Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy ve Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz ile 47 Milletvekilinin Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2983) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 13 .03.2025 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu çetrefilli bir konu. Önce şöyle bir şeyden geneline bir bakmak gerekir diye düşünüyorum. Yanlış hatırlamıyorsam biz 1989'da EUROCONTROL'e girdik. "Girdik" mi diyelim, nasıl ifade edilir o bilmiyorum. Şimdi, mesela ben Fransa'yla mukayese ediyorum; Fransa ile bizim hava trafiğimiz 2023 yılında, arkadaşlar, hemen hemen aynı. Onlar 21 milyonmuş, bizim de 20 milyon. Fransa'nın aldığı para 1,5 milyar euro -1 milyar 518 diye devam ediyor- bizim aldığımız para 497 milyon euro yani onların üçte 1'inden daha az. Aynı trafik var, üçte 1'inden daha az para alıyoruz.
Şimdi, buradaki hava şeyinin... Hizmet değişimi, hava trafiği demeyeyim, hizmeti yani EUROCONTROL üyesi ülkelerle hizmet mukayesesi var; orada bizimki 19,4 milyon, Fransa'daki de 21,1 milyon, aynı hemen hemen. Yani aynı hizmet veriliyor fakat üçte 1'i kadar para alıyoruz. Dolayısıyla, bir defa, buradan daha fazla para almanın bir yolunu bulmak lazım çünkü nihayetinde ülkeye giren bir para bu, değil mi? Burada ihmal göstermemek lazım. Yani bu konuda DHMİ'nin ne yapması gerekiyorsa onu kendileri daha iyi bilirler. Gerçi bilselerdi bugüne kadar yaparlardı ama belki de bilmiyorlar, neyse ama Hükûmet bilsin yani Hüseyin Bey bilsin kimse bilmiyorsa da. Yani, daha fazla para alalım ülkemize, para getirelim. Nihayetinde bu hizmet veriliyor, ülke olarak bu hizmeti veriyoruz, hava sahamız kullanılıyor yani biz niye parasını almayalım? Birinci husus bu.
Şimdi, biz, tabii, Devlet Planlama Teşkilatında YPK'de Genel Müdürken yıllarca bu iş bize geldi, o zaman YPK kararıyla bu işler belirleniyordu. Her defasında bunlarla uğraşmaktan bizim anamız ağlıyordu. Şimdi, yine benzer bir durum var; bana da dün arkadaşlar geldi, Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası geldi, Havacılık Elektriği Teknik Elemanları Derneği filan da geldi. Tabii, talepler birbirleriyle çelişir bir şekilde. Ben onlara bir hikâye anlattım, onu burada da anlatmak istiyorum. Şimdi, farklı versiyonları var da... İşte kıskanç bir adam varmış, cin adama demiş ki: "Sen benden bir şey talep et fakat komşuna 2 katını vereceğim." Adam düşünmüş "Ya, bir araba istesem, komşuya iki tane verecek; olacak iş değil." Demiş ki: "Benim bir gözümü çıkar." komşunun iki gözü çıksın diye. Şimdi böyle yapmamak lazım dedim ben dün arkadaşlara. Burada, şimdi, önce bu kanunun geçmesi lazım yani bu kanunu, maddeyi bence geçirmek gerekir. İçeride biraz problem olduğu iddia ediliyor, herhâlde problem de var, onlara bakmak lazım. O Cumhurbaşkanı kararnamesiyle yapılacak bir düzenleme yani yoksa şimdi "Aradaki fark açılıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor." denilip bunun hiçbirisi yapılmazsa hiç kimse faydalanamayacak. Dolayısıyla, hani, genel bakış açımız da buradan en azından daha fazla EUROCONTROL üzerinden para alınması. Sadece, tabii personele verilen para açısından değil, belki sistem amortismanları, başka şeyler nedeniyle de o fazla para almanın yollarını bulmak lazım. Nihayetinde ülkeye gelecek para yani az bir şey değil arkadaşlar, orada Fransa'yla mukayese ettiğimizde 1 milyar euro var, almadığımız bir para var; yıllık bir de üstelik bu para. Dolayısıyla, biraz meseleye öyle bakmak lazım.
Yani, özetle... Tabii, her personel, herkes de her şeyi, aynısını alacak diye bir şey yok. Bu işte çok yakından ilgili onlar vardır, az ilgili olanlar vardır. Kurum içerisindeki çalışma barışını düşünmek lazım, hiç alakası olmasa bile insanların da belli bir standartta bir şey alması gerekiyor. Bu dengelerin kurulması lazım ama bunların yapılacağı yer bu kanuni düzenleme değil, bu Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle... Özellikle, Danıştaydan o hava elektrikçilerinin lehlerine 2 defa karar çıkmış. Ben onu da burada ifade edeceğimi kendilerine söyledim. Yani, bu, bizzat bizi kanun yapma anlamında bağlayacak bir şey değil, nihayetinde kanuna uymak durumunda. Kanuna uymadığımız zaman Danıştay bizimle ilgili bir karar verebilir ama dolayısıyla o alınan mahkeme kararları da dikkate alınarak, Cumhurbaşkanı kararnamesi aşamasında bu adaletin, bu dengenin ben gözetilmesinin doğru olacağını düşünüyorum.
Bu maddeye ilişkin olarak belki yapılabilecek şeyler şu olabilir: Şimdi, yürürlük tarihi 1 Nisan gibi oluyor herhâlde burada, değil mi, yanlış hatırlamıyorsam. O 1 Ocağa çekilebilir diye düşünüyorum veya EUROCONTROL'den geriye doğru birkaç aylık herhâlde öyle günlük şey yapmıyorlardır, en azından onun yürürlük tarihini 1 Ocağa çekelim. Ondan sonra, bir miktar bu tazminatları artırma imkânımız varsa belki -hepsi birlikte, onu söylemeye çalışıyorum- artırılabilir. Şu talep de var, beni aradılar da, Hürriyetçi Ulaştırma Çalışanları Sendikasının önerileri içerisinde de var. Şimdi, yöneticilere de... Tabii, yöneticinin doğrudan pilot olacak, hava kontrolörü olacak hâli falan yok. Nihayetinde yöneticinin alması lazım ama yöneticileri alırken orada şefler ve ve müdür yardımcılarının da bir miktar kademeli bir şekilde bundan faydalanmasının ben uygun olacağını düşünüyorum. Yani, o 1 sayılı listede olmadığı için mi dışarıda kalıyor, nasıl oluyor bilmiyorum ama bu bir kurumda yöneticiyse genel müdürü, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, idari mali işler daire başkanı bile muhtemelen buradan para alıyor. İdari mali işler daire başkanının seyrüsefer hizmetleriyle ilgili bir görevi var mı? Normal şartlarda yoktur yani.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Usta...
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, sadece para ödüyor canım, o bir görev sayılmaz. Yani öyle bakarsan herkesin bir görevi var, sıhhi tesisatçının da görevi var. Dolayısıyla, yönetici kademesine para veriliyorsa kademeli bir şekilde...
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Muhasebecileri kızdıracaksın.
ERHAN USTA (Samsun) - Ne için?
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bordrolarla alakalı...
ERHAN USTA (Samsun) - Yok canım, hayır, küçümsediğimizden değil. Yani, doğrudan seyrüsefer hizmetleriyle alakalı bir şey değil.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Kayıtları onlar yapıyor.
ERHAN USTA (Samsun) - Evet, onaylıyor, ben de onu diyorum. Öbür adam da başka bir şeyini yapıyor, o da personel kaydını tutuyor. Yani, şimdi daire başkanı yapıyor da altındaki müdürü, şefi yapmıyor mu? O da yönetici, ona niye vermiyoruz? Kastım o. Yani, öbürüne verilmesin filan demiyorum yani az önceki meseleye düşmeyelim, o cinin durumundaki kıskanç adam durumuna. Bence verilsin, buradan para almanın yollarına bakmak lazım. Buraya bir bakılsa iyi olur.
Bu senelik... Yani rapordan emin değilim. "Mazeret izninden" denildi ama senelik izin alınması durumunda bu paranın kesilmesinin bir mantığı yok yani yasal bir hak bu. Dolayısıyla, insanlar senelik izin almadan çalışamazlar -kimse paradan vazgeçmeyeceğine göre- ama senelik izin durumunda bu paranın kesilmemesi uygun olur diye değerlendiriyorum.
Çok fazla uzatmak istemiyorum, söylenecek hususlar var ama dediğim gibi yani özetle Cumhurbaşkanı kararnamesinin tekrar gözden geçirilmesi, iyi çalışılması, orada kurum içi dengeye bakılması lazım ama bu kanunun da geçmesinin ben faydalı olacağını düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.