SEMRA DİNÇER (Ankara) - Öncelikle bütün Komisyon üyesi arkadaşlarımızı selamlıyorum.

Şimdi, bu Komisyonun kurulması, amacı, esas, Narin'in, Sıla bebeğin ve İzmir'de yanan 5 çocuğun sonrasında gerçekleşti. Yani ülkedeki çocuk ihmal ve istismarının had safhaya yani simge olan Sıla'nın, Narin'in ve İzmir'de yanan 5 çocuğun... Ne mutlu demeyeceğim, ne kadar kötü ki bizim Komisyonumuzdan böyle bir medet uman ve size başvuran yüzlerce, binlerce mağdur insan var. Demek ki bir aksaklık var, hem yargıda var ve hem düzende var. Bu düzenin değişmesi, bu sistemin değişmesi adına bizi umut olarak görüyorlar ve bu umut noktasında bir şeyler yapmamızı istiyorlar. Ama biz burada üç aydır her şey yapılıyormuş, bütün önlemler alınıyormuş ama bunlara rağmen bu çocuklar ihmal edilebiliyor, istismara uğrayabiliyor veya öldürülebiliyor.. .

Şimdi, biz diyoruz ki: Esas işin göbeğinde, bu işi yaşamış insanları, örnek ve simgesel isimleri dinleyelim. Tabii ki bugüne kadar yüzlerce, binlerce ihmal edilen, istismara uğrayan veya öldürülen çocuklarımız var. Dediğiniz doğru, hepsini dinleme şansımız yok hele hele bunu üç aya sığdırma gibi hiç şansımız yok.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Esasen araştırma komisyonlarının öyle bir görevi de yok, en önemlisi o.

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Evet, ama böyle bir araştırma komisyonu eğer Narin'in, Sıla bebeğin ve İzmir'de ölen 5 çocuğun akabinde kurulduysa bize göre "Bu simge olan isimlerin dinlenmesinde fayda var." diye biz yazılı olarak size dilekçeyle bunu bildirdik. Onun ötesinde, kuruluş olarak bana göre Barolar Birliğine bu talepte bulunsaydınız hiçbir şekilde "hayır" demezlerdi, TTB'ye talepte bulunulsaydı hiçbir şey... Bakın, biz önümüzdeki salı günü genel merkezimizde bununla ilgili çok büyük bir çalıştay yapıyoruz.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Çok güzel.

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Size ilettiğimiz, listeyi verdiğimiz bütün kurum ve kuruluşlar, bütün STK'ler büyük bir gönüllülükle "Biz nasıl katkı koyabiliriz?" diye geliyorlar. Biz aynısının Mecliste de olmasını istiyorduk. Yani bu Mecliste gerçek, objektif bir şekilde herkesi dinleyip herkesten bir şeyler alıp yanlışın ne olduğunu bulalım istiyoruz. Komisyonun başında da dedik ya, bu çocuklar bizim çocuklarımız, bunlar bizim geleceğimiz, ortak geleceğimiz. Bunun siyasi boyutu yok, bunun şu partisi, bu partisi yok, bu ülkenin geleceği adına imza atabileceğimiz bir şey olursa ne mutlu bize dedik ama bunu yine -biraz evvel Suat Vekilim de söyledi- yani hep aynı klasik, şu gün... Bugün bize yapılacak sunumu biz burada da görüyoruz. Biz esas olayın nasıl gerçekleştiğini, nerelerde, nasıl bir yapı içerisinde olduğunu veya sonunda nasıl bir yargılama, adli süreç, neler işleniyor bunları öğrenmek, bunları dinlemek için bu taleplerde bulunduk ama gerçekleşmedi. Ben size defalarca hem sözlü olarak... Baktım sözlü olarak olmuyor, yazılı olarak iletelim dedik Komisyona. Mesela, siz cuma günü böyle bir karar almışsınız, bizim bu karardan bile haberimiz yok. Yani biz objektif bakalım diyoruz, biz birlikte bir şey yapalım diyoruz, bu ülkeye katkı sunalım diyoruz. O yüzden...

Teşekkür ediyorum, beni dinlediğiniz için sağ olun.