Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün (AOÇ) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 15 .04.2025 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Genel Müdür; aslında, burada, biz, KİT Komisyonunda bu şekilde müdürlük seviyesinde bir denetim yapmıyoruz Atatürk Orman Çiftliğinin dışında. Dolayısıyla, burada Atatürk Orman Çiftliğinin -yıllardan beri ısrarla söylememize rağmen- bir müdürlük sınırlarının içinde kalması yani büyütülmemesi, bir yönetim kurulunun oluşmaması ve faaliyetlerini genişletebilecek imkânlardan mahrum bırakılması şu anda maalesef Müdürü de diğer arkadaşları da tam anlamıyla denetlememizin anlamını bir ölçüde kaldırıyor çünkü neredeyse kurumunun yarısı Müdür Bey'e yani Bakanlığın yarısı Müdür Bey'e talimat verecek durumda yani ortaya çıkan genel tablo, aslında, Müdür Bey'in sürekli aldığı talimatları ağırlıklı olarak uygulaması şeklinde ortaya çıkan bir durum.
O nedenle, ben burada Bakanlığa özellikle şunu söylemek istiyorum: Bakanlık, Bakanlar ne kadar, ne zaman görev alır, nereye kadar tutumları nasıl olur ve görevden nasıl ayrılırlar? Kimi, görevi kendisine veren ona "Artık görevine devam etme." dediğinde görevden ayrılır, kimisi affını ister, genel, son zamanların uygulaması şeklinde gidiyor, kimisi de istifa eder. İstifa etmek çok önemli bir konu aslında.
Atatürk Orman Çiftliği arazilerini kaybetmeye başladığı andan itibaren, Bakanlık yetkililerinin, ilgili Bakanın veya bu arazileri koruyamayan, Atatürk'ün bu emanetine sahip çıkamayan üst düzey yetkililerin aslında görevlerinden ayrılması beklenirdi. Şimdi, Atatürk Orman Çiftliği bir yandan arazilerini kaybediyor yani tarım yapabileceği, hayvancılık yapabileceği arazilerini kaybediyor, diğer yandan da ürün gamını genişletip satış ağını da büyütmek istiyor. Atatürk Orman Çiftliğinin, önce tarımın bir ülke için ne kadar önemli olduğunu daha önce düşünen, aslında bu doğrultuda tam Ankara'nın göbeğine bir anıt bırakan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetine, vasiyetine sahip çıkmak adına buradaki sınırları koruması gerekirdi. Korumadı; alanı daraldı, hafriyatlar döküldü, bir kısım tarım yapılamayacak duruma geldi, hayvancılık yapmak zorlaştı ve neticesinde bazı şirketler üzerinden bir kısmı paketleme yapmak suretiyle bir kısım da kendi üretimiyle birlikte Atatürk Orman Çiftliğinin adını yaşatmaya çalışıyor.
Değerli dostlar, Atatürk'ün adının bulunduğu bir mağazaya gittiğinizde, bir rafa baktığınızda "Atatürk Orman Çiftliği" ifadesiyle birlikte bir ülkenin kurucusunun adını orada görebilmek çok büyük bir ayrıcalık ve Türkiye'nin genelinin duygularına ve kalbine dokunan çok önemli bir destek görebilecek bir marka, değer aslında. Dolayısıyla, bunu büyütmek de mümkün, verimli hâle getirmek de mümkün ama Atatürk Orman Çiftliği idaresi bakımından da kendisine bırakılmış değil.
Bakın, şöyle bir örnek vereyim: Yıl 2011... Şimdi okuyacağım rakamların suçlusu kim? Hani, diyelim ki suçlu. Acaba burada Müdür Bey mi, kim? Şimdi soralım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen, Sayın Yavuzyılmaz, polemik yaratacak bir şekilde üslup kullanmayın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2011...
Polemik değil, aksine...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, bu polemikten... Ama bakın, arkadaşlar...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Siz üzerinize alınacağınız bir yere mi gittiğini düşünüyorsunuz?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hayır. Nereye gittiğini zannediyorsunuz?
Bir saniye Sayın Yavuzyılmaz.
Bakın, geçen dönem de birlikte çalıştık sizlerle, uyumlu bir şekilde çalıştık.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Evet.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama siz sürekli polemik yaratmak adına kullandığınız kelimeleri özel olarak seçiyorsunuz, insanların sinir uçlarına dokunacak şekilde ve buradan da polemik çıkmasını istiyorsunuz ve buradan besleniyorsunuz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani zorlaya zorlaya böyle bir yorum yaptınız.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen arkadaşlar, Sayın Deniz Yavuzyılmaz'ın beslenmesine yarayacak şekilde tavır içerisine girmeyelim.
HÜSEYİN ÖZHAN (Adıyaman) - Dikkate almayalım.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen eleştirisini, konuşmasını, değerlendirmesini yapsın, süresini tamamlasın, sonra başka arkadaşlara söz verelim. Lütfen Sayın Yavuzyılmaz...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Güzel, tamam, siz talimatınızı verdiniz mi kendi milletvekillerinize?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ben talimat vermedim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Verdiniz, onlar da kafa salladılar.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ben önerimi söyledim ama bakın, ilk toplantının...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Hiç öneri şeklinde gibi algılanmadı. Tutanaklara bakarsınız.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, toplantının başlangıcından itibaren...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ayrıca, bu talimat verdiğiniz arkadaşların arasında Milliyetçi Hareket Partisinden de arkadaşlar var.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - ...sergilediğiniz tavır, bizim geçen dönem tanıdığımız, birlikte çalıştığımız Deniz Yavuzyılmaz değil.
Lütfen, rica ediyorum. Burada...
İSMAİL OK (Balıkesir) - Başkanım, bir müsaade eder misiniz?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bir saniye, söz vereceğim, bir saniye.
Lütfen Sayın...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam, bittiyse devam edeyim Başkanım. Devam edecekseniz...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bir saniye, bizim de konuşma hakkımız var.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - E, beni böldünüz, konuşuyorsunuz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Başkanız, bu toplantıyı biz yönetiyoruz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - E, sizin de yaptığınız aynı.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bir saniye...
Lütfen, rica ediyorum, özel olarak rica ediyorum Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tamam mı Başkanım?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, buyurun.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2021 yılı Atatürk Orman Çiftliği Sayıştay raporunda yer alan tabloya göre, salçanın birim maliyeti 7,24 lira. 2022 yılına gelindiğinde salçanın birim maliyet fiyatı yüzde 187 artarak 20,79 lira oldu. 2023 yılına gelindiğinde salçanın birim maliyeti Sayıştay raporuna göre, yine yaklaşık yüzde 200'e yakın artışla 62 lira oldu.
Kaşar dil peyniri, Sayıştay 2021 yılı raporuna göre, 2021 yılında birim maliyeti 45,49 lira. 2022 yılında yüzde 110 oranında artarak kaşar dil peynirinin birim maliyeti 95,96 liraya çıkıyor ve 2023 yılında da 95,96 lira birim maliyeti olan kaşar dil peynirin fiyatı 170 liraya çıkıyor. Bunu niye okuyorum?
Şimdi, benim diyeceğim şey şu: Bu, Türkiye'deki enflasyonu, hayat pahalılığını, girdi maliyetlerinin nasıl arttığını gösteren bir örnek. Şimdi, kuruma dönüyorum ve diyorum ki: Sizin bilançolarınızda sıkıntılar var ama bilançoların kök nedenlerine baktığım zaman devlet yönetimi ve ekonomi yönetimindeki sıkıntılar görünüyor. Dolayısıyla, bu başlı başına bir problem yani devletin kendi ekonomisi düzelmediği sürece, düzeltilmediği sürece her ne kadar burada güzellemeler de yapılsa kurumların... Aslında, bir kısım anlattı ama bir kısmın da bilerek anlatmadığı kısımlar maalesef, eksik kalmış oluyor.
Diğer taraftan, siz yaptığınız sunuş konuşmasında "sözleşmeli üretim modeli" diye bir modelden bahsettiniz. Bu ham maddeyi temin ettiniz, sonra onu artık paketleme dediğim veya bir işlemden mi geçiriyorsunuz? Bunu ben açıklamanızı veya yazılı olarak bunu anlatmanızı istiyorum.
Son söyleyeceğim şey de şu: Eğer Atatürk Orman Çiftliği arazilerine, arsalarına sahip çıkarsa ve samimi anlamda yatırım yapılırsa, bu üretimi kamu eliyle yaparak bir model olup Türkiye'nin kalbinde bu modeli hep canlı tutarak oradan bir ışık verebilir; aksi takdirde, Atatürk Orman Çiftliği bir ticari işletmeye dönerse, sürekli bazı şirketlere iş yaptırırsa o zaman Migros'tan ne farkı kalır? Migros da aynısını yaptırıyor; anlaşıyor şirketlerle, paketlere Migros adını yazıyor ve piyasaya çıkarıyor. Dolayısıyla, bizim burada Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği ülkü doğrultusunda kurumun ana amacını gerçekleştiriyor olmasını hedeflememiz gerekiyor.
Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Göz bebeği bir kurum ancak bu kurum bir yönetim kuruluna ve yönetim kurulu başkanına sahip olabileceği bir yönetim modeline kavuşmadığı sürece, daha geniş anlamda daha güçlü bir kurum olması çok ihtimal dâhilinde görünmüyor, o nedenle de yaptığı tercihleri üzerinde soru işaretleri barındırıyor. Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Atatürk Orman Çiftliği arazilerine sahip çıkılmasıyla ilgili gerekli yöneticiler kendilerine ne düşüyorsa yapsınlar. Bugüne kadar yapılan uygulamalar da Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihine yazılmıştır. Dolayısıyla, devlette devamlılık esastır; bir kayıp, bir yanlış, bir yolsuzluk, bir usulsüzlük varsa mutlaka bu yüce millet, devlet geriye de döner, onları da inceler, hesabını sorar diyorum.
Son olarak altını çiziyorum ki bizim de sizler gibi bazı hassasiyetlerimiz var. Cumhurbaşkanı ve AK PARTİ Genel Başkanı Sayın Tayyip Erdoğan'a nasıl bir seçilmiş olarak, bir milletvekili olarak, bir vatandaş olarak bir saygı gösteriyorsak aynı saygının bizim Cumhurbaşkanı adayımıza da Sayın Ekrem İmamoğlu'na da gösterilmesini bekleriz. Ha, siz göstermediniz, göstermediğiniz aynı ölçüyü biz kullandık, sonra da "Cumhurbaşkanına hakaret" diye onun arkasına saklanmayın, hepimiz mert, yürekli bir şekilde, mütekabiliyet esasına göre konuşalım.
Ayrıca, yine bu hassas sürecin ve Türkiye'nin gündem yoğunluğunun içinde eğer henüz mahkeme kararlarıyla sabit olmayan bir soruşturma süreci devam ederken sanki kişiler kendilerini hâkimler, savcılar yerine koyarak bir suç atfederse burada değerli arkadaşlar, bunlarla ilgili mutlaka ve mutlaka bir şeyler söylememiz, bizim de buna karşı çıkmamız gerekir; bunu da sizin anlayışınıza bırakıyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Evet, peki.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - O nedenle "teknik bir komisyon" ifadesini Komisyon Başkanımız sürekli söylüyor, sürekli değerlendirme ve eleştiriler aslında bize doğru geliyor ancak bu teknik olmayan, bu konuları ilgilendirmeyen boyutla ilgili yapılan AK PARTİ'li milletvekili arkadaşın yaptığı açıklamaya bir uyarı yapmamasını da doğru bulmadığımı ifade ediyorum; bu, bu gibi konuşmaların tekrarına neden olur. Kurumlara odaklanmayı öneriyorum.
Benim Ankara Büyükşehir Belediyesinin Melih Gökçek dönemindeki ANKAPARK'la ilgili 810 milyon dolarlık harcamayı şu anda konuşmamın nedeni, bu ANKAPARK'ın, dinozor parkının Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde yapılması.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür ediyorum Sayın Yavuzyılmaz, süreyi tamamladık.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Dolayısıyla bunu gündeme getiriyorum. Ayrıca, Sayıştayın raporunda bu konuya yer vermemesini de çok sıkıntılı görüyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür ediyorum.
Böylece, geneli üzerindeki görüşmeleri tamamladık.
Şimdi, sözü Sayın Müdürümüze vermeden önce...
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Özür diliyorum Başkanım, bir şey ilave edeceğim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sarıgül, lütfen...
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Yok, yok, vallahi...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yok, kapattık yoksa başka arkadaşlarımız da söz istedi. Son sözü Sayın Yavuzyılmaz'a verdik.
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sadece, şu Erzincan'la ilgili, tulum peyniri burada niye satılmıyor? Bunu merak ediyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, soralım.
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Atatürk Orman Çiftliğinde can Erzincan'ın tulum peyniri niye satılmıyor? Sayın Başkanım, siz niye müdahale etmiyorsunuz?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, teşekkür ediyorum.
Evet, şimdi, Sayın Müdürümüze ben sözü veriyorum.
Sayın Müdürüm, sayın üyelerimizce sorulan sorulardan yazılı olarak cevap verilmesini gerektiren konularla ilgili cevaplarınızı, tutanakların Türkiye Büyük Millet Meclisi web sayfasında yayımlanmasından itibaren on beş gün içinde bütün üyelerimize Komisyon Başkanlığımız aracılığıyla iletebilirsiniz.
Şimdi sorulan soruları yanıtlamak üzere sözü size veriyorum.
Buyurun.
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ YENER YILDIRIM - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Şimdi, tabii, öncelikle çok güncel bir soru, Sayın Sarıgül Milletvekilimizin can Erzincan tulumunu inşallah on beş gün içerisinde bizim satış noktalarımızda göreceksiniz, öncelikle onu söyleyeyim.
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sağ olun, çok teşekkür ederim.
FATMA AKSAL (Edirne) - Erzincan'da mı ürettiriyorsunuz?
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ MÜDÜRÜ YENER YILDIRIM - Yok, orada ürettirmiyoruz, orada üreten kooperatif ve birliklerle irtibata geçip alacağız inşallah. Zaten yaptığımız bir şey bu, konuşmamda da bahsetmiştim, 23 tane kooperatifle bu şekilde çalışıyoruz, inşallah Erzincan'la da on beş gün içerisinde gerçekleştireceğiz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Müdürüm, baştan söylesenize.