MURAT ÇAN (Samsun) - Ben, az önce Ali Karaoba Vekilimin kendi yaptığı konuşmasından sonra Sayın Vekilimizin yaptığı değerlendirmeye dönük söz aldım. Şimdi, Ali Vekilim şunu söyledi, konuşmasını da şöyle bitirerek söyledi: "Sizlerin ellerinizden öpüyorum kamuda çalışan yenidoğan akademisyenleri. Sağlıkta da yönetim, kanunların belirlenmesinde etkin rol alması gerekir." Kamuda çalışan hekimler ile özel sektörde çalışan hekimlerin arasındaki finansal motivasyon farkını ortaya koymak için işte bir de rakam telaffuz etti. Ya, buradan şu anlaşılabilir mi? Yani özel sektörde bir doktor 1 milyon lira, 1,5 milyon lira maaş alıyor, bunu gidip avukatlarla, mimarlarla... Herkes çok para kazansın; kanuni olarak, legal olarak karşılığını, bedelini vererek, hizmetini vererek, vergisini de ödeyerek herkes çok para kazansın. Buradaki sorunumuz, tekrardan şuna geleceğim: 2017 yılında Türk Neonatoloji Derneği bir değerlendirme yapmış, bir rapor yazmış, bize henüz daha ulaşmayan rapor. Aslında, bu rapora göre Sağlık Bakanlığı, özellikle yenidoğan yoğun bakımlarla ilgili bu raporu referans alarak bir sağlıklı denetleme yapmış olsa biz bugün böyle bir konuyu araştırıyor olmayacaktık ya da böyle bir konuyu bu kadar derinlemesine, toplumu etkileyecek kadar sonuçlar doğurduktan sonra araştırmış olmayacaktık.

Son söyleyeceğim, sevgili İsmail Vekilimizin konuşmasının ilk bölümü özellikle, bizim sonuç raporumuza aynen aktarılmalı tutanaklardan alınarak, altına şimdiden imzamı atıyorum. Diyor ki: "Özel sektör tesis edilirken özel sektöre sağlık sunumu açılırken bizim bazı acemiliklerimiz, bazı tecrübesizliklerimiz olduğu aşikârdır. Tecrübesizliklerimiz de oldu bunu hayata geçirirken." Peki, denetleme görevini yapmanızı kim engelledi? Artı, sizin bu dediğinizi Sağlık Bakanı duyarsa çok üzülür size, çok kızar, küser. Sağlık Bakanı hâlâ bütün bürokratlarıyla birlikte "Bizim bu sistemle ilgili en ufak bir yanlışımız yok -yenidoğan çetesiyle ilgili- tam tersine ortaya biz çıkardık." diyor.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Doğru söylüyor.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Doğru.

MURAT ÇAN (Samsun) - O zaman, o mu doğru söylüyor, siz mi?

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Savcı ve hâkim verdi, İl Sağlık Müdürü verdi.

MURAT ÇAN (Samsun) - "Yeterince denetleme yapılmadığını anlıyoruz." dediniz. Ben şimdi tutanaklardan çıkarırım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Tamam, doğru söylüyorum. Şimdi, şöyle bir şey: Siz bir hekim olarak gitseniz, bu hekimlerin yaptığı oyunları siz bile çözemezsiniz. Eğer, bunlar "tape"lere yansımasaydı oraya giden hekimler de bunu yakalayamıyor sonra.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Savcılığa alınmasaydı bunlar tespit edilemezdi.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - O gün Sağlık Müdürümüz, bugünkü Sağlık Bakanımız "Ben buna soruşturmayı açtırıyorum, hukuka bunu yansıtmayın." deseydi sadece kısmi bir şeyle bunu bulabilirdi, bu kadar büyük bir şeyi ortaya çıkaramazdı. Yani bugün, hocalarımız bile denetlemede yeni yöntemler belirliyor ki biz bunları tespit edebilelim diye. Öyle kolay bir şey değil ki arkadaş. Biz sözlerimizin arkasındayız, öyle bir şey yok.

ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Aslında bunu siz de iyi biliyorsunuz.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Kâğıtta her şey tamam. Kâğıtta, tetkikte her şeylerini tamam ediyorlar.

MURAT ÇAN (Samsun) - Hocamız diyor ki: "Ben yaptığım denetimde, hani anlık da olsa dosyaya da baktığımda bu kâğıtta tamam olan şeylerin usulsüzce gerçekleştirildiğini anlarım, bunu fark ederim." Öyle değil mi? Ben de bu incelemeleri yapmış biri olarak kendime bu anlamda güveniyorum. Burada sorun, 2017'de bu denetlemeyle ilgili rapor sunulduktan sonra, 2023 yılının Mart ayında şikâyet dilekçesi geldikten sonra etkin denetlemeyi yapmamış olan Sağlık Bakanlığı ve sağlık bürokratlarıdır. Bunu şuradan anlıyoruz: Dava dosyasının içinde var, burada geçen de sunduk. Bir sürü eksiklik görülmüş, yazılmış, kendilerine tebliğ edilmiş özel hastanenin Trakya'da, daha sonra özel hastane özür dilemiş ve herhangi bir yaptırım olmadan iş geçmiş. Burayı anlatıyoruz. O yüzden sordum, sizin yaptırım gücünüz nedir? Sizin vardığınız kanaatlere kanuni birtakım uygulamalarla cevap verilmediğinde siz ne yanıt vereceksiniz? Bunu da niye sordum biliyor musunuz? Bugün başka bir mevzuyla ilgili bir kamu kuruluşuna "Sen bu bilgiyi neden savcılığa vermedin?" diye suç isnat ediliyor. Aynı isnat oraya da yapılacaktır.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - İşte onun için, savcılığa intikal edildiği için.

MURAT ÇAN (Samsun) - Sordum, soruyorum, yine söylüyorum bakın.