| Komisyon Adı | : | (10/235, 837, 1601, 1602, 1800, 1801) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Tarım ve Orman Bakanlığı, DSİ ve Orman Genel Müdürlüğü temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 22 .04.2025 |
HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Öncelikle hepinize sunum için teşekkür ediyorum arkadaşlar.
Bizim, tabii, bu anlattığımız birçok şey, sahip olduğumuz dünyanın topraklarını ve su kaynaklarını en verimli şekilde, optimum şekilde kullanmak için. Biz verimli tarım yapıyor muyuz? Türkiye şu anda alması gereken topraktan, topraklarından verimi alabiliyor mu? Eğer verimi alıyorsa çiftçilerimiz veya tarımla uğraşan insanlarımız niye tarım yapmaktan vazgeçiyor? Çünkü bütün bu anlattıklarımızın ortak amacı, Türkiye'de verimli bir tarım ve günün sonunda da hepimizin, ülkemizin kazandığı bu bereketli topraklardan daha fazla değer elde edebilmek; bu soru birinci sorum.
İki, Türkiye'nin toprak haritası yani toprağın tüm değerleriyle birlikte su geçirgenliği, yoğunluğu, işte besin değerleri... Şu an Türkiye'nin toprak haritası ne durumda ya da işte GIS'le entegre böyle bir toprak haritamız var mı? Az önce bazı "forecast"leri anlattınız, işte bir çiftçi kestirim yapabilir, trend ne noktada, hangi ürünlere trend var diye. Yani bizim çiftçimiz bu yetkinlikte mi, bu yetkinliğe sahip mi ya da değilse çiftçilerimizi ortaklaştırarak, onları o topraklarda yani sahip oldukları arazilerde neleri ekmeleri konusunda biz yönlendiriyor muyuz, böyle bir çalışmamız var mı? Bunları yapmak da çok önemli bu arada sonuçta.
Akıllı tarım yatırımlarıyla ilgili aslında biraz bilgi verdiniz, gerçekten bu yatırımları yapmak kolay değil. Özellikle Türkiye'de geleneksel tarım yapan çok çiftçimiz var. Aslında çok daha önceden onları ortaklaştırmak, ortak makine, ortak üretim, ortak kazanç ve günün sonunda da sürdürülebilir bir tarım olmalıydı. Sanırım ilk bir proje başlayacak, 40 milyon dolarlık işte bir fonla birlikte başlayacak. Peki, bunun yanında, bizim Bakanlığımızın bu konuda ayırdığı bir bütçe veya sizlerin bu konuda istediğiniz bütçeler, özellikle akıllı tarım, hassas tarım... Türkiye hassas tarımda da ne durumda? Bir pilot uygulama başlayacak. Sonuçta toprağın suyunun nemini, işte besin değerini ölçmek için akıllı sistemler, sensörler lazım. Bunları Konya'daki arkadaşlarla, hani pilot arkadaşlarla geliştirdiğinizi söylediniz ama tabii ki sensörleri biz geliştirmiyoruz herhâlde, o noktada değiliz. Sensörleri dünyada geliştiren birkaç firma var ama bunları da geliştirebiliriz eğer biz bu konulara odaklanırsak, buna inancımız tam. Sadece o konuda şunu söyleyeceğim: Bunlar için bir de iletişim altyapısı lazım. Yani hiç iletişim altyapısı konuşmadık. Hani düşük seviyeli, akıllı tarım için bir iletişim altyapısıyla ilgili bir çalışma ya da diğer bakanlıklarımızla, BTK'yle bu konuda düşük seviyeli bir iletişim altyapısı kurulmasıyla ilgili bir çalışma var mı?
Bunun yanında, üretimi ortaklaştırmak, dediğimiz gibi bence de gerçekten çok önemli. Dolayısıyla, zaten dünyanın ciddi bir iklim krizi ve kaynak problemi var ve bu kaynakları optimum kullanmak için de sürekli ölçmek lazım.
Ayrıca, orman yangınlarıyla ilgili, iç kontrollü yangınla ilgili bir çalışma var mı? Yani biliyorsunuz, dünya büyük yangınları... Risk haritalarını gördüm, hani sonuçta potansiyel büyük yangınları ve felaketleri çıkarma anlamında analizlerimiz var ama çok büyük felaketleri engellemek için kontrollü yangın konusunda ilgili müdürlüğümüzün veya Bakan Yardımcılığımızın çalışmaları var mıdır? Tabii, biz şimdi her şeyi... Hani yapmayı hedeflediğiniz güzel şeyler olduğunu gördüm, bazı şeylerin, birçok şeyin yeni başladığını... Yapay zekâ da zaten dünyada yeni başlıyor, bu manada daha çok karar destek sistemlerini genel anlamda konuşuyoruz.
Bir sorum daha var: Özellikle bu meteorolojiyle ilgili yani şimdi tespit etmeyle ilgili var ama engellemeyle ilgili yani işte doluyu engelleme, donu engelleyebilme ya da işte, ne bileyim, havadaki iyon miktarını değiştirmeye çalışma, sert yağışları kolaylaştırmayla ilgili bir çalışma var mı? Sonuçta "Don olacak." diyoruz ama oluyor ve günün sonunda da çok ciddi bir zarar ortaya çıkıyor. İşte, bir afet var ortada. Bunların engellenmesiyle ilgili, dünya bununla ilgili bir şeyler yapıyor mu? Ben biraz Rusya'nın, biraz Balkan ülkelerinin donu engellemeyle ilgili, işte iyonları azaltmayla ilgili, gümüş iyonlarıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını daha önceden bir tesadüf eseri biliyorum. Bizim ülkemizde bu konuda çalışma var mı?
Teşekkür ederim.