KOMİSYON KONUŞMASI

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Teşekkür ederim sunumunuz için.

Soruları arkadaşlarımız sordu ama ben pratikte şöyle bir şeyi merak ediyorum: Şimdi, devlet her kaydı tutuyor ya, mesela uyuşturucu tedavisi görmek isteyen çocuklar diyelim ya da genç ya da her neyse, kimse, büyük-küçük, tedavi merkezine yattı; şimdi, orada doğal olarak onun GBT'sine ya da hastane sistemine "Şu işte şu, şu nedenlerden dolayı burada yatıyor." deniliyor. Daha sonra onu mesela takip edilmek... Diyelim ki on yıl geçti, bir şey oldu, otomatikman onu çıkartıyoruz, zaten o devletin kayıtlarında var, çıkıyor. Mesela bunların suça engeli ya da suç işlememesi için ne yapabiliriz? Sürekli bir takip buradan yapılabiliyor mu ya da ben olayı anlayamadım mı fazla yani?

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Şimdi gelen cevaptan anlayacağız anlayıp anlamadığınızı.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Ne yapayım, çözmeye çalışıyorum.

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Ama herkese tercüman oldun sanki birazcık.

POLİS AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SUÇ ARAŞTIRMALARI ANA BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. COŞKUN TAŞTAN - Evet, olayın kalbine isabet eden bir soruydu bu. Şimdi, dedim ya hem mağdurla hem şüpheliyle ilgili verilerin mümkün olduğunca sistemden otomatik olarak çekilmesi çok büyük avantaj sağlar. Bunun için çok uzun zaman uğraştık, zaten projenin uzun sürmesinin biraz bir nedeni de bu oldu, hem Adalet Bakanlığıyla hem Sağlık Bakanlığıyla hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla entegrasyon gerekiyordu. Sağlık Bakanlığından tam da dediğiniz veriler yani mesela bir kişi gitti, işte, onunla ilgili Sağlık Bakanlığında diyelim ki uyuşturucu ya da madde bağımlılığıyla ilgili bir tedavi süreci başladı ve bir kayıt oluştu. Şimdi, benim temennim oydu ki bu kaydı da biz otomatik olarak çekebilelim ama Sağlık Bakanlığı bu konuda "Ya, biz kişisel verileri Emniyet dâhil paylaşmak istemiyoruz, mevzuat buna uygun değil, bir; ikincisi, etik bulmuyoruz." dediği için böyle bir entegrasyon yapamadık. Burada yani kişinin uyuşturucuyla ya da madde bağımlılığıyla ilişkisi için elimizdeki yegâne kanıt mağdur ifadesi. Yani mağdur eğer "Bu uyuşturucu kullanıyor." derse bu araştırılması gereken bir ipucuna dönüşüyor, daha sonra bunun tabii, risk derecelendirmesi birinci dereceden çıkar, mağdur eğer "Bu uyuşturucu kullanıyor." derse, bu kolay kolay... Ama mağdurlar yani o anda adı üzerinde mağdur ve korkmuş, işte, şiddete maruz kalmış, travmatik bir psikolojik durum içerisinde yani şüpheliyle ilgili her şeyi telaffuz edebilirler ama ben veri setine baktığım zaman yani kolay kolay "Bu madde bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı." falan demiyor ama derse de yapacak hiçbir şey yok çünkü polisin derhâl bunu araştırıp, ciddiye alıp bunun bir madde bağımlısı olup olmadığını gerçekten ortaya koyması lazım ama ortaya konuluncaya kadar adli süreçler işlerken de bir yandan da birinci dereceden risk olarak bunu görüp... Çünkü öbür türlü diyemezsiniz yani "Hayır, sen yalan söylüyorsun." diyemezsin mağdura veya "Ya, adama baktım, hiç uyuşturucu bağımlısına benzemiyor." falan deyip şekline şemailine bakıp karar veremezsiniz. Elimizdeki yegâne bilgi mağdur beyanı olduğu için eğer "Cinsel saldırıda bulundu." diyorsa yani bu kayda geçer ve birinci dereceden risk olarak bu dava, hemen o anda o vaka damgayı alır ama sonrasını araştırmak yani hem kolluğun işidir hem adli karar veren diğer mercilerin işidir.

BAŞKAN MUSTAFA HULKİ CEVİZOĞLU - Sayın Vekilim, anladığınız anlaşıldı.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Evet, teşekkür ederim.