KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Değerli Vekilim, önerinizi biraz daha geliştirelim; siz önce, 801 milyon dolar harcanıp atıl hâle getirilen ANKAPARK'ı AK PARTİ'li yetkililerden ve Melih Gökçek'ten bir tahsil edin. Vatandaşın vergilerinden ödenmiş olan, çarçur edilmiş olan... Bakın, burada da imzası var altında, onu bir tahsil edin önce. Hatta, önce onun bir hesabını sorun, hesap vermesi gerekenler onun bir hesabını versin. Sonra, vatandaşın vergileriyle oluşan belediye bütçesinin nasıl harcanması gerektiği konusunda da biz sizin bu önerilerinizi birlikte değerlendirelim. Ankara Büyükşehir Belediyesinin bütçesi vatandaşlarımızın ödediği vergilerle oluşmuştur. Önemli olan şey, kamunun birbiri arasında bir transfer yapmasından daha öte, bu bütçenin doğru kullanılmasıdır, bu bütçenin çarçur edilmemesidir. Dolayısıyla, Ankara'nın göbeğinde, Türkiye'nin başkentinde, Atatürk Orman Çiftliği arazisinin içinde -atıl vaziyette- 801 milyon dolara bir park yapılmaya çalışılmış içinde dinozorların vesairelerin şunların bunların olduğu, bu arada da ülkede ekonomik kriz var ve bu çarçur edilmiş, benden sonra söz almak isteyen arkadaş, bu 801 milyon dolarlık harcama yapılan ANKAPARK'ı savunan bir arkadaş varsa söz alsın. Söz almazsa o parkın, o harcamanın arkasında durmadığını aslında o da göstermiş olacaktır. 801 milyon dolarlık park ne demek? 30 milyar 518 milyon lira demek. Bu ne demek? 1 milyon 380 bin adet asgari ücret maaşı demek. Ne demek? 5 milyon 535 bin adet emekli maaşı demek.

Değerli arkadaşlar, madem konu açıldı, bu konuyla ilgili sizden harekete geçilmesi için -hazır, iktidar partisisiniz ya- aksiyon bekliyoruz. Aksi takdirde, 801 milyon doları...

DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - ANKAPARK sizde beş senedir, Mansur Bey'de.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, sizin için düşük bir rakam olabilir ancak bu para belediye bütçesinden harcandı. Bu para sizce hedefine ulaştı mı? 801 milyon dolara bu ülkede yapılacak çok daha fazla şey var.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz... Sayın Yavuzyılmaz...

MEHMET DEMİR (Kütahya) - O dediğiniz ANKAPARK'ı siz yıkamıyorsunuz şu anda.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - ANKAPARK berbat bir iştir, bir.

İki: Keşke bulguyu okusaydınız, bu borcun 2015 yılından itibaren geldiğini görürdünüz. O arada da yine, Ankara Büyükşehir Belediyesinin AK PARTİ yönetiminde olduğunu bilirdiniz, keşke okusaydınız, öyle sorsaydınız. Bakın, ne diyor bulgu?

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Belediyede devamlılık esas.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın vekillerim, karşılıklı konuşmayalım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Değerli arkadaşlar, iki kere iki dört eder, dört; buradaki borcu oluşturan sizsiniz. Yahu, arkadaş, SGK borcu yapan sizsiniz, sizin yaptığınız borcu biz ödüyoruz. İller Bankasına yaptığınız borçları biz ödüyoruz.

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Kendi borcunuzu ödüyorsunuz.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Atatürk Orman Çiftliğiyle bunun ne alakası var?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Arkadaşlar, lütfen...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sizin oluşturduğunuz borç, 2015 yılında yapılmış borç.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Deniz Bey, Atatürk Orman Çiftliği... Ne olursunuz, yeterince zaman kaybettik ya!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ayrıca size başka bir şey söyleyeyim, madem açtınız konuyu.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Konuyu kim açtı?

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Siz açtınız konuyu.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Karabük Vekili açtı.

Siz oraya, Atatürk Orman Çiftliğinin sınırları içinde -devlete ait olan- Ankara Büyükşehir Belediyesine bazı tahsisler yaptınız, 2015 yılında da bu dediğiniz süreç oluşmuş, protokol daha sonra iptal edilmiş ve belediye de onu ödemeye devam ediyor. Siz bana şundan haber verin: Oraya kurulan Amerika Birleşik Devletleri'nin Büyükelçiliği için bir ücret aldınız mı, bedavaya mı tahsis ettiniz? Kime ettiniz? Canınız istediğinde eleştirdiğiniz, istediğinde de arkasına saklandığınız hem de Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanına mektup yazıp "..."(*) "Aptal olma." ifadesini kullanan Amerikan Başkanını temsil edecek kişiye bedava tahsis ettiniz. Haydi şimdi, benim konuşmamdan sonra Amerika'yı da savunun, o eksikti, şimdi onu da savunun. Savunmayın arkadaşlar, savunmayın arkadaşlar.

MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Yahu, Amerika'ya siz gidiyorsunuz.

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Amerika'ya gidip bizi şikâyet eden sizlersiniz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, ayrıca, usulsüz ve yasalara aykırı olarak oraya bir saray inşa ettirdiniz. Aslında Ankara'da toprak mı bitti, Ankara'da arsa mı bitti, oralarda da yapılabilecek birçok şeyi getirdiniz Ankara'nın kalbine koydunuz arkadaş.

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Borcu söylemiyorsunuz. Borç duruyor. Aslolan Atatürk Orman Çiftliğinin borcu, siz onu söyleyin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Arkadaş, okumamışsınız ki, bak, okumamışsınız. Ya, Genel Müdür bile Ankara Büyükşehir Belediyesinin borcun büyük bölümünü aslında kendi döneminde doğmamasına rağmen ödediğini ifade etti. Ağzınızı açıyorsunuz, istediğinizi söylüyorsunuz, 801 milyon dolarlık ANKAPARK'la ilgili bir ifadede bulunun. Bakın, siz bu kadar mı dinozor seversiniz, bu kadar mı dinozorlara ilginiz var! Ya, açın kitapları, açın bir belgesel izleyin, oyuncak dinozorlarla sizin ne işiniz var milletvekilleri olarak? Yapmayın. Bakın, oyuncak dinozorlara 801 milyon dolar para verilir mi? Yahu, siz bunu artık yanlış olarak görmüyorsanız, kamu zararı olarak görmüyorsanız, ben size soruyorum: Nedir arkadaş kamu zararı, nedir yahu?

OSMAN ZABUN (Isparta) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi kamu zararı!

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ya, bırak bu işleri ya!

OSMAN ZABUN (Isparta) - Sen bırak!

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen biraz daha seviyeli bir üslup kullanalım "ya"lı "bal"lı konuşmalar olmasın arkadaşlar, burası Komisyon.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Atatürk Orman Çiftliği olunca birazdan balı konuşacağız.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen Deniz Yavuzyılmaz, rica ediyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ortam yumuşasın diye söylüyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Seviyeyi koruyalım, lütfen.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, seviyeyse, eğer böyle diyorsanız tek çizgide en ufak bir yumuşatma belirtisi göstermeden devam ederim.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Tehdit mi ediyorsunuz?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hayır, öyle diyorsanız...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, ben size diyorum ki "ya"lı konuşuyorsunuz, lütfen üsluba dikkat edin diyorum.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sen, Tayyip Erdoğan hapse atılsa canın ne kadar yanacaksa bizim de Ekrem İmamoğlu aynı Tayyip Erdoğan'ın suçlandığı sebepler gerekçesiyle...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen ya, lütfen... Ya, Sayın Yavuzyılmaz... Arkadaşlar, lütfen...

ALİ TAYLAN ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Siz niye zorluyorsunuz?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Senin milletvekili arkadaşın söyledi.

ALİ TAYLAN ÖZTAYLAN (Balıkesir) - ANKAPARK'la alakalı o bir şey söylemedi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sen söyle o zaman ANKAPARK'la alakalı.

ALİ TAYLAN ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Konuyla alakası yok ki.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, Sayıştayın öneriyle ilgili görüşünü alalım.

SAYIŞTAY TEMSİLCİSİ - Sayın Başkan, Sayıştay tarafından izlenmesinin uygun olacağını değerlendiriyoruz.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, önerinin Sayıştay tarafından izlenmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Şimdi 2021 yılının 2 no.lu genel önerisini okutuyorum:

SAYIŞTAY TEMSİLCİSİ - Öneri 2:

2001 yılı Sayıştay denetim raporunda yer alan diğer bulgu ve önerilerin de yerine getirilmesi.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun Sayın Müdürüm.

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ YENER YILDIRIM - Öneriler doğrultusunda hareket edilecektir Sayın Başkanım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, önerinin Sayıştay tarafından izlenmesini oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Sayın üyeler, diğer bulgu ve önerilerden görüşülmesini talep ettiğiniz öneri var mı?

Evet, Sayın Yavuzyılmaz, buyurun.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, kiralanan alanların amacı dışında kullanılması. Atatürk Orman Çiftliğinin amacı ve hedeflerinin arasında olmadığını bildiğimiz şekilde bazı kiralamalar ve bazı tahsisler yapıldığı hepimizin malumu. Oysaki Ankara tam Türkiye'nin merkezinde kurulmuş bir il, bir arsa sıkıntısı yok, şehrin dışına doğru büyüyen, genişleyen, birçok çekim merkezinin önce şehrin dış yapılarında kurulduğu, daha sonra içinde kaldığına da şahit olduğumuz bir yer. Şimdi ANKAPARK Atatürk Orman Çiftliği arazisinin içine kurulmuştur, yapılmıştır. Dehşet verici bir kamu zararıdır. Amerika Birleşik Devletleri elçiliği... Hadi ben kötü oluyorum Amerika'yla değil mi, aman siz kötü olmayın, siz kötü olmayın, hiçbir şey demeyin. Onlara da yine bedelsiz, ücretsiz -bilmiyorum Rahip Brunson gibi mi, nasılsa- böyle bir şey onların isteği doğrultusunda yapılmış durumda. Nerede? Atatürk Orman Çiftliğinin içinde. Ne var orada? Yine tam Ankara'nın ortasında, bizim "saray" sizin "Külliye" dediğiniz devasa bir yapı yine orada ve dolayısıyla da burada aslında Atatürk Orman Çiftliğinin amacı dışında, aslında kanuni gerekçeler ve yollar da bir yerde arkadan dolanmak suretiyle önce usulsüz olarak sahada uygulamaya geçilen, daha sonra kanunun Meclis yoluyla arkadan tamamlandığı bir süreç orada oluştu.

Şimdi şöyle sormak istiyorum ben: Türkiye Cumhuriyeti devletinde kanunlar sadece, sade vatandaşlar için mi geçerli? Yani üst düzey bürokrasi, üst düzey siyasetçiler açısından geçerli değil mi? Yani, onlar karar aldı, dedi ki: "Ben bu görevime karşılık gelecek, orada çalışacağım, konaklayacağım devasa bir yapı kuracağım, inşa edeceğim, onu da kamu kaynaklarını kullandığım bir ihale metoduyla ihale edeceğim." ama kanunlara aykırı, benim Genel Başkanım diye ben de ona "Evet." mi diyeceğim? Siz, sizin Genel Başkanınız diye "Evet." mi diyeceksiniz? Hadi diyelim öyle gelişti, kanun arkasından geldi, yazık değil mi sade vatandaşa; konut sahibi olamayan vatandaşa, çeşitli ihtiyaçları olan vatandaşlara? O zaman herkes bu kanun dışılıkla, bu kuralsızlıkla ülkede büyük bir soruna yol açacak şekilde yaşar. Maalesef, herkes ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmalarından kaynaklanan hakları kullanma bakımından eşit değil, hakları aşma bakımından da eşit değil, cezalandırılma bakımından da eşit değil.

Burada benim sormak istediğim şey şu: Atatürk Orman Çiftliğinin o geniş arazi yapısının içinde -bir kısmını da kaybetmiş vaziyette- bir dönem Ankara'nın hafriyatı buraya taşındı, buna şahit olduk, kamyonlarla taşındı. Yani yıllar itibarıyla 600 milyon metreküpün üzerinde bir hafriyatın buraya taşındığı, buranın bir döküm alanı olarak kullanıldığı yönünde bir durum var. Bu hafriyatın taşınmasından Atatürk Orman Çiftliği ne gelir elde etti, bunu soruyorum? Yani, burada bir rant oluşuyor, bu rant nereye gitti? Bu konuda dernekler, kulüpler vesaire, fiş kesen oldu mu? Kestilerse bu fişlerin rakamlarını, fiyatlarını neye göre kestiler? Ne gelir elde ettiler? Bu, orijinal topoğrafyaya göre ki bunu zaten Google Earth'ten de görmek mümkün yani daha önce neydi, o hafriyat döküldükten sonra neye dönüştü, onu analiz etmek mümkün yani böyle bir yol da var, onu söyleyeyim, yanıtınızı verirken belki daha faydalı olur. Burada orijinal topoğrafyasına göre toplam kaç milyon metreküp hafriyat dökülmüştür? Kaç milyon metreküp hafriyata karşılık ne kadar tutar elde edilmiştir? Bunları yıl yıl istiyorum. Aynı zamanda, elma ile armudu toplamayalım diye o yıllar içinden belki döviz kuruna döndürerek toplarsak elde edilen gelir konusunda belki bir fikir sahibi oluruz diyorum. Bu konuyla ilgili sadece Atatürk Orman Çiftliğine değil, bu kiralamalar, tahsisler noktasında Atatürk Orman Çiftliği bir Müdürlük seviyesinde olduğu için onun çok daha üzerinde, Bakanlıkların yetkisinde konu. Atatürk Orman Çiftliğini eğer KİT Komisyonunda denetliyorsak artık bir Genel Müdürlük seviyesine gelmesi gerektiğinin de şu anda altını çizmek istiyorum.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür ediyorum Sayın Yavuzyılmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Başkanım, bu arada diğerlerini de aynı anda mı söyleyeyim, diğer bulguları, 2 bulgu daha var çünkü?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun, söyleyebilirsiniz, hızlıca.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet, "7.2.3.2" üretilen ürünlerin ülke çapında yeterli oranda yaygınlaştırılmaması... Şimdi, burada bir kafa karışıklığı var aslında. Şimdi bir vatandaşımız Atatürk Orman Çiftliği ürünlerinin satıldığı bir mağazaya gittiğinde veya temin edeceği bir mağazaya gittiğinde orada ürünlerle yan yana geldiğinde bakıyor, üzerinde böyle "Atatürk Orman Çiftliği" yazıyor; güzel. Sonra, biraz daha dikkatli baktığında gıda işletmecisinin Yasemin Pasta Tekstil olduğunu görüyor. Bu, siz değilsiniz, Atatürk Orman Çiftliği değil, değil mi?

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ YENER YILDIRIM - Bayimiz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bayiniz, evet.

Sonra, bakıyorum, üretici bir firma var: Meysüt Meyve Süt ve Gıda. Bu da siz değilsiniz, değil mi?

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ YENER YILDIRIM - Üretimin yapıldığı fabrika.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Fabrika yani Atatürk Orman Çiftliği değil.

Şimdi, bakıyorum, beyaz peynir var; yine, gıda işletmecisi Yasemin Grup Lojistik. Kaşar peyniri var; Yasemin Grup Lojistik yine. Tereyağı var; Yasemin Grup Lojistik. Yine, süt var; Yasemin Pasta Tekstil bu arada, herhâlde aynı kişiye ait; üretici firma Meysüt. Ben sahiplerine de baktım, Yasemin Grubun sahipleri: Behçettin Bayram, Turgay Bayram, Emrah Bayram; 2033 yılına kadar sahipleri. Meysüt'ün de sahipleri Nihat Akpınar, İsmail Hakkı Çallı, Ebubekir Çallı, Ahmet Serdar Aydemir; böyle bir durum.

Sadece bu değil tabii, bir de Atatürk Orman Çiftliği'nin kendisinin ürettikleri var, onu da söyleyelim yani iki ayrı uygulama olduğunun anlaşılması bakımından söylüyorum. Mesela, 3 litrelik Atatürk Orman Çiftliği pastörize edilmiş inek sütü; burada "Atatürk Orman Çiftliği Süt Fabrikası" diyor. Yine, tam yağlı olgunlaştırılmış beyaz peynir öyle. Sonra, kefir yine Atatürk Orman Çiftliği'nin kendi fabrikalarında diye tarif ediliyor; yoğurt aynı şekilde. Arkadaşlar, vişne nektarı, limonata, elma suyu, domates suyu ve salça Atatürk Orman Çiftliği'nin.

Şimdi, Atatürk Orman Çiftliği'nin amacına baktığımızda, kendisinin üretmesi, Atatürk Orman Çiftliği arazisini kullanarak aslında bir üretim, bir model üretim yapması gerekiyor. Biz daha önceki KİT Komisyonu toplantılarında da bunu tartıştığımızda yani daha yaygın bir ürün satışı gerçekleştirilmesi üzerine değerlendirmeler yapılırken kurum yetkilileri bize şunu ifade ettiler: "Burası bir model oluşturdu, aslında, temelde bizim piyasadaki diğer şirketlerle rekabet etme amacımız söz konusu değil. Dolayısıyla biz bu kısma odaklandık." Benim gördüğüm kadarıyla bir üretim modeli veya stratejinizde bir değişiklik olmuş. Sonra "Bu farklı şirketleri ürettirmek, sonrasında sadece onu paketlerken -anladığım kadarıyla- Atatürk Orman Çiftliği'nin paketleme sistemini kullanılıyor olmak vatandaş açısından gerçekten aslında onun bildiği bir durum mu?" dedim. Bildiği bir durum değil.

Bu üretim stratejinizle ilgili biraz bilgi edinmeye çalıştığımda plan ve hedeflere ilişkin olarak kurumun stratejik planının bulunmaması şeklinde bir bulgu var, o bulguyla birleştiriyorum. Sonra, dedim ki: Deniz, sen Atatürk Orman Çiftliği'nin faaliyet raporlarını incele; faaliyet raporunu aldım elime, 2022 yılı mali faaliyet raporu. Kaç sayfa? Ben size söyleyeyim: 5. Arkadaşlar, 5 sayfa yani bir kurumun bir faaliyet raporunu 5 sayfa yapmak, hakikaten o kadar özetleyebilmek büyük başarı ama bu doğru değil. Burada denetime esas teşkil edebilecek bu gibi raporların çok daha detaylı oluşturulması lazım. Sonra birileri çıkıyor diyor ki: "Efendim, bağımsız denetim şirketleri zaten denetliyor, ediyor, yapıyor." Ya, böyle raporlar çıktıktan sonra kendi parasını da zaten neredeyse kendisinin ödediği bağımsız denetim şirketi denetlese ne çıkaracak? Şimdi, diyeceğiz ki: 2022 yılı faaliyet raporu 5 sayfa, daha kötüsü olur mu? Daha kötüsü oluyor, o da 2023 yılı raporu; 4 sayfa, o da 4 sayfa.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Toparlayalım Sayın Yavuzyılmaz.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Değerli arkadaşlar, Atatürk Orman Çiftliği'nin üretimiyle ilgili olarak benim sizden öğrenmek istediğim şey şu: Bu gıda işletmecisi veya üreticisi olan şirketlere hangi yolla, hangi ihale metoduyla bu işi verdiniz? Bugüne kadar verdiğiniz şirketlerle kaç ihale yaptınız, kaç şirket ihaleye girdi, hangi usulle ihale yapıldı, hangi tarihlerde yapıldı? Hangi şirketler, hangi rakamlardan ve hangi üretim miktarlarıyla, bir işin hangi süreçlerini ihaleyle aldılar? Bu konuyla ilgili sizden bilgi bekliyorum.

Teşekkür ediyorum.