Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinin (PTT) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 14 .05.2025 |
İZZET AKBULUT (Burdur) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok saygıdeğer bürokratlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, Mehmet Bey de bahsetti kurumun yıllar itibarıyla zarar ettiğiyle alakalı. Tabii, incelemelerimiz gereği gelir tablolarında bu zarar kalemlerinin nasıl oluştuğunu saptamaya çalıştık ve kurumunuzun Genel Müdürünün ve yönetim kurulunun sonraki yıllarda bu zarar kalemlerinin nasıl azaltabileceğiyle alakalı bir çalışması var mıdır, yok mudur bunlarla alakalı Komisyonumuza bilgi vermesi gerektiğini hatırlatıp birkaç da sorum ve konuşmalarımız olacak tabii.
2020 yılında 741 milyon zararla başlıyor ve akabinde 2021'de 387 milyon, 2022'de 259 milyon zararla devam ediyor. Bir azalma eğilimi var aslında ama 2023'e baktığımız zaman muazzam derecede bir sıçrayış, 2 milyar 388 milyon zararla kapatan bir kurumdan bahsediyoruz. Demek ki bir yerlerde bir eksiklik vardır, bir yerlerde yönetimsel olarak bazı şeylere dikkat edilmiyordur. Bununla alakalı, eğer yapıyorsanız yaptığınız bu çalışmaların işe yarayıp yaramadığıyla alakalı Komisyona bilgi vermeniz gerektiğini düşünüyorum.
Net satışlar ve satışların maliyetlerine baktığımız zaman oranlar yüzde 70 ile yüzde 80 arasında dört yıl hiç değişmemiş; 2020, 2021, 2022 ve 2023 yılları içerisinde bakıyoruz. 2020'de satışların maliyetinin net satışlara oranına baktığımız zaman yüzde 80 yani aşağı yukarı 4 milyar lira bir maliyet varken 5 milyar liralık bir satış var. Keza 2021'de yüzde 74'e düşmüş ki bu oranın daha düşük olmasını normalde kabul edilebilir rakamlar olarak görürüz, bu rakamlar çok yüksek. Az sonra söyleyeceğimiz gider kalemlerini bu rakamlarla karşılama şansınız zaten yoktur. Yani 2022'ye bakıyorsunuz, 11 milyar 215 milyon satışınız var, 8 milyar 159 milyon maliyetiniz var yani yüzde 72'lik bir rakama düşmüş gibi görünüyor. Zararın çok yüksek olduğu 2023 yılına baktığımızda 20 milyar 655 milyon liralık satışın maliyetini 15 milyar 498 milyon olarak görüyoruz, bunun oranı da yüzde 75 olarak karşımıza geliyor. Şimdi brüt satış kârlılığıyla faaliyet giderlerini karşılayıp karşılayamayacağına bakıyoruz kurumun yani kurum yorganı ayağına göre uzatabiliyor mu, böyle bir kabiliyeti var mı diye bakıyoruz. Ne yazık ki burada da çok başarısız kurum. 2020'de 1 milyar 47 milyon brüt satış kârı varken 2 milyar 52 milyon faaliyet gideri var yani senin kurum olarak kârın faaliyet giderlerini karşılamaya bile yetmiyor; bırakın daha diğer gider kalemlerine geçmiyoruz bile. 1 milyar orada zararın var yani yetemiyorsun, araştırma giderlerini ödeyeceksin, yetemiyorsun; pazarlama satış dağıtım giderlerini ödeyeceksin, yetemiyorsun; genel yönetim giderleri -ki çok yüksek, birazdan söyleyeceğim- yetemiyorsun. Kurumun böyle bir kabiliyeti yok. 2020'deki fark 1 milyar, 2021'de devam ediyor, yine 1 milyar; 1 milyar 648 milyona 2 milyar 475 milyon. 2022'de devam ediyor, 3 milyar 55 milyona 4 milyar 119 milyon. Sayın Genel Müdürüm, burada şapkayı önüne alıp bir düşünmek lazım nasıl buradan çıkılabilir diye. Yani bu brüt satış kârlılıklarıyla faaliyet giderlerini döndüremeyen bir kurum ne yazık ki normal bir şirket olsa yani devlet kurumu olmazsanız siz iflasınızı açıklamış olan bir şirket olarak değerlendirilirsiniz. 2023'te 5 milyar 156 milyon -brüt satış kârına- 7 milyar 351 milyon. Yani az önce söylediğim gibi, kurum kendi kendine yetemeyen, normal bir şirket olsa iflası istenecek bir kurum niteliğinde gelir tablosuna baktığınız zaman.
Tabii, pazarlama satış dağıtım giderlerinde milyonla ölçülen rakamlar var ama sürekli yükseliyor. Bununla alakalı enflasyonist ortamda kurumu çok suçlayacak bir şey yok, hâliyle bütün gider kalemleri arttığı gibi, pazarlama, satış ve dağıtım bedellerinin artması da enflasyonist ortamda normal kabul edilir ama genel yönetim giderlerinin bu denli, bu yüksek artışını kabul etmek çok mümkün değildir. Kurumun Genel Müdürü ve yönetim kurulu olarak sizlerin bu konuyla alakalı geliştirmiş olduğunuz bir çabanız varsa bu konuda Komisyona muhakkak bilgilendirme yapmanız gerekiyor çünkü 2020'de 1 milyar 989 milyon gibi bir rakam 2023'te 7 milyar 15 milyona gidiyor. Bunun denetimdeki zayıflığı devam ederse bu rakamlar çok yükselerek artmaya devam edecektir demektir bu. Bununla alakalı sizin de denetim mekanizmasını geliştirmeniz gerekiyor.
Keza, kısa vadeli borçlanma gideri ve uzun vadeli borçlanma giderlerine baktığımızda, zannedersem uzun vadeli borçlanma giderlerini de kısa vadeliye attınız çünkü kurumun hiç uzun vadeli borçlanma gideri gözükmüyor. Yani bütün borçlanmalarını sanki bir yıldan daha az vadede geri ödüyormuş gibi bir finansman tablonuz var. Ha, uzun vadeli yoksa niye uzun vadeliyi düşünmüyorsunuz, zaten zarar eden bir kurumsunuz? En azından uzun vadeli düşünebilir misiniz? Varsa da buraya atılmıyorsa mali tabloların yazılışında bir hata var.
Yine diğer olağan gider ve zararlar kalemi yani olağan kabul edilmiş gider ve zararlar kalemindeki yükseklikle alakalı kuruma bir bilgilendirme yapmanızı sizlerden rica edeceğim çünkü burada 69 milyonla başlayan bu kalem diğer olağan gider ve zararlar kalemi. 2020'de 69,338 milyonla başlayan kalem yüksele yüksele 263, 334 derken o müthiş derecede zarar ettiği 2023'te 1 milyar lirayı buluyor. Bu kalemle alakalı yine Genel Müdür ve yönetim kurulu olarak bir şeyler yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde denetlemezseniz bu gider kalemi daha fazla artmaya devam edecektir demektir.
Yine, illerimizdeki, ilçelerimizdeki PTT binalarıyla tabii Komisyona gelmeden bir konuşuyoruz, rapor istiyoruz, soruyoruz, soruşturuyoruz. Türkiye'deki birçoğu genelde deprem yönetmeliğinden önce yapıldığı için binalarla alakalı bir denetime ihtiyacı var gibi görünüyor. Bununla alakalı bir çalışmanız var mıdır, onu sizlerden duymak istiyoruz.
İlçe merkezlerindeki PTT şubelerinde personel sayısının yok denecek kadar az olması ya da tek personel çalıştırılması kurumun bu denli zarar etmesinden mi kaynaklanıyor yoksa öyle bir tasarrufunuz var mı?
Yine bizden önce söyleyenler oldu ama bu kargo posta dağıtım işlerinin taşeron firma eliyle yürütülmesinin vatandaşlar nezdinde mağduriyet oluşturduğu iddiaları var ve çalışanların iş yükünün artması konusunda ne gibi çalışmalar yapıldığını sizden duymak istiyoruz.
Tekrara düşmek istemem ama ben de notlarıma yazmışım, kurumunuzun 745 milyon liralık dağıtım işi ihalesini çağrı usulü mü yaptınız gerçekten? Bu rakam çok yüksek yani doğrudan teminle mi yapıldı yoksa ihaleyle mi yapıldı? Doğrudan teminle yapıldıysa alan firmanın ne gibi bir özelliği vardı?
Kıymetli Başkanım, değerli milletvekilleri; buraya dikkatinizi çekmek isterim: Bir yerde daha yeni açılan, kırk beş günlük bir şirkete 33 milyon 885 bin liralık bir iş verdiniz mi? Böyle yüksek maliyetli bir işin kırk beş günlük bir şirkete verilmesi konusunda kurumunuz herhangi bir şekilde risk altına atılmış mıdır atılmamış mıdır? Değerlendirmenizi merak ediyorum.
Sabırla dinlediğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Kıymetli Başkanıma, değerli milletvekili arkadaşlarıma, kıymetli bürokratlara, Sayıştay yöneticilerimize çalışmalarında başarılar diliyorum.