Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 30 .04.2025 |
AYKUT KAYA (Antalya) - Sağ olun.
Sayın Başkan, hazırunu saygıyla selamlıyorum.
2014'te nüfusumuzun yüzde 61,1'i oturduğu evin sahibiyken, bu oran 2024'te yüzde 56,1'e geriledi. Yoksul tanımına giren medyan gelirin yüzde 60'ının altında gelire sahip hanelerde ise sahiplik oranı 2007'de yüzde 61,7'yken 2014'te yüzde 57,8'e, 2024'te yüzde 45,8'e düştü. Son on yıla bakıldığında bu gruptaki konut sahipliği 12 puan geriledi. Aynı dönemde ülkemizdeki hane sayısı 5,5 milyon artarken ilk el konut satışı 5,3 milyonu, toplam satış ise 13,9 milyonu buldu. Her yeni haneye neredeyse 1 konut düşmesine rağmen sahiplik oranındaki sert düşüş, konut sektörünün dar ve orta gelirli kesimlere yeterince hizmet etmediğini gösteriyor. Dar ve orta gelirli vatandaşların nitelikli konut ihtiyacını karşılamakla görevli kurum TOKİ'dir ancak İstanbul Planlama Ajansının verilerine göre, TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO son yirmi yılda inşa ettiği 90 bini aşkın konutun yüzde 69'unu lüks konut statüsünde tamamladı. Aynı rapor, kurumun kamu gücünü avantajına kullanarak yüksek rantlı bölgelerde orta ve üst gelir grubuna konut üreten bir özel sektör aktörü gibi çalıştığını da vurgulamakta. Bu durum kuruluşun asli misyonundan uzaklaştığını da ortaya koymakta.
Kanal İstanbul güzergâhındaki 45 milyar TL tutarındaki ihalelerin siyasi bağlantılı firmalara verilmesi, Samandağ'da acele kamulaştırma kararlarıyla çevresel ve sosyal maliyetlerin göz ardı edilmesi, değerli kamu arazilerinin öncelikle lüks projelere açılması TOKİ'nin planlama önceliklerini bize sorgulatmakta. Ayrıca, İlk İşyerim Projesi'nde taahhüt edilen fiyatın iki buçuk yıl içinde 7,5 kat artırılması ve sözleşmeli konutların hâlihazırda hak sahiplerine teslim edilememesi kurumun güvenilirliğini de zedelemiş durumda.
Özellikle alt ve orta gelirli ailelerin finansal erişebilirliği giderek zorlaşıyor. Yüz yirmi ay vadeli kredi taksitleri lüks projelerde orta gelirli ailelerin gelirinin önemli bir bölümünü de tüketiyor. Bunun yanında, TOKİ projelerinin konumlandığı şehrin merkezlerine uzak bölgelerde toplu taşıma altyapısı yeterince gelişmeden yeni yerleşim alanları oluşturulması gündelik yaşam maliyetlerini de artırıyor. Projelerin çevre ve sosyal donatı ihtiyaçları dikkatle planlanmadığı için okul, sağlık ocağı ve yeşil alan eksiklikleri ortaya çıkıyor. Bu durum nüfus artışına uygun yaşam alanları yaratmaktan ziyade mevcut toplumsal sorunları daha da büyütüyor.
Kamu kaynaklarının öncelikle sosyal konut projelerine yönlendirilmesi, dar gelirli hanelerin barınma güvencesinin sağlanması acil bir ihtiyaçtır. TOKİ toplumsal beklentiyi karşılamak için misyonuna dönmeli, sosyal konut üretimini artırmalı, planlama süreçlerinde şeffaflığı ve katılımcılığı güçlendirmelidir, finansal erişilebilirliği de ön planda tutmalıdır. Bu gerçekler ışığında TOKİ'nin asli misyonu olan sosyal konut üretimine odaklanması, başarı ölçütünün barınma güvencesi ve yaşam kalitesi olması gerekmektedir.
Seçim bölgem Antalya'yla ilgili de bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. 31 Temmuz 2021'de yaşanan büyük yangın felaketinde Alanya ilçemizin Bayır Mahallesi'nde 108 ev tamamen yandı. Yangının ardından 2021 yılı sonunda vatandaşlarımız AFAD tarafından verilen konteynerlere yerleştirildi ancak konteyner alamayan birçok kişi hâlâ bahçelerine yaptıkları barakalarda yaşamakta, bir kısmı da Alanya'da kiracı durumunda, Alanya merkezinde kiracı durumunda. 8 Ocak 2022'de TOKİ tarafından mahallenin yeniden inşasına başlandı. Proje kapsamında 2 cami ve toplam 108 konut yapılıyor. Mahallemizin 2 tane sokağa var: Merkez Sokak ve Takanlar Sokak. Merkez Sokak'ta 64 konut, Takanlar Sokak'ta 44 konut var. Merkez Sokak'taki evler yaklaşık beş ay önce yüzde 90 oranında bitmesine rağmen hâlâ bir ilerleme sağlanamamıştır. Çevre düzenlemesi yok; bir yanda inşaat malzemesi, bir yanda çöp, mahalle âdeta savaş alanı gibi olmuş durumda. Vatandaşlarımız hâlâ evlerine kavuşamamış durumda. Yüzde 90'ı bitmiş olan yerde neden bekleniliyor, kimse anlayabilmiş değil. Vatandaşlar bahçelerini ekip biçememektedirler. Yine, Takanlar Sokak'ta ise inşaatın yüzde 70-80'i tamamlanmış durumda olmasına rağmen orada da bir ilerleme yok beş aydır. Gelen yetkililer "Bakanlıktan ruhsat ve iskân bekleniyor." diye açıklama yapmaktalar ancak kalan yüzde 10 ve yüzde 20'lik işin birkaç ayda tamamlanması mümkünken neden bekleniliyor, kimse anlayabilmiş değil. Bayır Mahallesi'ndeki konutlar ve çevre düzenlemeleri bir an önce tamamlanmalı, vatandaşlarımız artık evlerine kavuşmalıdır; otuz dokuz aydır süren bu mağduriyeti gidermenizi bekliyoruz. Merkez Mahallesi'nde evlerin yüzde 90'ı tamamlanmış, Takanlar Sokak'ta yüzde 70-80'i tamamlanmış; iyi bir planlamayla, aktaracağınız kaynakla bir iki ayda bu evleri toparlayabilecek noktadasınız. Vatandaşlarımızı bekletmemenizi istiyoruz.
Teşekkür ediyorum.