Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun, Sağlık Bakanlığının 2016’da yaptığı teftiş raporuna, bu raporu düzenleyen başdenetçilerin, eski ve yeni Sağlık Bakanlarının, bebeğini kaybeden Mert Akdeniz isimli babanın da dinlenilmesi gerektiğine ve AK PARTİ Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’ın ifadelerini üzücü bulduğuna ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .02.2025 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Sayın hocalarım bugün sizin fikirlerinizden, düşüncelerinizden ve bilgilerinizden istifade edeceğiz.
Öncelikle şunu söylemek isterim, önemli bir konu: Bize Bakanlığın gönderdiği evrakları inceledim Sayın Başkan. Sayın Başkan, özellikle size de söylüyorum, dikkatle dinleyiniz. Şimdi, Sağlık Bakanlığının 2016'da yaptığı bir teftiş var. Bu teftişle ilgili bir rapor var, bunu ben çok önemsiyorum. Şimdi, 2016'da bugün kurmuş olduğumuz komisyonun konusuyla ilgili çok büyük sıkıntılar zaten ortaya çıkmış ve bunlar bir şekilde örtbas edilmiş. Şimdi, ben gönderdiğiniz raporu inceledim, 2016 Kasımda bu rapor. Sağlık Bakanlığı Denetim Birim Başkanı Halil Fincan görevlendirmiş, Başdenetçi Nihat Sabuncu raporu düzenlenmiş. Bu rapora göre, birtakım sıkıntılar bulmuş ve suç duyurusunda bulunmak üzere SGK'ye konuyu iletmiş Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi. SGK ne yapmış? Daha önceki toplantılardan da bire bir takip ediyorum, SGK yetkililerine de sormuştum. SGK yetkilileri de "Efendim, biz vatandaşlara sorduk, bir zarar görmediklerini söylediler, dosyayı kapattık. Olumsuz bir şey bulmadık." dediler ama olumsuz bir şey bulmamışsınız 2016'da, 2024'te büyük bir skandal patlamış, devlet bir ton zarara uğramış ve en önemlisi bebekler ölmüş. Şimdi, daha da önemlisini söylüyorum, asıl skandal bu: Bakın, Mehmet Müezzinoğlu, dönemin Sağlık Bakanı -basın mensubu arkadaşlar da varsa dikkatle dinlesin- onun döneminde böyle bir rapor bir şekilde geçiştirilmiş açıkçası. Yani Sağlık Bakanlığı başdenetçisi meseleyi inceliyor, Sağlık Bakanlığı da bu meseleyi masaya yatırmıyor, incelemeye almıyor, SGK'ye gönderiyor ve SGK'de de bir şey çıkmıyor. Şimdi, ardından Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu SGK'nin bu konuyu incelediği tarihte ne Bakanı oluyor? Çalışma Bakanı. Bakın, Mehmet Müezzinoğlu'nun özel hastaneleri var. Mehmet Müezzinoğlu, 2016'da Sağlık Bakanı, bu rapor düzgün bir şekilde incelenmiyor Sağlık Bakanlığında, SGK'ye havale ediliyor. Kendisi Çalışma Bakanı olduğunda da bu rapor Çalışma Bakanlığında inceleniyor ve "Hiçbir şey yok." denilerek kapatılıyor. Bence bu skandaldır, son derece önemlidir. O yüzden Mehmet Müezzinoğlu, Fahrettin Koca burada dinlenmelidir arkadaşlar. Bakın, diğer arkadaşlarımız da söyledi, son derece önemli durumlar var; onlar dinlenmelidir, buraya gelmelidirler, şimdiki Bakan da gelmelidir. Bu, kabul edilecek bir durum değildir. Yine, bu 2 kişi Sayın Başkanım, Halil Fincan ve Nihat Sabuncu, bu raporlara hâkim olan kişiler. Onların da Komisyona gelmesini ve onları dinlememizi istiyorum; onlar da dinlenmelidir. Şimdi, olmuş bitmiş bir olay üzerinde konuşuyoruz ama bu olaylar olmayabilirdi. İşte, bu 2016 raporu iyi bir şekilde incelenseydi olmayabilirdi. O yüzden özellikle not alın ve bu kişileri, lütfen, dinleyelim derim; birincisi bu.
İkincisi, ben önceki toplantılarda size de söylemiştim, Komisyonun yetkili kişilerine de söylemiştim. İstanbul'a gittik biz, bu mağdur bebeklerin anne babalarıyla görüştük. Ama çoğu yoktu, birçok mağdur vardı fakat 2 aile gelmişti, 2 bebeğin yakınlarını dinledik. Neden diğerleri gelmedi? Gelmek istememişler, şu bu, ayrı bir konu ama gelmek isteyen ve derdini anlatmak isteyen bir baba vardı; ben bunu defalarca size söyledim. Mert Akdeniz isimli bir baba, çocuğu Bağcılar Medilife Hastanesinde oldukça kötü bir takip sonucu mağdur edilmiş, kendileri mağdur edilmiş. Kaç defadır "Ben geleyim." diyor, ben size, Komisyona hatırlatıyorum ve babayı çağırmıyorsunuz. Yani diğer anne babalar zorla geliyor, gidip alıyorsunuz, geliyorlar; bu baba "Ben geleyim, anlatayım." diyor, siz davet etmiyorsunuz. Lütfen, bu konunun üstünde durun.
Üçüncü olarak da, arkadaşlarımız da bahsetti, AK PARTİ Kırklareli Milletvekili Gökhan Sarıçam'ın ifadeleri son derece üzücüdür. Yani "Gidip doktorun boğazına yapışacaksın." gibi ifadeler şiddete teşviktir; sen "vur" dersen vatandaş öldürür. Yani burada, bakın, parti ayrımı olmadan tüm vekiller bu ifadelerin karşısında durmalıdır; olacak şey midir? Sayın Vekil özür dilemiş ama kabul edilecek bir şey midir bu? İkinci olarak, burada, sayın hocalarımdan önceki gelen hocalarımız, doktor arkadaşlarımız -ben de bir hekimim, biz de bu ortamları yaşadık- çok üzgün ve kırgın olduklarını söylediler, değil mi? Sayın Başkan da iyi hatırlar, profesör, doktor hocalarımız, doçent hocalarımız "Çok üzgün ve kırgınız çünkü bu yenidoğan çetesi meselesi doktorlara bir ok gibi yöneldi. Biz, sağlık hizmetini bilimsel bir şekilde veriyoruz ama olay yanlış yönetildi ve doktorlara yönelik bir itham, düşmanlık, saldırı ihtimali belirdi. Bundan dolayı, biz, bilim insanları olarak, işimizi gece gündüz yapmaya çalışan insanlar olarak son derece üzgün ve kırgınız." dediler; hatırlıyorsunuz Sayın Başkanım. O yüzden, bu tür üzücü ifadeler bir daha kullanılmamalı, kullanıldığı zaman hepimiz parti ayrımı olmaksızın bunun karşısında durmalıyız diyorum.
Teşekkür ediyorum.