz Hocam? 45 TL.
HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Hayır, üçüncü basamak hastanelerde.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Peki, Hocam, bir saniye, bir şey söyleyeceğim: Türkiye'de bir tane il var, devlet hastanesi yok.
HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Hayır.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yok, Kütahya'da devlet hastanesi yok.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ali Bey de "Uşak'ta yok." diyor.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bir saniye, bir şey söyleyeceğim: Peki, bu ilde yaşayan insanlar neden 25 lira fazla ödüyor? Bir.
Peki, Hocam, bir şey söyleyeceğim, bakın, kopukluk burada: Çalışma Bakanlığı bu illerde devlet hastanesi olmadığını bilmiyor; emin olun, bilmiyor. Neden ben Eskişehir'de 20 liraya muayene olduğum hastaneye... Aynı şekilde, eğitim araştırma hastanesi statüsünde, afiliye hastane olmayan yerlerde neden insanlarımız 45 lira ödemek zorunda kalıyor ya? Bakın, Çalışma Bakanlığı bunu böyle bir genelge yayınlarken düşünmesi gerekiyordu.
Gelelim diğer kısmına. Burada kardiyovasküler cerrahiyle ilgilenen hocalarımız var. SGK'yle ilgili, asıl bu yenidoğan çetesiyle ilgili olaya geleceğim. Şimdi, SGK'nin sözleşmesinde yani Sağlık Uygulama Tebliği'nde (SUT) der ki: "Kardiyovasküler ameliyatlardan ilave ücret alınmaz." Özelde alınmaz, alınmaması gerekiyor. Onkoloji hastalarından alınmaz, yoğun bakım ve yenidoğan yoğun bakımlardan alınmaz, acil hastalardan alınmaz, değil mi? Ama alınıyor. Bana Türkiye'de özel hastanelerde kardiyovasküler cerrahide para almayan yer söyleyemezsiniz. Şurada, Meclisin 200 metre ilerisinde... Katılım payını 200 liradan fazla alabilen hastane olmaması gerekiyor şu anda. Gidelim -siz de gidiyorsunuz- 1.400, 2 bin, 3 bin lira para alınıyor. SGK'yle veya Çalışma Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında bir koordinasyon yok.
Bakın, değerli arkadaşlar, sayın hocalarım; sizin vicdanınızla, hekimlerin vicdanıyla yürüyor bu sistem. Ben size şöyle bir şey söyleyeyim: Bakın, sağlıkta bir Akreditasyon Kurumu kurdunuz. Reyap Hastanesine 2022'de Sağlık Bakanlığının TÜSEB'inden giden yetkili bir profesör ve ekibi 47 maddede yetersizlik onayı veriyor ve bu hastane -uluslararası akreditasyon, adı da var işte, her neyse, uzunca ismi var- TÜSKA'dan akreditasyon alamıyor. Sonra o birimin başındaki şahsı değiştiriyorlar ve o hastane TÜSEB raporunu alıyor. Şimdi, bu neye benziyor biliyor musunuz? Türkiye'de sertifikasyon veren yerler aynı Turizm Bakanlığındaki gibi. Hani yönetim kurulu üyesi adam var ya, Halit Bey midir, nedir; otelin de sahibi... Türkiye'de bazı şeyler duygusal dönüyorsa, SGK denetimlerini doğru dürüst yapamıyorsa ki yapamayacaktır, istediğimiz kadar biz burada top çevirelim -yanlış anlamayın, küçümsemiyorum- hocamlar ve hepiniz belki iyi niyetle çalışıyoruz, amenna ama SGK kapsamından çıkarmadığınız müddetçe özel hastaneleri -demin, meslektaşım Ali Bey'in de söylediği gibi- para odaklı olduktan sonra, en iyi transport mekanizması anne karnıyla transport olayı asla gerçekleşmeyecektir, asla gerçekleşmez. Yirmi sekiz, otuz haftalık, otuz iki haftalık, otuz dört... Ben özel hastanede de çalıştım. Orada kadın doğumcu arkadaşlar otuz haftalık, otuz iki haftalık -basit bir hastaneydi- hamileleri doğuma alıyorlardı; bunu engelleyemezsiniz. O hekim arkadaşlara yukarıdaki baskı olduğu müddetçe bunu engelleyemezsiniz. Ne zaman ki SGK ücret vermedi... Hastane ya özel olacak ya özel olacak.
HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - "SGK kapsamından çıksın." diyorsunuz değil mi?
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bakın, bir şey söyleyeyim: SGK kapsamında olduğu müddetçe sizin kardiyovasküler cerrahiden, yoğun bakımdan veya yenidoğan yoğun bakımdan bile ücret aldıklarını biliyor musunuz şu anda? Ve caydırıcı bir cezası yok, ceza yok. Yani yıllık 10 milyona kadar cirosu olana 100 bin lira ceza veriyor SGK, ya, adamlar onu ilk günden koyuyorlar kenara, ilk günden aldıkları sahte farklarla zaten kapatıyorlar. Eğer siz özeli gerçekten özel ve SGK'nin böyle çatısı, şemsiyesi altında tutmadığınız müddetçe bu yolsuzlukların önüne geçemezsiniz. Ben Hocam buradayken bir soru soracağım: Tıbbi terimdir çok fazla kullanmak istemiyorum ama ben bir hastayı mekonyum aspirasyonu dediğim anda buna "Hayır." diyebilecek birisi var mıdır Hocam dünyada? "Mekonyum aspirasyonu sendromu" diyip kuvöze aldığım zaman, yoğun bakıma aldığım zaman bir tek Allah'ın kulu "Hayır." diyebilir mi? "Bu değil." diyebilir mi? Aksini ispat edebilir mi Hocam?
Ben teşekkür ediyorum iyi niyetiniz için. Ben şunu isterdim ki burada başka şeyler ortaya çıkması için çat kapı hastane ziyareti yapalım. Hani her şeyde akredite olmuş, akredite edilen TÜSEB'in, bakanların bile -siyasete girmeyeceğim demeyeceğim- artık hastane sahibi olduğu bir ülkede yaşarken TÜSEB vesaire, İstanbul'daki hastanelerde -şu andaki Bakan da biliyor- gece nöbetinin Ankara'dan uçağa atlayıp giden korsan nöbet tutan hekim arkadaşlarımız varken o hastanelerde gerçekten çalışmayan, ondan sonra asgari ücretle orada hemşire çalışırken, bu düzenlemeler yapılmadığı müddetçe biz burada sadece havanda su döveriz. SGK kapsamındaki hastanelerin SGK anlaşmalı hastanesi statüsü ya SGK'nin SUT'la vermiş olduğu para 100-200 lira ameliyat için vesaire.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Teşekkür ederim Sayın Vekilim.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Çözüm yolu aramıyor muyuz? Burada yenidoğan çetesine veya yenidoğan ölümlerine sebep olan şeyleri araştırma durumunda değil miyiz? Bakın, buna, bu hastaneye akredite, işte bin küsur kriterden olumlu rapor veren TÜSEB'deki insanlar üzerine acaba neden soruşturma açılmadı? Ya, bu üç aydır, dört aydır konuşuluyor, beş aydır konuşuluyor ve üzerinde hâlâ Sağlık Bakanlığında o şahıslar duruyor. Aynı, istifa etmeyi veya affını istemeyen bakanlar gibi.
BAŞKAN İSHAK ŞAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Vekilim.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ben teşekkür ederim.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Ben o soruyu cevaplayayım isterseniz. Hocam, mekonyum aspirasyonu retrosipektif dosyadan MAS diyorsanız farklı bakarız ama orada kuvözün de oksijen ihtiyacı aldığı, entübe olan çocuğu mekonyum aspirasyonu sendromu olarak tanımlarsanız biz ayırt edebiliriz onu.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hayır, o anda yakalarsanız.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - O andaki hastayı söylüyorsanız biz onu ayırt ederiz.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Ben, size, özel hastane mantığını, bir şey anlatacağım.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Onu biliyorum. Aynı röntgenin MAS röntgenini bulup o şekilde gezdirmek için diyorsunuz.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hayır, o değil. Hocam, bir hasta, İzmir'de yaşanmış. Bir yenidoğan uzmanı arkadaş -şu anda akademisyen, isim vermeyeceğim- altmış üç gün entübe, altmış dördüncü gün entübasyon tüpü çıkarılıyor, altmış beşinci gün oda ortamında tutulup altmış altıncı gün taburcu ediliyor. Siz duydunuz bunu değil mi Hocam veya karşılaştınız.
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM DENETİM VE DEĞERLENDİRME BİLİMSEL KOMİSYONU ÜYESİ PROF. DR. AHMET YAĞMUR BAŞ - Sadece bu örnek değil, bu sık yapılan bir şey.
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Bir şey daha söyleyeyim: Mesela, ben bir hastaneden sevk edilen, başka bir ile özele sevk edilen iki ay önce yaşadığım olayı söyleyeyim. Hasta yakını dedi ki: Bizim ilde bulunmadığı için başka bir ile 3 il atlayarak çocuk transport yapılıyor mekonyum aspirasyonu sendromu diye. Akşam o birime telefon açtım, yetkin bir hemşire hanım çıktı, meslektaşımı kötülemek istemiyorum ama sevk edilme gerekçesi o. Dedim ki nasıl, oral alıyor mu? "Oral alıyor." dediler. Her neyse, o kadarını söyleyeyim.