CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bugün hepimizin bildiği üzere 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Kartalkaya faciası nedeniyle Kültür Turizm Bakanlığımızın daveti ve kendilerinin yaptığı çalışmaları, eksiklikleri, sorumlulukları konuşmak üzere buradayız.

Biz, dün Başkanlığa da bu konu hakkında bir isteğimizi muhalefetten milletvekili arkadaşlarımızla beraber verdik. Neydi bu istek? Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy'un kendisinin bizzat Komisyon toplantısına katılıp, burada kendisinin oturup milletvekilleriyle beraber bu toplantıyı kendisinin gerçekleştirmesiydi fakat maalesef üzülerek görüyoruz ki kendisi bu toplantıya katılma isteği duymamıştır. Bu neden önemli? Ben daha önceki toplantılarda da söyledim, bu Kartalkaya faciası cumhuriyet tarihimizin en büyük yangın faciasıdır, dünyada son yüz yıl içerisinde gerçekleşen 6'ncı en büyük faciadır. Dün AFAD yetkililerimiz de burada, Genel Müdürümüz de burada söyledi; ellerimizle, ufacık bebeklerimizin yanmış vücutlarını ceset torbalarına koyduğumuz, yüreklerimizi yakan bir faciadır. Dolayısıyla, bu faciadan değil "Ben bakanım, ben milletvekiliyim..." diyen "Ben bu milletin bir ferdiyim, ben insanım." diyen herkesin yüreğinin yanması ve üzerinde bir sorumluluk hissetmesi lazım. Biz, bu sorumluluk duygusunu hissetmesi bakımından da Sayın Bakanı buraya davet ettik.

Değerli milletvekilleri, bakın, burada denetim eksikliklerinin, ihmallerin, mevzuatın uygulanmamasının bir sonucudur bu facia. Yani bu faciayı, bu yangın faciasını 6 Şubat depremlerinden ayıran -o da büyük bir faciadır ama- burada denetim eksiklikleri var. Bakanlık turizm tesislerinin güvenliği konusunda denetim yapmaktan, yaptırmaktan veya sonuçlarını takip etmekten doğrudan sorumlu bir kurumdur. Eğer, Bakanlığın yetki alanının dışında bir konu varsa o konuyla alakalı bir tespit yapıp yasamaya onunla alakalı bir kanun önermekten de sorumludur. Yani biz işte diyoruz ki: Bu otelimizin durumu nedir? Otuz yıllık bir otel, eski bir yangın mevzuatı, Bakanlık diyor ki: "Ben buranın yemeğinden, içmesinden, misafir memnuniyetinden sorumluyum." Yok, biz bunu kabul etmiyoruz, millet de bunu kabul etmiyor. Türkiye'deki turizm tesislerinin güvenliğinden veya güvenliğinin hazırlanmasından da sorumlu olması lazım çünkü adı üzerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı. Bu konu hakkında kanun talep etmek de Bakanlığın görevidir.

Sayın Bakan bu yangının ardından demeç vermiştir gayet televizyonlarda ama bu Komisyona gelip millete, milletin temsilcilerine ve milletin iradesine bir konuşma yapmayı bize, buraya çok görmüştür veya daha önemli ne gibi bir işi vardır? Bunu merak etmekteyiz. Biz bu konunun sadece kâğıt üzerinde raporlarla geçiştirilecek bir konu olmadığını ve bu konuyu da -78 canımızı toprağa gömmemizi de- ne yazık ki burada Sayın Bakanın da yeterince ciddiye almadığını da okuyoruz bu sonuçla beraber. Eğer, Sayın Bakanımızın buraya gelmekten daha önemli bugün bir işi varsa ne zaman gelecek? Yani şu an Türkiye'nin, ailelerin, yaralıların, acılı ailelerin gözü kulağı bu Komisyondan çıkacak bir kararda.

Ben daha önceki toplantıda söylemiştim, evet, biz burada kişileri yargılayacak bir Komisyon değiliz ama kanunda eksiklik, aksaklık varsa burada sorumluluk yasamadadır. Yok, yasamanın verdiği bir kanun varsa, yürütme o kanunu uygulamıyorsa burada sorumlu olan o kurumdur. Dolayısıyla, kurumları da Türkiye Cumhuriyeti'nde tek yargılayacak makam Türkiye Büyük Millet Meclisidir, yasama iradesidir. Bizim tekrardan gerçekleri ortaya çıkarmak, sorumlu kurumları tespit etmek, bir daha böyle acıların yaşanmaması için gerekli adımları atmakla yükümlü olduğumuzun altını bir kez daha çiziyorum.

Sayın Bakanı da inşallah buraya beklediğimizi bir kez daha yineliyorum. Biz de YENİ YOL Grubu olarak eğer Bakanımız katılmayacaksa toplantıyı terk ettiğimizi Komisyonumuza bildiriyorum.

Teşekkür ederim.