Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .05.2025 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar; önce TRT'nin Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu üyelerinin nasıl atandığını, bunun son yıllarda nasıl değiştirildiğine bir birlikte göz atalım.
TRT, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlı 31 Ağustos 2024 tarihine kadar TRT'deki atamalar 10 Temmuz 2018 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre yapılıyordu. Bu kararnameye göre 2 sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılıyordu. Peki, bu ne demek? Bu şu demek: İlgili TRT'nin bağlı olduğu kurum nereye bağlıysa oradaki üst düzey yetkili Cumhurbaşkanına alternatifleri sunuyor, teklif ediyor, Cumhurbaşkanı da aralarından seçip onay veriyor, Resmî Gazete'de de yayınlanarak bu göreve geliniyordu. Şimdi bu yapılan değişiklikle birlikte daha önce Cumhurbaşkanı onayıyla atama yapılırken 31 Ağustos 2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle birlikte artık Cumhurbaşkanı kararıyla bu atama yapılıyor yani doğrudan, bizzat Cumhurbaşkanı. Kimi? TRT Genel Müdürünü. Kimi? TRT Yönetim Kurulu Başkanını. Kimi? Yeni bunlara ilave olan 2 sayılı cetveldekiler kim? TRT'nin Yönetim Kurulu üyelerini.
Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii, Cumhurbaşkanı sadece Cumhurbaşkanı olmayınca, aynı zamanda bir siyasi partinin de Genel Başkanı olunca tabii ki Sayın Tayyip Erdoğan ne kadar tarafsızsa burada TRT Genel Müdürü de o kadar tarafsız olacak. Yani burada zaten AK PARTİ'li milletvekili arkadaşların, Milliyetçi Hareket Partisindeki milletvekili arkadaşların bırakın iddia etmesini, ben iddia ediyorum, TRT Genel Müdürünün kendisi dahi tarafsız olduğunu iddia edemez çünkü bu bir vakıa, hepimizin kucağındaki bir konu. Cumhurbaşkanı çıkıp tarafsızlık yemini ediyor -yeminin içeriğini siz biliyorsunuz- ama AK PARTİ Genel Başkanı olduğu için de tarafsız olması pratikte ve gerçek dünyada mümkün değil, böyle bir illüzyonu hepimiz yaşıyoruz. Sonra da çocuklarımıza, torunlarımıza, yeni yetişecek nesillere "Dürüst olun, ağzınızdan çıkan sözün arkasında durun." gibi öğretileri anlatıyoruz. Çocuklar biraz büyüdükleri zaman, gerçekten karşılaştıkları gerçek dünyayı kavramaya başladıklarında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar.
Şimdi bu masumiyet karinesi konusuna gelelim. Şimdi, bu masumiyet karinesi konusunda şöyle anlaşamadığımız bir kısım var: Şimdi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının tutuklanması bir konudur. Evet, TRT de -her diğer kanalda olduğu gibi- bunu bir haber olarak verebilir ama bunu 1.500 kere döndürürse burada başka bir niyet ortaya çıkar. Eğer bu konuyla ilgili olarak TRT kanalındaki programlarda sürekli yorum yaptırarak, aleyhe yorum yaptırarak konuyu sakız gibi çiğnetirse o zaman Sayın Ekrem İmamoğlu'nun avukatlarının da cevap hakkına yer vermek durumunda ama cevap hakkına yer vermiyorsun, bir görüntü var, görüntünün içeriği ve ne olduğu tam olarak belli değil ve hukuki bir delil niteliği kazanmamış, ona rağmen görüntüyü alıyorsun, çeviriyorsun, çeviriyorsunuz, çeviriyorsun... Ya, kimse kusura bakmasın o zaman ben de sadece bir siyasi partinin temsilcisi olarak değil, bir vatandaş olarak merak ediyorum. Yani bir görüntüyü bu kadar çevire, çevire, çevire sadece iddia niteliğinde olan, resmî delil niteliği kazanmamış, ne idiği belirsiz bir görüntü bu kadar çevriliyorsa... O zaman TRT'ye bakıyorum, 17-25 Aralıktaki görüntüleri aynı şekilde niye çevirip çevirmediğini sormak zorunda kalıyorum. TRT'nin bizim açımızdan sıkıntılı kısmı bir siyasi partinin propaganda aracına dönüşmesi. Biz Cumhuriyet Halk Partisini öne çıkarsın demiyoruz ama eğer AK PARTİ Genel Başkanının söylemlerine yani AK PARTİ Genel Başkanı olarak yaptığı konuşmalara saatlerce, günlerce yer verirken diğer taraftan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanına değil saat, dakika yani saniye ölçeğinde bile yer vermemesi ama aynı zamanda 85 milyonun vergileriyle finanse edilmesi ve bu doğrultuda uygulamalar yapılması yani inanın kabul edilebilir değil.
Şimdi, bazı eleştirilerimiz, Sayın Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri tarafından ölçüsüz bulunabilir. Bakın, bunu ben anlıyorum, anlıyorum ama bu kadar yaptığımız eleştirileri de çok da kişisel bir çizgiye çekmememiz gerektiğini size hatırlatmak istiyorum. Sebebi de şu...
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yani "Hem eleştiri yapalım hem de kişiselleştirmeyin." mi demek istiyorsunuz Sayın Yavuzyılmaz?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Değerli Başkanım, müsaade ederseniz... Biz böyle bir televizyon programında, sizinle birlikte çıktığımız bir programda değiliz. Ben ne olduğunu açıklamaya çalışıyorum.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, bunu hatırlatacağım size Sayın Yavuzyılmaz. Tabii, şu anda siz çekimdesiniz, programdasınız herhâlde. Kusura bakmayın yani.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yani şöyle: Siz konuşmaya bu şekilde müdahale ederek yön veremezsiniz, canınız istediğinde bu olmaz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ben yön vermek istemiyorum.
Devam edin Sayın Yavuzyılmaz, buyurun.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Yayını bozma.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ne ilgisi var Allah aşkına!
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Devam edin Sayın Yavuzyılmaz, devam edin lütfen.
MEVLÜT KARAKAYA (Ankara) - Bak, bir taraftan da beni dinliyor.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bakın, ben şimdi buradaki durumu tarif etmek için bunu söylüyorum. Sebebi şu: Eğer Sayın Genel Müdür bir özel televizyon kanalının sahibi olsaydı veya orada bir yetkili olsaydı tabii ki biz yine eleştiriler getirirdik ama eleştirilerin ölçüsü mutlaka denetimimizin belirli bir sınırı olurdu yani kendisine ait, özel televizyon kanalına ait yaptığı yatırımı geri almak isteyebilir, yayın politikasını Türkiye'de belirli bir kitleye odaklayabilir diye düşünürdük ancak TRT böyle bir kanal değil, TRT bir kamu kanalı ve harcadığınız para size ait değil, konu bu. O nedenle de biz de burada paranın doğru harcanıp harcanmadığı, dengeli harcanıp harcanmadığı tüm toplum kesimlerine yönelik olarak harcanıp harcanmadığını sormak durumundayız. Tabii ki diğer pek çok iktidar partisi mensubu arkadaşların duruma feveran edecek hâlleri yok, tabii ki onların sesi çok da yükselmeyecek çünkü onlar seçim süreçleri dâhil TRT'nin yayın politikasından memnun. Ya, ben memnun değilim, bunu ifade etmeyecek miyim? Edeceğim. Sorgulamayacak mıyım? Sorgulayacağım. Rakamları konuşmayacak mıyım? Konuşacağım. Yani, bakın şimdi, TRT'nin reklam gelirleri... Sayın Genel Müdür konuşmasında ifade etti, büyük büyük rakamlarla yüzde oranları verdi ve dedi ki: "Gelirleri şu kadar artırdık." Şimdi, ben şunu konuşmayacak mıyım: 2022 yılına geçilirken TRT'nin reklam gelirleri Türk lirası üzerinden yüzde 99 artmış, Sayın Genel Müdür de bunu söylüyor; söylüyor ve alkış bekliyor, tebrik bekliyor ama dolar üzerinden baktığım zaman sadece yüzde 5,7 artmış. Enflasyonun olduğu bir ülkede olduğumuz için gerçek anlamdaki reklam geliriniz aslında yüzde 99 değil, yüzde 5,7. Şimdi bunu konuşmayacak mıyız? Arkadaşlar, bu paralar, bu oluşan veriler, bunun neticesi vatandaşımızı doğrudan etkileyen bir durumda ve reklam gelirleriniz 2020'den 2023 yılına kadar -açıklanan veriler bunlar olduğu için söylüyorum- şu ana kadar çalışan yaklaşık 9 bin TRT personelinin maaşının ancak 23.820 lirasını karşılıyor. Hesap bu, bu kadarını karşılıyor. Tabii ki maaşlarda bir ödenme problemi yaşanıyor anlamında bunu söylemiyorum.
Diğer bir konu, araç kiralama giderleri. Değerli arkadaşlar, benim şu Mecliste ve devlet bürokrasisinde anlamakta zorluk çektiğim bir konu var, o konuda şu: Bizler milletvekilleri olarak makam aracı kullanmıyoruz, makam aracımız yok; var mı olan aramızda, değil mi? Sade milletvekillerinin makam aracı yok. Bizim milletvekili olarak Türkiye'nin 81 iline hızla ulaşmamız gerek kara yoluyla gerek farklı yollardan ulaşarak vatandaşımıza dokunmamız gerekiyor; olaylar oluyor, ulaşıyoruz. Biz milletvekilleri olarak makam araçsız yapabiliyoruz da bu iş makam araçsız olabiliyor da siz niye yapamıyorsunuz? Bunu ben anlamıyorum. Devlette 125 bin makam aracı var, milletvekilleri en zor şartlarda çalışan yani nerede bir felaket mi oldu, oraya gitmesi gereken; bir eylem mi var, oraya gitmesi gereken veya görevini icra etmek için memleketine gidip gelmesi gereken ve bunu en hızlı şekilde yapması gereken milletvekilleri makam araçsız yapabiliyorken Genel Müdür, Yönetim Kurulu üyeleri veya kurumdaki bu makam araçları nedir? Şimdi bakalım TRT'nin araç kiralama giderlerine. TRT'nin araç kiralama gideri 2022 yılından 2023 yılına geçilirken 3,7 kat artmış. Dolardaki artış oranı aynı sürenin içinde 1,4 kat yani sizin bu araç kiralama giderlerinizin artması enflasyonla doğrudan açıklanabilecek bir durum değil. Bakıyorum şimdi, ben size soruyorum ve diyorum ki: Bu araç kiralama giderleriniz neden arttı? Şimdi, yanıtları da size seçenek olarak vereyim.
a) Kiralık araç sayınız arttı.
b) Enflasyon nedeniyle araç kiralama giderleri arttı.
c) Hepsi.
Bunun yanıtını istiyorum, aynı zamanda 2024 yılında da ne kadar araç kiralama gideriniz var? Araçlarınızın markaları neler?
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Yavuzyılmaz, toparlayın.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Toparlıyorum.
Ne kadar yakıt harcaması yaptınız? 2020'den 2025'e kadar yıl yıl bunları sizden istiyorum.
Diğer taraftan, bu TRT'nin reklam giderlerini de 2024 yılının da verilerini sizden istiyorum.
Şimdi, bir konu: Halkın kendi dinamikleriyle başlattığı bir boykot vardı, kendisinin başlattığı. Bunu araştırırsınız, incelersiniz, bakarsınız, bunun siyasi bir parti tarafından başlatılmadığını görürsünüz. Yani boykot çağrısının yapıldığı ve uygulandığı gün olarak söylüyorum. Bu Aybüke Pusat'ı yaptığı açıklama dolayısıyla kusurlu görerek diziden ayırmanıza sebep olan boykot çağrısıyla ilgili olarak söylüyorum. Şimdi, Aybüke Pusat, Teşkilat dizisinden ayrıldı yani ayırdınız. Ben de dedim ki -diziden ayırınca- "Acaba ne yapacaklar karakteri?" Yahu dedim ki: "Ya öldürürler ya vatan haini ilan ederler; bu ikisinden biri olur." Bakın, yayında göstereyim, "Neslihan Tuna" karakterini canlandırıyordu, bakın mezarı, öldürdünüz. (Gülüşmeler) Şimdi, tabii, şöyle diyelim: Dizi içerikleri vesaireler tabii ki senaristler tarafından falan oluşturuluyor ama Türkiye'deki genel siyasi iklim doğrudan etki ediyor. Bakınız, bu gibi, toplumun, kamuoyunun tartıştığı konuların da her noktasında siyasi bir mesaj üretiliyor ve mesaj veriliyor.
Diğer taraftan şunu paylaşmak istiyorum: Özel kanallardan da şikâyetçi olduğumuz ana yayın politikasında bir bölüm var, ratinglere etki ettiğini düşündükleri için bunu devam ettiriyorlar. Bu, silah, vurmalar, öldürmeler, kafa kesmeler vesaire; küçük bir çocuğun elini bir sobanın veya şöminenin içine, işte, bir demiri sokup bir yakın akrabasına bastırmak suretiyle onu bir şiddete zorlamalar gibi, böyle, buna benzer, maalesef özel kanallar dâhil bir şiddet sarmalının içindeyiz. TRT'de böyle silah, birini öldürme, vurma ve bunu genel bir dizinin ana konusunun tam göbeğine oturtmak gibi maalesef yetişecek nesillere de yanlış örnek olacak türden yayınlara engel olmanızı istiyoruz. Bakın, bu konuda tarafsız olun demiyorum, çocukların tarafında olun, bebeklerin tarafında olun, yeni yetişen nesillerin tarafında olun; rating kaygısının kurbanı olmayın, çocuklarımızı da kurbanı etmeyin. Bunun altını çizeyim.
Son olarak söylüyorum, konuşmamı da burada tamamlıyorum. Aybüke Pusat TRT'de "Teşkilat" dizisindeydi, ayırdınız; Furkan Andıç TRT Tabii platformunda "Muhabir" dizisindeydi, ayırdınız; Boran Kuzum TRT Tabii platformundaydı, ayırdınız. Şimdi siz böyle yaptığınız için artık TRT'de oynayan, görev alan personel dâhil olmak üzere, biz oturup da AK PARTİ'nin siyasi tavrına yakın açıklamalar yapıyorlar, ona göre tutum alıyorlar, almıyorlar diye dikkatle bakalım mı bakmayalım mı? Eğer bakacaksak bu işe Sayın Genel Müdürden mi başlamamız lazım, Yönetim Kurulu üyelerinden mi; nereden başlamamız lazım? Bakın, siz bu şekilde, bir halkın kendi bağrından doğmuş olan bu gibi hareketlere, tavırlara, gelişebilecek durumlarla ilgili sanatçıların anayasal hakları çerçevesindeki yaklaşımlarına bu kadar sert, sansürcü ve onları kovacak şekilde bir yaklaşım sergilemeyin. Biz de bu şekilde bunun peşine düşmek durumunda kalıyoruz.
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Teşekkür ederim Sayın Yavuzyılmaz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben TRT'nin, TRT yöneticilerinin, dediğim gibi, çalışmalarında başarılar diliyorum. Çalışmalarını tüm kamunun ihtiyaçlarına dönük olarak vermeleri konusunda bir kez daha onlara bir çağrıda bulunuyorum: Yani zannetmeyin ki biz sizin düşmanınızız, sizi eleştiriyoruz ediyoruz; bu eleştirilerin kök nedenleri var, bu nedenler ortada olduğu için bunu yapıyoruz. Zannetmeyin ki sizi övenler de sizi çok seviyor, bunu her yaptığınızı çok beğeniyor da övüyor da değiller. Bunun da altını çizmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum.