KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Evet, teşekkür ederim.

Şimdi, aynı soruyu ben de soracaktım. Bu, 2018 öncesi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğiydi, değil mi? Daha sonra o kararnamelerle, yanlış hatırlamıyorsam, işte Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı oldu. Ondan sonra, geçen yılın aralık ayında tekrar bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Genel Sekreterlik geri geldi.

Şimdi, bize bunu yani bize falan değil, Parlamentoya karşı kendinizi ne kadar sorumlu hisseder idare onu falan bilmiyorum da yani bunu bir vatandaşa izah etmek lazım. Niye değiştirildi, ne amaçlanıyordu, ne amaçlandı gerçekleşmedi de şimdi tekrar eski sisteme dönüyoruz? Eski sistem zaten Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğiydi. Tamam mı? Bunu bir defa burada bize söylemeniz lazım, teklif sahibi mi söyler, idareden birisi mi söyler ama bunun bir söylenmesi lazım. Bunun bir gerekçesinin olması lazım, bu değişikliğin. Burada kanunundaki yapılan değişikliğin ne olduğunu anlıyoruz. Kanunda değiştirilmesi gereken şeyleri değiştiriyorsunuz. Bu değişiklik zaten Cumhurbaşkanı kararnamesiyle yapıldı yani bundan birkaç ay önce yapıldı. Şimdi, bir defa bunu bir anlatmanız lazım.

İki, bu, efendim, hadi Harcırah Kanunu'nu falan biraz belki anlayabiliyorum ama Devlet İhale Kanunu'ndan falan Cumhurbaşkanlığı niye muaf olsun, hayır, niye muaf olsun ya? Bunun mantıklı bir gerekçesi var mı? Başka kurumlarda bir şeyin acil, hızlı olması gerekiyorsa veya olağanüstü bir durum varsa bunların zaten istisnaları var ama bir kurumu komple yani İhale Kanunu dışına almak... İhale Kanunu dışında olmak iyi bir şeyse bütün kurumları İhale Kanunu dışına çıkartalım, iyi bir şeyse bu. Yani "Ben Cumhurbaşkanlığıyım, ben bunun dışındayım, ben bir şeyi tanımam." Yani böyle bir şey yok. Bunu bize birisi izah etsin. Dolayısıyla bu son derece yanlış. Yani bu, bütün sınırlamaların dışında. Dediğim gibi yani hakikaten iyi bir şeyse bu niye başka kurumlara eziyet ediyoruz? Ha "Başka kurumdakiler sahtekârlık yapabilir, Cumhurbaşkanlığındakiler sahtekârlık yapamaz." mı diyorsunuz yani bütün bir kamuyu töhmet altında mı bırakıyorsunuz? Bunu bize birisi izah etsin ya.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Soruları not alıyorsunuz değerli arkadaşlar.

ERHAN USTA (Samsun) - Kurumsal bazda böyle bir şey olmasının yanlışlığını vurgulamaya çalışıyorum. Duruma göre...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, toparlayalım, buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani acil durumdur filan, onlar zaten var veya küçük iştir, büyük iştir, her neyse ihale işi -çok bildiğim bir mevzu değil- ama bir kurumu böyle komple ihale mevzuatının dışına almak akla şunu getiriyor: O zaman yani siz İhale Kanunu'nu bazı konularda sınırlandırıyor, siz bu sınırlara tabi olmaksızın o zaman kamuyu zarara uğratacak şekilde alım mı yapacaksınız, hizmet veya mal mı alacaksınız? Bunu bize birisi izah etsin. Eğer bu teklif sahibininse, idareden gelmediyse, teklif sahibi arkadaşlar bunu buraya koyduysa onlar izah etsin bize. Ha, bunun böyle olmadığını biliyoruz da ama bu izahatta bulunmak lazım.

Dediğim gibi, bir de şu şey yani Genel Sekreterlik vardı, İdari İşler Başkanlığı yaptınız, şimdi tekrar Genel Sekreterlik... Ya, devlet oyuncak filan değil, devlet Lego da değil yani onu al oraya koy, bozdum, şuraya taktım, buraya taktım. Bunların her birinin kamuya -parasal anlamda diye düşünmeyin yani- ciddi maliyeti var, bunları görmek lazım. Yani şu anda yaptığınız iş zaten işte sonradan yaptıklarınızı bozup eskiye dönmekten başka bir şey değil.