MEHMET GÜNAL (Antalya) - Arkadaşların şeyi olmasın.

Şimdi, burada öyle bir şey söylüyor ki Sayın Yıldırım, sadece Sayın Paylan'ın söylediğine, geçmişine dönük bir değerlendirme yaptı Sayın Haberal. Yani böyle kalkıp ortalığı velveleye verip bakmanın, sonra "Bundan memnun musunuz?" diye tehdit vari konuşmanın bir anlamı yok. Ben şimdiye kadar kendilerini hiç o konularda muhatap almadım. Bundan memnun muymuşuz?

AHMET YILDIRIM (Muş) - Beni mi muhatap almadı? Benim soyadımı kullandı, "Yıldırım" dedi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bundan memnun muymuşuz?

Siz kendiniz sataştınız da onun için.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Hayır, hayır ben hiç onun söylediğine...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Nasıl yani? "Daha çok olurdu." demek ne demek? Sayın Başkan müdahale etmiyor, "Bunun çok olmasını mı istiyorsunuz?" Ne yaparsınız ya?

AHMET YILDIRIM (Muş) - Ne münasebet ya? Ne münasebet, nereden çıkarıyorsunuz bunu?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani bu kanın akması... Müzakere olmasaymış çok olurmuş da, şimdi yapılmazsa çok olurmuş. O zaman ben de sana bunu söylerim. Sayın bakanlar susuyor, birazdan belki konuşurlar.

Sayın Başkan, ona niye müdahale etmiyorsun? Tehdit ediyor Sayın Yıldırım burada.

BAŞKAN - Efendim, tehdit yok.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Nereden tehdit ediyorum ya.

BAŞKAN - Sayın Günal.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - 1 Ocaktan başlatıyormuş...

BAŞKAN - Sayın Günal, Parlamentoyu tehdit etmeye kalkmak hiç kimsenin haddi değildir, orada bir tehdit yoktur.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır Parlamentoyu değil sadece sizi tehdit ediyor, Hükûmeti tehdit ediyor.

BAŞKAN - Yok, yok, hiç kimsenin haddi değildir o. Herkes haddini bilir, kimsenin haddi değildir, öyle bir şey söz konusu değil.

Teşekkür ediyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - "Süreci başlatın." diyor daha ne desin yani?

Öyle biz susuyorsak biz muhatap almadığımız için konuşmuyoruz, muhatapları konuşmazsa biz hepsini konuşuruz yani hiç sorun yok.