KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, bu konu ciddi bir konu yani bakın, burada aslında var olan sorun şu: Personel sistemi delik deşik oldu. Kamuda eskiden bir ölçü vardı; mesleki kurallar, meslekte yetişme, bunların kendi arasındaki ilişkisi, bunların hepsi altüst oldu. Bu 2018'den sonra geçirilen sistemde Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle kamu bürokratik sistemi altüst edildi; kurumlar kapatıldı, birleştirildi, elemanları alındı, bir yerlere, başka kurumlara gönderildi, havuza atıldı. Ciddi bir tahribat var ve aslında bizim konuşmamız gereken tahribat da bu zaten. Ve buna ilişkin olarak özlük haklarında da ciddi problem oluştu. Aynı yerde çalışan insanlar, benzer işi yapanlar arasında da farklar oluştu, işte, uzmanlık dediğimiz müessese birdenbire o kadar genişledi ki kariyer uzmanlığı ve onun dışındaki uzmanlık arasındaki fark ortadan kalktı yani burada bir sıkıntı var. Şimdi biz şöyle bir şey yapıyoruz: Yani ilerleyen zamanda bu sorunu çözeriz ama böyle devam ederiz yaklaşımı doğru değil. Bir de siz konuşurken iki şey söylediniz, o iki ifade dikkatimi çekti: Biri "Kamuda denetimsizlik algısının önüne geçmek." dediniz. Algının önüne geçme diye bir şey yok, denetimsizlik varsa bunun gerekli şeylerini kurarsınız. Eğer denetim yapmıyorsanız algıyla malgıyla bu iş olmaz. Ne demek algı, algı ne demek, algı diye bir şey mi olur? Denetimsizlik algısı... Varsa bir denetimsizlik yaparsınız denetimi. Algıyla işimiz yok. Ve diğer taraftan "Teftiş kurulları kurulduğu zaman personel sayısı artacak." diyorsunuz. Şimdi, bakın, biraz önce arkadaşlarımız da milletvekillerimiz de söyledi, uzmanlığın ve denetim elemanlığının, ikisinin de mesleğe alınmasından, hatta girdikleri çoğu yerde sınavlara, mesleğe alınma, orada yükselme, yapılan iş niteliği itibarıyla tamamen ayrı fonksiyonlar icra ediyorlar. Bunları alıp şimdi bir uzman statüsü içinde bunu oturup da genelleştirmek... Ve burayı kime verdiğimizi de bilmiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hepsi, şu anda bütün uzmanlar bu şeyi alabilir, bu yetkiyi alabilir. Böyle bir şey olmaz. Bakın, burada çok açık ve net... Bir kere buna karşıyız. Bu denetim yetkisi, teftiş yetkisi, soruşturma yetkisi zaten ilk planda buradan çıkmalı ama "inceleme yetkisi" dediğimiz şey zaten doğal olarak uzmanın yapacağı bir iştir, işin parçasıdır. Uzmanın önüne bir iş gelir, bir görev gelir, uzman o konuyla ilgili gerekli incelemeleri, analizleri yapar, ona göre birtakım fikirleri varsa onu koyar.

Diğer taraftan, teftiş kurulları çoğu zaman -geçmişte de öyleydi- Türkiye sisteminde uzmanlığın dışındadır hatta çoğu zaman bakanlara bağlıdır çünkü herhangi bir biçimde yaptığı iş itibarıyla doğal olarak sonuçta birlikte çalıştığı insanları da belki denetleyecek, teftiş edecek. Bu anlamda da bunlar ayrı bir kurul içinde, teftiş kurulu içinde tutulurdu ve o şekilde görevlerini yaparlardı hatta çoğu zaman bakana bağlı olurlardı, bu şekilde bir teftiş kurulu geleneği vardı. O gelenek de yok edildi. Yani burada baktığımız zaman biz bunu sıkıntılı görüyoruz. Yani buradaki bu maddelerin kalkması bizim açımızdan önemlidir. Yani eğer burada bir iş yapacaksak gerçekten bu kamu personel sisteminin daha iyi işlemesine ilişkin buradaki madde, şeyler sıkıntılıdır.