Komisyon Adı | : | (10/1899,1900,1901,1902,1903,1904) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | TOBB Türkiye Sağlık Hizmetleri Meclisi Başkanı Banu Küçükel'in, TOBB Türkiye Sağlık Hizmetleri Meclisi, yenidoğan ölümleriyle ilgili tespitleri ve sistemle ilgili fikirleri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .02.2025 |
MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum. Sektör adına dinlediğimiz en detaylı, en değerli, en anlaşılabilir sunum oldu. Bu açıdan çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten bu işin profesyoneli olduğunuzu bize hissettirdiniz ister TOBB olarak ister kendi kurumumuz olarak algılayın ama bir itirazım... Sonra, o biraz başka bir cümlede düzeltildi gibi. Komplikasyon yoksa yüksek geri ödeme konusuna branş bazlı olması gerektiğini düşünerek itirazım var. Bazı branşlardaki erken taburculuk ihtimali ile diğer branşlarda bu farklı. Ben hani on yıl da özel hastanede çalıştım. Bunun geri ödeme travmasını yaşayan branşlardan biriyim maalesef.
Soruma gelirsek TOBB olarak soruyorum: Özel sağlık hizmeti sunumuna hani öyle bir fragmantasyona tabi tutuyor musunuz? İstanbul'da nasıl, işte, Ankara gibi yerler nasıl ya da kırsalda durum nedir? Bizim aslında sizin kurumsal olarak bir bakış sunumunuza bu açıdan da çok ihtiyacımız var. Komisyon da bunu net bir şekilde daha görmeli diye düşünüyorum çünkü bazı sunumlarda hani İstanbul örneğini hep başkalaştırarak anlatırlar. Siz kurum olarak kendi şubenizde buna nasıl bakıyorsunuz, onu öğrenmek isterim.
TOBB TÜRKİYE SAĞLIK HİZMETLERİ MECLİSİ BAŞKANI BANU KÜÇÜKEL - Çok teşekkür ederim Hocam. Ben "Sayın Vekilim" demektense "Hocam" demeyi çok daha önemsiyorum.
İlk önce, değer bazlı ödeme bütün bölümlere şamil olamayacak bir ödeme sistemi yani bunun çok teknik analizleri var, hatalı olan tarafları var ama çok iyi sonuçları olan da tarafları var. Tabii, her uzayan yatış, her komplikasyon değil demek istediğim. Bu, çok teknik bir konu. Ben de çok net değilim, çok iyi bilmiyorum ama işin teknokratları var, hocalarım var sağlık ekonomisiyle uğraşan. Özel sektör coğrafyalara göre çok değişiyor. Her coğrafyanın farklı dinamikleri var; sağlık uzmanlarına erişim, hekime erişim, ruhsat problemleri... Yani dediğiniz gibi, her coğrafya Ankara, İstanbul değil. Ama dilerseniz, sorularınız varsa biz üyelerimize söyleyelim. Mesela deprem oldu, depremde gerçekten Sağlık Bakanlığımızla beraber aslında TOBB burada hizmet sunan hastanelerin derdini dinledi ve gerekenleri yapmaya çalıştı. Her coğrafya farklı. Biraz daha aslında sorunuzu açabilirseniz... Kimi yerde SUT branş yan dal bulma zorluğu var, mesela Güneydoğu Anadolu'da. Ben Elâzığlıyım, o toprakları daha iyi biliyorum. Biraz daha anlayabilirsem...
MURAT ÇAN (Samsun) - Aslında tamamen sonuç odaklı yani finansal anlamda çok ciddi farklılıklar gösterdiğini düşünüyorum. Buraya gelip sunum yapanlar da İstanbul'a her konudakâr odaklı baktıkları... Bu, Komisyonumuzun konusu olan çete faaliyetinin de bir hekimin ya da bir teşekkülün birden çok sayıda hastaneye aynı hizmeti verme potansiyelinin yarattığı sonuçlar. İstanbul böyleyken perifere doğru gidildiğinde -ulaşımı kolay olsun, zor coğrafya olsun, deprem bölgesi olsun- orada da sizin bahsettiğiniz, işte, kuruluş felsefeniz para kazanma odaklı değil, "Parayı kimden aldığımızın çok önemi yoktu şey olarak." demiştiniz ama gelinen noktada siz de kendi kuruluşunuzda bunu önemsiyorsunuz. Ben Samsun'da özel sektörde çalıştım. Sizin mesleği etik yapıp yapmadığınızdan sizin işin reklam boyutunu nasıl kullandığınıza kadar çok farklı şeyleri var bu işin -nasıl söyleyeyim- ayrıcalıkları var. Yani sonuçta para kazanmak istiyor ister meslekten olsun isterse özel teşebbüs olsun. Dolayısıyla, orada meslek etiği hangi branşın neyi yaptığına çok bakılmadan... Ben ona o sektörün içindeyken "parça başına iş" diyordum. Yani radyolojide mesela bir hocamıza gittim, dedim ki: Hocam, lütfen, sizi bizim hastanede görmek isteriz. Dedi ki: "Ben yapamam. Benden 30 tane ultrason isterlerse -30 tanecik- ben patlarım, yapamam." dedi. 10 taneyle de o mu kazanacak, ben mi kazanacağım? Böyle sorunları var hani periferde de. Şimdi, o, 30 taneyi afaki rakam olarak söylerken bizim hastanemizde bir hekim 100 civarında ultrason yapıyordu. Şimdi, o zaman, bunun hem sonuca yansıması hem mesleğe yansıması çok farklılaşıyor. Ben kendi yakınlarıma Ankara'ya gelip sağlık hizmeti aldım, sizden de almışımdır, başka laboratuvarlardan ya da görüntüleme merkezlerinden. Hakikaten orada belki bir hastaya yarım saat, kırk beş dakika vakit ayrılıyor. Bu ne İstanbul'da ne de periferde böyle değil. Bu otomatik olarak da şeye yansıyor.
İşte, sonuç itibarıyla, çeteleşme faaliyeti nasıl olmuş? Hem "tape"lere baktığımızda hem de sonuca baktığımızda, ifadelere baktığımızda durum net ortada. O yüzden İstanbul farklı, Ankara farklı, periferi daha da farklı; onu söylemeye çalıştım.
TOBB TÜRKİYE SAĞLIK HİZMETLERİ MECLİSİ BAŞKANI BANU KÜÇÜKEL - Çok haklısınız.