MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bakanlıklarımızın, kamu kurumlarımızın, sendikalarımızın, basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Evet, Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Sırrı Süreyya Önder'e Cenab-ı Allah'tan şifalar niyaz ediyorum, inşallah en yakın zamanda kendisini aramızda görürüz.

Usul üzerinde görüşüyoruz, şunu ifade edeceğim: Torba düzenlemelerle ilgili Milliyetçi Hareket Partisinin görüşü net, bunu defalarca ifade ettik. Bu düzenlemede farklı bir durum var, şöyle: Hani, biz geçmişte de torba düzenlemelerin istisnai hâllerle sınırlı kalması diyorduk, bu da tam buna uyuyor yani istisnai hâl, neden? Çünkü ortak bir amaç var, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği düzenlemelerin kanunlaştırılmasıyla ilgili bütün maddeler ortak bir amaca yönelik getirilmiş. Yeni bir düzenleme yok, bazı mevzuattaki gelişmelere bağlı olarak düzeltmelerin dışında yeni bir düzenleme yok. Yedi yıldır yürürlükte, Anayasa Mahkemesi kararı da bildiğim kadarıyla haziranda devreye girecek yani iptal hükmü. Bu düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda kanunlaştırılmasını görüşüyoruz. Yani, şunu da ifade edeyim: Sistem çalışıyor, yargı görevini yapıyor, yürütme yapıyor ve şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi yapıyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Daha gelecek, bekliyor; 200 küsur madde bekliyor.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tek adam diyorduk ya, tek adam...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Çok güzel çalışıyor, Anayasa'ya aykırı olduğu... Sistem bayağı çalışıyor!

ORHAN YEGİN (Ankara) - Canım, erken tespit etselerdi, ne yapalım.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, herkes görüşlerini tutanaklara yansıtıyor, lütfen...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tabii, Erhan Bey, o süreci çok iyi analiz etmek lazım. Gerçekten Türkiye çok köklü bir reform gerçekleştirdi ve yanlış bilmiyorsam 233 maddelik 703 sayılı Kararname'yle geçiş hükümleri düzenlendi. Bunlarla ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarına baktığımız zaman, bazı maddelerle ilgili oy birliği de yok yani demek ki tartışmalı, hukuken de tartışmalı konular var, içerikle ilgili esastan bir şey yok. Neticede şartlar böyle bir durumu getirdi, keşke daha önce Anayasa Mahkememiz -tabii, iş yükünü bilemiyorum- karar verseydi, daha önce bunu kanunlaştırsaydık ama kaybedilen bir şey yok, neticede bu hükümler uygulanıyor, şimdi de kanunlaşacak.

Teşekkür ediyorum.