KOMİSYON KONUŞMASI

HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biliyorsunuz, dün akşam saat on civarında Meclis Başkan Vekilimiz Sırrı Süreyya Önder ciddi bir rahatsızlık geçirdi, aort diseksiyonu; kalpten çıkan büyük damarda meydana gelen bir yırtık diye tanımlayabilirim. Tam nedeni şu anda tabii bilemiyoruz ama damar sertliği veya tansiyon gibi nedenlerden dolayı sıklıkla ortaya çıkan ve sonuçları itibarıyla de ciddiyet arz eden bir durum aslında. Şu anda yoğun bakımda, uzun bir ameliyat süreci oldu, sabah bir süre ameliyattan çıktıktan sonra ameliyathanede bekletildi ve sonra yoğun bakıma alındı. Şu anda takipte, öyle belirteyim. Kendisine çok geçmiş olsun diyorum ben.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Çok geçmiş olsun.

HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Teşekkürler, çok sağ olun.

Umarım en kısa sürede aramıza katılacak. Biliyorsunuz, kendisi aynı zamanda İmralı heyeti üyesiydi ve barış, demokratik toplum süreciyle ilgili olarak da ağır bir sorumluluk yüklenmişti. Bu süreçlerin aslında hepimizin sorumluluğunda olduğunu, bu sorumlulukların paylaşılmasının aslında hem yükümüzü azaltacağı hem stresimiz azaltacağı hem de önümüzü daha kolaylaştıracağı bilinciyle, sorumluluğuyla hareket etmekte, böyle bir sorumluluk anlayışıyla süreçleri yönetmekte de aslında bence fayda var diye belirtmek isterim.

Geçmiş olsun dilekleri için tekrardan teşekkürler.

Biz de aslında -Sayın Türeli'ye teşekkürler- Türeli'nin belirttiği usul üzerine konuşmalarına katılıyoruz. Torba yasayla getirilen kanun tekliflerinin toplumun derdine çare olmadığını hepimiz görüyoruz. Sıkıştırılmış, bir arada, birbirinden farklı konuların burada tartışmaya açılması ve bizden bunun onayının istenmesi, bunun da çoğunlukçu bir tahakkümle gerçekleştiriliyor olması hiç de demokratik değil. Hazırlanış aşamasında da buradaki aslında tartışma usulü açısından da demokratik kamuoyunun, demokratik kitle örgütlerinin, meslek örgütlerinin ve aynı zamanda da konunun taraflarının konuyu iyice tartışamadıklarını da biliyoruz ve hazırlanış aşamasında önerilerinin alınmadığını da görüyoruz. Bu nedenle, genel anlamda hem tartışmaya hem de toplumun dertlerine çare olmayan bir usul olduğunu biz de belirtmek isteriz. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle getirilen Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle, kanun hükmünde kararnamelerle bu sürecin yönetiliyor olması, sıklıkla da Anayasa Mahkemesi tarafından bunun geriye dönmesi, geriye döndükten sonra biriktirilip tekrar bir torba kanun içerisinde önümüze getirilmesi hiç doğru değil. Biz de bu açıdan bu usulün yanlış olduğunu, ülke yönetimi açısından da dertlere çare açısından daha faydalı olmayacağını belirtmek istiyoruz.

Teşekkürler.