EDNAN ARSLAN (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben de değerli hocalarımıza değerli bilgileri için, bilgilendirmesi için, sunum için teşekkür ediyorum. Tabii bu yangın güvenliği, önleme, koruma ve söndürme aşamaları... Biz maalesef ülkede şöyle bir şey yapıyoruz, aslında burada da biraz haksızlık ediyoruz. Yani ülkedeki birçok yangın belki de bir felaketle sonuçlanmıyorsa bu bizim itfaiye teşkilatlarımızın nerede olursa olsun onların büyük özverisi, çabası ve gayretiyle. Ama maalesef böyle ölümlü bir şey olduğu zaman biz işte önlemi almayan, koruma tedbirlerini almayandan değil, daha ziyade dönüyoruz: "İtfaiye şu saatte geldi, bu saatte gelmedi." O itfaiye teşkilatı o yangını söndüremez. Zaten hepimiz de biliyoruz ki başladıktan sonra üç dakika içinde kontrol edilmesi kolay değil. Öncelikle oradaki eğitimli elemanın, alınması gereken tedbirleri almayan, önlemeyi yapmayan insanların bence burada suçu ve kabahati çok daha büyük. O anlamıyla, aslında biz tabii ki itfaiye teşkilatlarımızı güçlendirmeliyiz ama benim bildiğim kadarıyla itfaiye erleri böyle KPSS ile beden eğitimine tabi tutularak, böyle kronometre, saatler, beden dayanımı falan bu tür şeylerden, testlerden geçerek ve ciddi bir eğitimden geçerek belediyelerimizde işbaşı yapıyor. Hatta bana birçok kez gelir: "Ya, işte bizi itfaiye eri olarak KPSS'den çağırdılar, yardımcı olur musunuz? "Olamam."

TAHİR AKYÜREK (Konya) - Yeni yeni.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ya, yeni yeni ama işte, ben olamam derim, sonuçta orada bir şey var, bu vebaldir yani. Yani şoföre, itfaiye erine, bunlara kefil olunmaz. Sonuçta bizim de evimiz yanabilir ya da o otobüste biz de seyahat edebiliriz. Bunların liyakatle yapılıyor olması çok önemli. Dediğim gibi, yani burada biraz bu itfaiye teşkilatlarının da moralini bozmamak adına onların haklarını korumak lazım.

Şimdi, burada tabii, bir yüksek lisans bölümü ya da bir bölümün açılıyor olması kıymetli ve değerli ama bizim ülkemizde hep şu oluyor: Mesela, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı... Şimdi, bu iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı ilk ortaya çıktığı zaman ben mühendisim, bana dediler ki işte, tam sınıfını bilmiyorum; A, B, C var herhâlde onlarda, "Mühendis olan bunu alabiliyor." Ya, çevremdeki insanların hepsi gitti, böyle birer ikişer aylık eğitimlerle bu iş sağlığı güvenliği uzmanlığıyla ilgili belgelerin hepsini aldılar. Yani "-mış" gibi yapıyoruz, mevzuata koyuyoruz ama işi de "-mış" gibi yapıyoruz. Yani yarın bu iş buna dönmesin. Yani dönüp de biz birilerine sertifika verelim, tamam, yangın uzmanı, bilmem ne; bir şeyi düzeltmez. Bizim bir şeyi düzeltebilmemiz için önce kendimizi düzeltmemiz gerekiyor. Bence burada etkili olacak olan şey şudur: Sağlam bir mevzuat, bu konuda iyi bir düzenleme, o düzenlemedeki yaptırımlar ve bu yaptırımları denetleyen bir yapıya ihtiyaç var, bir kuruma ihtiyaç var.

Şimdi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da geldi, burada sunum yaptı, gitti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sunumunda ne yazıyor? "İş sağlığı güvenliği uzmanı yok." diyor. Yani ne oldu, iş sağlığı güvenliği uzmanını bizim yasamıza, mevzuatımıza koymamız neyi değiştirdi? İş sağlığı güvenliği uzmanı eğitimi alan gelen, neyi değiştirdi? Biri onu denetlemiyorsa, biri orada gidip de "Kardeşim, senin bak, burada iş sağlığı güvenliği uzmanın yok." demiyorsa, kapısını çalmıyorsa, mühürlemiyorsa, onun çalışma lisansını iptal etmiyorsa burada sorun var. Yarın yangın güvenliği uzmanı olur bu; iş sağlığı güvenliği uzmanı döner yangın güvenliği uzmanı olur. Onu da yaptık, koyduk yanına, iş sağlığı güvenliği uzmanı gibi olursa biri onu denetlemezse, biri gelip ağır yaptırım uygulamazsa... Yani bizim bunu yapıyor olmamız lazım. Yani bir yerde iş sağlığı güvenliği uzmanı ile yangın güvenliği uzmanı yoksa eğer bu şeyler için söylüyorum, böyle büyük risk taşıyan, hastaneydi, oteldi, okuldu, hatta işte, AVM'ydi... Ya, onun kapısına kilit vuracak kadar bir yetkin mekanizma yoksa yani bu yaptığımız gene şey olmaz, boş kalır diye düşünüyorum. Yani sonuç itibarıyla mevzuatla ilgili birçok kurum geldi, sağ olsunlar, çok önemli şeyler de söylediler ama bence mevzuatta bir sorun yok. Belki bir iki düzenlemeyle bu iş çözülebilir, liyakatli personele, uygulamacılara ve ahlaklı yöneticilere ihtiyacımız var hem özelde hem kamuda ahlaklı yani bu işi gerçekten dert edinip bunu uygulamaya sokacak insanlara ihtiyacımız var bizim diye düşünüyorum ben.

Yani mesela burada şuna bakıyorum, günlerce okudum ben, binlerce sayfa doküman okuduk burada... Şimdi, bu bina 97'de oturma raporu almış, ruhsat almış, bitmiş. Ya, bizim işte, geldi, hocalarımız anlattılar, 2002'de bir yönetmelik varmış, Bakanlar Kurulu kararıyla kalkmış, 2007... Şimdi, 1997'deki binaya, yahu, "Bu yangın güvenliğine mimari olarak uymuyor." demek ne kadar doğru, ne kadar doğru? Adam 97'deki mevzuata göre yapmış. Şimdi buna 2007'den ya da günümüzden bakarsak evet, kaçış merdiveni hatalı, her şey hatalı; sıkıntılı, problemli bir bina var orada. Ama orada işte, bizim düzenlediğimiz 2007'de "mevcut bina" dediğimiz tanımı düzgün tanımlamış olsak, mevcut binayla ilgili tedbirleri doğru aldırıyor olmuş olsak, mevcut binaya gidip gerçekten yani "Kardeşim, sen 97'de aldın bu yangın raporunu ama gel bakalım, 2007'de mevzuat değişti, bu 2007'deki mevcut binaya göre bu yangın raporunu bir daha yenileyeceksin, biz de geleceğiz, bunu denetleyeceğiz ve sana bu yangın raporunu vereceğiz yoksa senin işletmeni kapatacağız." demiş miyiz? Sorun orada zaten biraz da orada yatıyor. Kadem ağabey de bilir bu işi yani yangın raporunu bir alıyorsun, ömrübillah yangın raporu geçiyor; teknoloji değişiyor, malzeme değişiyor, mevzuat değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor, her şey değişiyor, teknoloji değişiyor ama bizim yangın raporu öyle kazanılmış hak, ömrübillah değişmiyor; bunların değiştirilmesi lazım. Bu anlamıyla akademiye, sizlere çok ihtiyaç var. Bu düzenlemelerde yol gösterici olmak da sizin buraya sunacağınız katkılarla... Yani şurada birkaç öneri gördüm, bence şu önerilerin içerisine mevzuatımızla ilgili eksiklikleri de yapılması gerekenleri de ilave eder Komisyonumuza gönderirseniz önemli bir yol gösterici olacak bu Komisyon raporuyla da ben bu işin bundan sonra çok daha ciddi yapılacağını düşünüyorum.

Değerli bilgileriniz için sizlere tekrar çok teşekkür ediyorum, sağ olun.