MAHMUT DİNDAR (Van) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Ben de değerli milletvekillerini ve kurumumuzun Değerli Müdürünü, temsilcilerini ve salonda bulunan hazırunu selamlayarak başlamak istiyorum.

Bir kurum olarak PTT ve posta hizmetleri tüm toplumu ilgilendiren stratejik bir alandır; halkın çoğu emanetini, eşyasını, evrakını göndereceği, ne varsa işte onu özel bir firmaya vermektense güvenebileceği bir kamu kurumuna vermeyi tercih eder. Ancak Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşları gittikçe artan oranda halkın kurumları olmaktan çıkarılıyor. PTT bir kamu iktisadi teşekkülü olarak görünüyor ama fiilî olarak kamu yararı gözeten bir kurum olmaktan günbegün çıkıyor. Personeli içerisinde kamu hukukuna tabii olan güvenceli çalışanların oranı her geçen gün dönem dönem azalıyor. PTT özelleşen taşerona ve gittikçe artan oranda niteliksiz hizmet sunan bir kuruma döndürülmemelidir diyoruz. PTT ve bağlı birimlerinin Varlık Fonuna şeffaf olmayan bir şekilde dâhil edilmesi denetimini imkânsızlaştırmıştır; bugün burada yaptığımız şey, maalesef, bir denetim değildir. PTT'nin bütçesi, personel alımı, yaptığı büyük ihaleler, yöneticilerinin aldığı maaşlar şeffaf olmalıdır diyoruz.

Bu Komisyon raporunun şerhinde de ifade ettiğimiz gibi, özelleştirme, taşeronlaştırma siyaseti PTT'yi bitirme noktasına götürmektedir. Kamusal taşımacılık ve posta işlemleri, taşeron ve güvencesiz işçiler eliyle değil kadrolu emekçiler eliyle yapılmalıdır. PTT Genel Müdürlüğü, çalışanlarının haklarını savunan sendikacıları oradan oraya sürgün etmekle uğraşmamalıdır diyoruz. Çalışanın hukukuna saygı gösterilmelidir, bu konuda yargı kararları esas alınmalıdır.

Değerli milletvekilleri, PTT ve bağlı şirketlerinde faaliyet zararı açıklanması tamamen yönetimin tercihleriyle ilgilidir. PTT ve bağlı birimler zarar edemez, herhangi bir raporda zarar bahsi geçiyorsa orada yönetim belli şeyleri yanlış yapmış demektir. 86 milyon yurttaşın parayla hizmet aldığı bir kurum nasıl zarar ediyor diye sormak istiyoruz. Özellikle araç kiralama ihalelerinin şeffaf yapılması, makam araçlarında israfa düşülmemesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

PTT'nin posta, ulaştırma ve taşımacılıkta 21'inci yüzyılın gereklerine uygun modernizasyonu sağlanmalıdır diyoruz. O konuda güvenceli ve kadrolu istihdam esas alınmalı; çalışan ücretleri, işin sorumluluğu ve fiziki yükü de göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kamusal taşımacılık ve posta işlemleri, taşeron ve güvencesiz işçiler eliyle değil kadrolu emekçiler eliyle yapılmalıdır. ILO başta olmak üzere yasal ve evrensel çalışma standartları uygulanmalı, bu konularda sendikaların yargı kararları ve yasalarla elde ettiği kazanımlar ve teamüller geriye götürülmemelidir diyor, saygılar sunuyorum.