Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy ve Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz ile 47 Milletvekilinin Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2983) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 13 .03.2025 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Tabii, şimdi, bu konu önemli bir konu, nüfus meselesi. Yani hakikaten nüfus işi bizde alarm veriyor. Doğurganlık hızı düşmüş durumda yani yenileme sayısının altında bir doğurganlık hızı var. Ben bunu ilk milletvekili olduğumda da Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündeme getirmiştim "demografik fırsat penceresi" diye. Yani ülkelerin hayatlarında bir kere karşılaştıkları bir şey. Türkiye maalesef bu demografik fırsat penceresini kaçırıyor, kaçırmak üzere. İşte, yaşlanma başladı yani doğum hızı düşüyor. Demografik fırsat penceresini kaçırmayan ülkelerin de kişi başı gelirlerini çok yükselttiği dönemler oluyor, neyse o hikâyeye girmeyeceğim. Yani bu konu önemli bir konu. Şubat 2024'te bununla ilgili İYİ Parti Grubu olarak -konuşmacısı da bendim- bir Meclis araştırması önergesi de verdik. "'Ya, bu, siyasetüstü bir konudur, gelin, Meclis bunu bir tartışsın. Türkiye'de bu husus önemli bir husus. Nüfusumuzu nasıl daha sağlıklı bir şekilde, nüfus artışımızı belli seviyeye getirebiliriz?' diye bakılması gerekir." dedik fakat bizim Meclis araştırması önergemiz maalesef reddolundu.
Şimdi, burada daha özelde tabii çocuk yardımı meselesi var. Şimdi burada yapılsın, yapılmalı zaten yani bu işin teşvik edilmesi isteniyorsa elbette finansal açıdan da insanların, ailelerin desteklenmesi gerekir. Fakat içimde şöyle bir kaygı var: Yani şimdi daha zengin, refah düzeyi daha yüksek ve eğitim düzeyi daha yüksek aileler daha az çocuk yapıyor. Problem sadece bir kesim için en azından para meselesi falan değil yani çocuğun -böyle ne bileyim ben- gündelik ihtiyaçlarının, işte bezinin, şununun bununun karşılanmaması meselesi falan değil. Yani şimdi burada ne var? Yani esas, özellikle bu ailelerin... Çünkü bunlar çocuğa önem veriyor, çocuğun fiziki olarak gelişmesi, zihnî olarak gelişmesi, iyi eğitim alması konusunda çok daha gayret...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bu işe çok daha fazla kaynak ayıracak aileler, bu ailelerin mesela çocuk yapmasını daha da fazla teşvik etmek gerekiyor, bir şekilde sağlamamız lazım. O yüzden, hani meseleyi böyle... Bakın, bu yapılana karşı falan değilim ama "Ya, biz yaptık, işte, ya, çocuk yardımını artırdık, artık bundan sonra nüfus artar." filan deyip geçiştirilecek bir mesele filan değil. Bunun gerçekten... Bakın, yani burada da bu vesileyle tekrar söyleyeyim: Siz getirin arkadaşlar, bir Meclis araştırması komisyonu kuralım, yine, işin tarafları bir yan yana gelsin -Türkiye açısından çok önemli bir konudur- bunun tartışılması lazım, detayının konuşulması lazım. Nerelerde ne yapmak gerektiği hususunun mutlak surette konuşulması, tartışılması gerekiyor. Tabii, bu çocuk yardımları bir kesim insanlar için teşvik edici veya en azından onların hayatlarını kolaylaştırıcı olacak, o yüzden zaten burada katılacağız, önergemiz olacak biraz daha iyileştirilmesine yönelik, o ayrı bir husus. Ama dediğim gibi, bütün... İşte, kreş çalışan... Yani kadınlar kariyer yapmak ile çocuk yapmak arasında bir ikilem içerisinde kalıyor, bundan çıkarmamız lazım. Ben şimdi 3 kız babası bir kişi olarak konuşuyorum. Hakikaten yani kadının bu toplumda statüsünü ne kadar yükseltebilirsek yükseltelim. Kadının istihdama katılması, onların desteklenmesi hususunda... Ya, bu hem dinimizde var hem töremizde var, kadının yerini yükseltmemiz lazım. Maalesef bugünkü gerçek hayatta, yaşadığımız hayatta bu toplumda kadın olması gerektiği yerde değil yani finansal açıdan, mali açıdan da değil, toplumsal açıdan da değil. Dolayısıyla, bunların hepsinin iyi konuşulması lazım.
Mesela ben o araştırma önergesinde şunu söylemiştim: Bir kesim arkadaşlar bana o zaman -DEM Grubu ve HDP ismini tam... O zaman da DEM'di herhâlde- karşı çıktı. Mesela, şunu söyledim: Bu tartışılabilecek bir konu, uç bir konu olduğunu biliyorum, siyaseten riskli bir konu olduğunu da biliyorum. Şimdi, arkadaşlar, ekonomik olarak iktisadi büyümesi yüksek olan veya refah geliri yüksek olan illerde teşvik veriyor muyuz? Mesela İstanbul'da veriyor muyuz herhangi bir yatırıma teşvik, bir şeyi teşvik ediyor muyuz? Etmiyoruz. Ama diyelim ki İç Anadolu'da ediyoruz oraya İstanbul'a göre daha...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Doğu, Güneydoğu Anadolu'da daha da zayıf, oradaki kalkınmayı, büyümeyi teşvik ediyoruz. Şimdi, burada da yani bunu bir... Ben bunu Cevdet Yılmaz'a da -ben bürokrat, o Bakanken de- söylemiştim ya, bu tehlikeli olan, biraz etnisite falan bir şey değil ya. Şöyle düşünmek lazım: Yani eğer bir bölge, bazı bölgeler nüfus artışında çok hızlıysa yani orada teşvik etmekten ziyade bunun daha yavaş olduğu bölgeyi teşvik etmek... Ben orada ırkına bakmıyorum, oradaki az doğuran çok doğuran, işte, şudur, budur filan diye. Yani böyle de bir mesele var. Tabii, bu biraz, belki, şu anda uç bir şey olarak gelebilir ama bence buna da bakılması lazım yani nasıl ekonomik teşvikleri bölgelere göre farklılaştırabiliyorsak, burada doğurganlık hızının düşük olduğu bölgelerde daha fazla teşvik vererek belki bunun yapılması... Mesela bizim Karadeniz enteresan, nedendir bilmiyorum, İsmail Bey belki bilir. Yani çok düşük Karadeniz'de de. Yani o hızlara baktığınız zaman Karadeniz'de çok düşük. Yani "Refahla alakalı falan." dedi, hani şey desen, hani doğu, güneydoğuya yakın desen, doğu, güneydoğuda yüksek. Şimdi batı desen, batıdan bile neredeyse düşük; enteresan bir şey var.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Göçler...
ERHAN USTA (Samsun) - Yok, yok, göçten değil, doğurganlık anlamında, orada kalanın doğurganlık hızı anlamında bakınca. Nüfus zaten azalıyor bizim oralarda o ayrı bir şey de. Ama doğurganlık hızı da düşük.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Evde yaşamı kadın taşıyor ya ondan, kadın yoruluyor...
ERHAN USTA (Samsun) - Türkiye ortalamasının altında Karadeniz, enteresan bir şekilde böyle bir durum var.
Özetle şunu söylemeye çalışıyorum değerli arkadaşlar: Yani biz buraya, bu maddeye bu anlamda katılacağız ama daha iyileştirilmesi lazım, onunla ilgili Ayyüce Hanım'ın da söyleyecekleri var. Ama bu mesele millî bir meseledir, ülkenin meselesidir. Bu meseleyi bu tür yardımlarla çözülecek bir mesele olarak görürsek yanılırız, vakit geçirmiş oluruz. Madem bu yıl Aile Yılı, dolayısıyla bu nüfus meselesini bir Meclis araştırması komisyonu kurarak daha teferruatlı bir şekilde çalışmanın da gerekli olduğunu bu vesileyle ifade etmek istiyorum.
Son olarak da -Başkanım, sonradan aklıma geldi- bu, asgari ücreti vergi dışı bırakınca asgari geçim indirimi müessesesini kaldırdık. Arkadaşlar, bakın...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bunun da kayıtlara girmesi lazım yani AK PARTİ'li arkadaşların kulaklarına dolarsa belki bugün olmazsa yarın faydası olur. Mesele şu: Şimdi orada ne vardı öncesinde? Diyelim ki asgari ücretli açısından bakıyoruz, neti konuşuyorduk, tamam mı? O net, bekâr ve çocuk sahibi olmayan üzerinden konuşuluyordu. Evli ve çocuk sahibi ise onun neti o konuştuğumuz, tartıştığımız rakamın üzerine çıkıyordu o asgari geçim indirimi sistemiyle. Şimdi ister bekâr olsun, ister kaç çocuğu olursa olsun asgari ücreti herkese eşitledik ve bu sistemi sadece asgari ücretli açısından değil, herkes açısından kaldırdık. Dolayısıyla, bakın, şu anda yapmak istediğinizin tersi bir şey, bu asgari ücret vergi dışı bırakılırken yapıldı. Ben o zaman da ikaz ettim. Yani "Vergi dışı bırakacaksak da yine asgari geçim indirimi müessesesini korumak gerekir." diye, bunu da tekrar vergi mevzuatında arkadaşların düşünmesi lazım diyorum.
Teşekkür ediyorum.