Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığının (TAO) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 24 .04.2025 |
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli Komisyon üyeleri, kurumun değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Burada tabii ki Vakıflar Bankasının Sayıştay raporlarının denetimini yapmak için bulunmaktayız. Alt komisyonunda da yer aldım, gerçekten birçok bulgu var, birçok risk söz konusu. Tabii, bunları başlıklar içerisinde aktarmak elbette ki biraz zaman alabilir ama tespit ettiklerimiz var. Özellikle kamunun zararına neden olan birçok bulgu var. Bunlardan bir tanesi istihdam kredilerinin taahhütlerinin yerine getirilmemesi, yönetim kurulunun yetkilerinin usulsüz kullanımı, ihale mevzuatına aykırı uygulamalar, eksik malzeme teslimi ve sözleşmeye aykırılık, zarara dönüşme riski taşıyan birçok kredinin tahsis edilmemesi, donuk alacak teminatlarının on yılı aşkın süredir satılamaması gibi birçok bulgu var. Tabii, genel itibarıyla AKP iktidarıyla birlikte yozlaşmayan, usulsüzlüğe uğramayan bir kurum neredeyse kalmadı. "İtibardan tasarruf yapılmaz." anlayışı kamunun her tarafına sızmış durumda. Muhalefet ve yurttaşlar dışında bu durumdan şikâyetçi olan da yok galiba çünkü iktidarın yanında olanlara kapılar sonuna kadar açılıyor, problemleri çok rahat bir şekilde çözülüyor. Dile getirince olumlu bir şey gibi elbette ki görünse de aslında utanılacak bir durum söz konusu.
Kamu bankaları kamu yararının aleyhine işlere imza atmakta, iktidar yandaşlarına finansman aktarmakta, düzlüğe çıkarma kuruluşları hâline getirilmiş durumda. Sıradan yurttaş bir kez borcunu ödeyemediğinde, geç kaldığında anında kara listeye alınırken, takibe alınırken ve hatta herhangi bir bankadan dahi bir hesap açmama konusunda sıkıntı yaşamakta. Bakıyoruz, bazı şirketlere ise milyon dolarlar, avrolar, TL'ler bir çırpıda hemen veriliyor, aktarılıyor yani burada risk yönetimi yok, maalesef inceleme yok, kredi verilen ticari kuruluşların tek referansı maalesef AKP iktidarı oluyor. Birilerinin tanıdığı olmak, kabineden bakan tanımak, her şeyin üstünü çok rahat bir şekilde örtebiliyor. Sonra, ödenmeyen borçlara yeniden yapılandırma adı altında örtük af uygulansın; buna ilişkin de zamanında borçlar verilmesin, ödenmesin, piyasanın altında faiz oranları uygulansın, dillerden düşürülmeyen şeffaflığın, hesap verilebilirliğin esamesi de okunmasın.
Elbette ki Sayıştay raporlarında da dediğim gibi birçok bulgu var ve bu bulguların çoğunluğu da maalesef tekrarlı bulgular. Şu şubeden -hangi şube; X şube- kimlere ait olduğunu bilmediğimiz fakat tahmin etmekte de zorlanmadığımız şirketlere defalarca uygulanan yeniden yapılandırmalar söz konusu; arkadaşlar da bahsetti. Özellikle Erzurum şubesi tarafından verilen yüksek montanlı kredilerin çoğu yakın izlemeye dönüşmüş, teminatlar riskleri karşılamada yetersiz kalmıştır. Banka, öz kaynakları negatif olan firmalara kredi vermeye maalesef devam etmiştir. Kamu İhale Kanunu yok sayılıyor, "İstediğime ihale ederim." anlayışı yasal normların yerine geçiyor.
Diğer bir konu, özellikle bahsettiğim istihdam kredileriyle ilgili. Bu konuda da elbette ki üreticiler desteklenmeli diyoruz, iş kurmak isteyenlerin önü elbette ki açılmalı. Emekçilere, küçük işletmelere, kamu bankalarının desteğinin artırılması gerekir fakat görüyoruz ki istihdam odaklı kullandırılan krediler maalesef asıl amacı dışında yerlere harcanıyor veya kullandırılıyor. Bankanın sosyal amaçlarla dağıttığı krediler yandaş ve candaşlara aktarılıyor ve taahhüt edilen istihdam oranlarına ulaşılamıyor. 2021 Sayıştay Raporu'nda da açıkça belirtilmiş zaten, yerine getirilemeyen ilave istihdam sayısı yüzde 42 yani neredeyse, hemen hemen yarı yarıya. Ekonomideki bu yapısal problemler bu sosyal girişimlerle ortadan kaldırılamasa da kredilerin amaçları dışında kullanılmasına engel olunması gerekir. Bu noktada bankanın politikasına da bakıyoruz, istihdam taahhütleri yerine getirilmediği hâlde cezalar da affedilmiş. Mesela, sözleşme gereği eksik istihdam karşılığı 47 milyon 254 bin 387 TL gibi bir rakam var ama ceza uygulanmamış. 2022 Sayıştay Raporu'nda da aynı şekilde 53 milyon 981 bin 241 TL gibi tahsil edilmeyen bir istihdam karşılığı var. Şimdi, bu verilmesi gereken cezalar af mı ediliyor, tahsil edilmeyecek mi? Yani banka bu konuda gerçekten hangi adımları atacak, sormak da istiyoruz. İşte, kötü yönetim, art niyetli yönetim, kurumların böyle zarar görmesine, zarar etmesine de maalesef neden oluyor. Yakın geçmişte böyle olması şu an için de böyle olduğunu bizlere gösteriyor. Bu konuda aydınlatıcı cevaplar da bekliyoruz.
En önemli noktalardan bir tanesi de bu reklam giderleri. Kamu bankalarında özellikle gözden kaçırılmaması gereken nokta yaptıkları reklam ve tanıtım harcamaları. Vakıfbankın 2021 yılında 260 milyon 521 bin TL, 2022 yılında da toplam reklam gideri 479 milyon 371 bin TL olmuştur. Buradaki fark yaklaşık yüzde 84'tür yani bir yılda yüzde 84 gibi bir artış olmuş. Bu artışı nasıl açıklıyorsunuz Sayın Genel Müdürüm? Hangi reklam şirketlerine, hangi internet sitelerine, hangi kanallara reklam verildiği sorusuna da verdiğimiz sorulara da herhangi bir cevap almış da değiliz. Vakıfbankın kaynaklarını yandaş reklam şirketlerine, yandaş sitelerin fonlanması için mi bol keseden dağıtıyorsunuz diye de sormak istiyorum. Bankanın dilinden düşürmediği şeffaflık ve hesap verilebilirlik neden şu an uygulanmıyor? Hangi kuruluşlara yaklaşık 480 milyon TL dağıttınız? Bunu açıklamanızı da bekliyoruz çünkü bankaya arkadaşlarımız sormuştu zaten ama cevap alamamıştık. Şimdi, banka, kulağının üstüne yatmıştır. Burada harcanan elbette ki yurttaşın vergileridir, devletin kaynağıdır. Yurttaşa reva görülmeyen TL'ler maalesef yandaşlara da aktarılıyor. Bizim bu konuda elbette ki zerre şüphemiz de yok. O zaman elbette ki hangi kanallara verildiği de açıklansın bu şüphemizin ortadan kaldırılması için. "Bu reklam dağıtımında hangi kriterler göz önünde bulundurulmuştur?" diye de sormak istiyoruz. Örneğin, gazetelere reklam verilmiş midir? Bu gazetelerden Yeni Yaşam gazetesine, BirGün gazetesine, Evrensel gazetesine reklam verilmiş midir diye de sormak istiyoruz. Bu durum sadece Vakıfbank için değil, diğer birçok kamu kurumlarında da maalesef geçerlidir. Yandaş palazlandırmanın bir diğer yöntemi de tanıtım ve reklam giderleri aracılığıyla yaşanmaktadır. Özel bankaların harcamaları ile kamu bankalarının harcamaları birbiriyle kıyaslanmayacak düzeyde. Bu kadar tanıtacağınız acaba gerçekten ne var? Reklam vermenin mantığını da elbette ki biliyoruz, bahsetmiştik de. Şimdi, kârın yükseltilmesi için reklamdan medet ummak, yönetememenin aslında başka bir adıdır ama amaç keşke tanıtım olsa, reklam olsa. Böyle bir durum da elbette ki söz konusu değil.
Diğer bahsetmem gereken bir konu, tarafımıza aktarılan bir mesele, konuşulacak tabii ki bu kadar çok meselenin olması, usulsüzlüğün olması maalesef birçok konuya da değinilmeyen meselelerden de...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın İrmez, şimdi, burası teknik bir komisyon, siyasetçi bir kimliğiniz var.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Şimdi, Sayın Başkan, ben bir bitireyim.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın İrmez, sözünüzü kesmiyorum, bir saniye...
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Ben bir bitireyim, az kaldı.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama bakın...
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Bitiriyorum zaten. Bankanın birçok meselesinden bahsediyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, Genel Kurulda konuşur gibi, basın önünde konuşur gibi sürekli yönetimi ve yönetim kurulunu zan altında bırakan bir üslupla konuşmanızı...
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Başkan, bahsettiğim tüm konular mevcut bankanın meseleleri.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Lütfen, rica ediyorum. Burası teknik bir komisyon. Her konuşmanızda herkesi zan altında bırakıyorsunuz.
İSMAİL OK (Balıkesir) - Herkesi zan altında bırakıyorsun.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Ne iftirası Allah aşkına!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama lütfen...
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Rakam rakam bahsediyoruz, rakam rakam veriyoruz.
MAHMUT DİNDAR (Van) - Yönetim Kurulu burada, cevap verir.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ama bakın, Sayın İrmez, rakam söylüyorsunuz ama bir tane rakam söylüyorsunuz, on tane hakaret ediyorsunuz. Lütfen...
MAHMUT DİNDAR (Van) - Siz bir dakika bekleyin, Başkan, Yönetim Kurulu burada, cevap verir.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Reklam ve tanıtım harcamalarından bahsediyoruz biz.
İSMAİL OK (Balıkesir) - Yaptığınız terbiyesizlik, saygısızlık! Böyle bir hakaret yok!
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Saygısızlık sözümüzün kesilmesidir. Olur mu öyle şey?
MAHMUT DİNDAR (Van) - Elini sallama! Arkadaşlar burada, cevap verirler.
İSMAİL OK (Balıkesir) - Hakaret edemezsiniz!
MAHMUT DİNDAR (Van) - El kol hareketi yapma, ayıptır!
İSMAİL OK (Balıkesir) - Hakaret edemezsiniz!
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Hakaret etmiyoruz!
İSMAİL OK (Balıkesir) - Ama soru da sormuyorsunuz, soru sorun!
MAHMUT DİNDAR (Van) - Burada kamunun çıkarı söz konusu.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sayın Genel Müdürüm...
İSMAİL OK (Balıkesir) - Biraz önce arkadaşlarımız konuştu, Karabat konuştu; herkes bir şey dedi mi? Hakareti kendinize hak görüyorsunuz. Böyle bir şey yok!
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Hakaret etmedik, ne hakareti? Hakaret yok!
İSMAİL OK (Balıkesir) - İnsan haklarına saygı duyacaksınız. Böyle bir saygısızlık yapamazsınız!
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Siz saygısızlık yapıyorsunuz!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bakın, siz farkında değilsiniz, siz farkında değilsiniz. Konuşurken lütfen metninizi bir kez daha gözden geçirin.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Gözden geçiriyoruz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Her konuşmanız yönetimi zan altında bırakan bir tarz.
Devam edin lütfen.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Olur mu öyle şey? Her şey açık ve net, belli; Sayıştay raporları açık.
İSMAİL OK (Balıkesir) - Devlet bankasından ceza yedim. Herkesi niye itham ediyorsunuz?
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Rakamlar açık.
İSMAİL OK (Balıkesir) - Böyle meydanı boş bulamazsınız! Terbiyesiz herifler!
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Siz terbiyesizsiniz!
İSMAİL OK (Balıkesir) - Sen terbiyesizsin!
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Siz terbiyesizsiniz! Haddinizi bilin! Olur mu öyle şey ya?