Komisyon Adı | : | (10/1806,1813,1827,1828,1829,1830) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Komisyon raporunda yer verilebilecek hususların değerlendirilerek önerilerin alınmasına ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .03.2025 |
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; tabii, konuşmama başlamadan önce, Türkiye'de bugün itibarıyla hürriyet, demokrasi, hukuk ve anayasal haklar askıya alınmış görünüyor. Tarih aynılarını yapan darbecileri nasıl yazdıysa emin olun, bugün bu işe imza atanları da o şekilde yazacaktır. Biz İYİ Parti olarak sonsuza kadar hukuku savunacağız ve savunuyoruz, demokrasiyi savunacağız ve istibdat değil, hürriyetin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha vurgulayarak konuşmama başlamak istiyorum.
Sayın Komisyon üyeleri, Sayın Başkan, başta siz olmak üzere hem üyelerimize hem de uzman arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Böyle bir Komisyonda birlikte çalışma imkânını bulduk, gayet de uyumlu çalıştığımızı düşünüyorum. Ha, zaman zaman bizim de isteklerimiz oldu, karşılandı veya karşılanmadı, bunlar üzerinde duracağım ama bugüne kadar buraya gelen kurumların bize çocukla ilgili birçok konuda birçok yönü ele alabileceğimiz bilgilerle dolu raporlarının bizlerin çalışma alanı olarak elimizde bulunması da ayrıca bir güzellik katıyor işin içine.
Değerli Komisyon üyeleri, Komisyonun adı Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh Ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu; bu isim tabii... Hepimiz, bütün siyasi partiler, çocuk istismarı, çocuk ölümleri, cinayetleri, çocuk ihmalleri ve çocuk korumayla ilgili araştırma önergeleri verdik ama isim bu şekilde değerlendirildi.
Hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de yüreklerimizi yakan ve ülkemizde büyük infiale sebebiyet veren Narin yavrumuzun öldürülmesiyle ve akabinde Sıla bebek hadisesiyle karşı karşıya gelindi ve tüm siyasi partiler olarak bu yüzden bu araştırma önergelerini birleştirerek ortak bir araştırma komisyonu oluşturduk. Biliyorsunuz, yani normalde yine bu çocuklarla ilgili, çocuklarımızla ilgili 2016 yılında şu andaki Adalet Bakanı olan Yılmaz Tunç'un Başkanlığında bir komisyon kurulup böyle bir rapor yine hazırlanmıştı. Tabii, onların öneriler kısmının ne kadarı yerine getirilip getirilmediği de Komisyonumuzun uzmanları tarafından zannediyorum değerlendirilecek; yani neler uygulanmış, neler uygulanmamış.
Şimdi, Değerli Başkanım, değerli arkadaşlar; Diyarbakır'daki Narin olayı ve Sıla bebek olayı gibi yüreğimizi yakan olayların raporda yer bulunması çok iyi olurdu. Somut örneklerinin olması nedeniyle çocuk ihmali ve çocuk korumadaki eksikliklerin görünür hâle getirilmesini ve benzer vakaların önlenmesi için sistematik çözümler geliştirilmesini sağlayabilirdik. Bu tür trajik olaylar, çocuk haklarına ilişkin hukuki düzenlemelerde reform yapılması gereğini ortaya koyardı. Bu tür olaylardan çıkan sonuç, çocuklarımızı koruyucu düzenlemeleri daha güçlü bir temele oturturdu. Yine, en önemlisi de toplumun bilinçlendirilmesi ve kamuoyu desteğinin artırılması sağlanırdı çünkü bu konuda çok ısrarcı olduğum için söylüyorum Sayın Başkan. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olayların raporda ele alınması çocuk hakları konusunda farkındalığı arttıracak ve devlet politikalarının bu doğrultuda geliştirilmesine yönelik toplumsal talebi güçlendirecektir. Mevcut yasal çerçevenin gözden geçirilmesine, hukuki çerçevenin güçlendirilmesine katkı sağlayacaktı yani raporumuzda bu 2 yavrumuz veya bunun gibi olayları, örnek olayları ele aldığımızda. Örneğin, işte Sıla bebek olayı mevcut çocuk koruma sistemlerinin yetersizliğini göz önüne seriyor. Bizim, çocukları ailelerinden de koruyacak bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor. Tamam, ailelerden koruyacağız da devlet kurumlarında da koruyamıyoruz. Hatay'da bir öğretmen bozuntusunun -hatırlayın, yani medyada geçtiği için ifade ediyorum- öğrencilerini istismar etmiş, hatta pazarlamış olduğu tokat gibi yüzümüze vuruldu ya. ÇODEM'lerde koruma altındayken uyuşturucu ve fuhuşa sürüklenmiş çocuklarımızı görüyoruz. 2013-2023 arasında çocuğa cinsel istismar dosyaları ikiye katlanmış, vaka sayısı giderek artıyor ancak kovuşturma ve mahkûmiyet azalıyor.
Çocuklarla ilgili, bildiğiniz gibi, Anayasa 41, Türk Ceza Kanunu 77, ayrıca bizim bir Çocuk Koruma Kanunu'muz da var ama uygulama konusunda maalesef bir devrim yapmamız gerekiyor. 8 yaşında bir çocuk katlediliyor, bir bölge milletvekili "Konuşamam, bu bir aile arası..." diyorsa vah hâlimize! Bu milletvekilini de dinlemeliydik biz burada. Çocuk işçi, en az 750 bini aşkın çocuk işçi var, 1 milyon da deniyor. 2024'te iş kazasında hatta böyle kendi mesleki eğitim merkezleri öğrencilerinin de öldüğünü biliyoruz. 37 çocuk öldü geçen sene. Evet, okuldan kaydını sildiren, okula devam etmeyen, zorunluluk olmuş olmasına rağmen 1 milyona yakın çocuk okula gitmiyor. Bunlar bizim çok önemli meselelerimiz. 4 çocuktan 1'i yatağa aç giriyor bu ülkede. Taşımalı sistemde artık çocuklarımızı tam taşıyamıyoruz, kaderine terk edilen çocuklar var. Bu kadar çok uzatmak istemiyorum, konu çok. Ya, 550 bini aşkın çocuk adli vakaya bulaşmış durumda. Bu daha önceki döneme ait, TÜİK verilerine göre söylüyorum, yani aslında bize gelen dokümanlara da bakamadım, fırsat olmadı zaman olmadığı için. 263 bin çocuk suça sürüklenmiş. Kaç yılında? İşte, 2022 yılında. Geçen yılın verilerine göre 26 bin çocuğumuza cinsel istismar yapılmış. Ya, devlet koruyamıyor! Niğde'de 9 yaşındaki bir çocuk devlete teslim edilmiş, ölmüş, ölüyor. Yine, çocuk yuvasında bir çocuk, üç buçuk yaşında, Kozlu'da, kanama yani dövülerek olduğu söyleniyor, ölüyor. Bunlar bizim meselelerimizdi, bu örnek vakalar önemliydi yani onun için ben "Mutlaka gidilip görüşülsün." demiştim. Neyse yani bunları artırmak çok fazla. Ensar vakıflarında, cemaat birliklerinde neler olduğunu az çok medyaya yansıyan haberlerle öğreniyoruz.
Şimdi, mevcut öneriler gerçekten güzel öneriler. Ben tek tek okudum Sayın Başkan yani çok kapsamlı şekilde ele alınmış, tabii ki... "Yüzde 5'i" dediniz ki zannediyorum, bize yolladığınız bu öneriler en önemliler. Şöyle yapabiliriz mesela, mevcut önerilerin de güçlendirilmesi açısından: Türkiye Büyük Millet Meclisinde benim de böyle konuşmalarım esnasında söylediğim birçok şey bu rapora geçmiş, uygun görülmüş anladığım kadarıyla, bundan da mutluluk duydum. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde ihtisas komisyonu olması gerektiğini ifade etmiştim, çocuklara ilişkin daimî bir ihtisas komisyonu. Yetkilerinin ve görev alanlarının da netleştirilerek ilgili bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşlarıyla koordinasyonun sağlanması gerektiği belirtilmelidir bu raporumuzda; hem görev ve yetkileriyle birlikte olursa daha iyi yani söylenip geçilmez.
Yine, çocuk koordinasyon kurullarının sadece güçlendirilmesi değil aynı zamanda şeffaf bir denetim mekanizmasına tabi olması da sağlanmalıdır. Okullarda -yine benim de isteğimdi, başka arkadaşlar da eminim söylemişlerdir- rehber öğretmen norm kadrosu yani her 100 öğrenci için 1 rehber öğretmen önerisi çok önemli, bunu çok yürekten destekliyorum çünkü olay olmadan önce de çocukları yönlendirebilecek ve eğitilmiş, gerçekten bu konulara vâkıf olacak, zaman zaman hizmet içi eğitim alacak rehber öğretmenlere ihtiyacımız var. Bu özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için farklı bir norm belirlenmelidir. Yani engelli öğrenciler için 100 öğrenci fazladır, 50 öğrenci diyebiliriz buna. Yani özel eğitimle ilgili bu norm sayısı da ayrıca belirlenmeli.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Özel eğitimi de ayrıca zikrettik zaten biz.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yine, çocuk izlem merkezlerinin her ilde zorunlu hâle getirilmesinden söz etmiştik. Zaten zannediyorum 11 ilde yoktu, diğer illerde vardı ama bunun uzman kadrolarının artırılması gereği üzerinde de durmalıyız.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Çocuk izlem merkezi 7 ilde yok galiba.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Ben 11 gibi hatırlıyorum şu anda, belki ben yanlış hatırlayabilirim. 74 ilde vardı, işte 81 ilde 7 mi oluyor?
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - 7.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yani ama daha iyi hâle getirilmeli. Mesela, Diyarbakır çok güzeldi, gittik gezdik; bakın, bu, önemli bir durumdu. Gerçekten güzel bir mekanizma kurmuşlardı, çocuk hastanesinin içinde olduğu için de daha iyiydi.
Çocuk işçiliği, çocuk işçiliğiyle mücadele çok önemli bir konu, orada bahsetmişsiniz. Denetimler değil tabii mücadelede, aynı zamanda çocukların eğitimde kalabilmesi için teşvik eden sosyal destek mekanizmalarını da ifade etmemizde fayda var diye düşünüyorum.
Şimdi, tabii, hepsi için zaman da yetmez, ben sadece şunu söylemek istiyorum: Meclis araştırması komisyonunun mevcut önerilerin kapsamında olduğunu ifade ettik ama önerilere ek olarak bazı öneriler geliştirilebilir, başlıklar hâlinde toplarsak daha düzenli hâle getiririz.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Öyle olacak.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Yani böyle rastgele yazıldığı zaman dikkat...
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Yok, konular tasnif edilecek.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Tasnif edilmesinde fayda var yani benim size bugün önereceğim şeylerden biri tasnif edilmesi. Örnek, kurumsal ve yasal düzenlemeler; çocuk koruma, şiddetten koruma... Yine "sağlık ve psikososyal destek" gibi, "dijital ve medya alanında önlemler" gibi, "eğitim ve toplumsal farkındalık" gibi bir başlık atılabilir. Yine "sosyal hizmetler ve koruyucu önlemler" diyerek, devlet koruması altındaki çocuklar için neler yapılması gerektiğini ifade edebiliriz. Mesela, keşke medyaya da yansımış olan bu çocukların kaldığı yerlere de gidebilseydik -bunlar şefkat evleri olabilir veya şeyler olabilir- oralara gidilebilseydi -ki onu söylemiştim ben başında- en azından devlet korumasındaki eksiklikleri de görerek ifade etme imkânımız olurdu. Bakın, bizim burada yaptığımız şey gelen kurumların söylediklerine itibar etmek yani ne dedilerse... Zaten başka da bir şansımız yok. İşte bize "Şu kadar kişiyi eğittik. İnsanlara bu konu hakkında şu kadar bilgi verdik, eğitim verdik." dediler ama bunları yerinde görmekte her zaman fayda var diye düşünüyorum. Ama tabii ki artık konu bitti yani dört ayı doldurduk. İnşallah bu raporun ülkemizde çocuklarımıza faydalı olacağına inanmak istiyorum. Tozlu raflarda kalmayan bir rapor olarak gerekli kurum ve kuruluşların yani devletimizin makamlarının bunu iyi değerlendirerek alınması gereken tedbirleri alarak, mevzuattaki eksiklikleri gidererek uygulamada neler yapmaları gerektiği konusunda yardımcı olur.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - İnşallah.
ŞENOL SUNAT (Manisa) - Ben hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.