Komisyon Adı | : | (10/2262,2263,2264,2265,2266,2267) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Grand Kartal Otel Yangını Bilirkişisi Profesör Doktor Servet İbrahim Timur'un, bilirkişi heyeti olarak hazırladıkları rapor ile otel yangınının başlaması ve yayılmasına ilişkin tespitleri hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 09 .04.2025 |
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Ben, değerli bilirkişi heyetine bu değerli raporları için, emekleri için teşekkür etmek istiyorum.
Tabii, bu Komisyonun amacı, öncelikle bu vahim olayın neden olduğunu anlamaya çalışmak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi eliyle, marifetiyle yazılacak Komisyon raporuyla da kamu kurum ve kuruluşların bu noktadaki ihmallerini tespit etmek, yönetmelikle ilgili ya da kanunlarla ilgili eksiklik varsa bunların tamamlanmasını sağlamak ve bir yandan da yürüyen adli soruşturmayı, savcılık ve mahkemeler aracılığıyla devam edecek olan soruşturmaların mahkeme safahatını takip etmek. Tabii, burada bilirkişi raporu çok değerli ve kıymetli. Sonuç itibarıyla, burada yazdığımız ya da yazmadığımız, tespit ettiğimiz ya da tespit etmediğimiz her şey aslında birinci derecede hem kamu kurumlarını zan altında bırakabilir hem de üçüncü şahısları, masum olanı suçlu, suçlu olanı masum gösterebilir. Bu anlamıyla da biz İTÜ'nün bu konuda son derece yetkin, bu anlamıyla da son derece bilgi sahibi, tecrübe sahibi bir üniversitemiz olduğunu biliyoruz. Zaten değerli arkadaşımız, Komisyondaki arkadaşımız da bu raporların titizlikle, özenle hazırlandığını ve bunun uluslararası arenada da inceleneceğini, çevirilerin yapılacağını ve bu raporun dünya kamuoyu tarafından okunarak bu olayın nasıl geliştiğine dair belki de onlar da kendi açılarından bir veri olarak alacaklar ve bu almış oldukları verilerle bu yaşanmış olan trajediden ders çıkararak onlar da kendi kanun ve yönetmeliklerini bu anlamıyla belki de yeniden düzenleyeceklerdir. Bu açıdan, bu bilirkişi raporu çok önemli ama ben şunu söylemek istiyorum: Bu rapor bu kadar önemli, bu kadar değerli ama bu rapor bize gelmeden, bu Komisyona ulaşmadan bunu sosyal medyadan ya da ekranlardan duyuyor olmak bir Komisyon üyesi olarak beni son derece rahatsız etti Kıymetli Başkanım. Yani bu kadar önem atfettiğimiz, bu kadar kıymetli, değerli hocalarımızın günlerce uğraşları sonucunda oluşturulmuş bir raporun bizden önce, Komisyondan önce ya da savcılıktan önce bilmiyorum, sosyal medyada...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ednan Bey, seninle konuştuktan sonra araştırdım, normalde -burada hukukçu arkadaşlarımız da var- adli bilirkişi raporunu Cumhuriyet Savcılığına veriyor, verdiği an ilgili taraflara yani avukatlara da Cumhuriyet Savcılığınca veriliyor. Avukatların hepsine verildikten sonra, ben onu hatırlıyorum, beraber yazıştık da konuştuk da, Cumhuriyet Savcılığına arkadaşlarımız raporunu verdikten sonra raporun gizli kalabilme şansı yok -bunu hukukçu arkadaşlarımız söylüyor- aynı anda tarafların ilgili avukatlarına da verilebiliyor. O avukatlara -kaç tane avukat var bilmiyorum, belki onlarca, yüzlerce avukat var- verildiği için rahatlıkla medyada görülmesinden daha doğal bir şey yok ama o gün bilmiyordum, konuyu çok iyi bilmediğim için araştırdım.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Önce bizim Komisyona vermeleri lazımdı.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım ama Cumhuriyet Savcılığından avukatlara geçtikten sonra onu kontrol etme şansı yok.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, mesele aslında burada...
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Savcılığa verilmesi gereken rapor buraya önce verilemez, öyle bir şey olamaz.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ben Süreyya Hanım'a dedim, tabii, Cumhuriyet Savcılığımız Komisyonu görevlendirdiği için önce savcılığa verilecek, bize verilme şansı yok.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Ben onu demiyorum, sonra avukatlarla birlikte eş zamanlı Komisyonumuza verilseydi biz de sosyal medyadan öğrenmek zorunda kalmazdık.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yani avukata verildikten sonra onun öyle öncesi, sonrası maalesef kalmıyor yani araştırdım onu ben.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Neyse Başkanım, buradaki mesele şu: Burada bir özensizlik var gibi geliyor bana yani avukatlara verildiyse, avukatlar bunu yaydıysa... Yani böyle bir şeyin olmaması gerekiyordu. Raporda "6'ncı büyük yangın" sunumda "7'nci büyük yangın" dediğimiz bu yangınla ilgili sizlerin alın teri ve emeğiyle gerçekten doğruyu ve gerçeği bulmak yönünde hazırlanmış olan bu raporun Komisyondan önce sosyal medya mecralarında, televizyonlarda tartışılıyor olması, konuşuluyor olması çok doğru değil çünkü buradan ister istemez kamuoyunu yönlendirme de çıkabilir. Yani bu ülkenin en büyük sorunlarından biri sosyal medya mahkemeleri oldu. Yani sosyal medyada haksız yere linçe uğrayan, ailelerine kadar hakarete maruz kalan bir sürü insanla, bir sürü mağdurla karşılaşıyoruz, yaşıyoruz, görüyoruz bunları yani; haksız yere birçok ithamla karşılaşan insanlar oluyor. Bunları tespit etmek için bir sürü adli süreç, bir sürü şey oluyor. Dediğim gibi yani bu kadar hassas bir konuda, Komisyon için çok değerli olan, ülke için değerli olan, özellikle savcılık makamı için çok değerli olan bu raporun bence hiçbir şekilde sosyal medyada, televizyonlarda tartışılmaması gerekiyordu. Yani gizlilik kararı her işte alınıyorsa bu raporla ilgili alınabilir miydi bilemiyorum, ben hukukçu değilim, ben mühendisim. Ben bu sitemimi burada iletmek istiyorum.
Şimdi, ondan sonraki süreçte mesela sizin görevlendirme tarihiniz nedir mesela? Ben onu bilmiyorum. Yani sizin dediğiniz şey çok önemli, ilk altı saatte oraya gidip delillerin toplanılması...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Yangın söndürüldükten sonra ilk altı saat çünkü orada emniyet tedbirleri...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yangın söndükten, emniyet tedbirleri alındıktan sonra. Mesela benim elimde bulunan raporda -buna Sayın Adalet Bakanı "korsan rapor" dedi- yazanlar birkaç nokta hariç -temel anlamda çünkü bir ön rapor- sizin raporunuzla çok örtüşüyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Tamamen ters, özür dilerim, şöyle söyleyeyim...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben bitireyim Hocam, siz sonra cevap verin bize.
Yani ben şunu anlamaya çalışıyorum: Burada sizden önce bir bilirkişi heyeti görevli miydi? Benim bildiğim, Sayın Adalet Bakanı, hemen yangının vahametinin ortaya çıktığı, ne kadar büyük bir şey olduğu anlaşıldığı andan itibaren burayla ilgili yanlış hatırlamıyorsam önce 5, sonra 7 kişilik bir bilirkişi heyeti görevlendirildiğini kendisi söylemişti ama sizin oraya gidiş tarihiniz ayın 24'ü olduğu için ben sizin heyetinizden önce bir heyetin görevli...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - İzah ettim ben onu, arz ettim. Biz şimdi, bildiğimiz kadarını söyleyebiliriz. Burada önce raporla alakalı şunu söyleyeyim, bilirkişilerle ilgili bir şeyimiz yok fakat LPG kesinlikle yok o bilirkişi raporunda.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Orada yok, orada LPG yok; birkaç noktaydı...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Tamam ama esas mevzu o. Şunu söyleyeceğim ben size: Bakın, şimdi, aynı şey şu anda bizim Uludağ Kervansaray Oteli'nde başımıza geliyor; şu anda bize intikal etmiş herhangi bir görüntü yok, İstanbul Jandarma Kriminalde görüntüler işleniyor, sıkıntı şu: Dediğinizde çok haklısınız, sosyal medyada birileri bir şey görüyor, hemen yorum yapıyor.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Evet, yönlendiriyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Şimdi, bu çok yanlış bir şey. Biraz evvel söyledi Servet arkadaşımız, biz oraya gidene kadar işte, yok, domates suyu dökmüşler, yağın üstüne bilmem ne yapmışlar, o akşam işte, elektrik yangını vesaire tamam ama bunun bilimsel bir temele dayanması lazım. Bizim bildiğimiz, sizin biraz evvel izah ettiğiniz, Sayın Bakanım izin verirse hemen söyleyeyim: Şimdi, olay başladığı zaman 3.30'da itfaiyeye haber veriliyor, 21'i yanıyor, 22'si yanıyor, 22'sinde bilirkişiler geliyor, esasında 21'i akşamı da giriyor sabah olduğu için, 22'sinde de girip incelemeler yapıyorlar ama bir bilirkişi heyeti var, kim olduğunu biz tam olarak bilmiyoruz ve -siz söyleyin- deniyor ki: "Bu olay büyük, burada laboratuvar imkânı lazım ve Teknik Üniversitesinin desteği." Şimdi o bilirkişiler mi karşı çıkıyor, kim karşı çıkıyor, bilmiyorum, imtina ediyorlar ve azillerini istiyorlar, azloluyorlar, bizim bundan haberimiz yok. Biz 23'ünde konuşuyoruz.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Evet, o sizin için değil, ben bir genel değerlendirme yapıyorum.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Ama ben bize yansıyan tarafı söyleyeyim. 23'ünde Teknik Üniversitesine geldiği zaman biz heyetimizi kuruyoruz, heyetimizi kurduğumuz zaman da hızlıca intikal ediyoruz ve bakıyoruz, ne yapacağız? Şimdi, biraz evvel söylediğim gibi, itfaiye söndürdükten sonra 6 saat içinde numunelerin alınması lazım, doğrusu budur fakat gidiyoruz biz, bir ay sonra da aldık oradan numune. İşte bu boruların bulunması bir buçuk ay falan sürdü, saklarsanız bulamayız tabii. Ama şu: O bilirkişiler niçin çekildi? Hani azil şeyleri biz bilmiyoruz, sosyal medya da takip etmiyoruz fakat bize başsavcılığın verdiği görevi en hızlı, en doğru şekilde yapmaya çalıştık.
Biraz evvel şunu söyleyecektim Sayın Bakanım: 400 gigabayta yakın -gigabayttır bu bu arada, cigabayt değildir, gigabayttır- yakın görsel inceledik. 400 gigabayt veri 400 tane film seyretmek demektir kabaca yani zaten Servet'in gözleri bozuk, daha da bozuldu, en ufak detayı yakalamanız lazım. Burada bize yardımcı olan, siz bizi burada 7 kişi görüyorsunuz, hocamla beraber 8 kişi görüyorsunuz ama lütfen çarpı 3 yapın, en az 25 kişiyiz biz. Yani 25 kişiden de -biraz evvel söylediğinize çok katılıyorum- bizim elimizde olmayan bilgi sosyal medyada var. Biz bu raporu 18 Martta vermişiz. İnanır mısınız? Biz de UYAP'tan takip ediyoruz, UYAP'a düşecek veya ne olacak? Ama bu raporda olduğu gibi ya da Uludağ yangınında olduğu gibi, mesela görseller medyada. Şimdi ben Jandarmaya soruyorum, savcıya soruyorum "Hocam, medyada daha fazla görsel var, bize daha gelecek." diyor. E, şimdi biz ne yapabiliriz bilirkişi olarak? Dolayısıyla, bu da şu size verdiğimiz 7 sayfalık yazımızın içinde özellikle son 2,5 sayfası diyebiliriz. Orada vurgulanıyor, burada detayları var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam hocam, ben...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. SERVET İBRAHİM TİMUR - Sayın Vekilim, ben bir soruya gerçekten cevap vermek istiyorum.
İlkesel olarak, yangın termodinamiğine bakan hocalarımız içinde benim. Uludağ'da da Bolu'da da sosyal medyadaki görüntüleri en son izlemiş kişi benim. Kriminalden gelene kadar bakmadım, Uludağ'a hâlen bakmadım ben. Biz, raporumuzu verdikten altı gün sonra sosyal medyaya düştü. Benim eşim hâlen bu rapor hakkında hiçbir şey bilmiyor. En büyük korkum, net söylüyorum: Bu raporu hazırlarken bilgisayarım çalınır mı, evime hırsız girip de bilgisayarımı çalarlar mı diye...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Hocam, bu sizinle ilgili bir mesele değil.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Biz kaydımızı yapalım da Ednan Bey.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Siz kaydınızı yapın.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. SERVET İBRAHİM TİMUR - Yok, sizin içiniz rahat olsun.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben şöyle söyleyeyim: Benim size soracağım sorular, raporun içeriğine girmeden önce bir girizgâh yaptık, öyle söyleyeyim yani. Bu, rahatsız etti beni yani rahatsız etmiş bir şeyden...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ednan Bey, şunu söyleyeyim, müdahale edeyim ben burada: Arkadaşlar...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, ben bitireyim, ondan sonra yapalım ya.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, bitireceksiniz yani insicamı sağlamam lazım. Ednan Bey'in ifadeleri size yönelik değil arkadaşlar, bu, genel manada Ednan Bey'in o rapor piyasaya çıktıktan sonraki süreçte gece bana yazışmaları oldu, Resul Bey'le yazıştık, Nurettin'le yazıştık falan, arkadaşlarımızın büyük bir kısmı da gördü, grupta yazıştık. Genel olarak ben de o rahatsızlığı hissediyorum yani savcılığa gitmiş bir rapor eğer hukuken avukatlara verildikten sonra piyasaya çıkıyorsa ona yapacak bir şeyimiz yok bizim. Zaten bizim bilirkişi heyetinden savcılığa verilmeden önce çıkmış diye kimsenin bir iddiası olamaz, yok öyle bir şey zaten.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sayın Bakanım, iddianame hazırlanmamıştır, o yüzden başsavcılık bunu geciktirmiş olabilir çünkü 189 sayfa rapor.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Tabii, tabii, ben onu bilmiyorum ama yani avukatların veya başkasının veya kimin bilmiyorum, avukatlarımızı da suçlamanın mantığı yok.
TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Efendim, bu sistemde sisteme girmeden hiçbir avukat da alamaz yani sisteme girdikten sonra herkes alabilir.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Herkes alıyor, onun için almışlar. Sisteme girdikten sonra çıktı piyasaya zaten.
Evet, buyurun Ednan Bey.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Şimdi, ben bu raporu, tabii, detaylıca incelemeye çalıştım. Gerçekten büyük bir emek var yani bir yanma işinin kimyasal formülünden, analizinden tutun da bir senaryo şeklinde, nasıl yandığına kadar çok detaylıca önemli bir rapor ve bence de bu soruşturmaya en önemli katkıyı sunacak ve gerçeği aydınlatma noktasında da bir belge.
Şimdi, burada yangın çıkışını şöyle tanımlamışsınız, demişsiniz ki: Burada bir "Grill Plate" var -siz kullandığınız için ben de kullanıyorum bunu- "Grill Plate"in termostatı arızalı ve bu yanma yani çalışmaya devam ettiği için bu ısı 300 dereceleri buluyor. Orada var olan hayvansal yağlar 180 dereceye ulaştıktan sonra buharlaşmaya başlıyor. Buharlaşmaya başladıktan sonra yanmayı bir kablonun yaptığını, bir kablodaki yaşlanma, ark neyse onun neden olduğunu söylüyorsunuz ama raporun bir yerinde "grill plate" içerisindeki var olan kablolarda herhangi bir şekilde ark, arklanma, yaşlanma tespit edilmediği, bunun bir panodan 63 amper C tipi bir sigortanın beslediği kablodan kaynaklandığını" söylüyorsunuz. Bu kablo direkt gelip "grill plate"e bağlanan kablo mudur? O direkt gelip tam 63 amper sigorta, oraya gelen kablo, ona gelip bağlanıyor, benim anladığım bu. Peki, ondan sonra diyorsunuz ki: O ana kablonun aşırı akım taşıdığı ve aşırı akım taşımadan dolayı da zaten herhangi bir şey yaptığı dezenformasyon oranıdır ya da arkın olduğunu görüyoruz, yaşlanmanın olduğunu görüyoruz ama onun haricinde mutfaktaki herhangi bir kabloda bu tarz bir yaşlanmanın ya da arkın olmadığı, eskimenin olmadığından bahsediyoruz. O zaman ben şunu anlıyorum: Bir pano var, o panoda 63 amperlik bir sigorta var C tipi, o C tipi sigorta direkt gelmiş bu "grill plate"e bağlanmış, arada ikinci bir tali pano, herhangi bir pano yok. Benim okumam o, direkt bir bağlanma var.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Eskime değil yalnız, oradaki ifadenizi düzelteyim, içten yanmalı başka bir iletken grubu yok. Yani bizim oradan aldığımız yüksek akım taşıyan çok fazla sayıda örnek var. Bizden önce orası yer değişikliğine uğradığı için biz, hangi kablonun, nereye bağlı olduğunu tespit edemedik ilk giden heyet biz olmadığımız için. Hatta ızgaranın üzerindeki kablolar da sökülmüştü, sökülüş videosunu da izledik. Dolayısıyla, biz, sadece ızgaranın üstünde kalan, rezistans tabir edilen ısıtıcı dirençlerin kablolarının birkaç parçasını bulabildik. Daha sonra da zaten, bunu, jandarma kriminalinin rulo hâlinde fotoğrafladığını -rapor bize de geldi- ve gözle kısa devre olmadığı konusunda, arklanma olmadığı konusunda raporlarını okuduk. Hatta o bölgeye siz ziyarete geldiğiniz zaman, ben girmemeniz konusunda imtina etmiştim.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Uyarmıştınız, evet, hatırlıyorum.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Çünkü oradan biz birkaç kere gidip örnek aldık. Neyin nerede olduğunu bilmediğimiz için, biz, orayı, böyle örnekleme yöntemiyle inceledik ve ondan sonra, ana kabloyu ben fark ettikten sonra, duvardan giden kabloyu takip ederek, içerdeki panoyu bulup panoyu da çekiç ve diğer vurma elemanlarıyla yerinden söktük. Sonrasında da kablolarını testereyle keserek laboratuvar ortamına götürdük. Sonra sökülen sigortanın da yan görüntüsünden, bilgilerden ben sigortanın markasına ve değerine ulaştım, C 63 amper olduğuna oradan kanaat getirdik. Atıp atmadığını bilmiyoruz çünkü o bölge yanmıştı, atma mekanizmasıyla ilgili olan parça ama yan bölge arada kaldığı için bir şey yok.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani o 63 amper sigorta...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Doğrudan o bölgeye bağlı.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Kablonun kesitiyle ilgili, mesela, ben bilgi göremedim. Kablonun akım taşıma kapasitesi neydi burada?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Oradaki kesitini ölçmedik ama 63 amperden fazla akım taşıyacak şey vardı. O bölgede bir yenileme yapılmış ama yine raporda göreceksiniz...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, sevgili üstat, siz 63 amperden daha fazla akım taşıma kapasitesi olan bir kablodan bahsediyorsunuz. Peki 63 amperden daha fazla akım taşıma kapasitesi olan bir kablodan aşırı akım geçtiğinde oradaki 63 amper sigortanın atması gerekmiyor mu, koruması gerekmiyor mu?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Gecikmeli olduğu için ilk anda atmamış olabilir. Yani her sigortanın karakteristiği vardır. Geçen akım kısa devre akımı temaslı bir kısa devre olabilir. Dolayısıyla, gerilim böyle bir direnç olduğu için temaslı bir kısa devre olduğunda akım aniden sizin orada beklediğiniz değerlere çıkamamış olabilir. Yani, her sigorta belirli bir yere -C tipi sigortalar özellikle gecikmeli sigortalardır- belli bir müddet, yani, 100 kilo taşıma kapasitesi vardır, 110'a çıktığında bir müddet bekler, acaba geçecek mi bu diye. 120'ye çıkarsa gene bekler ama daha çabuk tepki verir. Yani, gittikçe, şiddet arttıkça bu düşer aşağıya.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani siz diyorsunuz ki yanmadan dolayı biz aşırı akım taşıyan kabloyu tespit ettik ama kesitini tespit edemedik; ben öyle anlıyorum.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Kesiti tespit edilir, onda bir sorun yok yani.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - O önemli bir şey ama.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Yok şunu söyleyeyim: Oradaki kısa devre, yangının hatla ilgisi yok. Bizim, Serhat, Hoca'nın analizleri sonrasındaki yorum şu -sizin okuduğunuz cümleyi ben tekrar açıklayayım- orada diyoruz ki: Direnç kısmındaki iletkenlerde bir yüksek akım tespit edilemedi. Yani, orası kendi kapasitesinde işler yapmış ama, o hatta da bir arklanma ve yüksek akım, uzun süreli bir yüksek akım çekildiğine dair bir moleküler yapı, mikroskobik bozukluk var. Demek ki, orada bir yüksek akım çekilmiş, bu hatta bağlı olan, orada çalışan başka da bir cihaz yok. Oradaki hiçbir cihaz, oradaki hiçbir elektrik çalışmıyor. Dolayısıyla tek bir akım çekebilecek cihaz var ve bunun kendi girişinden sonra dirençlere gelene kadar olan bir yerde bir kısa devre olduğu kesin, bundan eminiz.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben, tabii, şunu anlıyorum yani siz "Burada aşırı akım çeken bir kablo var ama rezistanslara gelen, ısıtan kablolarda aşırı akım yok." diyorsunuz.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Yok. Dolayısıyla dirençlerle...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ednan Bey, tabii, 2 teknik adam konuşunca siz zannediyorsunuz ki hepimiz anlıyoruz.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam hocam. Şimdi, önemli bir şeyden bahsediyorum da orada ben...
TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Biz nereye varacağız, onu söyleyin.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şöyle söyleyeyim: Şimdi, burada...
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Anlayacağımız dilden... Biz de anlayalım.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Basitleştirin biraz.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, yangının çıkma nedenini yazmışlar. Şimdi, yangının çıkma nedenini hocalarımız incelemiş, demişler ki: "Bu yangın, 63 amper bir sigorta var bir panoda, oradan bir kablo geliyor, bu kablo bu 'grill plate'e giriyor, bu 'grill plate' de aşırı akım çektiği için yanmış." Şimdi, 7,5 kilovat gücündeki bir cihaz 63 amperle korunmuş ama sizin ifadenizle daha fazla akım taşıma kapasitesi olan bir kablodan nasıl yüksek akım çekmiş, ben onu anlayamadım teknik olarak.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Hayır, hayır, anma akımından bahsediyorum, kısa devre akımından bahsetmiyorum. Kısa devrede akım ne kadara çıktı bilmiyoruz, temas direncini bilmiyoruz. Benim bahsettiğim şey, cihaz elektrikle bağlantılandıktan sonra, kablosu bağlandıktan sonra buradan dirençlere giden kısımda bir yerde, arada bir yerde bir kısa devre olmuş çünkü bu taraftaki iletkenlerde bir yüksek akım taşımaya rastlamamışız ama bu hatta bir şey var ve o hatta bir tek cihaz bağlı. Dolayısıyla bizi oraya iten şey burası, nokta burası. Burada da cümleyi şöyle tamamlayayım: Oradaki kablolar fiziki bir etkiyle -kesme ya da yüksek ısıya maruz kalma vesaire- yalıtkanlıklarını kaybettikten sonra orada da bir kısa devre olmuş, bu açık.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam Hocam, bu güzel. Mesela bana dediniz ki: "Bağlandı, geldi, rezistanslara giden aradaki kablo." Sonuç itibarıyla bu aradaki kablo imalat aşamasında yani cihazın kendisiyle alakalı bir kablo, daha sonradan oraya ilave edilmiş bir kablo değil ama ben...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Onu bilemeyiz, değiştirmiş olabilirler.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - O "grill plate"in elektrik kablosunun eridiği, artı, orada bir değişim yapıldı, hatta gösterdi fotoğrafı esasında, orta anahtarın farklı olduğu -3 tane anahtar var orada, "switch" var- bir operasyon geçirmiş ama şimdi, aradığın zaman yarım yamalak belgeye ulaşıyorsunuz. Mesela bir yerde termokupl değişmişler fakat bunun tarihi yok, faturası yok, bir şeyi yok. Şimdi, burada biz biraz evvel söylediğimiz gibi, koklaya koklaya, iz sürerek bunu buluyoruz, buradaki mikroskobik analizler bu yüzden ama "grill plate"in daha önceden kablosunun eridiği sabit yani kablosunu eritmişler.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Dolayısıyla orada içeride bir cümlem de şöyleydi benim rapordaki: Yani fiziki etkiyle olmuş olabilir, orası taşınırken katlanmış olabilir, üzerine bir cihaz konmuş olabilir, içi açılıp kapandığında bir şey yapılmış olabilir, temizlik sırasında içeriye ulaşılmış olabilir, kimyasal madde gelmiş olabilir, temizlik sırasında kullanılan kimyasal maddeler bu elektriksel izolasyonu bozmuş olabilir. Birden fazla sebepten kaynaklanmış olabilecek şekilde bir orada izolasyon bozulması olmuş ki kısa devre olmuş, bir yüksek akım taşıma kapasitesi olmuş.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani burada o "grill plate"in imalat hatası, o hiç değerlendirilmiyor somut olarak.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Hayır, onunla ilgili de bir cümle var raporun ilerleyen bölümlerinde, imalat hatası olduğuna dair somut bir şey söyleyemeyiz yani o konuyla ilgili. O aynı markanın bir sürü yerde benzer şekilde bu problemleri yaşaması gerekir ki o zaman böyle bir şey söyleyebiliriz.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ednan Bey, tamamlayalım lütfen.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam Başkanım, ben şimdi devam edeyim.
Tabii, ondan sonra diyorsunuz ki... Peki, burada 300 dereceye kadar o rezistansların sıcaklığının çıktığını görüyoruz. 180 derecede buharlaşan bu hayvansal yağların, onu tutuşturma özelliği yok mudur o 300 derecenin? Yani alttan geldi ya da kısa devreden geldi ama 300 dereceye ulaşmış olan rezistans -ki Sayın Hocam öyle dedi- 300 dereceye kadar ya da 200 derece, 180'de zaten buharlaşmış.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - 200 biraz zayıf kalır ama normalde 240-250'yi geçince sıkıntı olur.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Peki, o rezistansın bu yangını çıkarma ihtimali yok mu?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. SERVET İBRAHİM TİMUR - Sayın Vekilim, şöyle, basit termodinamik kuralı şu: Isınan malzemenin yoğunluğu düştüğü için yukarıya gider. 300 derecelik ısı "grill"in yüzeyinde, yağlar aşağıda. Dolayısıyla aşağıya kadar ısının gelebilmesi değil, ısı her zaman yukarı gider, dolayısıyla aşağıdaki yağların ısınması o kadar kolay değildir. Bu cihaz normal çalışırken ısı her zaman yukarıya gider. Yani sobanın altında elinizi tutabilirsiniz. Teşbihte hata olmaz. Dolayısıyla o orada duruyor, anormallik başladıktan sonra yangın oluyor. Yoksa her gün yanması gerekirdi.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam Hocam, teşekkür ederim.
Ben bu raporu okuduğum zaman hep şöyle cümlelerle karşılaştım: "Yeterli bilgi, belge, projeye ulaşılamadı." Yani bununla ilgili bir direnç mi var? Kurumlara siz yazı yazdığınızda bilirkişi olarak, savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişi olarak kurumlar size bu konuda direnç mi gösteriyor? Mesela elektrik projesi yok, elektrik projesi neden size gelmiyor? Ya da -çok özür dilerim- burada itfaiye raporu var, 22/11/2007; Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilirkişi heyetimize iletilen belgeler arasında mesela bu itfaiye raporunun ben bir örneğini burada göremedim ya da gözden mi kaçırdım bilmiyorum. Bu itfaiye raporu önemli.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Eklerde var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Eklerde hangi sayfada? Ben bulamadım.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Hangisine bakıyorsunuz? Bizim 189 sayfalık rapora mı bakıyorsunuz?
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Evet, 189 sayfalık rapora bakıyorum.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Onun ekleri ayrıca verildi. Ekler çok yer tutuyor. Ekler bayağı bir megabayt tutuyor.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yani o ekleri bize ulaşmadığı için o itfaiye raporunu göremiyoruz.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Bir şey söyleyebilir miyim Sayın Vekilim? Hemen şunu söyleyeyim size: Bakın, aklıma Kartal Devlet Hastanesi yangını geliyor, 2006 havalimanı kargo binası yangını geliyor, eski dış hatlar. Şimdi, buradaki sorun ne biliyor musunuz?
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Ek varmış, yeni öğreniyoruz.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Hocam, özür diliyorum, anladım da mutlaka bunun ekleri olduğunu biliyoruz, duyup duymama değil, ekleri mutlaka vardır. Bizim ekleri toplayıp da dağıtabilme şansımız yok. Niye? 3 bin, 4 bin, 5 bin sayfa.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Excel dosyasıyla atsalar bize, biz oradan...
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sayın Bakanım, o sosyal medyada var zaten, o dediğiniz rapor sosyal medyada var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sosyal medyadan alalım biz Hocam.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Bize de öyle söylüyorlar.
Bu arada bende sosyal medya yok, onu söyleyeyim size, ben kullanmıyorum.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Arkadaşlar, rica ediyorum, bir dakika.
Cumhuriyet Başsavcılığımızdan istediğimiz rapor bu, bize gelen bu, biz de onu verdik size.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Ekleri de isteseydiniz ekleri de size iletirlerdi.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Arkadaşlar "rapor" dediğimiz, cumhuriyet savcılığından istediğimiz rapor bu ve bize gelen bu. Biz de size aynısını gönderdik.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sayın Bakanım, şunu söyleyebilir miyim Ednan Bey'in sorusuna?
Şimdi, bilgi, belgenin gelmesiyle alakalı, maalesef memleketimizde gecekondulaşma var, her konuda var. Şimdi, bakın, 1975 yılında onkoloji hastanesi olarak yapılmış olan Kartal Devlet Hastanesi yandığı zaman başka bir yapıya bürünmüş. Benim okuduğum İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi 1983 yılında Kimya Metalurji oldu, bir binamız vardı. 1985'te cam ve seramik binası yapıldı. Ben İngiltere'ye gittim, geldim, 2 bina daha yapılmış. Yani bu binayı baştan tasarlayıp şöyle dört başı mamur yapamıyoruz. Sorun ne oluyor biliyor musunuz? Mimar arkadaşımız burada, mimar da varsa içinizde, her binanın ıslak hacimleri, yaş hacimleri bellidir; işte tuvaletler, kadın-erkek vesaire. Bizim o kadar büyük bir tuvalet zenginliğimiz oldu ki 4 tane ayrı bina olduğu için her binanın her ucunda tuvalet var ve biz bunları sonradan odaya çevirme durumunda kaldık. Sıkıntımız bu Sayın Vekilim. Yani mesela havaalanı yangınında diyoruz ki "Kardeşim, burası dış hatlardı, kargo olmuş." Şimdi, şu kadar yerde samimi söylüyorum, 10 tane ofis yapmışlar, her birinde klima var. Biz diyoruz ki bunun tesisatını yollayın, bir şeyler verin, 14 çuval harita, pafta bilmem ne, hepsi 1975'ten 1977'ten kalma. Yani zaten o yüzden şu çözüm önerileri çok önemli. Yani biz bir şey istiyoruz, görmedim, duymadım, yapmadım, bilmedim. En önemlisi ne biliyor musunuz? Elektriği, gazı, suyu şey yapın da, LPG tesisatı çok önemli. Yani LPG tesisatında firma ismi fark etmez, biz yıllardır bunlarla çalışıyoruz. İşte, yurt yangınını hatırlayın, Aladağ, Konya vesaire.
Sayın Vekilim, her firmanın ne kadar düzgün iş yaparsa yapsın sorumluluğu var, müteselsil sorumluluğu var. Dolayısıyla, yani "Ben işimi düzgün yaptım."la bitmiyor bu iş. Şimdi, biz merak ediyoruz, sen oraya koymuşsun tankı, sen oraya, içeriye tesisatı koymuşsun, sen "şov kısmı" dediğimiz insanların yoğun olduğu, -herkes orada kayak yapmıyor, fotoğraflara ve videolara baktığınız zaman insanlar orada yemek yiyor, vakit geçiriyor vesaire en az 70-80 kişi var, zaten 100'den fazla çalışan var- bir alanda nasıl önleyici ve koruyucu tedbirleri almadan LPG'yi bu kadar rahat getiriyorsun?
Bu arada bir detayı atladık. Şimdi, bakın, şurada görüyorsunuz herhâlde.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Uzun kalmış.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Şu LPG geliyor ya, şuradan bağlı, uzatmış bunu, buradan "flexi" boruyla geçirmiş. Şimdi, burada bir şekilde yanıyor, alttan yanıyor. Bu arada bu dolabın altında birtakım şeyler var, bunlar yanıyor, çöp yanıyor. Eğer burada davlumbazda, şurada bir otomatik söndürme sistemi olsa iş bitecek. Burada geliyor, burayı önce ısıtıyor. Bu esasında doğru bir şey. Isıttıktan sonra LPG sızmaya başlıyor, biz bunları an an görüyoruz. Bu sızdıktan sonra yani şu hortum şurada olmasa, şuradan bağlasa, burası yanarken -birkaç dakika sonra kızlar gelip gidiyor zaten servis yapanlar- bunu görüp belki söndürecek. Buradaki yanlış, teknik. Şimdi, bunu kim çekti diyoruz? Bunun cevabı yok. Bunu buraya kim getirdi?
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Videodan izlediniz mi onu?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - İzledik tabii.
Yani sıkıntı şu: Burada algılayıcı olsa, tam otomatik bir söndürme sistemi olsa sorun yok. Bu hortumlar düzgün çekilse oradaki personel de müdahale edebilir.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Fiziksel olarak gelme şansı varsa... Dijital isterim.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - İsteyelim Başkanım, onu daha önce de söylemiştik.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Orta girişin oradaki yüksek kameradan var sadece.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Bu arada, özür dilerim Bakanım, ben size ekleri verebilirim, benim bilgisayarımda var, USB'yle verebilirim.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Problem yok, alırız yani şeydir ama dijital olarak gelebilme şansı var mı, bilmiyorum, bir bakayım.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Gelemez, zor, mutlaka USB'yle falan ya da WeTransfer'le yani Drive'la gelmesi lazım.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Onu bizim uzmanımız Emrah Bey takip etsin, ona göre şey yapalım.
Ednan Bey, tamamladın...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, tamamlamadım bitmedi, devam ediyorum.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ama rica ediyorum...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, itfaiye raporu...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Toplantıyı sizinle bitiremeyiz.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, zaman... Ya, bakın, şöyle söyleyeyim: Bundan önce gelen arkadaşlarımızın hepsi de çok değerli, kıymetliydi, hepsini de vaktimiz olduğu kadar dinledik ama burada bu işin ana gövdesini oluşacak olan, bilirkişi raporunu hazırlayan arkadaşlar buradayken...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım ama Ednan Bey, sizden başka arkadaşlarımız da var yani.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam efendim, on ikiye kadar sürsün, sabaha kadar sürsün ama biz bu işi de bir konuşalım.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım da bu Komisyon sizden ibaret değil ki diğer arkadaşlarımız da söz istiyor, onlara da vereceğim.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, verirsiniz. Burada lütfen, rica ediyorum, ben işimi bitireyim, ben sorularımı sorayım Başkanım.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Rica ediyorum.
O zaman yorum yapmadan soru sorun bitirelim.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Yorum yapma değil, ben kısa kısa soru soruyorum.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ama bakın, yarım saat oldu size ayırdığımız zaman, yarım saattir siz konuşuyorsunuz ama rica ediyorum.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkanım ben yarım saattir konuşmuyorum.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ama önümde, görüyorum arkadaşlar, bir sürü arkadaşımız da istiyor söz.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ya, kimse söz istemiyor demiyorum ki ben yani sizin bu işi acelece bitirme hevesinizi de ben çözemedim yani.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Acele etmiyorum arkadaşlar ama 15 arkadaşım daha var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bırakın da ben konuşayım ya. Tamam Başkanım, benden bu kadar...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - O zaman buyurun, siz yapın toplantıyı.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Sayın Bakanım, özür dilerim, Ednan Bey'in sorduğu sorular esasen birçok üyemizin soracağı sorular, o yüzden bence...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım, şey değil... Hocam, rica ediyorum, biz burada, bu arkadaşlar da boşuna oturmuyor.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ağabey, ben bir iki tane daha sorayım, siz şey yapın, bir saniye.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Buyurun.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Şimdi, bu, 2007 yılındaki itfaiye raporu. 2002'de bir yangın yönetmeliği çıktı, bu yangın yönetmeliğinde diyor ki: "Mevcut yapılar, var olan binalar iki yıl içerisinde eğer bu eksikliklerini gidermezlerse kapatılır." Yani yapı kullanma izin belgeleri iptal olur. Size hiç böyle bir belge ulaştı mı? Yapı kullanma izin belgesi iptal olmuştur tarzında 2004 yılı için, 2005 yılı için böyle bir belge ulaştı mı size?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ PROF. DR. LEVENT TRABZON - Yok öyle bir belge...
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Öyle bir belge ulaşmamış. Sonuçta 2002'de bir yönetmelik var, çıkmış, mevcut bu oteller için iki yıl tanımlamış ama dört yılda ya da 2004 ya da 2005 yılında bu otelin yapı kullanma izin belgesi iptal edilmesi gerekirken iptal edilmemiş. Bir de ilginç bir şekilde itfaiye raporunun tarihi 22/11/2007, ondan sonraki yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi de 19/12/2007 yani neredeyse yirmi, yirmi beş gün öncesinden bir itfaiye rapor alınmış. Yani bu itfaya raporunu kimin, kimlerin verdiği, nasıl tespitler yaptığı, ne tür incelemeler yaptığı bence izaha muhtaç.
Bir de bu raporunuzda önemli şeylerden biri şu, 38'inci sayfada şunu diyorsunuz: Elimizdeki mevcut belge kayıtları incelendiğinde geçmiş yıllardan beri otelde görevli iş sağlığı güvenliği uzmanları, yerinde denetim yapan FQC gibi güvenlik belge sağlayıcı firmalar, farklı kamu kurum kurumları adına denetim için gelen denetçiler otelde sürdürülebilir risk analizi yapıldığını, yangın ihbar ve uyarı sisteminin aktif, yeterli, tüm yasal mevzuata uygun olduğunu belirtmişlerdir. Bu farklı kamu kurum ve kuruluşları kimlerdir? Bu denetçiler kimlerdir? Bunların isimleri nedir, nelerdir? Bunlar raporumuzun başka bir yerinde var mıdır?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Burada yok.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Var, sonuç kısmında var, hepsi var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Kurumları şey yapıyorsunuz yani o denetime gelen şeyleri falan... Yani bakanlıkların... Yani kimler gelmiştir? Tamam, ben sorayım, siz de şey yapın, sonra çok uzayınca Bakan benim konuştuğumu düşünüyor.
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Var, bunların hepsi raporda var.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Mesela, burada o sonuç şeyinde yazıyor, işte, birçok insanlarla... Mesela birinci derecede etkili, benim gördüğüm kadarıyla kamu kurum kuruluşları arasında birinci derecede etkili... Bir de şöyle bir tanım var: Birinci derecede asli kusurlu. Etkili ile asli kusurlu arasındaki fark nedir? Yani gelip de oraya rapor veren adam, yangın raporu veren adam ya da kurum neden etkili oluyor? Yani bence o yangının oluşmasına zemin hazırlayan o, kapıya kilidi vursa, işletmeyi kapatsa belki bu yangın olmayacak, olayı düzeltecek. Etkili ile tali kusurlu, asli kusurlu arasında hukuken fark nedir, onu öğrenmek isterim.
Bir de burada -çok özür dileyerek- mesela, sigorta şirketlerinden hiç bahsedilmemiş orada. Yani bu sigorta şirketlerinin, burayı sigorta eden şirketin tali, birinci derece, ikinci derece bir kabahati yok mudur?
GRAND KARTAL OTEL YANGINI BİLİRKİŞİSİ DR. HİKMET İSKENDER - Onlardan bahsettik, onlara değinildi fakat kusur verme durumunda... Hocam, siz buyurun.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben bitireyim, ondan sonra Bakanım bize şey yapıyor, süreden şey yapmayalım.
Neyse ağabey, insicamımızı da bozdun Sayın Bakanım yani biz burada vallahi bir sürü...
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ya, ne insicamı, hep sen konuşuyorsun millet dinliyor vallahi yani.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Vallahi bozuyorsun ya.
BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Arkadaşların da soracağı bütün soruları sordun sen zaten Ednan Bey.
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam, arkadaşlarımız da sorsun yani ben o zaman bir daha şey yapacağım Sayın Bakanım. Arkadaşlar da sorsun, ondan sonra devam ederim.