KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın AFAD Başkanına hayırlı olsun, başarılar diliyorum.

Sayın Başkanım, bir kanunumuz var, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun. Şöyle bir göz attığımızda, aslında bu kanunda AFAD'ın görev ve yetkileri çok açık bir şekilde sayılmış ve 1'inci maddede denilmiş ki: "Bu kanunun amacı afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetleri yürütmek." Bunu yürütürken de bir taraftan kurum olarak kendisine verilen yetkiler, bir taraftan da herhangi bir afet ve acil durum olduğunda gerek öncesinde ya da gerek sonrasında koordinasyonu sağlamakla ilgili yetkileri ve görevleri var.

Öncelikle, bu süreçte bu görevlerin ne kadarını yaptığını, yapmadığını bir kenara koyarak ve sunumdan yola çıkarak birkaç konuya değinmek istiyorum. Sayın AFAD Başkanı bir sunum yaptı ve burada kendilerinin yangının başlangıç saatinden elli beş dakika sonra intikal ettiklerini de açık yüreklilikle sunmuş olduğu raporda gösterdi, kendi kurumlarına ait olan bütün araçların kademeli olarak yani peyderpey oraya intikal ettiğini söyledi. Tabii, burada aslında şu sorulmak isteniyor Sayın Başkan, ben de size biraz daha açık olarak sormak istiyorum: AFAD'ın araç ve personeli olarak 26 araç ve 105 personel oraya intikal etmiş, muhtemelen ilk intikal eden araç yönüyle bu süre verilmekte yani elli beş dakika sonra ulaşılsa da ilk gelen araca göre bu süre hesap edilmekte. Şimdi, oraya gelen ilk araç neydi? İlk araç önemli. İlk araç bizim bildiğimiz bir binek araç mı yoksa bir kurtarma aracı mı? Bu 26 aracın özellikleri neydi yani yangına müdahale yeteneği olan araçlar mı, yoksa oraya personel götüren araçlar mı yani yangına müdahaledeki etkin rolü nedir; ona bakmamız lazım.

Değerli Başkanım, bakın, biraz önce bir konuşmacı arkadaşımız -yine geçen hafta da benzer bir konuşma yapmıştı- belediyelerin bazen gücü yönüyle, bazen de ihtiyaç olmadığını düşünerek özellikle de itfaiye araçlarını almayabileceğini, o nedenle itfaiye teşkilatlarının AFAD'a devredilmesi gerektiğini önerdi. Ben de buradan şunu söylüyorum: Bakın, arkadaşlar, AFAD zaten bir afet durumunda şu an yani bugün Türkiye'de yangına müdahalede gecikmeler ve sonuç alınamamış müdahaleler... İki yıl önce yaşanmış olan depremi hepimiz daha dün gibi hatırlıyoruz yani asli görevini yapamamış veya yapmada zafiyetleri olan bir kurum varken şimdi siz bu kuruma bir de itfaiye teşkilatını bağlama girişimi içerisindesiniz, daha doğrusu düşüncesindesiniz. Onun yerine şunu demek gerekmez miydi: Bu belediyeler de bu memleketin belediyesi, bu belediyeler de sonuçta hepimizin belediyesi. O belediyelerin gerek turizm bölgelerinde gerekse yüksek katlı binaların bulunduğu bölgelerde... Eğer daha yüksek itfaiyelere ihtiyaç varsa itfaiye teşkilatını AFAD'a devredeceğinize, onun yerine AFAD bütçesinden, Çevre, Şehircilik Bakanlığı bütçesinden, Turizm Bakanlığı bütçesinden yani kısacası, hepimizin vergilerinden toplanan bütçelerden yeteri sayıda kurtarma ekipmanlarını alıp da başta itfaiye olmak üzere vermek hiç aklınızdan geçmiyor mu? Ben de size bunu soruyorum. Orada, yerel yönetimlerde tecrübe kazanmış, daha yerel ölçekte hizmet eden kurumlar varken o kurumları daha güçlendirmek varken siz o kurumu da merkezileştirirseniz, merkezden yönetilen, siyasi iradeye göre hareket eden kurum yaratırsınız.

Ben buradan tekrar söylüyorum: Bakın, bütün belediyelerdeki itfaiyeleri güçlendirelim; öneriyorum. Başta AFAD kurumu, Finike'nin en değerli arazisine "eğitim tesisi" adı altıyla 300 yataklı bir otel yapma niyetiyle hareket edeceğine, o 300 milyon lirayı oraya gömme planı içerisine gireceğine, gelin, itfaiye alalım; gelin, kurtarma araçları alalım ve söylüyorum tekrar, 55 milyon dolarla uzaya gönderdiğimiz Alper Gezeravcı isimli bir şahsın bugün ne işe yaradığını, o uzaya giderken...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cavit Bey, ne alakası var?

Arkadaşlar, biz ne konuşuyoruz, siz ne konuşuyorsunuz?

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Ayıp ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Uzaya giderken hazineden o parayı çarçur edeceğinize gelin, o parayla itfaiye aracı alalım...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ne alaka ya!

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Bu ne ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Ne demek "Bu ne ya!" Ne demek ya! Ben bir durum tespiti yapıyorum.

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Bağırma!

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cavit Bey, rica ediyorum!

CAVİT ARI (Antalya) - Ben bitireyim Sayın Başkanım.

Bir dakika, ben bitireyim!

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ne konuşuyoruz, siz konuyu nerelere getiriyorsunuz!

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Niye bağırıyorsunuz?

CAVİT ARI (Antalya) - Siz bağırıyorsunuz ya!

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Siz bağırdınız önce!

CAVİT ARI (Antalya) - Aynen, siz bağırıyorsunuz!

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Arkadaşlar, sakin!

CAVİT ARI (Antalya) - Sakin olun, bir bayan olarak size saygıda kusur etmiyoruz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değerli arkadaşlar, olayın vahametine binaen, konuştuğumuz konunun ehemmiyetine binaen rica ediyorum yani konuyu getirip başka yerlere kaydırmanın mantığı yok.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, ülke kaynaklarını heba edeceğinize...

(Gürültüler)

Bir dakika Başkanım, ben sözlerimi tamamlayayım, hiç müdahale etmeyin. Ülke kaynaklarını heba edeceğinize bu ülkenin kaynaklarını buralara harcasaydık, işte, yaşanan bu olayların...

SEMİH IŞIKVER (Elâzığ) - Belediyeler de o zaman konser vermeseydi, belediyeler de itfaiye alsaydı. Olur mu böyle bir şey, olmaz ki!

CAVİT ARI (Antalya) - Siz Divandasınız, geçin şuradan konuşun. Kaç para harcandı konsere söyleyin?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Değerli arkadaşlar...

Cavit Bey, rica ediyorum, konuya gelin lütfen!

CAVİT ARI (Antalya) - Turizm Bakanı 800 milyon harcadı, onu söyleyin!

Bir dakika Başkanım, arkadaş töreyi bozdu.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Arkadaşlar... Cavit Bey...

CAVİT ARI (Antalya) - Kültür ve Turizm Bakanı yarın gelecek...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ya, Cavit Bey, konuya gelin lütfen!

CAVİT ARI (Antalya) - Kültür ve Turizm Bakanı yarın gelsin, Kültür Yolu Festivaline 800 milyon harcadığını buradan söylesin.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - İstirham ediyorum Cavit Bey!

CAVİT ARI (Antalya) - Neyi istirham ediyorsunuz Başkanım?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ama burası sizin şov yapma yeriniz değil, rica ediyorum!

CAVİT ARI (Antalya) - Sözümü kesmeyin, ben konuşuyorum!

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - "Sözümü kesmeyin." diye bir şey var mı, hiç konuyla alakalı olmayan...

Değerli arkadaşlar, konuyla alakalı konuşun lütfen, konuyla alakalı konuşmuyorsunuz.

CAVİT ARI (Antalya) - Konuyla alakalı anlatıyorum, işinize gelmedi, oradan müdahale ediyorsunuz!

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yapmayın, rica ediyorum!

CAVİT ARI (Antalya) - Ya, burada konuşmayacaksak niye geldik buraya?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Arkadaşlar, konuyla alakalı konuşun!

CAVİT ARI (Antalya) - Burada konuşmayacaksak niye geldik Başkanım, niye buradayız?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ya konuyla alakalı... Uzayla, bilmem neyle ne alakası var bu işin?

CAVİT ARI (Antalya) - Belediyelerdeki itfaiyeyi gönder; o kolaycılık.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım.

CAVİT ARI (Antalya) - Onun yerine itfaiyeyi güçlendir, onun yerine 55 milyon doları uzaya gömeceğinize önce vatandaşın hayatını kurtarmaya harcayın diyorum, ne var bunda?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cavit Bey, konuyla alakalı rica ediyorum, konuyla alakalı!

CAVİT ARI (Antalya) - Bir dakika Başkanım, bunun neresi yanlış?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yanlışla doğruyla alakalı demiyorum, konuyla alakalı konuşun lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Soruyorum size, kurtarma çalışmalarına para harcayacağı yerde Finike'nin en değerli arazisine 350 milyon lira para harcayarak otel yapmaya çalıştığını biliyor musunuz?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bilmiyorum, şimdi cevabını verirler.

CAVİT ARI (Antalya) - Bilmiyorsunuz, ben de bunları anlatıyorum.

İşte, AFAD'ın güçlenmesi lazım. AFAD, burada şu kanunda yazan koordinasyon görevini ihmal etmişse... Bakın, burada tek tek yazılı; acil müdahaleyi gerektiren olaylar, olayların oluştuğu kriz hâli, müdahale şekli, nasıl bir koordinasyon sağlayacağı.

Ben AFAD'a tekrar soruyorum, Sayın Başkan göreve geleli bir hafta oldu, söyleyeceklerimiz onun şahsı dışında ama kurumunu bağlayan sözler söylemek istiyorum: Deprem olalı iki yıl oldu Sayın Başkanım, geçen hafta 2'nci yılını hep birlikte andık; orada 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettiğimizi tekrar andık, hatırladık. O günlerde de biz konuştuk, bakın, o günlerde de konuştuk.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cavit Bey, sözlerinizi tamamlayın lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.

O günlerde de konuştuk, bir bölgede gerek deprem gerek yangın herhangi bir afet olduğunda, o olaya hangi kurumun araçları -başta AFAD olmak üzere- hangi yakın ildeki personel ve araçlar veya çevreden, ikinci derecede hangi ilden ve hangi kurumdan araçlar, personel vesaireyle ilgili bir planlamanın olmadığını depremde hepimiz yaşadık ve gördük ve sayısız kere, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere, bütçe görüşmeleri dâhil diğer kanun görüşmelerinde bunlarla ilgili planlamalar yapılması gerektiğini hatırlattık.

Soruyorum şimdi: Aradan iki yıl geçti, deprem için plan, program ne yapıldı? Şimdi, burada yangında da yine, iyi niyetli bir şekilde elli beş dakika sonra oraya ulaşıldığını söylemiş; bu yönüyle iyi niyetli görüyorum. İyi niyetli görüyorum ama hangi araçla oraya ulaşıldı, hangi araçla, kaç dakika sonra, kaç saat sonra nasıl müdahale edildi?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Soralım, cevabını versinler.

CAVİT ARI (Antalya) - Bunların açıklanmasında fayda olduğunu görüyorum ve bunları tekrar söylüyorum: Birincisi, bu aşamada yaşananlarla ilgili sorumluların ortaya çıkması ve o sorumluların bir taraftan hak ettiği şekilde gerekli cezai müeyyideler, her neyse olması ve bir taraftan da bundan sonra yaşanması muhtemel olayların önüne geçilmesi adına konuşuyoruz. Doğruları söyleyince yanlış anlamayın, rahatsız oluyorsunuz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ben rahatsız olmuyorum ama konunun dışına çıkınca müdahale etmek...

CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl konunun dışına çıkıyoruz Başkanım?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Rica ediyorum, Cavit Bey!

CAVİT ARI (Antalya) - Konunun dışına çıkmak mı bu?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Uzayla bizim konuştuğumuz konunun ne alakası var ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Belediyenin, itfaiyenin, diğer kurumların güçlendirilmesi demek konunun dışına çıkmak mı?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Gayet güzel, takdir ediyorum. Uzayla, bilmem neyle alakası olmadığını hatırlattım ben size bu işin.

CAVİT ARI (Antalya) - Eğer bütçe imkânlarını doğru kullansaydık, bugün gerekli müdahaleler zamanında yapılırdı demeye çalışıyorum, devletin kaynaklarını doğru kullanın diyorum; hepsi bu.

Teşekkür ederim.