Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketinin 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .05.2025 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Ben de sunum için teşekkür ediyorum; TÜRKSAT yönetimine ve gelen bürokratlara hoş geldiniz diyorum.
Az önce söylendi ama tekrarında fayda var, hele de bugün için özellikle de "Anadolu basınına müjde verelim." dedikleri için. Ben gazeteci kökenli milletvekillerinden birisiyim, işi bir de gazeteci, muhabir tarafından anlatmaya çalışayım, o da şu: Anadolu'da 300'den fazlaydı uyduda olan kanal sayısı; bugün konuştuğumda -bizim Eskişehir'de 2 tane kanal var- rakamın gün itibarıyla 52 olduğunu ve eğer böyle giderse bunun yıl sonunda 20-25'e düşeceğini söylüyorlar. Bu kanalların yani rakamların düşmesinin ne anlama geldiğini söyleyeyim: Gazetecilerin işsiz kalması demek, şehirlerimizin habersiz kalması demek, hemşehrilerimizin habere ulaşamaması, haber alma hakkının... Bir de bu şekilde, zaten yeterince sıkıntılar var ama bir de bu şekilde ellerinden alınması demek. Anadolu basınının yaşaması için TÜRKSAT'ın üzerine düşenler var. "Neler yapılabilir?" söylendi, Mevlüt Bey olsun, diğer milletvekillerimiz olsun söyledi ama ben de söyleyeyim: Birincisi, bu ödemeler çok yüksek uydu ödemeleri. İkincisi, ulusal ölçekte işte büyük kanallarla aynı bedellerin isteniyor olması Anadolu basınından, Anadolu kanallarından, kabul edilemez. Öneri isterseniz öneriler de var, ben yazılı basındaydım, televizyonda değildim ama yazılı basında şu vardı: Şehirlerimizde biliyorsunuz, Basın İlan Kurumu yerel gazeteleri ve ulusal gazeteleri ilanlarla, kamu ilanlarıyla destekliyor; benzer bir yöntem yerel televizyonlar için bulunabilir, onların da önerileri var. Ne diyorlar? Mesela kamu spotu yayınlıyorlar ama bu kamu spotlarını yayınlarken hiç değilse bunlara bir bedel ödenebilir ya da uydu bedellerinden düşülebilir yani bu bir al-ver gibi yapılabilir. Yani istendikten sonra, niyet olduktan sonra buna çözüm bulunabilir.
Bugün konuştuğumda kanal yöneticilerimizin söyledikleri bana: "Böyle giderse biz işte ya küçülmek zorunda olacağız, insanlarımızı işten çıkaracağız ya da para veremediğimiz için zaten özel sektöre ya da belediyelere yetişmiş nitelikli gazeteciler gidiyor, kaçıyor, bu işe bir çözüm bulunması lazım." O yüzden ben de aynı şekilde diğer partilerin temsilcilerine katılıyorum, bu konuda TÜRKSAT'ın... Biliyorum, değişik dönemlerde arayışlarınız var, bazı kolaylıklar da sağladınız ama bu kolaylıkların yetmediğini, özellikle kurların yükselişi karşısında çok sıkıntıya düşürdüğünü kanallarımızı ifade etmek isterim.
Bir başka değinmek istediğim konu da Yapay Zekâ Komisyonunun da üyesiyim, belki burada başka milletvekilleri de olabilir, TÜRKSAT'ın da oraya yine sunumu oldu değişik kurumların olduğu gibi. Orada biz sorduğumuzda gelen gerek özel sektör gerek akademik gerek kamu olsun "Nedir sizin en büyük sıkıntınız?" dediğimizde, bize hep söylenen, internet altyapısının, ülkemizdeki zayıflığının, yapay zekâ alanında bizim Türkiye'nin dünyayla rekabetinde belki de en fazla bize ket vuran, engelleyen husus olduğunu söylüyorlar. Bu noktada, bizim artık bu, yani, internet altyapısı, internet hızı konusunda artık bu az önce de ifade edildi ama dünyayla yarışacaksak yapay zekâda, araştırmada, bilimde, internet konusunda bizim bu elimizi kolumuzu bağlayan hız meselesini çözmemiz lazım. Burada da yine gözler size çevriliyor.
Yine, konuştuğumuz bir başka husus da, kısa süre önce şeyde de gündeme gelmişti, Siber Güvenlik Kanunu Meclise geldiğinde orada da bu, kişisel verilerin korunması noktasında, raporumuzda da var. Ancak işte gün geçmiyor ki biz güne "Şu, şu, şu bilgiler çalındı. Şu, şu, şu bilgiler sızdı." vesaire haberiyle uyanıyoruz, TÜRKSAT'ın bu konuda da... Tabii ki tedbir alıyorsunuzdur ama daha ne yapılabilir, o noktada da belki, yani akıl akıldan üstündür, birlikte de değerlendirilerek ama bu verilerin korunması noktasında biz bir gün kalktığımızda "Şu kartlar gitmiş, bu olmuş." bunlarla uyanmak istemiyoruz. Her birimizin kendi kişisel hayatımızda da ailelerimizde de komşularımızda da verileri çalınarak mutlaka bir mağduriyet yaşayan... Yaşamayan yok herhâlde etrafımda, o yüzden TÜRKSAT'a bu konuda da sorumluluk düşüyor.
Bir kere daha kolaylık diliyorum. Sağ olun verdiğiniz bilgiler için.
Mustafa Başkana da teşekkür ediyorum sabrı, anlayışı için.
Teşekkürler, iyi çalışmalar.