| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3046) münasebetiyle |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 16 .04.2025 |
SEYDİ GÜLSOY (Osmaniye) - Değerli Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, Değerli Bakan Yardımcım, değerli genel müdürlerimiz, bürokrasinin kıymet yöneticileri ve uzmanları, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifinin görüşmelerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Komisyon sürecinde vereceğiniz destekler için şimdiden teşekkür ediyorum.
Sakarya Milletvekilimiz Sayın Ertuğrul Kocacık ve Tokat Milletvekilimiz Sayın Cüneyt Aldemir'le birlikte imza sahibi olduğum Bazı Kanunlar ve 378 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Komisyon görüşmelere başlamış bulunmaktayız.
Değerli Başkanım, sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifimizin maddelerinin neredeyse tamamı hâlihazırda uygulamakta olduğumuz veyahut çok yakın bir tarihe kadar yürürlükte olan Cumhurbaşkanlığı kararnameleridir. Teklif maddelerimiz, Anayasa Mahkemesinin usul yönünden kanunen düzenlenmesi gerekçesi gibi sebeplerle bozmuş olduğu Cumhurbaşkanlığı kararnameleridir. 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi sağlayan Anayasa değişikliği, yürütmenin kanun hükmünde kararname ve tüzük çıkarma yetkisini kaldırılmıştır. Cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçilmesi de dikkate alınarak anayasal sınırlar içerisinde yasaya aykırılık arz etmemek üzere Cumhurbaşkanına kararname düzenleme yetkisi vermiştir. Yürütmeye verilmiş olan bir Anayasa yetkisidir, bu sebepten denetimi de Anayasa Mahkemesine aittir. Anayasa Mahkemesinin iptal etmiş olduğu Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, kanun olarak düzenlenmesi gerekçesiyle iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve gerekçesi dikkate alınarak getirilen mevcut hükümler, kanuni düzenleme yapmak suretiyle ilgili kanunlara dercedilmektedir. Bu düzenlemelerle, oluşacak hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.
Aynı zamanda teklifte, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı teşkilatının 174 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle "Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği" şeklinde değiştirilmesi nedeniyle çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde bu hususta uyum düzenlemesi yapılması öngörülmektedir.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifimizle 112 Acil Çağrı Merkezine gelen çağrıların önemli bir kısmını oluşturan asılsız çağrı, haklı bir nedene dayanmaksızın 112 Acil Çağrı Merkezini meşgul etmek amacıyla görevlilerle konuşan veya ısrarla çağrı bırakan kişilerce yapılan çağrıları ifade etmekte olup 2025 yılı itibariyle söz konusu oran, 81 ilde bulunan 112 Acil Çağrı Merkezine gelen toplam çağrının yaklaşık yüzde 30'unu oluşturmaktadır. Bu durum personelin iş yükünü artırmakta, performansını düşürmekte ve etkin çalışmasına engel olmaktadır. Asıl çağrıların yüzde 1'ini de oluşturan asılsız ihbarlar ise 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbarın asılsız olduğunun olay yerine gelen ekiplerce tespit edilmesi durumunu da oluşturmaktadır. Yapılan bu ihbarlarla acil yardım hizmeti veren kurum, kuruluşların personel, ekipman, yakıt ve zaman israfı ortaya çıkmakta; acil yardım ekiplerinin asıl acil yardım ihbarına müdahale etmesi gereken ve bunun sonucunda telafisi mümkün olmayan can kayıplarına neden olan zararlar oluşmaktadır. Maddeyle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve gerekçesiyle uygulamada karşılaşılan sorunlar dikkate alınarak 5326 sayılı Kanun'da düzenleme yapılmaktadır. Düzenlemeyle, çağrının asılsız olduğunun tespit edilmesi hâlinde uygulanacak idari para cezalarında caydırıcılık sağlanmasını teminen artırıma gidilmekte ve ayrıca uygulamada asılsız çağların yanı sıra asılsız ihbarlara acil yardım hizmeti veren kurum ve kuruluşların sundukları acil yardım hizmetlerinde aksamalara neden olan kişilere yönelik idari para cezası öngörülmektedir.
Bir diğer düzenlemeyle bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşların merkez teşkilatlarında uzman ve uzman yardımcılarının istihdam edilmesine ve uzman ve uzman yardımcılarının mali haklarının belirtilmesiyle ilgili bunlarla diğer görevlilerinin yanı sıra araştırma, analiz, teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yaptırabilmesidir. Ayrıca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda uzman ve uzman yardımcılarının da sınav, yeterlik, tez ve uzmanlığa atanması gibi hususlar bakımından bu maddede yer alan hükümlere tabi olarak istihdam edilmesi amaçlanmaktadır.
Bir diğer maddeyle bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatında uzman ve uzman yardımcılarının istihdam edilmesini ve bunların atanma şartları ile mali ve sosyal haklarına ilişkin düzenlemeler yapılmaktadır.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanlığının görev ve yetkileri 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 149'uncu maddesinde düzenlenmiş olup bu kapsamda Diplomasi Akademisi Başkanlığı Dışişleri Bakanlığında görev yapan, göreve yeni başlayan her düzeyde aday personele yönelik temel ve hazırlayıcı eğitimler ile çeşitli pozisyonlarda ilk kez yurt dışına göreve atanacak personel için hizmet eğitimi düzenlenmektedir. Öte yandan, talep edilmesi hâlinde diğer kamu kurumları personeline hizmet içi hazırlayıcı eğitim programları ile yabancı ülkelerin diplomasi akademileriyle yapılan ikili anlaşma kapsamında yabancı diplomatlara da yönelik eğitim programı düzenlemektir.
Diplomasi Akademisi Başkanlığı bünyesinde kadrolu akademisyen bulunmamakla birlikte, ihtiyaç duyulan eğitimcilerin çoğunluğu Dışişleri Bakanlığının ilgili birimlerinin yetkililerinden oluşmaktadır. Ayrıca, Bakanlık personelince karşılanamayan ve uzmanlık gerektiren konularda üniversitelerden veya diğer kamu kurumlarından eğitimci yardımı alınacaktır. Diplomasi Akademisi Başkanlığının söz konusu eğitim programlarında görevlendirilen eğitimcilere ödenecek ücretin belirlenmesi amacıyla 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 6004 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinde değişiklik yapılmış ancak söz konusu değişiklik Anayasa Mahkemesinin 7/12/2023 tarihli Kararı'yla iptal edilmiştir. Maddeyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve gerekçesi dikkate alınarak 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 6'ncı maddesiyle getirilen bu hükmün, kanun düzeyinde yapılması suretiyle 6004 sayılı Kanun'a dercedilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa Mahkemesi, ilgili kararlar ile 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle getirilen hükümlerin önemli bir kısmını Anayasa'nın mülga 91'inci maddesi uyarınca kanun hükmünde kararnameyle düzenlenemeyecek hususları, içerikleri veya 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin dayanağı olan 7142 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadıkları gerekçesiyle iptal etmiştir.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddüdün giderilmesi amacıyla Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesine uygun olarak iptal edilen hükümlerin kanunla düzenlenmesi öngörülmektedir. Bu sebeple, kanun teklifimize vereceğiniz destekler için şimdiden teşekkür ediyor, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerimize saygıyla, hürmetle selamlıyorum.