ALİ KARAOBA (Uşak) - Ben de öncelikle hoş geldiniz diyorum, sunumlarınız için teşekkür ediyorum.

Şimdi, ben hızlı hızlı birkaç şey sorayım: Bakanlığa bağlı 105 engelli bakım ve rehabilitasyon merkezinde 6.700 kişi var ama özel sektörde 322 tane ve 30 bin kişi var. Aslında, rakamsal olarak 3 kata 5 kat. Özel sektör bu kadar cazip mi? Neden özel sektör bu kadar bu merkeze, bu alana yöneliyor, çok mu para kazanıyor, yoksa Bakanlık asıl işini yapmayıp özel sektöre peşkeş mi çekiyor diye insanın aklına gelmiyor değil.

İkincisi, arada 28.802 engelli bireye bakım ücreti ödeniyor. Bu bakım ücretlerinin birim fiyatı ne kadar? Geçen yıl ne kadardı, bu yıl ne kadar? Bunlarla ilgili bugüne kadar yapılan denetimlerde kesim yapılan yani ücretlerinde hile yaptığına dair ne kadar bilgi var ya da belge var?

Üçüncüsü, buraya yatan kişilerden, herhangi bir kimseden ekstra bir para talep edilebiliyor mu? Bunu da sormak istiyorum.

Şimdi, yine Bakanlığa bağlı 170 huzurevi var, 14.733 kişi; özel sektörde 275 huzurevi var, 13 bin kişi. Acaba özel sektör daha mı konforlu, Bakanlık iyi hizmet veremiyor mu? Yani bu rakamlar arasında bir sıkıntı var. Mesela, şehrim Uşak'ta huzurevi, yaşlı bireylere yönelik bakım değil ama huzureviyle ilgili neredeyse her gün birileri arıyor "Beni huzur evine aldır." diyor, bunun da sebebi yeterli bir kapasite yok diye düşünülüyor. Acaba böyle bir ihtiyaç var bizler geri mi kalıyoruz diye sormak istiyorum.

Şimdi "Yılda en az 2 kez denetim zorunlu." diyorsunuz yani bu 2 kez haricinde olağanüstü yani olağan dışı denetim sayınız ne kadar? Yani bu denetimlerde, mesela yatılı bakım kuruluşlarında şiddete uğrayan ne kadar insan var? Cinsel tacize uğrayan var mı? Bunlarla ilgili elinizde bir istatistik var mı? Evet, kameralı sistem çok güzel, çok da mantıklı ama bugüne kadar gelinen noktada elinizde bunlarla ilgili bir istatistik var mı, bunu merak ediyorum. Denetimler yine klasik yani gidip işte, her şey yerinde mi diye yapılıyor, yoksa gerçekten ince ince denetimler yapılıyor mu?

Tabii, burada, vekilim "Burada devlet cepten yiyor." dedi. Devlet hep cepten yiyecek çünkü bizim vergilerimizi alıyor sayın vekilim yani devlet cepten yemez. Devlet engelliye de...

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Cepten ödüyor dedim, yanlış olmuş.

ALİ KARAOBA (Uşak) - "Cepten yiyor." dediniz, kayıtlara da bakılabilir, belki yanlıştır, hani öyle bir şey değil.

Bir de şu soruyu sormak istiyorum: Engellilerimiz için bir kota var, ben bakanlıklarımıza, 17 bakanlığımıza da soru sordum, buna çok uyan yok. Acaba Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yüzde 3 kotaya uyuyor mu? Toplam çalışan engelli sayınız ne kadar? Biz 6 Şubat depreminden sonra engelli sayısının çok arttığını düşünüyoruz. Bu kotayı artırmayla ilgili Bakanlığınızın bir çalışması yok mu? Yani hep aynı, hep aynı, Sayın Aylin Vekilimin de söylediği gibi, hedef daha önce 25,8'miş, bir istatistik verdi yani iki yılın sonunda yüzde 26'ya kadar çıkarmayı hedeflemişsiniz. Tabii, bunlar güzel 0,2 bile olsa ama bu engellilerle ilgili kotanın artırılması gerektiğini düşünüyoruz, bununla ilgili de bu işin öncülüğünü, bayraktarlığını sizin Bakanlığınızın yapması gerektiğine inanıyorum.

Ben de sunumlarınız için teşekkür ediyorum.