YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Ben de öncelikle hoş geldiniz diyorum ve çok teşekkür ediyorum.

2 soru soracağım. Şimdi, 1'incisi: Bu 15'inci sayfada yer alan "Araştırmanın ağırlık merkezi özel sektöre kaydı." başlıklı açıklama var, bu çok önemli görünüyor, Türkiye bakımından da üzerinde ayrıca düşünmek icap eder. Ancak sorum şu: Bu Amerika düşünüldüğünde biraz karmaşık bir konu bu. Çünkü Amerika'da işte üniversite, endüstri, özel, kamu falan bu işler yani Kıta Avrupası'ndan çok farklı. Üniversitedeki bilginin ticarileşmesi, araştırmanın bir şekilde, belli bir aşamadan sonra şirket hâline gelmesi falan... Yani bir üniversite kampüsünde küçücük bir odada oturan ama işte Forbes'un milyarderler listesinde olan insanlar da görürsünüz, bir yanıyla bu önemli bir farklılık içeriyor.

Sonuç olarak, "Bunu acaba göz önünde bulundurursak yani Amerika'nın bu istisnai hâlini göz önünde bulundurursak Türkiye gibi bir örnek için bu konuyu nasıl ele almak gerekir?" 1'inci sorum bu.

2'ncisi, yine, bu üzerinde de çokça konuşuldu, 22'nci sayfada yer alan "Yetenek Rekabetinde Türkiye'nin Konumu" başlığı... Bir defa, tabii, Türkiye'de yüksekokullaşma çok hızlı yükseldi, bugün, işte, yüzde 45'lerin falan üzerinde, neredeyse her 2 çocuktan birisi üniversiteye gidiyor.

Sizin de yine sunumunuzda vardı, bu işte teknoloji, matematik, bilim eğitimi yani neredeyse on yılda işte, yüzde 100'e yakın, yıllık yüzde 6'lık falan bir sıçrama var. Şimdi bu varken ama şeye bakıldığında yani "dünya ekonomisinde hedeflenen sıralamaya ulaşmak" diye tarif etmişsiniz, burada açık bir problem görünüyor yani böyle bir sıçramanın olduğu bir ortamda, buna eşlik eden bir yetenek rekabeti bakımından gelişme yok. Şimdi, bunu acaba hani Türkiye'deki eğitim sistemi içerisinde mi aramak gerekir, belki lisansüstü eğitimde, belki başka yerlerde falan? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yani atipik bir şey olarak görünüyor bu.

Yine, bu kapsamda otomasyon riski altındaki istihdam oranı yani bunu da, herhâlde yine, bu kapsam içinde düşünmek gerekir çünkü böyle bir gelişmeye eşlik etmiyorsa yani Küresel Yetenek Rekabet Endeksi bakımından böyle bir gelişme ortaya çıkmıyorsa demek ki bu beceri ve otomasyon riski altındaki istihdam oranı bakımından çok daha ağır bir maliyet yani yapay zekânın gelişmesiyle çok daha ağır bir maliyet Türkiye'nin önüne gelebilir gibi görünüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bunları sormak istedim.

Teşekkürler.