KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Şimdi, bu maddelerdeki bu uzman meselesinin teklifin genelini konuşurken de bir miktar üzerinde durduk. Değerli arkadaşlar, kamu kurumlarında kariyer uzmanlığı önemli bir konudur, dolayısıyla buraya gereken önemi vermek lazım. İşin tekrar tafsilatına girmeyeceğim, aynı şeyleri söylemeyeceğim. Özellikle 666'yla uzmanlık kavramının ve uzmanlık mesleğinin Türkiye'de maalesef içi boşaltıldı. Dolayısıyla, uzmanlığı yeniden kıymetli bir meslek hâline getirmemiz lazım; bu birincisi.

İkincisi: Taşra teşkilatlarında uzman olmaz. Yani uzman dediğimiz şey, uzman karargâh personelidir. Bakanlıklarda uzman veya bütün bakanlıklara uzmanlığın yaygınlaştırılması fikrine tamam, yani bir şey demiyorum ancak bunların sayısının da çok sınırlı, makul olması lazım, çok nitelikli bir şekilde test süreçlerinden geçmesi lazım. Yani alımından sonraki yetiştirilmesi safhası da önemli. Bu anlamda uzmanlığa yeteri kadar kıymet verilmesi lazım. Maalesef bunlar yapılmadı. Yani uzmanlığı bütün kurumlarda yaygınlaştıralım derken uzmanlığın içi boşaltıldı; bundan kaçınmamız gerekiyor. Yani normal büro memurunuz varsa büro memuru olarak alacaksınız, buna "uzman" demenin bir mantığı yok. Bundan kaçınmak gerekiyor.

Diğer bir konu, yine geneli üzerinde kısmen durmuştum. Uzman ve uzman yardımcılarına teftiş, denetim ve soruşturma yetkisinin verilmesi kamu yönetiminde çok ciddi bir kargaşa yaratır. Yani bu işleri yapacak kişiler müfettişlerdir, denetim elemanlarıdır, onlar da tanımlanmıştır. Şimdi, aralarda konuşurken bazı arkadaşlardan şöyle bir gerekçeyle bunu yaptıklarını anlamış oluyoruz: Yani işte, bazı kurumlarda teftiş kurulları yok. Bunlar yüz yıldır yok veya altmış yıldır yok. Eski Devlet Planlama, şimdi Strateji ve Bütçe Başkanlığında teftiş kurulu yok arkadaşlar ama burada bir sorunla karşılaşılmıyor, devlet bunun da sistemini kurmuş. Teftiş kurulu olmayan yerlerde ne yapıyorsunuz; her kurumun bağlı olduğu bir bakanlık veya Cumhurbaşkanlığı var. Cumhurbaşkanlığına bağlıysa, orada ciddi bir yolsuzluk şüphesi ortaya çıktıysa Devlet Denetleme Kurulu veya bir bakanlığa bağlı ama bir teftiş kurulu olmayan bir kurum varsa orada bakanlık müfettişlerine hemen bir görev verilir ve o görevler o çerçevede yapılır. Yoksa burada "Efendim, teftiş kurulu yok, yeni müfettiş de almak istemiyoruz, kadrolar şişmesin." Ne yapalım? "Uzman, müfettişlik yapsın." Böyle bir şey olmaz. Bu, müfettişe de haksızlık, bu uzmana da haksızlık ve ciddi bir kaos yaratır. Bundan vazgeçmek lazım. Dolayısıyla, bu son derece önemli bir şey, çok ciddi bir yanlış yapılıyor. Bunu zannediyorum... Maliye Bakanlığının veya Gelir İdaresinin taşrada bir kısım gelir uzmanları var. Bunlar da 2 türlü aslında, bunlardan kariyer meslek olarak girip gerçekten sınavlarla girenler var, bir de değişik kanunlarla, değişik şekillerde uzman yapılmış kişiler var. Yani sayı 30-35 bin, olmaz, 30-35 bin uzman filan olmaz, yani bir kurumda en fazla 50-100 uzman olur, o da kurumuna göre. Planlamada kaç tane uzman var? Eski Planlama için söylüyorum -şimdi Strateji- benim bildiğim kadarıyla işte, 300 civarında uzman vardı, Türkiye'nin bütün meseleleri orada görülüyordu. Bu böyledir. 30 bin uzman olmaz, 30 bin memurunuz olabilir işlerinizi gördürmek için. Şimdi, bunlara "uzman" dediniz zaman öbür tarafta problem oluyor. Alınmış, "uzman" denilmiş, bunlar da mağdur edilmesin elbette. Bunlara ya başka bir ünvan verilsin... Başka bir şekilde çözmek lazım. Yoksa, fiilî bir durumdan hareketle tutup da bütün sistemi bozmaya hiçbirimizin hakkı yok, bundan ülke zarar görür, bundan kamu bürokrasisi çok ciddi bir şekilde zarar görür.

Diğer bir husus, bu maaş düzeltmesi meselesi. Tekrar, yine burada gündeme getirmek istiyorum. Yani burada siyasi partiler arasında tam bir mutabakatın olduğunu değişik vesilelerle gördük, biliyoruz. Yani bunların, hem uzmanların hem de bu denetim elemanlarının maaşlarını düzeltmemiz lazım. Daha nitelikli insanları devlete hem alabilmemiz, devlete girmiş olanları da devlette tutabilmemiz açısından da maaş düzeltmesini yapmamız lazım. Buna biz destek vereceğimizi buradan ifade ediyoruz. Buna ilişkin düzenlemenin AK PARTİ Grubu tarafından getirileceği de bize ifade edildi zaman zaman değişik vesilelerle ancak bu niyeyse bir türlü gelmiyor. Buna kim engel oluyor, nasıl oluyor, onu bilmiyorum. Burada bir Parlamentoysak biz, hepimizin de bu konuda bir mutabakatı varsa bununla ilgili düzenlemeyi de yapmamız gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.