KOMİSYON KONUŞMASI

VELİ AĞBABA (Malatya) - Arkadaşlar, memleket yanıyor, takıldığınız konuya bak. Bakın, Şam'da bir Yahudi'nin evi yıkılıyor, cami yapılıyor "Şike edildi." diyorlar, Hazreti Ömer diyor ki: "Camiyi yık ama adaleti yıkma." Siz camiyi de yıktınız, adaleti de yıktınız. Bu yaşadığımız son olaylarda hakikaten hiç kimsenin ne can güvenliği kaldı ne mal güvenliği kaldı ne de namus güvenliği kaldı.

Değerli arkadaşlar, otuz üç yıllık diplomayı iptal ederek devletin hafızasını yok ettiniz. Yani bu yaşadıklarımız dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanacak olaylar değil. Bakın, elinizi vicdanınıza koyun; ya, otuz bir yıl önce alınan diploma iptal ediliyor, içinde profesörler var. Adam yüksek lisans yapmış...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Nasıl alınmış?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi gayet güzel alınmış, o günkü şartlara göre gayet güzel alınmış. Bakın, Orhan Bey, bunu sizin vicdanınıza, sizin ahlakınıza havale ediyorum. Eğer bunu savunuyorsanız sizin vicdanınıza ve ahlakınıza havale ediyorum. Değerli arkadaşlar...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ben merak ediyorum, nasıl alınmış bir anlat, anlat da doğruyu senden öğrenelim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi nasıl alındığı... Girmiş üniversiteye, İstanbul Üniversitesi ilan açmış, o ilana başvurmuş, hakkıyla girmiş.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Denklik var mıymış?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onun gibi giren yüzlerce insan var. Bakın, bunu ahlaken, vicdanen, hukuken savunmak mümkün değil arkadaşlar.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kardeşim anlat, öğrenelim; bağırıp çağırma!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Gayet net anlatıyorum. Bakın, sizin İstanbul Valisi, birçok insan o okuldan mezun olmuş.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir iddia var, deniliyor ki: "Bu diploma doğru değil." Sen de doğrusunu anlat bize.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İddia şu: Adam Kıbrıs'ta bir üniversiteyi kazanıyor, İstanbul Üniversitesi ilana çıkıyor, o ilana başvuruyor. O ilan neticesinde İstanbul Üniversitesine kabul ediliyor, üniversiteyi bitiriyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - O zaman denklik var mıymış?

VELİ AĞBABA (Malatya) - O zaman böyle bir şey yok beyefendi, o zaman böyle bir şey yok. A Haber'i izleyerek konuşma! Denklik aranmıyor o dönem.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Denklik aranmıyor arkadaşlar ya!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Denklik her zaman var, ne demek aranmıyor, olur mu öyle şey!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak, burada var ya, burada ne ahlak var! Burada hukuk yok ama vicdan da yok, ahlak da yok.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - "Denklik aranmıyor." ne demek ya!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bak Kırkpınar, dünya âlem biliyor ki bu siyasi operasyondur, dünya âlem biliyor ki bunu savunanlarda ahlak aramak da doğru değil.

ORHAN YEGİN (Ankara) - İzah et kardeşim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın, bunu savunanlarda, bu diploma ihlalini savunanlarda ahlak aramak mümkün değil. Ya, arkadaş...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İzah et, izah!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Anlatıyorum ben sana.

Adam üniversiteyi kazanmış, İstanbul Üniversitesi ilan vermiş, denklik aranmıyor. A Haber izleyerek gelip karşımda konuşmayın, A Haber izleyerek karşımda konuşmayın! Dünya âlem biliyor ki bu diplomanın iptali Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının önünü kesmektir, nokta; başka bir açıklaması yok. Bunun ahlaki açıklaması yok, vicdani açıklaması yok. Bu diploma iptalini savunanlarda da ahlaki bir şey aramak mümkün değil, o kadar söylüyorum ben size.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Denklik var mı, yok mu Sayın Ağbaba?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kardeşim, o zaman İstanbul Üniversitesine tek giren Ekrem İmamoğlu değil ki onlarca insan var.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hukuki güvenlik ilkesi var.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Efendim, merak ettiğimiz için soruyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Otuz yıl önce evlenmişsin, senin var ya nikah cüzdanını alırlar elinden, memleketinde nikâh cüzdanını alırlar. Böyle bir şey var mı ya, böyle bir şey var mı! Ya, şimdi mi aklınıza geldi, şimdi mi aklınıza geldi bu diploma iptali!

AHMET KILIÇ (Bursa) - Sizin arkadaşlarınız şikâyet etmiş.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi oradan, hadi oradan! Tamamen siyasi ve ahlaki olmayan bir operasyonla karşı karşıyayız, tamamen Türkiye'de siyaset dizayn edilmeye çalışılıyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Operasyonla ne alakası var ya!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Başka bir konu... Bakın, arkadaşlar, bu insanların, 24 tane firmanın malına el konuldu, çöküldü. Kimden öğrendiniz bu taktiği? 2015'te FETÖ'yle ilgili yapmıştınız, şimdi onu buraya uygulamaya çalışıyorsunuz. Bakın, MASAK raporlarında böyle bir suç olmadığı 6 Nisandaki MASAK'ın açıklamasıyla belli. Ne diyor MASAK? Diyor ki: "Savcılık makamının bilgisinde." Değerli arkadaşlar, 46 sorunun 31'i gizli tanık ifadesine dayanıyor ve somut delil yok. Bakın, bu gizli tanık hikâyelerini biz 2012'den biliyoruz. Genelkurmay Başkanına, üniversite hocalarına PKK'daki insanları gizli tanık yaptınız. Şimdi kimin gizli tanık olduğu belli değil; tamamen, duydum, gördüm, bildim. Ya, elinizi vicdanınıza koyun, 24 tane şirketin malına el konuluyor.

Bakın, değerli arkadaşlar, hukuk, adalet öyle önemli bir şey ki yarın sizi de vurur. Bakın, o FETÖ'yle iş birliği yaptığınız dönemde milletin malına mülküne el koyuyordunuz, hatırlıyor musunuz? Şimdi aynı FETÖ taktikleriyle milletin malına mülküne el koyuyorsunuz. İmamoğlu İnşaata el koyuyorsunuz; adamın kırk yıllık, elli yıllık şirketine el koyuyorsunuz. Çok çeşitli insanlar var, isimlerini vermek istemiyorum, Türkiye'nin en önemli şirketleri var, Amerika'da madenleri var, AVM'leri var, Türkiye'de onlarca işletmeleri var. Geliyorsunuz, kırk yılda kazandıklarına İstanbul Belediyesiyle iş yaptığı için bir günde el koyuyorsunuz. Bakın, bu büyük bir ahlak sorunu, büyük bir vicdan sorunu, büyük bir hukuk sorunu. Türkiye'de hiç kimsenin mal güvencesi yok, kimsenin can güvencesi yok, kimsenin namus güvenliği yok değerli arkadaşlar. Siz sırf muhalif diye, sırf İBB'yle iş yaptı diye, somut delile dayanmayan, hakkında mahkeme kararı olmayan insanlara kayyum atıyorsunuz. FETÖ şirketlerine el koydunuz, bir servet transferi yaptınız ya, aynı onun gibi. Ve maalesef bunun da hazırlığı bu Plan ve Bütçe Komisyonunda başlamış, 19 Mart darbesinin hazırlığı şubat ayında burada başlamış. Şubat 2025'te getirdiğiniz kayyum maddesiyle 19 Mart darbesinin mali ayağı hazırlanmış. Bakın, burada büyük bir suç var. Bunu yapanlar mutlaka yargılanacaktır. 19 Martta yapılan darbe girişimi sadece Ekrem İmamoğlu'na yapılmış bir darbe girişimi değildir. Bu ülkenin yoksullarına, bu ülkenin emeklisine, bu ülkenin sanayicisine, bu ülkede yatırım yapmaya çalışan herkese karşı yapılmış bir darbe girişimidir. Dolayısıyla, bu darbe girişimine direnmeye devam edeceğiz.

Çok çeşitli şirketler var isimlerini bildiğim, şahsen tanıdığım, geçmişte ne iş yaptıklarını bildiğim, nereden para kazandığını bildiğim birçok şirket var Orhan Bey. Elinizi vicdanınıza koyun, bunu savunmayın. Bakın, adam 1991'de geliyor, bir şirket açıyor, emeğiyle büyüyor, çeşitli işler yapıyor ve sizin partili, sonra İBB'yle iş yaptığı için -ki işinin yüzde 5'i bile değil bu iş- adamın bütün mal varlığına el koyuyorsunuz. Ya, arkadaş, burada kimin güvencesi var? "İBB'yle iş yapıyorsan, hangi partili olursan ol suçlusun..." Adamın bütün mallarına el koyuyor. Anlatıyor, "Oğlum şirkete gitti, oğlumun arabasını elinden aldılar, odasına sokmuyorlar. Neyle geçineceğimizi bilmiyoruz, nasıl geçineceğimizi bilmiyoruz. Ben Avrupa'nın en büyük işletmelerinden birine sahibim. Bu, Ekrem İmamoğlu döneminde İBB'yle başlayan bir süreç de değil. Benim 2018'de servetim belli, 2015'te belli, 2000'de belli servetim." diyor ve geliyorsunuz siz, adamın kırk yılda, elli yılda biriktirdiği malına el koyuyorsunuz.

İmamoğlu İnşaat... Beylikdüzü'ne giden herkes İmamoğlu İnşaatın tabelasını görür ve İmamoğlu İnşaata el koyuyorsunuz değerli arkadaşlar. Bir manipülasyonla, kirli bilgilerle "Efendim, İmamoğlu İnşaat 2019'dan sonra şu kadar mal edinmiş..." Ya, müteahhitlik yapanlar var içinizde; adam kat karşılığı yapıyor, kat karşılığı veriyor, ondan edindiği mallar. Türkiye adına üzülüyorum arkadaşlar. Bakın, bunlar gelip geçecek, Türkiye adına üzülüyorum. Bakın, bu kürsülerde hep beraber bulunduk, 2013'te, 2014'te siz Balyoz ve Ergenekon davalarını savunuyordunuz, askerî casusluk davalarını savunuyordunuz, "Savcısıyız." diyordunuz. O gün söylediklerinizden bugün biraz utanın, bugün söylediklerinizden de yarın utanacaksınız.

Değerli arkadaşlar, bakın, ben size söyleyeyim, yarın biri gelip "Bu nikâh cüzdanını aldım." derse vallahi namus güvenliğiniz yok bu memlekette. Ya, otuz bir yıl önceki diploma iptal edilir mi? Adamın mallarına el konulur mu? Adam 2019'dan sonra veya 2023'ten sonra çalışmış İBB'yle, sırf İBB'yle çalıştığı için bütün herkesin malına el koyuyorsunuz ve bu suç değerli arkadaşlar, bu büyük bir suç. Bu memlekette 19 Mart darbesiyle beraber, Türkiye ekonomisinde o sizin büyük dehanızla "faiz sebep, enflasyon netice" meselesinden, kur korumalı mevduat sisteminden sonra reel ekonomiye geçtiniz ya Mehmet Şimşek'le, o reel ekonomiye geçtikten sonraki zararlarımıza bakın: 45 milyar dolar rezerv yakılmış, borsada 31,5 milyar dolar zarar yazılmış, Türkiye'nin risk primi -benzer ekonomilerde- yüzde 50'nin altında olması gerekirken 371'e yükselmiş. Bakanlık da borçlansa belediye de borçlansa vatandaş da borçlansa on yıl ileriye dönük ödeyeceğimiz faizler artmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bu darbenin Türkiye'ye toplam maliyeti, bu salondaki herkesin cebinden aldığı para 20 bin TL. Belki sizin için 20 bin TL'nin önemi yok ama bir emekli için 1 emekli maaşı.

Değerli arkadaşlar, bakın, darbeden önce yani bundan dört hafta önce asgari ücret 6,5 gram altın ediyorken -ki arttı biraz önce gram altın, izledim- bugün 5,5 gram altın ediyor. Sadece asgari ücretlinin maaş üzerinden kaybı 4 bin TL.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ons arttı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, biraz önce, daha yeni. Ne onsu? Geç, geç; ona kendin inan.

"En düşük emekli aylığını asgari ücrete çıkarın." demiştik, "Para yok." dediniz. Bir yıl önce 33 milyardı, ince hesap yaptılar, "100 milyar para lazım." dediler. Bugün 14 bin lira alan her emeklinin 22 bin lira alması için 100 milyar lazım. Ekrem İmamoğlu korkusuyla 17 katını yaktınız değerli arkadaşlar ama korkunun ecele faydası yok. Bakın, korkunun ecele faydası yok. Bu memlekette hâlâ tek güvencemiz sandık, sandığı da çalmaya çalışıyorsunuz; eskiden oyları çalıyordunuz, şimdi adayımızı çaldınız ama o adayı size teslim etmeyeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hemen bitiriyorum.

Bu memlekete tekrar hukuk güvencesi gelecek, sizin çocuklarınız için de tüm çocuklar için de sizin aileniz için de hepimiz için de hukuk güvencesi gelecek ve bu ülke bu kepazeliği yaşamaktan kurtulacak.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum Sayın Ağbaba.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Keşke maddelerden bahsetsen...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Şimdi, değerli arkadaşlar...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Neden bahsetsem?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Maddelerden.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tamam, madde bu. Ne var bunda?