Komisyon Adı | : | (10/1806,1813,1827,1828,1829,1830) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Tarıkhan Çetiner ve AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 12 .03.2025 |
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Evet, çok değerli bürokratlar; hepiniz hoş geldiniz. İçişleri bakanlığımızın Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının çok değerli elemanları, verdiğiniz bilgiler için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Aynı şekilde AFAD yöneticilerine de teşekkürlerimi sunuyorum.
İçişleri Bakanlığının verilerine her zaman güvenirim daha ciddi, daha disiplinli bir yapı olduğu için. Onun için de bazı sorular soracağım. Birçok soruma aslında cevap aldım açıklamalarınızdan ama belki tekerrür de olabilir, notlar almıştım çünkü.
Şimdi, Türkiye'de son beş yılda kaybolan çocuk sayısı ne kadardır, bu çocukların kaçı bulunmuştur, bulunma oranı nedir? Ortalama olarak kaybolan çocuğun bulunma süresi kaç gündür? Tabii, bu, kesin bir rakam olmasa da genelleme istiyoruz. Kayıp çocuk vakalarının en çok yaşandığı iller hangileridir, bölgesel dağılım olarak bilgi verir misiniz bu konuda? Yine çocuk kayıplarının başlıca sebepleri nelerdir; evden kaçma mı, kaçırılmam mı, kaybolma mı veya benzeri başka bize sunacağınız bilgi var mı? Kayıp çocuk vakalarında kolluk kuvvetlerinin uyguladığı prosedür nedir? İhbar alındıktan sonra ilk müdahale süreci nasıl işlemektedir? Ki bunu yaşadık Narin kızımızda. "Kayıp" denilmişti biliyorsunuz ama o ara öldürülmüş ve o kayıp arama cesedinin uzun süre maalesef bulunamamasına sebebiyet verdi çünkü kayıp arama ayrı bir şeydi ama ölüm hadisesi, o şekildeki bir değerlendirme farklıydı. Orada zannediyorum Jandarma ekipleri görev aldı ama Emniyetten de bu konuda bilgi sahibi olan kişiler daha sonra intikal ettiler, bazı gecikmeler oldu. O konuda da görüşlerinizi yani Narin'le ilgili bu gecikmelerin sebebini sizin görüşlerinizden de dinlemek istiyoruz.
Yine, Türkiye genelinde çocuk kayıplarını önlemek için özel bir takip ve veri tabanı sistemi mevcut mu? Biraz önce ifade ettiniz, sanki "kayıp alarm" mı demiştiniz, öyle bir şey dediniz, evet ama o nasıl işliyor? Yani ben tam onu anlamış değilim. Kayıp çocukların bulunmasını hızlandırmak amacıyla teknolojik sistemler, yüz tanıma, yapay zekâ destekli izleme ve benzeri kullanılıyor mu? Ki işte o kayıp alarmdan bahsettiniz ama bunun da sakıncaları olduğu kanaatindeyim yani her yere resmini yollamadan bahsettiniz. Hatta bir örnek verdiniz Tarıkhan Bey, dediniz ki: "İşte bir şoför bunu tespit etti ve neticede bulundu." Tamam, bu konu iyi de başka sakıncaları da olabilir mi böyle bir sistemin?
Peki, çocuk kaçırmayla ilgili son yıllarda yapılan operasyonlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu çocuklar kaçırıldığında ne oluyor? Bunu bilmekte fayda var. Kayıp çocuklarla ilgili ihbar hatları ve acil müdahale ekipleri etkin bir şekilde çalışıyor mu? Aslında verdiğiniz veriler gerçekten çok güzel, not da aldım hatta şuraya: Güvenli okul, güvenli eğitim, kamera sistemleri. Bunları gerçekten son dönemlerin güzel araçları olarak değerlendiriyorum; trafik tedbirlerinden servis araçları denetimine varıncaya kadar. Tebrik de ediyorum, güzel çalışmalar. Ama bu arada özellikle deprem bölgesinde kayıp olan çocuklar hakkında AFAD yöneticilerine de ortak olarak sormak istiyorum: Kaç çocuk kayıp? Ailelerinin hâlen ulaşamadığı, cesetlerine ulaşamadığı, kendilerine ulaşamadığı kaç çocuğumuz var? Bu çocukların akıbeti konusunda bilginiz var mı? Onu öğrenmek istiyorum. Yine, çocuk istismarı vakalarına karışan kişilerin adli sicil kayıtları konusunda İçişleri Bakanlığının herhangi bir takibi veya kayıt sistemi var mı? Yani iyi takip ediliyor mu bu kişiler, bu tür insanlar?
Sayın müdürlerim, size göre çocuk istismarına yönelik suçların cezalarının artırılması gerekir mi? Çocuk ölümlerinin önlenmesi için alınan güvenlik tedbirleriniz nedir? Tabii, bu tedbirin tek taraflı olması mümkün değil ama yani sizin gözünüzden fikirlerinizi de almak istiyoruz. Yani "Özellikle sokakta çalışan, yaşayan veya çalıştırılan çocuklar için Bakanlığın özel bir çalışması var mı?" diye soracaktım ama siz 'e- METİP' dediniz değil mi? Öyle bir projeniz var "Çalışan ailelerin, özellikle kırsal alanda çalışan ailelerin çocuklarını takip etmek ve bunların okula gidip gitmediklerini Millî Eğitim Bakanlığıyla ortak bir şekilde değerlendirmek." deniliyor ama hâlen -Millî Eğitim Komisyonunda da olduğum için söylüyorum- ilköğretimde, ilkokulda, ortaokul ve ortaöğretimde birçok öğrenci devam etmiyor. Yani olması gereken öğrenciler okulda değil, bu da az bir oran değil. Yani ilkokulda yüzde 6'larda yani her 100 çocuktan 6'sı, ortaokulda her 100 çocuktan 7'si, ortaöğretimde 100 çocuktan 17'si okuluna devam etmiyor. Bu çok önemli yani on iki yıl mecburi eğitim olan bir ülkede bu kadar çocuğun okula devam etmemesi büyük sorundur diye düşünüyorum.
Çocuk ölümlerinin en çok hangi nedenlerle gerçekleştirildiğine dair elinizde güncel veriler var mı?
Bir de çocukların ev içi şiddete ve ihmal sonucu ölümlerine karşı korunması için emniyet birimlerinin özel bir görevi var mı? Yani tabii ki ev içi ama neticede birimleriniz içerisinde konuyla ilgili böyle birimleriniz var mı?
Yine, şiddet mağduru çocukların devlet korumasına alınması süreci nasıl işliyor? Aslında ondan bahsettiniz yani buna cevap vermeseniz de olur. Çocuk istismarı ve ihmaliyle ilgili ihbar hatları nedir? Alo 183 müdür? 112 midir, onu bilmiyorum yani 112 değildir de 183'tür büyük ihtimal. Çocuk istismarı ve ihmaliyle ilgili özel bir hattınız var mı?
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Özel bir hat yok herhâlde değil mi?
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yani ne kadar etkili çalıştığını sizlere sormak istiyorum. Bu hatlara gelen yani sizlere çocuk istismarı veya ihmali veya çocuğa karşı şiddetle ilgili gelen ihbar sayısı ve müdahale süresi hakkında bize bilgi verir misiniz?
Çocuklara yönelik suçların engellenmesi amacıyla okul çevrelerinde ve riskli bölgelerde güvenlik önlemlerinin nasıl olduğunu anlattınız, güzel ama siz bunun yeterli olduğuna inanıyor musunuz? 56 bin devlet okulu var. Bu 56 bin okulun etrafında da çocukların her türlü musibetle karşılaşacağı bir ortam söz konusu. Ama verdiğiniz rakamlar gerçekten güzel rakamlar, bundan da çok büyük mutluluk duydum. Ama tam olarak yeterli mi size göre yani ekipleriniz yeterli mi? Onu sormak istedim.
Çok fazla sordum yine Başkanım, kusura bakmayın.
Teşekkür ediyorum, sağ olun.