ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Ben de teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Komisyon üyelerini ve katılımcı kurumlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Yapılan aktarımlardan sonra, sunumlardan sonra arasında sorularımdan biri az önce soruldu. Özellikle işin etik ve KVKK noktasındaki, mevzuat ihtiyacı noktasındaki yaklaşımınızı soracaktım; birincisi soruldu, tekrarlamayacağım.

İkincisi: Genel Müdürümüze soruyu yönelteceğim. Sunumunuzdan da anladığımız üzere aslında şu an biz yapay zekâyı, verileri hekimler için daha kolaylaştırıcı bir düzende daha çok kullanıyoruz. Henüz yapay zekânın yönlendirdiği ya da doğrudan içinde olduğu ya da işte, atıyorum, robotik cerrahi şeklinde yapay zekânın yönlendirdiği herhangi bir müdahaleyle ya da bir cerrahiyle karşılaşmış değiliz Türkiye'de; siz tanımlarken de "yalancı negatiflik" olarak tanımladınız. Sanırım, tıptaki bu malpraktis ya da işte, önlem alınmamış komplikasyonla eş değer olarak okudum çünkü henüz doğrudan yapay zekânın yönlendirdiği bir operasyon yok diye biliyorum; var mı, yok mu? Aslında sorularımdan biri de o. Varsa bilgi aktarabilir misiniz? Yoksa sadece veriler noktasında bu özellikle, işte, beyin BT gibi ya da işte, Covid döneminde Cerrahpaşa'da kullanılan sistem, radyologlar için daha belirleyici bir hâle getiren o yapay zekâ sistemi gibi... Bunların yanlış verilerinin ortaya çıkardığı bir sorumluluk ya da bir hata, komplikasyon, malpraktis gibi bir durum oluştu mu, oluşmadı mı? Oluştuysa Mesleki Sorumluluk Kuruluna yansımış bir vaka var mı, yok mu?

Biraz daha genel olarak üçüncü sorum: Robotik cerrahi noktasında yapay zekânın yön verdiği dünyada herhangi bir örnek var mı? Yok ise bununla ilgili herhangi bir simülasyon çalışması yapılmış mıdır, bilgi sahibi misiniz? Çünkü biz yapay zekâyla Amerikan savunma sistemlerinin, özellikle bu askerî "drone"ların yönlendirildiği bir simülasyonu daha önce okumuştuk -her ne kadar Amerika onu yalanlamıştı ama- tıp noktasında bu yönüyle bir çalışma yapıldı mı, yapılmadı mı? Ya da işte somut yapay zekânın yönlendirdiği bir robotik cerrahi müdahalesi olmuş mu? Dünya genelinden bahsediyorum.

Son olarak Enstitü Başkanımıza bir sorum olacak. Fransa'daki yönetmelikle güvence altına alınan doktorun onayının ve imzasının gerekmediği otomatik raporlamadan bahsetti Enstitü Başkanımız. Orada, bu otomatik raporlama sisteminde -Türkiye'de işte "yalancı negatiflik" olarak değerlendiriyoruz, artık Fransa'da bu nasıl değerlendiriliyor bilmiyorum- bu noktada herhangi bir veride ya da işte sonuçta hataya ya da bizim deyimimizle malpraktise -artık orada nasıl değerlendiriliyor tam olarak bilmiyorum- hatalı bir sonucun ortaya çıkmasına ya da müdahalenin ortaya çıkmasına sebep olabilecek bir raporlama söz konusu olmuş mu?

Teşekkürler.