Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Samsun Milletvekili Murat Çan'ın, Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in yaptığı açıklamasında geçen bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .02.2025 |
MURAT ÇAN (Samsun) - Şimdi, ben de tabii, İsmail Vekilimizin özellikle "kastı aşan" ifadesine teşekkür ediyorum, çok yerinde bir söz. Ama oraya gelene kadar "Şiddet yasası bizim dönemimizde çıktı."yı -burada en kıdemli sağlıkçı vekilimiz herhâlde Saadettin Hocamızdır- bir izah edelim yani. Hepimiz yaptık 2000'den önce hekimlik. 2000 yılından önce ölümle sonuçlanan sağlıkçıya dönük şiddet biliyor musunuz? Bunu nereye bağlayacağım? 1950 yılından sonra Demokrat Parti iktidarında Atatürk'ü koruma kanunu çıktı. Niye çıktı? Celal Bayar bizzat emir veriyor "Atatürk'ü koruma kanunu çıkarın." diye. Sebebi, zaten sizin iktidarınızın olduğu... Başından beri de buraya yığdığımız bütün kendi açıklamalarımızla bir şiddet oluşturdunuz. Bu şiddet, ara ara "İşte, ağzından kaçtı." dediğiniz ifadelerle direkt partinizin milletvekili sıfatıyla topluma enjekte edildi; bunu lütfen kabullenelim. Çözüm de burada zaten, bunu kabullendiğimizde çözüme dönük birtakım şeyler üretebiliriz.
Bir diğer konu... "Maksadı aşan." dedi. Neyi amaç etmiş olabilir konuşmaya çıkarken o vekil? Ne diyecekti yani maksadını aştı? Dümdüz dedi, "Ben devletim." dedi, hiçbiriniz buna eleştiri sunmadınız. Partinizden bugün grup toplantısında bile... "Devletim." demek ne demek ya? "Ben devletim, binayı yapıyorum; bundan sonra eğer vatandaş bir sorun yaşarsa gitsin, gırtlağını sıksın, gırtlağına yapışsın." dedi adam. Neyi maksat etmiş olabilir bunu derken ya da bir özür dilerken, Bakanlık da o özrü tevil ederken? Ya "alınganlık" ne demek arkadaşlar? Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme fiili var burada ya. Bunu ağzından kaçırır şekilde bir sivil vatandaş söylese, bir muhalefet milletvekili söylese, bir belediye başkanımız söylese konuşma bitmeden fezleke hazırlanıyor. Niye burayı dikkate almıyorsunuz? Aynı şey mi? Sizin yanınızdaki birtakım sermayedarlar hastaneleriyle ilgili -az önce de söyledim- özür dileyince dosya kapanıyor ama adam "Ben devletim." diyor ya. Gelinen yer bu mudur, böyle mi algılıyorsunuz? Çok güzel, "kastı aşan" ifade söz konusu, çok yerinde bir ifade "maksadını aşan"la kıyasladığımızda. Ancak "Ben devletim." sözüne sözünüz yok mu hiç Başkanım? Esas tartışmamız gereken konu... Biz olayın, sorunun buradan başladığını düşünüyoruz.
Bir başka konu... Hemen bitiriyorum. Buradaki arkadaşlarımız, meslek yaşamımızda her birimiz kaç kez şiddete dönük bir müracaatta bulunduk? En ağır işlerden biri acildir, genel cerrahidir. Ben 1 defa başvurdum otuz iki yılda. Ya, bizim mesleğimizi icra edenler öyle kolay kolay şiddet için başvuru yapmazlar. 14 bin başvuru yapılmış. Sizin koyduğunuz, getirdiğiniz sistem, sonuçta bir yıl içinde 14 bin kez "Beni koruyun." müracaatına mazhar olmuş. Tartışmanız gereken, çözüm bulmanız gereken ana konu budur. Şiddet, insanlarda şöyle bir şeye de sebebiyet vermiş... Sadece kamuda değil ki özel hastanede de bu var. İşte özel hastane işletmecilerini dinledik, "Bizi koruyun." diyor birçoğu. Sistemle ilgili sorun var, burayı tartışmamız, buraya dönük çözüm üretmemiz lazım. Bunu kabullenin.
Çok teşekkür ediyorum.