KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, toparlamaya çalıştınız, teşekkür ederim. Siz de seçerek kullandınız sözcüklerinizi, ben de aynı şekilde...

Murat Bey'in şu aşamadaki açıklamasını ben gerçekten talihsizlik olarak görüyorum. Biz bir Komisyonuz ve Komisyon olarak burada gelen her kurum temsilcisini dinleyeceğiz ve sonuçta bir görüş oluşturacağız. Burada kendisi tarafsızlığını şu an kaybetmiş bir üye vaziyetine geçti. Neden?

Değerli arkadaşlar, şimdi, bu sürecin başından itibaren belli kurumlar var bu işin içerisinde. Şimdi, Murat Bey'e cevap olsun diye demiyorum ama sonuçta oraya geliyor iş. 12/12/2024 tarihinde Belediyeye ilk müracaat yapılmış, sonra işte 16/12/2024'te rapor, 26/12/2024'te vazgeçilmiş, 28/12/2024'te yeniden talepte bulunulmuş falan. Yani aralık içerisinde oluyor Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne müracaatlar. Şimdi, bir an bu müracaatın olmadığını düşünelim. Bolu Belediyesini bu kafeteryayla ilgili... Ki bu da Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ adına yani orası hâlâ muallak. Burada daha önceden ruhsatlı bir işletme var mıydı? Burada bir ruhsat var mıydı da bu ruhsat değişikliğine ihtiyaç doğdu? Buranın da aydınlığa kavuşmasında ihtiyaç var. Şimdi, burada bir ruhsat değişikliği ihtiyacına binaen bu müracaatın yapıldığı, önce işte otelin tamamıyla ilgili inceleme yapıldığı, vazgeçildiği, sonra sadece kafeteryayla ilgili incelemenin yapıldığı süreci hepimiz biliyoruz. Şimdi, diyelim ki bu olmasaydı, Belediye bu işin hiçbir kenarında olmasaydı Turizm Bakanlığı yıllardır burayı denetlemiş mi? Turizm Bakanlığı burayla ilgili bugüne kadar ne yapmış? Çalışma Bakanlığı iş güvenliği yönüyle yıllarca burada hangi çalışmayı, denetlemeyi, incelemeyi, yangına karşı çalışma kurallarıyla ilgili hangi çalışmayı yapmış veya yapmış mı? Yapsaydı bunlar, bu yangın süreci bu vaziyette olacak mıydı? İl Özel İdaresi bu konuyla ilgili ruhsatlandırma vesaire sonraki süreçleri yapmış mı? Yani şimdi bu kadar kurum üzerine düşeni yapmamışken en sonunda bir tesadüfle Bolu itfaiyesine bir ruhsat değişimiyle ilgili müracaat...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Onu "tesadüf" olarak ifade etmek de çok basite kaçmaktır yani.

CAVİT ARI (Antalya) - Bir dakika... Müracaat etmemiş olsaydı diyorum. Bu ruhsat meselesini ben tesadüf olarak görüyorum. Ruhsat meselesi olmasaydı Bolu Belediyesine müracaat edilecek miydi Başkanım?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, hep ona bakarsan, her şey tesadüf olur, burada tesadüf yok.

CAVİT ARI (Antalya) - Olur mu? Görevini yıllarca yapmayanınki görev ihmalidir veya görevini kötüye kullanmadır. Şimdi, ruhsat değişimi aralık ayı içerisinde olmasaydı, bir an öyle düşünelim, hani nerede Turizm Bakanlığı, nerede Çalışma Bakanlığı, nerede Bolu Valiliği demeyecek miyiz, bunları sormayacak mıyız? Siz bu kurumları nasıl aradan çıkarabiliyorsunuz? Yani "Kamuda hiç kimsenin sorumluluğu bu durumda gözükmüyor." cümlesini nasıl kullanabiliyorsunuz? Ben şu an anlamış değilim.

MURAT CAHİD CINGI (Kayseri) - Beyefendi, tarafsızlığınızı siz kaybediyorsunuz, siz siyasi konuşuyorsunuz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Tamamlayalım Cavit Bey.

CAVİT ARI (Antalya) - Bence siz burada siyasi...

MURAT CAHİD CINGI (Kayseri) - Bak ben belediyeyi de işin için katarak söylüyorum. Burada meri kanuna göre konuşuyoruz. 8 tane bakın...

CAVİT ARI (Antalya) - Görevini yapmış olsaydı kurumlar bugün o yangın belki bu kadar büyümeyecekti.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Murat Bey, söz vereceğim.

Cavit Bey, tamamlayın lütfen, bitirin.

CAVİT ARI (Antalya) - Tamam, bitirdim.

Beyefendi de değilim üstelik de, ismim var biliyorsunuz.

MURAT CAHİD CINGI (Kayseri) - Beyefendisiniz, sizden daha beyefendi birisi mi var Cavit Bey? Ne diyelim yani?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Evet, değerli arkadaşlar, tamam, vereceğim.

Bir dakika...

Benim yine bir değerleme yapmam lazım, Murat Bey'in üzerine yaptım, Cavit Bey'in laflarının üzerine de yapmam lazım. "Bir an düşünelim bu müracaatın belediyeye olmadığını." dediniz ya, bir an da düşünelim, bu müracaata belediye tarafından gereğinin yapıldığını düşünürsek bir ay öncesinden belki de bu sonuçlar olmayacaktı. Değerli arkadaşlar, bakın, ben kurum ayrımı yapmadan, o, bu falan demeden... Ama burada o ilk Bolu'ya gittiğimizde de söyledim, 78 tane insanımız vefat etmiş. Burada vallahi siyasetçiyiz, kamu görevlisiyiz, vatandaşız, basınız, turizmciyiz, fark etmez. Bu insanların vebali hepimizin omzunda ve sorumluluk oranında herkese düşer.

CAVİT ARI (Antalya) - Evet, biz de zaten onun için uğraşıyoruz.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Bu, Komisyon Başkanı olarak benim üzerime de düşer. Burada o kurum, bu kurum mantığından ziyade bu insanlarımız ölmüş. Ve onun için ben cümleyi yazdım buraya ki unutmayayım: Bir an da bu müracaatın gereğinin belediye tarafından yapıldığını düşünseydik belki Valilik, Özel İdare orayı kapatacaktı...

CAVİT ARI (Antalya) - O gereğini yapmış olsaydı, Turizm Bakanlığı denetim yapmış olsaydı, Çalışma Bakanlığı "Yapamadık, personelimiz yok." dediği o denetimleri yapsaydı diyorum ben de.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım, onlara aynen katılıyorum ama belediyeyi ayırarak yapmamak lazım, o da gereğini yapsaydı, belki valilik kapatacaktı. Şöyle: Belki, gereğini yapıp Valiliğe gönderseydi Özel İdareye, Özel İdare kapatmasa bugün tamamen Özel İdareyi konuşurduk, belediyeyi konuşmazdık. Onun için, kurumsal bazda değerlendirmeleri bence yapmak çok makul değil. Hepimizin vebali var bu işte, kusura bakmayın.

CAVİT ARI (Antalya) - Bu konuda son önerim de şu Başkanım: Bu kadar konuları süreçte inceledik, değerlendirdik, gelen kurumları dinledik, bence makul bir zaman diliminde bu bilgilerden sonra o alanda eğer imkân varsa yeniden bir yerinde ziyaret etmenin de faydalı olacağını düşünüyorum.