CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Ben, kıymetli hocalarıma ve burada olmayan bütün ekip arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum bu kıymetli rapor için. Bence ülkemize ek olarak uluslararası literatürde örnek alınacak çalışmalara konu olacak... Keşke daha iyi bir konu ile keşke olay yaşanmadan önce olsaydı ama dünyaya da belki önlemler ve model olması açısından çok kıymetli değerli bir rapor, emeklerinize sağlık. Bizim de bu raporların, sizin bu çalışmanızın hakkını, karşılığını da vermemiz lazım çünkü sizlerin olduğu gibi bizim de görevimiz kamu görevi ve bu işe öncelikle bir vicdan muhasebesiyle bakıyoruz dolayısıyla ailelerle de sık sık görüştüğümüz için kaybettiğimiz canlarımızın, özellikle 36 çocuk, "genç" denecek yaşta yavrumuzun rahat uyuması için bu sorumluluğu hem sorumlu kurumların tespiti açısından hem de bir daha ülkemizin böyle felaketlerle karşı karşıya kalmaması açısından üzerimizde, sırtımızda sizler gibi taşıyoruz.

Tabii ki teknik detayların çoğu yangına hazırlıksız yakalanıldığı için... Çok defa da burada tartışma konusu oluyor "İşte, o mu suçluydu?", "Ben mi suçluydum?", "Sen mi suçluydun?", "Ben mi sorumluydum?" diye. Burada biz eğer, yangına hazırlıksız yakalandığımız ve o yüzden can kayıplarını bu kadar yüksek yaşadığımız bir olay varsa benim aklıma hep şu geliyor: Biz demek ki neye bakacağız? Biz binaları yangına hazırlama yönetmeliğimize bakacağız. Dolayısıyla, bu yangına hazırlama yönetmelikleri de "Bu yangınlar büyümesin ve kesilsin." diye oluyor. Şimdi, yönetmeliğe baktığımız zaman, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'e baktığımız zaman 131'inci madde -biz burada daha önce de konuştuk 131'inci maddeyi- çok açık yani bizim için açık, ben bugün sizler de buradayken bunu netleştirelim artık açısından bu Komisyona has özellikle size bu soruyu soracağım. Yani 131'inci maddede diyor ki: "Özel yapı, bina, tesis ve işletmeler, mahalli itfaiye teşkilatı ile bunların bağlı veya ilgili olduğu bakanlık ve kamu kurum ve kuruluşlarının müfettişi, kontrolör veya denetim elemanları tarafından denetlenir." Belli de bir süre vermiş bu Yönetmelik, diyor ki: "O sürede de tedbirlerin alınması lazım." Dolayısıyla, bu bölgenin hangi kurumun denetiminde, gözetiminde olduğu bizce açıktır. İtfaiye ruhsat verilmesi için bambaşka bir olay... İtfaiyenin zaten, işte, 8-9 kusur belirleyip, onu iptal edip sonra yanda ufak, derme çatma bir yere tekrar verip ruhsat yenilemesi, zaten o fecaat, facia; o bambaşka bir konu, orada da büyük kusurludur itfaiye. Ama burada da böyle bir durum var yani bu binayı bu yangına hazırlamayan bir kamu kuruluşu var. Burası bir, özel idareye bağlı; ikincisi ise "Bolu ve Köroğlu Dağları" diye tabir ettiğimiz bir özel turizm alanı. Dolayısıyla Turizm Bakanlığına da -muğlak olmakla beraber- bir şey düşüyor burada, bir sorumluluk düşüyor. Siz kamu hukuku hocasınız, dolayısıyla, bunu biraz da artık netleştirmemiz ve raporun oluşmasına da fayda sağlaması için cevabınızı dinlemek isteyeceğim.

Tekrar rapor için, hazırlıklarınız, çalışmalarınız için teşekkür ediyorum size.

Saygılarımı sunuyorum.