Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey ve Ankara Milletvekili Orhan Yegin ile 74 Milletvekilinin Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3067) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 07 .05.2025 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Kanun teklifinin maddelerine baktığımız zaman gene Anayasa Mahkemesinin çok sayıda iptali üzerine düzenlemeler içeren bir teklif olduğunu görüyoruz. Sorun şu: "Kanun teklifi -yeni düzenlemelere göre, tek adam rejiminde- milletvekilleri tarafından getirilir." deniyor ama torba kanun tekliflerinin bir milletvekili tarafından hazırlanamayacağı aşikâr. Öyle olunca bürokratlar hazırlıyorlar ve bürokratlar milletvekillerine veriyor, milletvekilleri imzalıyor, buraya geliyor. Peki, bir bürokrat bunun Anayasa'ya aykırı olup olmadığını ya da Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilip edilmeyeceğini bilmez mi? Bilir. Niye çıkarılıyor? Çünkü Anayasa Mahkemesinin bu konuları görüşmesi iki ile beş yıl arası sürdüğüne göre çıkarılan o düzenleme geriye dönük de işlemeyeceği için amaca hizmet eden, iktidarın kendi isteği doğrultusunda uygulamaları kapsıyor ve onlar yapılıyor. Sonra tekrar buraya getirince gene bir virgül değişiyor "ve" değişiyor; aynı uygulama devam ediyor ve Anayasa fiilen var ama maddeler olarak Anayasa uygulama dışı; mevcut siyasi iktidar neyse, ne istiyorsa ona uyguluyor. Bu, tabii, doğru bir yöntem de değil, iyi bir yönetim anlayışı da değil; onun için de yamalı bohçaya dönmüş, kim ne taraftan tutarsa o tarafa giden bir hâle getirilen bir yönetim anlayışında yönetimsizlik sorunu şu an ülkede var. Onun için de tıkanmalar artmış. İşçinin, çiftçinin, esnafın, emeklinin beklediği düzenlemelerin Meclise gelmesi yerine yönetim tarzından kaynaklanan ve hâkimiyeti sınırsız olarak elinde tutan bir yaklaşım biçimiyle burada kanun teklifleri görüşülüyor.
Şimdi, bu kanun teklifleri görüşülürken tabii, doğal olarak geldiği kurumlarla ilgili de yeniden değerlendirme yapma ihtiyacı duyuluyor. Örneğin, TRT Türkiye'nin en önemli kurumlarından biriydi ve yetişmiş kadrolarıyla dışarıda iş yaptırmayacak kadar da güçlü bir dokusu, yapısı vardı. Darmadağın edildi, oradakilerin önemli bölümü görevlerinden ya uzaklaştırıldı ya emekli edildi ya sürüldü; sonrasında, hizmet alımı yoluyla ya da dışarıdan iş yaptırarak TRT, vatandaştan topladığı vergiyi bir yerde iktidar yandaşlarına aktaran kurum hâline de dönüştü. Örneğin, merak ediyorum: Kurum dışında kaç tane program yaptırılıyor, oralara ne kadar harcama sağlanıyor ve kurum dışı yaptırılan bu işlerden yayınlanmayan var mı? Çünkü hem dışarıda bir çalışma yürütülüyor hem o çalışmanın TRT'de yayınlanmadan parası ödenmiş oluyor. Hâlihazırda son beş yılda böyle kaç tane dış yapım sağlanıp da gösterilmeyen, rafta bekleyen ya da kurum tarafından devre dışı alınan var?
Şimdi, burada kurumun hayata geçirdiği Gönül Dağı, Diriliş Ertuğrul, Alparslan Büyük Selçuklu, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi, Mehmed: Fetihler Sultanı, Bir Zamanlar Kıbrıs, Tozkoparan İskender, Kod Adı Kırlangıç gibi izlenebilen ve geçmişi de anlatan güzel yapımlar var da Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili kaç tane yapım yapıp, üretip belgesel hâlinde yurt dışına bunlar program olarak da gönderildi, satıldı ya da onunla ilgili bir çalışma var mı? Burada onu göremediğim için merak ettim yani kaç tane bu konuda bir çalışma -cumhuriyetin ilk yıllarına ait- yani aleyhte değil de gerçekleri içeren bir anlayışla ele alındı?
Bunun yanında, milletvekillerinin yediği, içtiği, yaptığı kamuoyunda, sosyal medyada her gün yer alır ama bizim denetlediğimiz kuruluşlarla ilgili bir şey sorduğumuz zaman "ticari sır" denilir. Örneğin, Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak sizin maaşınız ve geliriniz -farklı kurumlardan da alıyorsanız- ne kadardır, bunu açıklamanızda bir mahzur var mı? Çünkü kamu kuruluşu, bilinmesinde yarar var. Keza bizim yediğimiz yemeğin parasını verdiğimiz için yemeğin parası biliniyor da örneğin kamu kurumlarında genel müdürler, daire başkanları, bunlar hiç yemek parası ödüyorlar mı, bu da benim merakımdır; bunu da bu vesileyle bir sorayım. Acaba TRT Genel Müdürü yemek parası ödeyerek mi yemek yiyor yoksa kurumdan mı yiyor?
Şimdi, Türkiye'de sorunların varlığı, sorunların çözümsüzlüğü anlamına gelmiyor ama kurum yöneticilerinin kendilerinin, bazı dayatmalara rağmen adil ve tarafsız yönetim tarzına yakın uygulamaları da geliştirmeleri gerekiyor. Bizim Plan ve Bütçe Komisyonunda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bitireyim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Yok, vermiyorum biliyorsunuz.
Sayın Gürer, sağ olun.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Faydalı bir şey söyleyecektim, onun için karşı çıktın.