EROL KELEŞ (Elâzığ) - Öncelikle, gerçekten vermiş olduğumuz bilgiler için, sunumlar için teşekkür ediyoruz; çok faydalı olduğunu düşünüyorum, özellikle de öneriler kısmı çok çok değerli.

Hocam, biraz önce 4 hemşire, 5 hemşireye bir hasta... Aslında normalde yenidoğan yoğun bakım mevzuatında 2 hastaya 1 hemşire... Değil mi? Mevzuat böyle değil mi?

PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - Seviyeye göre, 3, 4, 5.

KAYIHAN PALA (Bursa) - Ama senin dediğin JCI standardı. O 2 hastaya 1 ister. Eğer onu sağlamıyorsan belgelendirmeyi yapmıyor.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Evet, normalde öyle olması gerekmiyor mu?

PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - Normalde öyle olması gerekiyor. Kâğıt üzerinde de öyle gösteriyorlar.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Peki, değerlendirilirken değerlendirmeye, denetlemeye gidildiği zaman ya da işte, bir ruhsat alındığı zaman oradaki hemşire sayısı ve yatak sayısına göre...

PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - O gün ayarlanıyor o Sayın Vekilim.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Hadi orada atladık biz, ruhsatlandırmada, sonraki denetlemede bu olmuyor mu?

PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - O gün ayarlanabiliyor o ama pratikte öyle olmuyor Sayın Vekilim.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Bu ayarlanabiliyor değil, oraya getirip 3-4 hemşire koyduk, bak, burada 5 hemşire var... Bu böyle değil ki sonuçta, bu orada kayıtlı, Sağlık Müdürlüğünün de elinde çalışan hemşire sayısı var.

PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - Bu sayı daha evvelden, bildiğim kadarıyla 3'üncü düzeyde 2 hemşire, 2'nci düzeyde 3 hemşireydi yani düzey düştükçe... Şu an 3'üncü düzey yoğun bakım hastasına şu an 1 hemşire bakıyor öyle değil mi? 3, 4, 5 yani. Ben şimdi meslektaşlarıma, değerli hocalarıma soruyorum: 3 entübe bebeğe, birisi 700, birisi 800, birisi 1.500 gram entübe bebeğe, beraberinde yüksek frekanslı ventilasyondu, belki de nitrik oksit de alır, hepsi 3'üncü düzeyde değil mi? Bu 3 bebeğe 1 hemşire bakabilir mi 7/24? Yani 7/24 derken yani sekiz saat vardiyalarla bakabilir mi? Bence bu da uygun değil. Yani daha evvelden hatırladığım kadarıyla 3'üncü düzeyde 2 hastaya 1 hemşireydi, 2'nci düzeyde 3 hastaya veya 4 hastaya 1 hemşireydi. Dolayısıyla bu standartlar artırılınca kalite de en baştaki slaytlarımda gösterdim...

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Ama ben bu standartlarının artırıldığını düşünmüyorum. Ben hâlen daha 3'üncü basamakta 2 hastaya 1 hemşire mevzuatının olduğunu düşünüyorum.

PROF. DR. CEMİL TAŞCIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM EĞİTİM VE İDARE SORUMLUSU DOÇ. DR. ERCAN TUTAK - Haklısınız, evvelden öyleydi, şimdi şeyi artırıldı diye düşünüyorum.

HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Şöyle: Şu anda baktım yönetmeliğe erişkinde 3'üncü basamakta 2 hastaya 1 hemşire ama yenidoğana ulaşmaya çalışıyorum.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ NEONATOLOJİ BİLİM DALI BAŞKANI PROF. DR. FATMA BEGÜM ATASAY - Ama şimdi, ülkenin koşulları da önemli. Yani bir yerde bir hemşire bulutu var, yetişmiş, okullardan mezun, hani öyle diyeyim, eğitimlerini almış, iş için sırada... Yani sizin ülkenizin koşullarına göre planlamanız lazım. Bir ideali var, bir de gerçek var. O ideale ulaşmak için politikalarımızın olması gerekli ama şu anda yok. Biz bu anı bir konuştuğumuzda bence olabilirlik de dikkate alınmalı. Anlatabiliyor muyum? Yani beş sene sonra dersiniz ki: Yani -eskiden Planlama Teşkilatı vardı- bu sorunumu çözmek için benim şu çözümüm var, bu çözümde de hemşire sayımı artıracağım, ebe hemşire okulunu artıracağım, üniversite sınavında kontenjanı artıracağım ve bunlar dört sene içinde yetişecek. Benim hemşire ordum artacak, ondan sonra da bu oranları yakalayacağım. Yani bu sorunlar çözümleri ve politikaları getiriyor. Yani biz 3 hastayı 1 hemşireye baktırıyoruz, ha bu değişsin, değişsin, çok iyi, bire bir baksın ama bunun bir altını doldurmak gerekiyor. O öyle ha deyince olacak bir şey değil. Sağlığa ayrılan bütçe belli, eğitime ayrılan bütçe belli; ben az çok yorumu yapmıyorum, ihtiyaca göre bizim bunu planlamamız lazım.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Hocam, benim söylemek istediğim o değil. Benim söylemek istediğim, sonuçta bir mevzuatımız var, mevzuatta yazıyor ve ruhsatlandırılırken yoğun bakımlar ya da denetlenirken bunlar dikkate alınıyor. Yani birisi "Ya, 5 hemşire." diyemez. Ya, bu sizin söylediğinize katılıyorum. Ülkenin durumu dikkate alınarak böyle bir mevzuat ayarlanmış. Biraz önce siz kendiniz de ifade ettiniz, dediniz ki: "Üçüncü basamakta kesinlikle yenidoğan uzmanı bakmalı, çocukçu bakmamalı, çocuk hekimi buna bakmamalı, yapamaz." Ve çok önceden çıkarılmış bir mevzuatımız, seviyelendirme var ve o seviyelendirmede bu, bu şekilde söylenmiş ama bir türlü bu uzayarak gelmiş, değil mi? Mesela, bizim altyapımız şu anda yenidoğan sayımımız, hemşire sayımız -siz hani dernekte olduğunuz için soruyorum- mesela, üçüncü basamağı sadece yenidoğan uzmanları yürütmeli, bunu kaldırabilecek bir altyapımız var mı şu anda yenidoğan uzmanı olarak?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ NEONATOLOJİ BİLİM DALI BAŞKANI PROF. DR. FATMA BEGÜM ATASAY - Hayır.

EROL KELEŞ (Elâzığ) - Ben şunu biliyorum ki birçok yerde mesela, ben şehir hastanesinde yöneticilik yaptım, şehir hastanesinde yenidoğan yoğun bakımımızda 27 kuvözümüz vardı, PDC'miz 1 tane . 1 yenidoğan uzmanımız vardı ve o yenidoğan uzmanı her gün icapçıydı. Evet, çocuk doktorları nöbette bakıyordu ama her gün o bayan doktor arkadaş aranıyordu. Dolayısıyla biraz yani altyapımızı hem özellikle yenidoğan hemşireliği konusunda, yoğun bakım hemşireliği hem de yenidoğan uzman sayımızı artırmamız lazım. Bu kesin yani bunun çözüm yok ama bu süre içerisinde de belki mevzuatta ve yönetmelikte değişiklikler yapılarak bazı şeyleri de sınırlandırmamız lazım. Yani ben şunu kabul edemiyorum: Özel hastanede 7 bin yoğun bakım olmasını, üniversite hastanesinden ve kamu hastanesinden daha fazla olmasını... Bunlara bir düzenleme yapmak lazım diye düşünüyorum.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANELER BAŞHEKİM YARDIMCISI PROF. DR. ÖMER ERDEVE - Bu konuda dernek olarak ya da camia olarak da önerimizi aslında bir tekrar söylemek isterim mümkünse.

Şimdi, şöyle bir şey: Yenidoğan yoğun bakım uzmanı sayısı aktif olarak 375 dolayında, 450 bandında aslında var ama emekli olan hocalarımız var ya da daha tehlikeli bir nokta, yenidoğan yoğun bakımcılığını bırakan arkadaşlarımız var. Yani bizi en çok yaralayan noktalardan bir tanesi bu. Sonuçta bir sayımız var, 375; birinci sorunuzun cevabı.

Bu, tüm ülkedeki seviye 3 yoğun bakım ünitelerine bakabilir mi? Hepsini tüm ülkeye dağıtabilecek miyiz? Hani her ilde 2 yenidoğancı koysam evet olabilir. Tabii ki İstanbul gibi büyük şehirlerimizi, böyle, küçük şehirlerle eşit tutarak rakamsal olarak söylüyorum. Bizse ne yaptık bunu? "Seviye 4" diye bir kavram çıkardık, değil mi? Seviye 4'te bizim önerimiz, sadece ve sadece -mutlaka sorun oluyor- yenidoğan yoğun bakım uzmanı olması ancak bu seviye 4 seviyelendirmede varken ödemede yok. Şimdi, biz aynı ülkede iki şeyi konuşuyoruz. Seviyelendirme yaparken 1-2-3-4-4A-4B yapıyoruz ama para verirken ya da buna ödeme yaparken -ki o hani global bütçe sorusudur, belki hani konulardan bir tanesi bu- 1-2-3'e göre para veriyoruz. O zaman 4 ne? 4 havada, 4'ün karşılığı yok, 4'te yenidoğancı yoğun bakımın çalışması gereken üst düzey bakımlarının olması gerekiyor. Hani dedim ya, artık ince işlerin yapılması gereken gruba devletin ya da Sosyal Güvenlik Kurumunun herhangi farklı bir ödemesi yok. Seviye 3 ile 4'ün belki bir süre daha -ayırımı zaten var da- gerçek anlamda, pratik anlamda hayata geçmesi gerekiyor. Sayımız kaç olması gerekiyor? 750. 750'ye ne zaman ulaşabiliriz? Bunun projeksiyonunun hemen olmayacağı bariz. Bu sayıya ulaşabilmek için önce yenidoğan yoğun bakımın tercih edilebilir bir konuma gelmesi gerekiyor zaten. Yani bu, her şey birbiriyle çok bağlantılı değil mi? Yani birileri tercih etmiyorsa... Ya, Ankara Üniversitesinin hayatında ilk defa boş kadro oldu yani birisi başvurmadı yenidoğana. Ankara Üniversitesinde hayatımızda ilk defa birisi yenidoğan yoğun bakımı bırakıp başka bir yere gitti. Yani biz oralara girmek için ben Bakanlığın kapısında dokuz ay yattım sabah akşam. Allah Allah diyoruz yani hani bizim girmek istediğimiz yerleri şimdi, insanlar, hiç, elinin tersiyle tepiyorlar. Yani bunu bir cazip hâle getirmezsek zaten hani bu rakamlara da ulaşmamız mümkün değil.