Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3046) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 16 .04.2025 |
ERHAN USTA (Samsun) - Açıklamanıza bir şey demiyorum ama bu söylediğinizi şu yazım karşılıyor mu; benim endişem orada.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLLER İDARESİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TARIK BAHADIR - Sayın Vekilim, eski metinde "yaptığı aramayla meşgul etme" ibaresi vardı, bu da meşgul etme amacıyla...
ERHAN USTA (Samsun) - Mesela "gereksiz yere" az önceki benim örnekte... Yani örnek olsun diye söylüyoruz, öyle formüle edebildik, şu, şu, şu, şunları söyleyerek "gereksiz yere arayarak meşgul eden" demek "amacıyla"dan daha doğru bir yaklaşım olur. Adam o amaçla yapmamış olabilir, bakın, sizin dediğiniz o, esasında. Yani diyorsunuz ki "Bizi birileri arıyor -aslında hiçbir şey yok ortada- şaka yapıyor." Belki canı birisiyle konuşmak istedi, işte, şöyle, böyle, her neyse -tamam mı- arıyor, bilmem ne yapıyor, sizin işinizi yapmanızı engelliyor, onu anlıyorum. Tamam mı? İşte bunu iyi ifade etmek lazım, meşgul etmek amacıyla aramamış olabilir ama aramasının neticesinde -gereksiz bir aramadır, herhangi bir şey yoktur- personeli meşgul etmiştir. Ona göre, bizim önerimize de bir bakın yani illa alın anlamında demiyorum ama onu karşılasın.
Bir de şu asılsız ihbarda şöyle bir şey de olabilir: Ben de mesela geçmişte 1-2 defa böyle, yolda, trafikteki bir nedenle falan aradım, sonra polis molis geldi, müdahale etti ama mesela şey olabilirdi, inkâr edebilirdi. Komşun kavga ediyor, ciddi bir kavga geliyor yukarıdan veya aşağıdan, tamam mı? Siz de bir vatandaş olarak -değil mi- bir sorun çıkacak, bilmem ne diye aradınız burayı, dediniz ki: Ya, burada çok ciddi kavga var, ölüm olur, şu olur, bu olur falan. Geldi oraya ilgililer, işte karı koca dedi ki: "Yo, hiç öyle bir şeyimiz yok." Ne yapacağız şimdi? Asılsız ihbarı da çok aşırı cezalandırma gibi -bilmiyorum, böyle şeylerle karşılaşırsanız nasıl çözüyorsunuz da- bir durum olursa hiç kimse de ihbarda da bulunmaz ama bizim amacımız insanların da -değil mi- böyle bir olay olduğunda ihbarda bulunması yani o dengeyi -büyük bir optimizasyon gerekiyor- onu iyi sağlamak lazım diye düşünüyorum.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederim.
Kısaca cevaplayın.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLLER İDARESİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TARIK BAHADIR - Sayın Vekilim, orada sıkıntımız şu aslında: Eski kanunda "asılsız ihbar" terimi aramayı çok karşılamıyordu, mahkeme özellikle kesilen cezalarla alakalı "Kişi aramış, konuşmuş, burada bir ihbar yok, bunun için de buna bir ceza uygulaması yapamazsınız." diye bir yorum yapıyordu. Kesilen cezaların çoğunda öyle bir iptal durumu var ama yurt dışı örneklerine baktığımızda, özellikle saha ekipleri gittiğinde ciddi bir şey oluyor, vatandaşın orada şikâyeti varsa, sizin bu gibi durumda, örnek verdiğiniz durumda bir şikâyetiniz varsa zaten bu vaka formu şikâyetin devam edeceği şekilde devam ediyor.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, bizim hiçbir sorunumuz olmadı, bizim sesimiz de çıkmadı filan diye değil. Ne yapacağız şimdi? Çünkü karı koca dışarıya çıktı, ben asılsız ihbar eden birisi durumuna düşüyorum. O zaman ben bir daha böyle bir şey söyleyebilir miyim? Söylemem yani vatandaş olarak vazifemi yapmamış olurum ama dengeyi iyi kurmak lazım.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Bunları dikkate alarak bir değerlendirin.
ERHAN USTA (Samsun) - Yani özetle şunu söylemeye çalışıyorum: Bunun yazıma ilişkin kısmına o anlamda amacınızı karşılayacak şekilde bir "wording" yapmak lazım diyorum.