Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanı Bekir Aktürk'ün, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Uluslararası Çalışma Örgütünün ilkeleri, diğer ülke uygulamalarından örnekler, 2024-2025 yıllarında yaptıkları iş sağlığı güvenliği programlı teftişler, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Kartalkaya'da meydana gelen yangınla alakalı inceleme sonuçları hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 04 .03.2025 |
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben de tüm hazırunu saygıyla selamlıyorum. Diğer, usule ilişkin ben ufak bir not eklemek istiyorum. Kıymetli milletvekilimiz söyledi yani biz bakan yardımcılarının yetersizliğinden dolayı değil aslında bizim haklı talebimiz, bizim, Meclisin, böyle büyük bir acı yaşadıktan sonra milletimize sembolik bir şey göstermesi lazım. Nedir o da? Gerektiği durumlarda ne kadar erk yürütmenin elinde olsa da yasama canımız acıdığında... Ben şimdi buradan çıkarıp kendimi vatandaş yerine koymak zorundayım. Ben kendimi vatandaş yerine koyuyorum, dışarıdan izlediğimde de diyorum ki: Evet, ben bakanlar bu komisyona geldiği zaman kendimi bir vatandaş olarak güvende hissederim yani bakmamız gereken çerçeve bence burası. Dolayısıyla, biz buranın gerçekten çekilen acıların hassasiyetini hissettiğini göstermek istiyorsak Sayın Bakanları buraya çağırmamız lazım. Siz çok güzel söylediniz. "Zorla mı?" Hayır, zorla değil tabii ki ama bir baskı kurmamız lazım Sayın Başkanım. Dolayısıyla, bunu da kayıtlara geçmesi açısından görüşlere sunuyorum.
Teşekkür ederim.
Ben de sunum için çok teşekkür ediyorum.
İlk etapta herhâlde sorularımızı yöneltiyoruz.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Şimdi ara soruları soralım ondan sonra konuşacağız yani çok da...
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Olur, olur. Müsaadenizle ben de raporla alakalı tespitlerimizi yaptık, onları sayın heyete sormak istiyorum.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sunumunda tespit edilen yani bu eksikleri tespit eden tablo, sadece bir işletmenin eksikleri değil, bizce süregelen denetim boşluklarının ve rehberlik eksiklerinin de bir itirafı. Rapora göre iş yerindeki yağmurlama sistemi yani "sprinkler" sistemi yok. Oysa, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'te bu tür tesisler için açık hüküm var. 2015'te revize edilen yönetmelik 2 bin metrekare üzeri konaklama tesislerinde otomatik yangın söndürme sistemini zorunlu tutar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu eksikliği zamanında tespit etmiş midir?
Yangın merdiveninde açılan kapılar yangına dayanıklı ve duman sızdırmaz değildi; yerinde de gördük bunu. Bu da 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 5'inci maddesindeki önleme ve koruma yükümlülüğünün açıkça ihlalidir. Bu kapılar cankurtaran, son savunma hattıdır. Peki, denetimde bu tespit edilmiş midir?
Yangın algılama ve uyarı sistemi yok. Bırakın denetimi, en temel yangın güvenlik kontrolleri ve eğitimleri bile personele verilmemiş. Acil Durum Planı 2020'den beri güncellenmemiş. Oysa, 2013 tarihli İş Yerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik'te çok tehlikeli sınıftaki işyerlerindeki acil durum planlarının her yıl gözden geçirilmesi ve tatbikat yapılması zorunludur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının rehberlik ve izleme görevlileri nerededir?
Değerli milletvekilleri, verilerin ışığında bu işletme çok tehlikeli sınıfta yer almakta. Bu statü hem 6331 sayılı Kanun'da hem de İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği'ne göre sürekli izlenmesi gereken işyerleri arasındadır ancak ne rehberlik yapılmış ne de önleyici denetim. İş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirilmemiş. Oysa 6331 sayılı Kanun’un 6'ncı maddesi çok net: Tehlike sınıfına göre bu görevlilerin atanması şart. Denetimi yapıldı mı?
Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmemiş. Oysa 2013 tarihli Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik çalışanlara işe girişte düzenli aralıklarla eğitim verilmesini zorunlu kılıyor. Bunu denetleyen var mıdır?
Yangınla mücadele ve tahliye ekipleri kurulmuyor, tatbikat yapılmıyor. Oysa İşyerlerindeki Acil Durum Yönetmeliği madde 5 ve Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik madde 125 bu konuda çok net ve açık. "Tatbikat her yıl yapılır, ekipler atanır." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bunun takibini yapmış mıdır?
Sonuç olarak, toparlamak gerekirse burada biz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki rehber ve yaptırım mekanizmasındaki boşluğun resmini net bir şekilde görmekteyiz. Bakanlık "risk esaslı denetim" diyerek denetim görevini denetleyebilir olmaktan çıkarmış mıdır? Sistematik kontroller devre dışı kalmış mıdır? Çok tehlikeli sınıftaki bu otel bakanlık tarafından en son ne zaman denetlendi? Bu eksikliklerin saydığım eksikliklerin hiçbiri tespit edilmedi mi? Tespit edildiyse otele hangi yaptırım uygulandı? Türkiye genelinde kaç otel bu şekilde ölüm tuzağına dönüşmüş durumdadır? Bakanlığa otel hakkında çalışanlardan veya müşterilerden daha önce yapılmış bir CİMER veya yazılı şikâyet var mıdır? Sorularım bunlar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Cem Bey, bunları bence çıktı aldırabilme şansınız varsa aldırın, yazılı olarak soruyu verelim, arkadaşlar da faydalansın.
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Hemen verelim.